Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

uhud ve hikmetleri (1 Kullanıcı)

yusufhoca41

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Haz 2008
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
UHUD VE HİKMETLERİ

Uhud Savaşında Müminlerin Zaafı
“O zaman içinizden iki bölük bozulmaya yüz tutmuştu. Hâlbuki Allah onların yardımcısı idi. Müminler yalnız Allah’a dayanıp güvensinler” Ali İmran–121”
“Hani sen sabah erkenden mü’minleri savaş mevkilerine yerleştirmek için ailenden ayrılmıştın. Allah hakkıyla işiten ve görendir” Ali İmran 120
Uhud savaşında sağ ve sol kanatlara yerleştirdiği Hazreç kabilesinden Salameoğulları ile Evs kabilesinden Harisoğulları düşmana karşı direnmekte korkaklık ve zaaf göstermiştir. Nitekim bunlardan 300 kişiye kumandanlık eden İbn-i Übey “Kendimizi ve çocuklarımızı ne diye tehlikeye sokalım” diyerek geri çekilmişti.
“Andolsun ki siz ölümle yüz yüze gelmeden önce onu temenni ediyordunuz işte şimdi onu ayan beyan gördünüz.”Ali İmran 143
Bu ayette Bedir savaşına katılmamış olup Bedir şehitlerinin faziletlerine imrenen ve Hz Peygamberin Medine de kalarak düşmana orada karşı konulmasının uygun olacağı fikrine mukabil Uhut ta savaşmayı isteyen Sahabelere hitap edildiği rivayet edilir.
“Muhammet ancak bir peygamberdir. Ondan öncede peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür yâda öldürülürse gerisin geri eski dininize mi döneceksiniz. Kim bu şekilde dinden dönerse Allaha hiçbir zarar veremez. Allah şükredenleri mükâfatlandıracaktır.”Ali İmran 144
Uhud savaşında Abdullah bin Kamie adında bir müşrikin attığı taş Resulüllah’ın dişini kırmış yüzü yaralanmış idi. Bu düşman askerinin “ Muhammedi öldürdüm” dediğini duyan bir boşboğaz “Muhammet öldürüldü .”diye bağırmaya başlamış bu yalan haber Müslümanlar arasında yayılmış asker paniğe kapılmıştı. Hz peygamber ise “Buradayım buraya gelin” diye bağırıyordu etrafında biriken 30 civarında gurup yiğitçe onu savundular. İşte yukarıdaki ayet belirtilen yalan haber üzerine infiale kapılan Müslümanları tenkit etmekte Hz Muhammed’in fani İslam’ın ise baki olduğunu bu sebeple o ölse dahi Müslümanların bunu sükûnetle karşılayıp dinlerinde sebat etmeleri gerektiğini hatırlatmaktadır.
“Siz Allahın izniyle düşmanınızı öldürürken o size olan vadini yerine getirmiştir. Nihayet öyle bir an geldi ki Allah arzuladığınız galibiyeti size gösterdikten sonra zaafa düştünüz Peygamberin verdiği emir konusunda tartışmaya kalkıştınız ve asi oldunuz. Dünyayı isteyeninizde vardı Ahireti isteyeniniz de. Sonra Allah sizi denemek için onlara karşı üzerinizden yardımını kaldırdı. Yinede sizi bağışladı zaten Allah müminlere karşı çok lütufkârdır” Ali imran152
“O zaman Peygamber aranızdan sizi çağırdığı halde siz boyuna savaş alanından uzaklaşıyor kimseye dönüp bakmıyor bakmıyordunuz size keder üstüne keder verdik ki bundan dolayı ne elinizden gidene nede başınıza gelene üzülmeyesiniz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.”Ali İmran 143
UHUD SAVAŞINDA GEÇİCİ MAĞLUBİYETİN HİKMETLERİ

“Eğer siz Uhut’ta bir acıya uğradınızsa (Bedirde de düşmanınız olan) o kavim aynı acıya uğramıştır. İşte böylece biz zafer günlerini insanların kâh bir kesimine kâh diğer kesimine nasip ederiz ta ki Allah iman edenleri ortaya çıkarsın ve aranızdan şahitler edinsin. Allah zalimleri sevmez.”Aliimran140
“Birde (böylece) Allah iman edenleri günahlardan temize çıkarmak kâfirleri de helak etmek ister” Ali imran141
“Yoksa Allah içinizden cihat edenleri belli etmeden sabredenleri ortaya çıkarmadan cennete gireceğinizi mi sandınız” Ali imran142
“Sonra o kederin arkasından Allah size bir güven indirdi ki (bu güvenin yol açtığı)uyuklama hali bir kısmınızı kaplıyordu kendi canlarının kaygısına düşmüş bir gurupta Allah’a karşı cahiliye devrine benzer düşüncelere kapılıyorlardı. (zafer için) bizim elimizden ne gelir diyorlardı. De ki, emir bütünüyle Allahın’dır. Onlar sana açıklayamadıklarını içlerinde gizliyorlar (zafer için) elimizden bir şey gelseydi burada öldürülmezdik diyorlar. Şöyle de: evlerinizde kalmış olsaydınız bile öldürülmesi takdir edilmiş olanlar öldürülüp düşecekleri yerlere kendilerinden çıkıp giderlerdi. Allah içinizdekileri yoklamak ve kalplerinizdekileri temizlemek için (böle yaptı.) Allah içinizde ne varsa hepsini bilir.”Ali İmran 154
“(Uhut’ ta) iki ordunun karşılaştığı gün sizin başınıza gelenler Allahın dilemesiyle olmuştur ki bu da müminleri ayrıt etmesi ve münafıkları ortaya çıkartması için idi. Bunlar gelin Allah yolunda çarpışın yahut karartınızla düşmana gözdağı olun dendiği zaman “harbetmeyi bilseydik elbette sizin peşinizden gelirdik” dediler Onlar o gün imandan çok kâfirliğe yakın idiler. Ağızlarıyla kalplerinde olmayanı söylüyorlardı. Hâlbuki Allah onların gizlediklerini çok iyi bilir.” Ali İmran166–167

UHUD SAVAŞINDA MÜNAFIKLARIN TUTUMU

“Evlerinde oturup ta kardeşleri hakkında “bize uysalar öldürülmezlerdi” diyenler eğer doğru sözlü insanlar iseniz canlarınızı ölümden kurtarın bakalım de” Ali imran168

UHUD SAVAŞINDAN KAÇANLAR

“Uhut’ ta iki ordu karşılaştığı gün sizi bırakıp gidenleri şeytan sırf işledikleri bazı şeyler yüzünden şımartmak istemişti. Yinede Allah onları afetti. Çünkü Allah çok bağışlayıcı ve çok yumuşaktır.”Ali İmran 155
“O zaman Allahtan bir rahmet ile onlara yumuşak davrandın şayet sen kaba katı yürekli olsaydın hiç şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi. Şu halde onları affet bağışlanmaları için dua et.(umuma ait )işlerde onlara danış artık kararı verdiğin zamanda Allaha dayanıp güven Çünkü Allah kendisine sığınanları sever.” Ali İmran 158

UHUD SAVAŞINDA PANİK VE YENİLGİ MÜSLÜMANLARIN KENDİ HATALARIDIR

“(Bedirde)iki katını (düşmanınızın)başına getirdiğiniz müspet (Uhut’ ta) kendi başınıza gelince “bu nasıl oluyor” dediniz ha? Deki o kendi kusurunuzdandır. Şüphesiz Allahın gücü her şeye yeter” Ali imran165

SONUÇ

“Gevşeklik göstermeyin üzüntüye kapılmayın eğer kalpten inanmış iseniz üstün gelecek olanlar sizlersiniz” Ali İmran 139
Uhut savaşı göstermiştir ki;
İstişare önemlidir. Bu tip olaylar münafıkları ortaya çıkarır. Müşriklerden yardım istenmez
Buradaki savaşın aslı insanın zaaflarına karşı savaşıdır. Müslümanların ferdi hatalarının vebali büyük bunun neticesinde genel olur. Birlik ve beraberlik içerisinde olmayan Müslümanların kâfirler karşısında durumu Uhut’ ta bunları küçük ölçüde ihmal eden Müslümanlarınkinden daha korkunç olur. Müslümanları bu günkü hali budur.
Müslümanların liderlerinin ölmesi veya onun hakkında yalan haberlerin çıkması Müslüman’ı ve onun bağlı olduğu ilkeleri sarsmaz. Müslümanlar liderlerini kendilerini korudukları gibi korumalıdırlar. Kâfirlere karşı denk güçlü görünmek güçsüzlüğünü belli etmemek şarttır.
Müslümanları yıkan düşmanlarının gücü değil kendi zaaflarıdır. Müslümanlar başıbozuk hareket edemez birlik olmalı ve kine tize hareket etmelidirler.


UHUDUN ÖNEMLİ AKTÖRLERİ

Abdullah bin Cübeyr: Bu şahıs Uhut’ ta ki okçuların komutanıdır
Rafi: küçük yaşta olup ilk etapta Hz Peygamber savaşa katılmasına müsaade etmemiş okçuluktaki maharetini gösterip ısrar edince kendisine müsaade etmiştir
Semure bin Cündeb: bu şahısta Rafi gibi yaşı küçük olduğu için ilk etapta orduya alınmamış fakat ısrarı ve güreşte ki maharetini gösterince cihada katılmasına müsaade edildi
Ebu Dücane: Resulüllah’ın kılıcını emanet alıp yalın kılıç müşriklerin arasına dalmış ve şehit oluncaya kadar savaşmıştır.
Musap bin Ümeyr: Peygamber’in Medine deki elçisi ve Uhut taki sancaktarı idi. Uhutta şehit oldu. Müşrikken Mekke’nin en gösterişli genci idi. Ölümü Peygamberimizi ağlattı
Umare bin Yezid bin Seken: Uhut dağında yerleştirildikleri tepeyi hiç terk etmedi yaralandı ve Resulüllah’ın kucağında can verdi.
Abdullah bin Haram: Orduyu terk eden münafıkları ve onlara uyan gafil Müslümanları geri çağırdı.
Hamza bin Abdul-Muttalib: Allahın Aslanı lakaplı bu zat Peygamberimizin amcası olup bu savaşta Ebu Süfyanın eşi Hint bin Cahş’ın kiraladığı Vahşi isimli köle tarafından şehit edildi.
Sad bin Rebi: bu sahabenin Peygamberimiz ölüler arasında cesedini aratmış ve son anına yetişmiştir.
Mabed bin Mabed: Bu şahıs savaş sonrası geri dönüp Müslümanlara tekrar saldırmak müşriklere Müslümanların yeni takviye güçle çok kalabalık bir ordu topladığını rastladığı müşriklere söylemiş ve onları yeni bir saldırı fikrinden caydırmıştır.
Halid bin Velid: savaş sırasında müşriklerin komutanlarından olan Halid Müslüman okçular yerini terk edince fırsattan istifade Müslümanları arkadan kuşattı ve savaşı müşriklerin lehine cevirdi daha sonra Müslüman oldu ve Müslüman ordularının komutanı olarak büyük başarılara imza attı.

SAVAŞIN TARİHİ VE YERİ

Yıl: Hicretin 2.Yılı Miladi 622 8. Ayı Şevvalin 7.günü, Cumartesi
Yer: Şib Vadisi

Yazan: Yusuf AYGÜN
 

yusufhoca41

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Haz 2008
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
guncel +++++++++++++++++++++++++++++++++++++++
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt