Aşk-ı Hicab
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 15 Şub 2009
- Mesajlar
- 12,148
- Tepki puanı
- 25
- Puanları
- 38
- Yaş
- 40
Hz. Âişe radıyallâhü anhâ vâlidemiz anlatıyor:
(Bir gün) cehennemi hatırlayıp ağladım. Resûlüllah (s.a.v.):
*** Niye ağlıyorsun? diye sordu.
*** Cehennemi hatırladım da onun için ağladım! Siz, kıyâmet günü, âilenizi hatırlayacak mısınız? dedim.
Buyurdu ki:
*** üç yerde kimse kimseyi hatırlamaz:
1) Mîzan yanında; tartısı ağır mı geldi, hafif mi öğreninceye kadar.
2) Sahifelerin uçuştuğu zaman; kendi defteri nereye düşecek, öğreninceye kadar… Sağına mı, soluna mı; yoksa arkasına mı?
3) Sıratın yanında; cehennemin iki yakası ortasına kurulunca, bunu geçinceye kadar.
(Ebû Dâvud, Kitâbüs-Sünne, 4755)
Bilindiği gibi Mîzan, âhirete îmânın bir cüzüdür.
Ehl-i Sünnet vel-Cemat âlimleri, icmâ ile Mîzan haktır demişlerdir.
Hadis-i şeriflerle olduğu gibi, Kurânla da sabittir.
Âyet-i kerimede, "Biz kıyâmet gününe mahsus adâlet terazileri koyacağız.Artık hiçbir kimse hiçbir şeyle haksızlığa uğratılmayacaktır.(O şey) bir hardal tanesi kadar bile olsa, onu getiririz (mizâna koyarız). Hesapçılar olarak da biz yeteriz."
(Enbiyâ- 47) buyuruluyor.
Mîzan, kıyâmet günü kurulur. Kulların amellerinin yazılmış olduğu defterler Mîzanda tartılır.
Bu Mîzanın iki kefesi vardır; biri hasenâtın (iyiliklerin) tartılması için, diğeri de seyyiâtın (kötülüklerin)…
(Bir gün) cehennemi hatırlayıp ağladım. Resûlüllah (s.a.v.):
*** Niye ağlıyorsun? diye sordu.
*** Cehennemi hatırladım da onun için ağladım! Siz, kıyâmet günü, âilenizi hatırlayacak mısınız? dedim.
Buyurdu ki:
*** üç yerde kimse kimseyi hatırlamaz:
1) Mîzan yanında; tartısı ağır mı geldi, hafif mi öğreninceye kadar.
2) Sahifelerin uçuştuğu zaman; kendi defteri nereye düşecek, öğreninceye kadar… Sağına mı, soluna mı; yoksa arkasına mı?
3) Sıratın yanında; cehennemin iki yakası ortasına kurulunca, bunu geçinceye kadar.
(Ebû Dâvud, Kitâbüs-Sünne, 4755)
Bilindiği gibi Mîzan, âhirete îmânın bir cüzüdür.
Ehl-i Sünnet vel-Cemat âlimleri, icmâ ile Mîzan haktır demişlerdir.
Hadis-i şeriflerle olduğu gibi, Kurânla da sabittir.
Âyet-i kerimede, "Biz kıyâmet gününe mahsus adâlet terazileri koyacağız.Artık hiçbir kimse hiçbir şeyle haksızlığa uğratılmayacaktır.(O şey) bir hardal tanesi kadar bile olsa, onu getiririz (mizâna koyarız). Hesapçılar olarak da biz yeteriz."
(Enbiyâ- 47) buyuruluyor.
Mîzan, kıyâmet günü kurulur. Kulların amellerinin yazılmış olduğu defterler Mîzanda tartılır.
Bu Mîzanın iki kefesi vardır; biri hasenâtın (iyiliklerin) tartılması için, diğeri de seyyiâtın (kötülüklerin)…