Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tuzlu kahve (1 Kullanıcı)

BRC

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Kas 2006
Mesajlar
236
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yeni tanışmışlardı.Bir anda içi ısınmıştı kıza.Temiz bir yüz tatlı ela bakışlar...Tutkulu ve hassas bir kalp.aradığı ve umduğu her şey vardı. Harika bir şey! Bu çekingenlikle sevgisini ona hissettirmesi neredeyse imkansızdı.bir dersten sonra bir fırsatını bulup kafeteryada kahve içmeye davet etti.delikanlının davetine şaşırdığını gizlemedi kız.üniversitedeki şehirli delikanlılardan biraz farklı olduğu belliydi.yurtta kalıyordu hadi çıkalım diyeceği tiplerden değildi.tam bir kibarlık gösterisi yaparak daveti kabul etti.kampüsün yeni taşlanmış yollarını yan yana yürüyerek kafeteryaya vardılar:köşede bir masaya oturdular.kafeteryanın uğultusu içinde konuşmaya çalıştılar.delikanlı öylesine heyecanlıydı ki, kalbinin çarpmasından konuşamıyordu.onun bu hali kızın da huzurunu kaçırdı.
Kız ben artık gideyim demeye hazırlanıyordu ki,delikanlı garsonu çağırdı.bana biraz tuz getirir misiniz dedi,kahveme koyacağımda....

Yan masalardan bile şaşkın yüzler delikanlıya baktı.kahveye tuz!
Delikanlı kıpkırmızı oldu mahcubiyetten.birazdan tuz geldi.olduğu gibi kahvesine döktü kağıt paketin içindeki tuzu.herkesin şaşkın bakışları arasında afiyetle kahvesini içmeye başladı.kız merakla,garip bir damak zevkiniz var dedi.
Delikanlı üzerindeki tutukluluğu atıp konuşmaya başladı:çocukken deniz kenarın da yaşardık.hep deniz kenarın da ve deniz de oynardım.denizin tuzlu suyunun tadı ağzımdan hiç eksilmedi.bu tatla büyüdüm ben. Bu tadı çok sevdim.kahveme tuz koymam bundan. Ne zaman o tuzlu tadı dilimde hissetsem,çocukluğumu, deniz kenarında ki evimizi ve mutlu ailemi hatırlıyorum.annemle babam hala o deniz kenarında oturuyorlar... onları ve evimi öyle özlüyorum ki....
Bunları söylerken gözleri nemlenmişti delikanlının ... kız dinlediklerinden çok duygulanmıştı.
İçini bu kadar samimi döken, evini ,ailesini bu kadar özleyen bir adam,evi,aileyi seven bir olmalıydı.evini düşünen, evini arayan,evini sakınan biri.evcimen biri.şimdiye kadar çıkma teklif eden hiçbir delikanlıdan görmediği bir duygu.
Derken,kızda konuşmaya başladı. O da ailesini çok seviyordu.çocukluğunu anlattı uzun uzun.delikanlı büyük bir samimiyetle kulak verdi kıza.çocuklarının uzak ve sıcak atmosferinde birlikte buluştular. Zamanı yeniden birlikte yaşadılar.çocukça.içten.sevecen.çok şirin bir sohbet olmuştu.tatlı ve sıcak...
Bu sohbet tuzlu öykümüzün tatlı başlangıcı oldu.Buluşmaya devam ettiler ve her güzel öyküde olduğu gibi,prenses prensle evlendi.gökten elmalar düştü.muratlarına erdiler..ömürlerinin sonun kadar mutlu yaşadılar.prenses ne zaman kahve yapsa,içine bir tutamtuz koydu hayat boyu.onun böyle sevdiğini biliyordu çünkü.
Kırk yıl sonra adam her fani gibi bu dünyaya veda etti.Giderken,ölümümden sonra aç diye bir mektup bırakmıştı sevgili karısına.prenses prensinin ayrılık acısını yüreğinde derinlemesine yaşarken,umulmadık bir teselli mesajı okuma beklentisiyle açtı mektubu.şöyle diyordu satırlarında prens:sevgilim bir tanem,lütfen beni affet.bütün hayatımız bir hayal üzerine kurduğum için beni affet.ilk buluştuğumuz günü hatırlıyor musun?öyle heyecanlı ve gergindim ki,dilim sürçtü,şeker diyecekken tuz çıktı ağzımdan.sen ve herkes bana bakarken,sözümü düzeltmeye o kadar utandım ki,tuz gelir gelmez ,çaresiz kahveme döktüm ve içtim.sonra da sana bol tuzlu çocukluk hikayelerimi anlattım.bir yanlış üzerine anlattığım hayallerin ilişkimizin temeli olacağı hiç aklıma gelmemişti.sana gerçeği anlatmayı defalarca düşündüm.ama,her defasında korkudan vazgeçtim.şimdi ölüyorum ve artık,korkmam için hiçbir sebep yok .işte gerçek: ben tuzlu kahve sevmem.o,garip ve rezil kahveyi içtim.hem de zerrece pişmanlık duymadan.seninle olmak hayatımın en büyük mutluluğu idi ve ben bu mutluluğu tuzlu kahveye borçluydum.dünyaya bir daha gelsem,her şeyi yeniden yaşamak,seni yeniden tanımak ve bütün hayatımı seninle geçirmek isterdim.inan bana bu ikinci ömrümü de hep tuzlu kahve içerek geçirdim.
Yaşlı kadının gözyaşları mektubu sırılsıklam ıslattı.
Bir gün, lafı açıldığında,yaşlı hanımın arkadaşlarından biri.rahmetli kahveyi tuzlu içermiş dedi,sen hiç tattın mı, nasıl bişeymiş?

Gözleri doldu kadının,çok tatlı,dedi,çok...B)

(senai demircinin aşka dair öykükerinden)​
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: TUZLU KAHVE

RE: TUZLU KAHVE

SEVGİYİ ANLATMAK YADA ANLAMAK İSTİYORSAK .....BENCE DER ALMAMIZ GEREKEN HİKAYE BUDUR.BEN YÜZLERCE DEFA OKUMUŞUM Bİ HİKAYEYİ VE HER OKUDUGUMDA FARKLI BİR ŞEY ÖGRENİYORUM.
ALLAH RAZI OLSUN EMEGİNİZE YÜREGİNİZE SAGLIK. ÇOK TEŞEKKÜR EDERİM....

 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: TUZLU KAHVE

RE: TUZLU KAHVE


BU ŞİİRİ VEYSEL BEY YAYINLAMIŞTI RESMİ HAZIRLAYANDA O.HAKKINI HELAL ETSİNLER YERİ GELMİŞKEN EKLEMEK İSTEDİM.



 

elzem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
1,656
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: TUZLU KAHVE

RE: TUZLU KAHVE

emeğine sağlık süper bi hikaye. Ne kadar da etkilendim.Sevgi bu olsa gerek
 

elzem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
1,656
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: TUZLU KAHVE

RE: TUZLU KAHVE

FATMA_ERGUN yazdı:

BU ŞİİRİ VEYSEL BEY YAYINLAMIŞTI RESMİ HAZIRLAYANDA O.HAKKINI HELAL ETSİNLER YERİ GELMİŞKEN EKLEMEK İSTEDİM.




çok güzel bişey yaa ALLAH veysel kardeşimden razı olsun.Böyle bi güzelliği paylaştığın için tşkr fatmacım
 

ADALETIMAHZA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Eyl 2006
Mesajlar
3,630
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
55
Web Sitesi
www.islamiportal.net
RE: TUZLU KAHVE

RE: TUZLU KAHVE

ALLAH razı olsun gözyaşlarımı tutamadım sonunda.Yaşlanıyorum galiba,böyle şeyler okuyup dinleyince zır zır ağlıyorum.Yaş:38;)
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: TUZLU KAHVE

RE: TUZLU KAHVE

elzem yazdı:
FATMA_ERGUN yazdı:

BU ŞİİRİ VEYSEL BEY YAYINLAMIŞTI RESMİ HAZIRLAYANDA O.HAKKINI HELAL ETSİNLER YERİ GELMİŞKEN EKLEMEK İSTEDİM.




çok güzel bişey yaa ALLAH veysel kardeşimden razı olsun.Böyle bi güzelliği paylaştığın için tşkr fatmacım
BEN TEŞEKKÜR EDERİM CANIM BENİM.HİKAYE VE ŞİİR ÇOK GÜZEL.BEN BU HİKAYEYİ ÇOK SEVİYORUM.RABBİM HERKESE HAYIRLI EŞ NASİP ETSİN...BU DÜNYAYI AYDINLATAN AYNI ZAMANDA KARARTANDA EŞTİR...
 

elzem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
1 Eki 2006
Mesajlar
1,656
Tepki puanı
1
Puanları
0
RE: TUZLU KAHVE

RE: TUZLU KAHVE

FATMA_ERGUN yazdı:
elzem yazdı:
FATMA_ERGUN yazdı:

BU ŞİİRİ VEYSEL BEY YAYINLAMIŞTI RESMİ HAZIRLAYANDA O.HAKKINI HELAL ETSİNLER YERİ GELMİŞKEN EKLEMEK İSTEDİM.




çok güzel bişey yaa ALLAH veysel kardeşimden razı olsun.Böyle bi güzelliği paylaştığın için tşkr fatmacım
BEN TEŞEKKÜR EDERİM CANIM BENİM.HİKAYE VE ŞİİR ÇOK GÜZEL.BEN BU HİKAYEYİ ÇOK SEVİYORUM.RABBİM HERKESE HAYIRLI EŞ NASİP ETSİN...BU DÜNYAYI AYDINLATAN AYNI ZAMANDA KARARTANDA EŞTİR...

AMİNNNN.Çok doğru karartan da aydılatanda eştir.RABBİM herşeyin hayırlısını nasip etsin.Bu ara da yokluğunuz çok belli haa
 

FATMA_ERGUN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Haz 2006
Mesajlar
3,537
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: TUZLU KAHVE

RE: TUZLU KAHVE

elzem yazdı:
FATMA_ERGUN yazdı:
elzem yazdı:
FATMA_ERGUN yazdı:

BU ŞİİRİ VEYSEL BEY YAYINLAMIŞTI RESMİ HAZIRLAYANDA O.HAKKINI HELAL ETSİNLER YERİ GELMİŞKEN EKLEMEK İSTEDİM.




çok güzel bişey yaa ALLAH veysel kardeşimden razı olsun.Böyle bi güzelliği paylaştığın için tşkr fatmacım
BEN TEŞEKKÜR EDERİM CANIM BENİM.HİKAYE VE ŞİİR ÇOK GÜZEL.BEN BU HİKAYEYİ ÇOK SEVİYORUM.RABBİM HERKESE HAYIRLI EŞ NASİP ETSİN...BU DÜNYAYI AYDINLATAN AYNI ZAMANDA KARARTANDA EŞTİR...

AMİNNNN.Çok doğru karartan da aydılatanda eştir.RABBİM herşeyin hayırlısını nasip etsin.Bu ara da yokluğunuz çok belli haa

BAK SEN SAGOLYA .BU GÜN PAZARTESİ PAZAR GÜNÜ ÇALIŞMADIM CESASINI ÇEKİYORUM.VALLA 3 4 SAAT GEÇ GİRDİM SADECE.BEN MEMLEKETE GİDİNCE DÖNMEMEYİ DÜŞÜNÜYORUM OZAMANDA AGLARSIN ARTIK...
RABBİM ÖYLE EŞLER VERSİNKİ İNŞ.ALLAH YOLUNDA İLERLEYEN YOLUNU SABİT KILAN VE KENDİ BİLGİLERİYLEDE BİZLERİ AYDINLATSIN İNŞ.BİR İNSANIN KALBİNDE İSLAM AŞKI ALLAH SEVGİSİ OLDUKTAN SONRA OLMUYACAK ÇÖZÜLMEYECEK ŞEY YOKTUR BANA GÖRE....
 

zerrin

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Tem 2006
Mesajlar
2,172
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: TUZLU KAHVE

RE: TUZLU KAHVE

çok güzek bir hikaye. bende daha önce okumuştum. teşekkürler..
 

makinaci06

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Kas 2006
Mesajlar
966
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: TUZLU KAHVE

RE: TUZLU KAHVE

Allah razı olsun çok güzel bi hikayeydi.Rabbim hepimize böyle çok seven hayırlı eşler nasip etsin
 

hilal76

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
461
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: TUZLU KAHVE

RE: TUZLU KAHVE

ALLAH razı olsun çok hoş bir hikaye
 

Sefine-i Hayat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2006
Mesajlar
987
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: TUZLU KAHVE

RE: TUZLU KAHVE

B)EMEĞİNİZE SAĞLIK.HİKAYE SÜPERDİ.B)
 

zeynepnur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2006
Mesajlar
19
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: TUZLU KAHVE

RE: TUZLU KAHVE

ALLAH HEPİMİZE BÖYLE SEVGİLER NASİB ETSİN
 

avdan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2006
Mesajlar
308
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: TUZLU KAHVE

RE: TUZLU KAHVE

BRC yazdı:
Yeni tanışmışlardı.Bir anda içi ısınmıştı kıza.Temiz bir yüz tatlı ela bakışlar...Tutkulu ve hassas bir kalp.aradığı ve umduğu her şey vardı. Harika bir şey! Bu çekingenlikle sevgisini ona hissettirmesi neredeyse imkansızdı.bir dersten sonra bir fırsatını bulup kafeteryada kahve içmeye davet etti.delikanlının davetine şaşırdığını gizlemedi kız.üniversitedeki şehirli delikanlılardan biraz farklı olduğu belliydi.yurtta kalıyordu hadi çıkalım diyeceği tiplerden değildi.tam bir kibarlık gösterisi yaparak daveti kabul etti.kampüsün yeni taşlanmış yollarını yan yana yürüyerek kafeteryaya vardılar:köşede bir masaya oturdular.kafeteryanın uğultusu içinde konuşmaya çalıştılar.delikanlı öylesine heyecanlıydı ki, kalbinin çarpmasından konuşamıyordu.onun bu hali kızın da huzurunu kaçırdı.
Kız ben artık gideyim demeye hazırlanıyordu ki,delikanlı garsonu çağırdı.bana biraz tuz getirir misiniz dedi,kahveme koyacağımda....

Yan masalardan bile şaşkın yüzler delikanlıya baktı.kahveye tuz!
Delikanlı kıpkırmızı oldu mahcubiyetten.birazdan tuz geldi.olduğu gibi kahvesine döktü kağıt paketin içindeki tuzu.herkesin şaşkın bakışları arasında afiyetle kahvesini içmeye başladı.kız merakla,garip bir damak zevkiniz var dedi.
Delikanlı üzerindeki tutukluluğu atıp konuşmaya başladı:çocukken deniz kenarın da yaşardık.hep deniz kenarın da ve deniz de oynardım.denizin tuzlu suyunun tadı ağzımdan hiç eksilmedi.bu tatla büyüdüm ben. Bu tadı çok sevdim.kahveme tuz koymam bundan. Ne zaman o tuzlu tadı dilimde hissetsem,çocukluğumu, deniz kenarında ki evimizi ve mutlu ailemi hatırlıyorum.annemle babam hala o deniz kenarında oturuyorlar... onları ve evimi öyle özlüyorum ki....
Bunları söylerken gözleri nemlenmişti delikanlının ... kız dinlediklerinden çok duygulanmıştı.
İçini bu kadar samimi döken, evini ,ailesini bu kadar özleyen bir adam,evi,aileyi seven bir olmalıydı.evini düşünen, evini arayan,evini sakınan biri.evcimen biri.şimdiye kadar çıkma teklif eden hiçbir delikanlıdan görmediği bir duygu.
Derken,kızda konuşmaya başladı. O da ailesini çok seviyordu.çocukluğunu anlattı uzun uzun.delikanlı büyük bir samimiyetle kulak verdi kıza.çocuklarının uzak ve sıcak atmosferinde birlikte buluştular. Zamanı yeniden birlikte yaşadılar.çocukça.içten.sevecen.çok şirin bir sohbet olmuştu.tatlı ve sıcak...
Bu sohbet tuzlu öykümüzün tatlı başlangıcı oldu.Buluşmaya devam ettiler ve her güzel öyküde olduğu gibi,prenses prensle evlendi.gökten elmalar düştü.muratlarına erdiler..ömürlerinin sonun kadar mutlu yaşadılar.prenses ne zaman kahve yapsa,içine bir tutamtuz koydu hayat boyu.onun böyle sevdiğini biliyordu çünkü.
Kırk yıl sonra adam her fani gibi bu dünyaya veda etti.Giderken,ölümümden sonra aç diye bir mektup bırakmıştı sevgili karısına.prenses prensinin ayrılık acısını yüreğinde derinlemesine yaşarken,umulmadık bir teselli mesajı okuma beklentisiyle açtı mektubu.şöyle diyordu satırlarında prens:sevgilim bir tanem,lütfen beni affet.bütün hayatımız bir hayal üzerine kurduğum için beni affet.ilk buluştuğumuz günü hatırlıyor musun?öyle heyecanlı ve gergindim ki,dilim sürçtü,şeker diyecekken tuz çıktı ağzımdan.sen ve herkes bana bakarken,sözümü düzeltmeye o kadar utandım ki,tuz gelir gelmez ,çaresiz kahveme döktüm ve içtim.sonra da sana bol tuzlu çocukluk hikayelerimi anlattım.bir yanlış üzerine anlattığım hayallerin ilişkimizin temeli olacağı hiç aklıma gelmemişti.sana gerçeği anlatmayı defalarca düşündüm.ama,her defasında korkudan vazgeçtim.şimdi ölüyorum ve artık,korkmam için hiçbir sebep yok .işte gerçek: ben tuzlu kahve sevmem.o,garip ve rezil kahveyi içtim.hem de zerrece pişmanlık duymadan.seninle olmak hayatımın en büyük mutluluğu idi ve ben bu mutluluğu tuzlu kahveye borçluydum.dünyaya bir daha gelsem,her şeyi yeniden yaşamak,seni yeniden tanımak ve bütün hayatımı seninle geçirmek isterdim.inan bana bu ikinci ömrümü de hep tuzlu kahve içerek geçirdim.
Yaşlı kadının gözyaşları mektubu sırılsıklam ıslattı.
Bir gün, lafı açıldığında,yaşlı hanımın arkadaşlarından biri.rahmetli kahveyi tuzlu içermiş dedi,sen hiç tattın mı, nasıl bişeymiş?

Gözleri doldu kadının,çok tatlı,dedi,çok...B)

(senai demircinin aşka dair öykükerinden)
 

avdan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Eki 2006
Mesajlar
308
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: TUZLU KAHVE

RE: TUZLU KAHVE

BRC yazdı:
Yeni tanışmışlardı.Bir anda içi ısınmıştı kıza.Temiz bir yüz tatlı ela bakışlar...Tutkulu ve hassas bir kalp.aradığı ve umduğu her şey vardı. Harika bir şey! Bu çekingenlikle sevgisini ona hissettirmesi neredeyse imkansızdı.bir dersten sonra bir fırsatını bulup kafeteryada kahve içmeye davet etti.delikanlının davetine şaşırdığını gizlemedi kız.üniversitedeki şehirli delikanlılardan biraz farklı olduğu belliydi.yurtta kalıyordu hadi çıkalım diyeceği tiplerden değildi.tam bir kibarlık gösterisi yaparak daveti kabul etti.kampüsün yeni taşlanmış yollarını yan yana yürüyerek kafeteryaya vardılar:köşede bir masaya oturdular.kafeteryanın uğultusu içinde konuşmaya çalıştılar.delikanlı öylesine heyecanlıydı ki, kalbinin çarpmasından konuşamıyordu.onun bu hali kızın da huzurunu kaçırdı.
Kız ben artık gideyim demeye hazırlanıyordu ki,delikanlı garsonu çağırdı.bana biraz tuz getirir misiniz dedi,kahveme koyacağımda....

Yan masalardan bile şaşkın yüzler delikanlıya baktı.kahveye tuz!
Delikanlı kıpkırmızı oldu mahcubiyetten.birazdan tuz geldi.olduğu gibi kahvesine döktü kağıt paketin içindeki tuzu.herkesin şaşkın bakışları arasında afiyetle kahvesini içmeye başladı.kız merakla,garip bir damak zevkiniz var dedi.
Delikanlı üzerindeki tutukluluğu atıp konuşmaya başladı:çocukken deniz kenarın da yaşardık.hep deniz kenarın da ve deniz de oynardım.denizin tuzlu suyunun tadı ağzımdan hiç eksilmedi.bu tatla büyüdüm ben. Bu tadı çok sevdim.kahveme tuz koymam bundan. Ne zaman o tuzlu tadı dilimde hissetsem,çocukluğumu, deniz kenarında ki evimizi ve mutlu ailemi hatırlıyorum.annemle babam hala o deniz kenarında oturuyorlar... onları ve evimi öyle özlüyorum ki....
Bunları söylerken gözleri nemlenmişti delikanlının ... kız dinlediklerinden çok duygulanmıştı.
İçini bu kadar samimi döken, evini ,ailesini bu kadar özleyen bir adam,evi,aileyi seven bir olmalıydı.evini düşünen, evini arayan,evini sakınan biri.evcimen biri.şimdiye kadar çıkma teklif eden hiçbir delikanlıdan görmediği bir duygu.
Derken,kızda konuşmaya başladı. O da ailesini çok seviyordu.çocukluğunu anlattı uzun uzun.delikanlı büyük bir samimiyetle kulak verdi kıza.çocuklarının uzak ve sıcak atmosferinde birlikte buluştular. Zamanı yeniden birlikte yaşadılar.çocukça.içten.sevecen.çok şirin bir sohbet olmuştu.tatlı ve sıcak...
Bu sohbet tuzlu öykümüzün tatlı başlangıcı oldu.Buluşmaya devam ettiler ve her güzel öyküde olduğu gibi,prenses prensle evlendi.gökten elmalar düştü.muratlarına erdiler..ömürlerinin sonun kadar mutlu yaşadılar.prenses ne zaman kahve yapsa,içine bir tutamtuz koydu hayat boyu.onun böyle sevdiğini biliyordu çünkü.
Kırk yıl sonra adam her fani gibi bu dünyaya veda etti.Giderken,ölümümden sonra aç diye bir mektup bırakmıştı sevgili karısına.prenses prensinin ayrılık acısını yüreğinde derinlemesine yaşarken,umulmadık bir teselli mesajı okuma beklentisiyle açtı mektubu.şöyle diyordu satırlarında prens:sevgilim bir tanem,lütfen beni affet.bütün hayatımız bir hayal üzerine kurduğum için beni affet.ilk buluştuğumuz günü hatırlıyor musun?öyle heyecanlı ve gergindim ki,dilim sürçtü,şeker diyecekken tuz çıktı ağzımdan.sen ve herkes bana bakarken,sözümü düzeltmeye o kadar utandım ki,tuz gelir gelmez ,çaresiz kahveme döktüm ve içtim.sonra da sana bol tuzlu çocukluk hikayelerimi anlattım.bir yanlış üzerine anlattığım hayallerin ilişkimizin temeli olacağı hiç aklıma gelmemişti.sana gerçeği anlatmayı defalarca düşündüm.ama,her defasında korkudan vazgeçtim.şimdi ölüyorum ve artık,korkmam için hiçbir sebep yok .işte gerçek: ben tuzlu kahve sevmem.o,garip ve rezil kahveyi içtim.hem de zerrece pişmanlık duymadan.seninle olmak hayatımın en büyük mutluluğu idi ve ben bu mutluluğu tuzlu kahveye borçluydum.dünyaya bir daha gelsem,her şeyi yeniden yaşamak,seni yeniden tanımak ve bütün hayatımı seninle geçirmek isterdim.inan bana bu ikinci ömrümü de hep tuzlu kahve içerek geçirdim.
Yaşlı kadının gözyaşları mektubu sırılsıklam ıslattı.
Bir gün, lafı açıldığında,yaşlı hanımın arkadaşlarından biri.rahmetli kahveyi tuzlu içermiş dedi,sen hiç tattın mı, nasıl bişeymiş?

Gözleri doldu kadının,çok tatlı,dedi,çok...B)

(senai demircinin aşka dair öykükerinden)
EMEĞİNE SAĞLIK KARDEŞİM ÇOK SAĞOL
 

ilimyolcusu

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
28 Tem 2008
Mesajlar
14
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
32
Tuzlu kahve

Yeni tanışmışlardı. Bir anda içi ısınmıştı kıza. Temiz bir yüz, tatlı ela bakışlar... Tutkulu ve hassas bir kalp. Aradığı ve umduğu her şey vardı. "Harika bir şey!" Bu çekingenlikle sevgisini ona hissettirmesi neredeyse imkansızdı. Dersten sonra bir fırsatını bulup kafeteryada kahve içmeye davet etti. Delikanlının davetine şaşırdığını gizlemedi kız. Üniversitedeki şehirli delikanlılardan biraz farklı olduğu belliydi. Yurtta kalıyordu, "hadi çıkalım" diyeceği tiplerden değildi. Tam bir kibarlık gösterisi yaparak daveti kabul etti. Kampüsün yeni taşlanmış yollarını yan yana yürüyerek kafeteryaya vardılar; köşede bir masaya oturdular. Delikanli öyle heyecanliydi ki, kalbinin çarpmasindan konuşamıyordu. Onun bu hali kızın da huzurunu kaçırdı. "Ben artık gideyim" demeye hazırlanıyordu ki, delikanlı birden garsonu çağırdı:

"Bana biraz tuz getirir misiniz" dedi. "Kahveme koyacağım da..."

Yan masalardan bile şaşkın yüzler delikanlıya baktı...

Kahveye tuz!..

Delikanlı kıpkırmızı oldu mahcubiyetten; Biraz sonra tuz geldi. Olduğu gibi kahvesine döktü kağıt paketin içindeki tuzu. Herkesin şaşkın bakışları arasında afiyetle kahvesini içmeye başladı. Kiz, merakla, "Garip bir damak zevkiniz var" dedi...

Delikanli anlatti:

"Çocukken deniz kenarında yasardik. Hep deniz kenarında ve denizde oynardım. Denizin tuzlu suyunun tadı ağzımdan hiç eksilmedi. Bu tatla büyüdüm ben. Bu tadı çok sevdim. Kahveme tuz koymam da bundan. Ne zaman o tuzlu tadı dilimde hissetsem, çocuklugumu, deniz kenarındaki evimizi ve mutlu ailemi hatırlıyorum. Annemle babam hala o deniz kenarında oturuyorlar. Onları ve evimi öyle özlüyorum ki.."

Bunları söylerken gözleri nemlenmişti delikanlının. Kız dinlediklerinden çok duygulanmıştı.

İçini bu kadar samimi döken, evini, ailesini bu kadar özleyen bir adam, evi, aileyi seven biri olmalıydı. Evini düşünen, evini arayan, evini sakınan biri. Evcimen biri...

Derken kız da konuşmaya basladı. Onun da evi uzaklardaydı. O da ailesini çok seviyordu. Çocukluğunu anlattı uzun uzun. Delikanlı büyük bir samimiyetle kulak verdi kıza. Zamanı yeniden birlikte yaşadılar. Çocukça. İçten. Sevecen. Çok şirin bir sohbet olmuştu. Tatlı ve sıcak...

Bu sohbet tuzlu öykünün tatlı başlangıcı oldu. Bulusmaya devam ettiler ve her güzel öyküde oldugu gibi, prenses prensle evlendi. Gökten elmalar düştü. Muradlarına erdiler. Ömürlerinin sonuna kadar çok mutlu yasadilar.Prenses ne zaman prensine kahve yapsa kahvenin içine bir tutam tuz koydu hayat boyu... Eşinin böyle sevdiğini biliyordu çünkü...

40 yil sonra, adam dünyaya veda etti. "Ölümümden sonra aç" diye bir mektup bırakmıştı sevgili karisina. Prenses, prensinin ayrılık acısını yüreğinde derinlemesine yaşarken umulmadık bir teselli mesajı okuma beklentisiyle açtı mektubu. Şöyle diyordu satırlarda prens:

"Sevgilim, bir tanem; lütfen beni affet. Bütün hayatimizi bir hayal üzerine kurdugum için beni affet. İlk bulustugumuz günü hatirliyor musun? Öyle heyecanli ve gergindim ki, "seker" diyecekken "tuz" çıktı ağzımdan. Sen ve herkes bana bakarken, sözümü düzeltmeye o kadar utandim ki, tuz gelir gelmez çaresiz kahveme döktüm ve içtim. Sonra da sana bol tuzlu çocukluk hayallerimi anlattım. Bir yanlış üzerine anlattığım hayallerin ilişkimizin temeli olacagi hiç aklima gelmemisti. Sana gerçegi anlatmayi defalarca düsündüm. Ama her defasinda korkudan vazgeçtim. Simdi ölüyorum ve artik korkmam için hiç bir sebep yok... İşte gerçek: Ben tuzlu kahve sevmem. O, garip ve rezil bir tat... Ama seni tanidigim andan itibaren bu rezil kahveyi içtim. Hem de zerrece pismanlik duymadan. Seninle olmak hayatimin en büyük mutlulugu idi ve ben bu mutlulugu tuzlu kahveye borçluydum. Dünyaya bir daha gelsem, her şeyi yeniden yaşamak, seni yeniden tanımak ve bütün hayatımı yeniden seninle geçirmek isterim. İnan bana bu ikinci ömrümü de hep tuzlu kahve içerek geçirirdim."

Yaşlı kadının gözyaşları mektubu sırılsıklam ıslattı.

Bir gün lafı açıldığında yaşlı hanımın arkadaşlarından biri, "Rahmetli kahveyi tuzlu içermiş" dedi, "sen hiç tattın mı, nasıl bir şeymiş?"

Gözleri doldu kadının...
"Çok tatlı" dedi, "çok..."
 

canom

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
16 Eyl 2008
Mesajlar
163
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
allah razı olsun çok güzel bir paylaşım..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt