nakşibendi
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 12 Mar 2006
- Mesajlar
- 1,946
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
ağzıyla kuş tutanların alkışlandığı bir mahzende
ben ağzında kanamaklı bir güneş taşıyan, çığlığım...
ellerimde anlamsız bir dünyanın ruhuna okuduğum yasinler
talep bile edilmediğim bir tapınakta
kalbimde taşıdığım kurbanlarımı sunuyorum Rabbe,
en habîl yanımla
etrafı dağlarla çevrili bir yetimlik benimkisi
kıyısı olmayan bir deniz kapılarımı çalıyor dudak kenarlarımda
susuyorum artık.
kusuyorum,kendimi ellerime
herkesin bir başkasını oynadığı zamanların
kendisi olma savaşını veren çağrısıyım...
duyurmak neden zor bu sesimi
dilimde bacakları sızlayan kelimeler
hep sakarlığı kendine...
ayaklarıma dolanıyorum;
düşüyorum üzerime
kalbimi bırakıyorum her sabah bu şehrin kuytularına
şüpheli bir paket içinde
pimi çekilmiş çocukluğum son saniyelerini oynuyor
var olmak: kendimle başlayan bir devrimdir
ben varım o halde d/üşüyorum.
kentler milyonlarca yok(luk) üretirken
analar evlat değil işçiler ve mem/urlar doğururken
aramalı
kalbimin yırtılmış denizlerini dikecek asalarını
(ah kendimde aradığım Musa'm nerdesin?)
kendinden mahrum kalmış insan mı kuracak mahremiyeti?
ki en büyük mahrumiyet insanın kendine olan uzaklığıyken...
ey benden bana daha yakın olan sermaye dini
ey benden bana daha yakın olan Kabe'min arka sokakları
ey onurumdan dolayı fakirliğimi gizleyen sessizliğimin: miskiniyeti
ey yanılgısında namazlar taşıyan duruşum
beni bana anlat bir kelimeyle
bana deki:
sen bir s/uç'sun...
bana deki:
kendinden öcünü alan insanın kalmaz nefreti kavmine
bana deki:
yaşamak: insanın kendini bırakıp gitmesiyse
iman etmek: kendinde kalma direnişinin manifestosudur.
kalbi cüzdanında atan bir yaşamın
kalp ağrısıyım ısrarımdan dolayı
evet ben kuracağım
onların cahiliye bombardımanlarına karşı soluğumu
ben kendimin ikrası
ve bir babalık projesinin: Lokmanıyım.
ey oğul...
Ben yeniden yapılandırmanın: İkbaliyim
Bir yanımı Medyenden getirdim
serbest piyasada çürümüş tartılarıma tuz basarak...
bir yanımı Kenandan getirdim
İffetin gömleğiyle silinmiş bir alnı dayayıp resmi namlulara
Bir yanımı İbrahim diyarından getirdim
"Varlığım Rabbimin varlığına armağan olsun"' haykırışlarıyla...
gözbebeği Afgani'yle kovulmuş bakışlarımla
Ortası köylerle boşaltılmış alnımla
Bir ucu Ortadoğu'yla tutuşturulmuş dudaklarımla
Bak H.A.Y.K.I.R.A.R.A.K söylüyorum:
TUTUŞTUR BENİ ARTIK EY KALBİM!
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!.
ben ağzında kanamaklı bir güneş taşıyan, çığlığım...
ellerimde anlamsız bir dünyanın ruhuna okuduğum yasinler
talep bile edilmediğim bir tapınakta
kalbimde taşıdığım kurbanlarımı sunuyorum Rabbe,
en habîl yanımla
etrafı dağlarla çevrili bir yetimlik benimkisi
kıyısı olmayan bir deniz kapılarımı çalıyor dudak kenarlarımda
susuyorum artık.
kusuyorum,kendimi ellerime
herkesin bir başkasını oynadığı zamanların
kendisi olma savaşını veren çağrısıyım...
duyurmak neden zor bu sesimi
dilimde bacakları sızlayan kelimeler
hep sakarlığı kendine...
ayaklarıma dolanıyorum;
düşüyorum üzerime
kalbimi bırakıyorum her sabah bu şehrin kuytularına
şüpheli bir paket içinde
pimi çekilmiş çocukluğum son saniyelerini oynuyor
var olmak: kendimle başlayan bir devrimdir
ben varım o halde d/üşüyorum.
kentler milyonlarca yok(luk) üretirken
analar evlat değil işçiler ve mem/urlar doğururken
aramalı
kalbimin yırtılmış denizlerini dikecek asalarını
(ah kendimde aradığım Musa'm nerdesin?)
kendinden mahrum kalmış insan mı kuracak mahremiyeti?
ki en büyük mahrumiyet insanın kendine olan uzaklığıyken...
ey benden bana daha yakın olan sermaye dini
ey benden bana daha yakın olan Kabe'min arka sokakları
ey onurumdan dolayı fakirliğimi gizleyen sessizliğimin: miskiniyeti
ey yanılgısında namazlar taşıyan duruşum
beni bana anlat bir kelimeyle
bana deki:
sen bir s/uç'sun...
bana deki:
kendinden öcünü alan insanın kalmaz nefreti kavmine
bana deki:
yaşamak: insanın kendini bırakıp gitmesiyse
iman etmek: kendinde kalma direnişinin manifestosudur.
kalbi cüzdanında atan bir yaşamın
kalp ağrısıyım ısrarımdan dolayı
evet ben kuracağım
onların cahiliye bombardımanlarına karşı soluğumu
ben kendimin ikrası
ve bir babalık projesinin: Lokmanıyım.
ey oğul...
Ben yeniden yapılandırmanın: İkbaliyim
Bir yanımı Medyenden getirdim
serbest piyasada çürümüş tartılarıma tuz basarak...
bir yanımı Kenandan getirdim
İffetin gömleğiyle silinmiş bir alnı dayayıp resmi namlulara
Bir yanımı İbrahim diyarından getirdim
"Varlığım Rabbimin varlığına armağan olsun"' haykırışlarıyla...
gözbebeği Afgani'yle kovulmuş bakışlarımla
Ortası köylerle boşaltılmış alnımla
Bir ucu Ortadoğu'yla tutuşturulmuş dudaklarımla
Bak H.A.Y.K.I.R.A.R.A.K söylüyorum:
TUTUŞTUR BENİ ARTIK EY KALBİM!
Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!.