MELİH ARAT
Mübarek Ramazan ayını idrak ettiğimiz günlerde insanlar oruç tutuyorlar, namaz kılıyorlar. Bununla birlikte bazılarımız tuttuğu oruç ya da kıldığı namazla tutarlı olmayabilen tutum ve davranışlar içinde olabiliyor.
Bir İslam alimi değilim, ama Müslüman sıradan bir insan olarak bazı basit gerçekleri değerlendiriyorum. İbadetin genel olarak bir ruhu var. Ancak bazılarımız bir makine gibi ibadet ediyor; ibadetin ruhundan uzak bir yaşam sürüyorlar.
Örneğin, bir tüccar düşünelim. Beş vakit namaz kılıyor; kasası da para dolu; ama senedinin vadesi gelince "param yok, daha sonra ödeyelim" diyor. Alacaklısını gönderdikten sonra çevresinde oturanlara herhangi bir konuda dinî bir vaaz veriyor. Eğer birisi bu tüccarın bu davranışını fark edip kendisini uyaracak olursa, "O iş ayrı, bu iş ayrı. Namazla karıştırmayın." diye cevap veriyor. Acaba gerçekten ayrı mı? Namaz kılan bir insanın, her zaman ilişkilerinde, işinde dürüst olması gerekmez mi? Günde beş vakit Allah'ı düşünürken, bu vakit aralarında kişi nasıl yalan söyleyebilir? Bu yalanı nasıl içine sindirebilir? Aynı şekilde bütün ibadetlerini harfiyen yerine getiren başka bir Müslüman işadamı düşünelim. Söz verdiği mallardan daha düşük kalitede malları gönderiyor. O zaman bu kişinin, tuttuğu oruç ile tutarlı davrandığını söyleyebilir miyiz?
Olay her zaman parayla ilgili değil. Bir taksici önüne gelene küfrederek arabayı sürüyor. Konuşurken oruçlu olduğunu da öğrendim. Şimdi oruçlu bir ağza trafikte dahi olsa küfür etmek yakışıyor mu? Oruç tutmak ve küfür etmek tutarlı bir davranış mı?
Daha da ilginci, oruç tutan insanların bir kısmının, "Zaten orucum (açım)....." diyerek kendilerine birilerine sinirlenme ve kızma hakkı bulmaları. Oruçlar diye aile üyelerini, çocuklarını ya da eşlerini haşlıyorlar. Neden? Oruç ibadeti tam aksine insanların sözlerine, dillerine ve sinirlerine hakim olmalarını gerektirmiyor mu?
Öğrenci evinde yaşayan birkaç genç düşünelim. Üçü de oruç tutuyorlar, iftardan sonra bulaşık yıkanacak, aralarından bir tanesi bulaşık yıkamamak için bir bahane uydurup kayboluyor. Şimdi bu davranışı tuttuğu oruç ibadetiyle tutarlı mı? İbadet eden bir kişi, bir yük oluştuğunda onu arkadaşlarıyla birlikte ortaklaşa taşımak için koşmaz mı?
Ya da oruç tutan bir öğrenci, sınavda kopya çekebilir mi? Oruç tutmak ve sınav geçmek için kopya çekmek ilgisiz şeyler midir? Oruç tutan bir öğrencinin aynı zamanda hakkıyla sınava hazırlanması gerekmez mi?
Bir devlet memuru, oruç tutuyor; ama önündeki vatandaşın işini bilerek yokuşa sürüyor. Ona yardımcı olup işini kolaylaştıracağına vatandaşın işinin neden yapılamayacağına ilişkin sebepler buluyor. Bu davranışı şimdi tuttuğu oruçla tutarlı mı? Oruç tutmak nefse hakim olmayı öğrenmekse, iftar sofralarında neden kendimizden geçerek kıtlıktan çıkmışçasına yemeklere hücum ediyoruz? Daha sakin ve tutumlu bir yemek yeme tavrı orucun ruhuna daha uygun olmaz mı? Özetle söylersem, namaz kılmak sadece Arapça birtakım duaları tekrarlamak ve eğilip kalkmak mıdır? Bizim diğer davranış ve eylemlerimizle ilişkisi yok mudur? Ya da oruç tutmak sadece sahurla iftar arasında aç ve susuz kalmak mıdır? Yalan söylemek orucu bozanlar listesinde yok diye, yalan söylenebilir mi? İbadetlerimizin aynı zamanda bizim iyi ve doğru insanlar olmamızla ilgisi yok mudur?
Mübarek Ramazan ayını idrak ettiğimiz günlerde insanlar oruç tutuyorlar, namaz kılıyorlar. Bununla birlikte bazılarımız tuttuğu oruç ya da kıldığı namazla tutarlı olmayabilen tutum ve davranışlar içinde olabiliyor.
Bir İslam alimi değilim, ama Müslüman sıradan bir insan olarak bazı basit gerçekleri değerlendiriyorum. İbadetin genel olarak bir ruhu var. Ancak bazılarımız bir makine gibi ibadet ediyor; ibadetin ruhundan uzak bir yaşam sürüyorlar.
Örneğin, bir tüccar düşünelim. Beş vakit namaz kılıyor; kasası da para dolu; ama senedinin vadesi gelince "param yok, daha sonra ödeyelim" diyor. Alacaklısını gönderdikten sonra çevresinde oturanlara herhangi bir konuda dinî bir vaaz veriyor. Eğer birisi bu tüccarın bu davranışını fark edip kendisini uyaracak olursa, "O iş ayrı, bu iş ayrı. Namazla karıştırmayın." diye cevap veriyor. Acaba gerçekten ayrı mı? Namaz kılan bir insanın, her zaman ilişkilerinde, işinde dürüst olması gerekmez mi? Günde beş vakit Allah'ı düşünürken, bu vakit aralarında kişi nasıl yalan söyleyebilir? Bu yalanı nasıl içine sindirebilir? Aynı şekilde bütün ibadetlerini harfiyen yerine getiren başka bir Müslüman işadamı düşünelim. Söz verdiği mallardan daha düşük kalitede malları gönderiyor. O zaman bu kişinin, tuttuğu oruç ile tutarlı davrandığını söyleyebilir miyiz?
Olay her zaman parayla ilgili değil. Bir taksici önüne gelene küfrederek arabayı sürüyor. Konuşurken oruçlu olduğunu da öğrendim. Şimdi oruçlu bir ağza trafikte dahi olsa küfür etmek yakışıyor mu? Oruç tutmak ve küfür etmek tutarlı bir davranış mı?
Daha da ilginci, oruç tutan insanların bir kısmının, "Zaten orucum (açım)....." diyerek kendilerine birilerine sinirlenme ve kızma hakkı bulmaları. Oruçlar diye aile üyelerini, çocuklarını ya da eşlerini haşlıyorlar. Neden? Oruç ibadeti tam aksine insanların sözlerine, dillerine ve sinirlerine hakim olmalarını gerektirmiyor mu?
Öğrenci evinde yaşayan birkaç genç düşünelim. Üçü de oruç tutuyorlar, iftardan sonra bulaşık yıkanacak, aralarından bir tanesi bulaşık yıkamamak için bir bahane uydurup kayboluyor. Şimdi bu davranışı tuttuğu oruç ibadetiyle tutarlı mı? İbadet eden bir kişi, bir yük oluştuğunda onu arkadaşlarıyla birlikte ortaklaşa taşımak için koşmaz mı?
Ya da oruç tutan bir öğrenci, sınavda kopya çekebilir mi? Oruç tutmak ve sınav geçmek için kopya çekmek ilgisiz şeyler midir? Oruç tutan bir öğrencinin aynı zamanda hakkıyla sınava hazırlanması gerekmez mi?
Bir devlet memuru, oruç tutuyor; ama önündeki vatandaşın işini bilerek yokuşa sürüyor. Ona yardımcı olup işini kolaylaştıracağına vatandaşın işinin neden yapılamayacağına ilişkin sebepler buluyor. Bu davranışı şimdi tuttuğu oruçla tutarlı mı? Oruç tutmak nefse hakim olmayı öğrenmekse, iftar sofralarında neden kendimizden geçerek kıtlıktan çıkmışçasına yemeklere hücum ediyoruz? Daha sakin ve tutumlu bir yemek yeme tavrı orucun ruhuna daha uygun olmaz mı? Özetle söylersem, namaz kılmak sadece Arapça birtakım duaları tekrarlamak ve eğilip kalkmak mıdır? Bizim diğer davranış ve eylemlerimizle ilişkisi yok mudur? Ya da oruç tutmak sadece sahurla iftar arasında aç ve susuz kalmak mıdır? Yalan söylemek orucu bozanlar listesinde yok diye, yalan söylenebilir mi? İbadetlerimizin aynı zamanda bizim iyi ve doğru insanlar olmamızla ilgisi yok mudur?