Emaektar ogretmen, dersini bitirip siniftan cikarken; ogrencilerinden birinin digerine celme takdigini gorup
onlarin yanina kostu.
Dusen cocuk, sinifin en caliskanlarindan biriydi ve ayagi burkuldugu icin sessizce agliyordu.
Ogretmen cocugu yerden kaldirdiktan sonra ustunu temizleyip evine gonderdive obur cocuguda kolundan cekerek ogrencilerin terkettigi sinifa soktu.
Kendisi, ayni koyun ilkokulunda yirmi yildan buyana hizmet vermis, o koyden evlenmis ve tayini buyuk sehirler cikmasina ragmen; bir yuva olarak bildigi okulunu terketmemisti.
Bu yuzden oz evlatlari gibi gordugu ogrencilerin haylazliklarini hazmedemiyordu.
Celme takan cocugu siddetle azarladiktan sonra, onun korkudan tir tir titremesine aldiris bile etmeden suratina bir tokat patlatti.
Kucuk cocugun ciliz vucudu, tokatin siddetinden bir yaprak gibi savrulmus ve yeni cikmakta oilan dislerinden akan kan, ogretmenin ceketine sicramisti.
Ogretmen, yedi yasindaki bir cocuga yaptigi bu hareketten hemen sonra pismanlik duymasina ragmen,
bunun kendisine iyi bir ders olacagini dusunuyordu. Ogrencisini birakip gitmeye hazirlanirken, cocugun elini cebine attigini farkederek telasa dustu...
En yakin arkadasini dusuren bir yaramaz, ogretmenine bicak veya cakiyla saldirabilirdi.
beklenmedik bir karsisinda kendisini mudafa etmeye hazirlanirken, kucuk cocuk bayramda teyzesinin hediye ettigi mendili cikartti ve dustugu yerden kalkmaya calisirken:
Ceketiniz kanlandi ogretmenim, dedi. Sileyim isteseniz...!!!
( hayatin icinden )
Yaptigimiz veya yapacagimiz islerin:
" ONCE NETICESININ, SONUCUNUN NE-NELER OLABILECEGINI DUSUNELIM ONDAN SONRA YAPALIM..."