Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

TEVHİD!!!! (1 Kullanıcı)

AHSEN-I FIGAN

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
22 Nis 2007
Mesajlar
1,021
Tepki puanı
0
Puanları
0
Tevhit: "Birlemek" " Allah'tan başka ilâh olmadığına inanmak." "Lâ ilâhe illâllah sözünü tekrarlamak" manalarına gelir.

Tevhit denilince akla hemen "lâ ilâhe illâllah" kelamı gelir. Bu kelama kelime-i tevhit denilir ve Allah'tan başka hak mabut olmadığını ifade eder.

Şu varlık alemi için çeşitli teşbihler yapılmıştır. Bunlardan birisi de "kâinat sarayı." İşte tevhit, bu sarayın sultanını bir bilme, birleme ve Ona hiçbir şeyi ortak koşmama itikadıdır.

Kâinat sarayının tabanı başkasının, tavanı başkasının olmaz. Bu sarayın halıları, lâmbaları ve diğer eşyaları bir başka âlemden getirilip de buraya monte edilmiş değiller. Saraydaki her şey ve en önemlisi her misafir, saraydan doğuyor. Bir çiçeğe bakalım: Topraktan güneşe kadar sarayın her şeyinin onda bir hissesi vardır. İnsan bedenine nazar edelim; Bu sarayın temel taşları olan elementler onda da mevcut.

Dağlar ovalara birer koltuk gibi kurulmuş. Ama başka bir yerden getirilerek değil, ovanın içinde yükselerek. Meyveler dallara tutunmuş. Başka bir beldeden ithal edilerek değil, ağacın içinden çıkarılarak.

Yavru, annenin kucağına oturmuş. Bir başka ülkeden gelerek değil, onun rahminde büyüyerek. Güneş bu saraya lâmba olmuş. Bir başka yerden satın alınarak değil, sema ile birlikte yaratılarak.

Bu âlemde bulunan sonsuz denecek çok varlık tevhit edilmiş, birleştirilmiş, aralarında ilgiler kurulmuş ve bu varlık âlemi bir saray şekline sokulmuştur. Bunu düşünen insanlar kelime-i tevhidi okur ve bu sarayı her şeyiyle ancak Allah'ın mülkü ve mahluku bilirler.

Kelime-i tevhit Allah'tan başka hak mabut olmadığı anlamına gelmekle birlikte, bu kelamda geçen Allah ismi, bütün İlâhî isimleri de içine aldığından, "Allah'tan başka Muhyi -hayat verici- yoktur, Allah'tan başka Halik - yaratıcı- yoktur, Allah'tan başka Malik yoktur." gibi manaları da içinde saklar. Böylece bu tevhit içinde İlâhî isimler adedince tevhitler saklıdır.

Bazı âlimlerimiz, tevhidi, "ilmî ve amelî" olmak üzere ikiye ayırırlar. Bu sınıflandırmaya göre, Allah'ın bir olduğunu ve kainattaki bütün birliklerin Onun birliğini gösterdiğini bilmek, hep ilmî tevhittir. Amelî tevhit ise, bu tevhit inancının insanın amel âleminde tam bir hâkimiyetle hükmetmesidir.

Fatiha-i şerife'nin "İyyake na'büdü ve iyyake nestain." âyet-i kerimesi amelî tevhit dersi verir; "Yalnız sana ibadet eder ve yalnız senden yardım dileriz." Yalnız senin bildirdiğin yöne döner, yalnız senin huzurunda el bağlar, ancak sana rükû ve secde ederiz. Aklımızı sadece senin razı olduğun şeylere yorar, kalbimize ancak senin razı olacağın sevgileri koyarız.

Yalnız Allah'a ibadet eden bir insan batıl mabutlara tapma zilletinden kurtulduğu gibi, yalnız ondan yardım dileyen bir kul da sebeplerin ardına düşmekten, olayların kölesi olmaktan kurtulur. Ve tam bir tevekkül ile Rabbine sığınır. Bu çok ulvî bir haz olmanın yanı sıra, çok üstün bir kuvvettir de.

Zaten kâmil mü'min olmanın yolu da, hem ilmî hem de amelî tevhitte kemale ermekten geçer.

Tevhit sadece bunlarla sınırlı değildir. Sıfat, esma ve fiilleri için de tevhit söz konusudur. Bunları şöylece özetlemek mümkündür: Tevhid-i Ef'al; "Eşyanın yaratılmasında ve idaresinde sebeplerin hiçbir tesiri olmadığını bilmek","Tek yaratıcının ancak Allah olduğunu itikat etmektir."

Tevhid-i Sıfat; "Mahlûkata takılan ilim, kudret, irade gibi sıfatların da Allah'ın mahluku olduğunu bilerek onlara müstakil bir varlık isnat etmemek demektir. Tevhid-i zât; "Her varlığı Onun zâtı ve varlığı yanında yok derecesinde bilmek.

Hayat vermek, öldürmek, şifa bahşetmek, hidayete erdirmek, rızk vermek her biri ayrı bir fiildir. Sonsuz denecek kadar çok olan bu fiiller aynı sıfatlara dayanıyor. Bu sıfatlar "hayat, ilim, kudret, sem', basar, irade, kelâm, tekvin" sıfatlarıdır. İşte mahlûkat âleminde icra edilen sonsuz fiillerin hepsini bu ilâhî sıfatlardan bilmek, tevhid-i ef'aldir. Bu sıfatları bir tek zâta isnat etmek ise, tevhid-i zât.
 

l@l

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Şub 2007
Mesajlar
656
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
41
RE: TEVHİD!!!!

"kâmil mü'min olmanın yolu da, hem ilmî hem de amelî tevhitte kemale ermekten geçer"

S.A. EMEĞİNE SAĞLIK

B) LA İLAHE İLLALLAH B)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt