Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tevekkül Etmenin Gücü (1 Kullanıcı)

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
45

Tevekkül Etmenin Gücü

Kendimizi güçlendirmenin bir diğer yolu tevekkül etmektir. Dilimizde bu kelimeye anlamı eş başka bir tek kelime bulamıyoruz. Tevekkül etmek sınırsız bir güce dayanmaktır. Tevekkülsüzlük gösterdiğimizde ezici stresler altında bunalır; önce ruhsal, ardından fiziksel sağlığımızı tahrip ederiz. Çelik bile olsanız ağır yükler altında ezilirsiniz. Ruh gibi latif, vücut gibi hassas bedeniniz üzerlerine zorla koyduğunuz dünyaları nasıl taşıyacak sanıyorsunuz?

İnsanların çoğu tüm güçlerini üçe bölerler. Güçlerinin bir kısmı geçmişten kaynaklanan acılara, geçmiş ıstıraplara odaklanır. Dikkatinizi geçmişteki olumsuzluklara ne kadar odaklandırırsanız o kadar güç kaybedersiniz. Düştüğümüz ikinci hata sürekli geleceğe odaklanmaktır. Geçmiş ölmüş, gelecek ise daha doğmamıştır. Sadece şimdiyi yaşarsınız. Yaptığınız her şey şimdi zaman diliminde yapılmıştır. Geleceğe odaklandığınızda tahmin ettiğiniz sorunlar sizde endişe duygusunun doğmasına yol açar. Endişe tüm gücünüzü yok eder, cesaretinizi kırar, çalışma azminizi öldürür. Bizim aradığımız güç değil mi? Gücümüz var bizim. Şimdiki gücümüzü doğmamış geleceğe göndererek niçin kullanılamaz hale getiriyoruz? Geleceğe gönderdiğiniz gücü geleceğe gittiğinizde kullanacağınızı sanmayın. Güç şimdiki zamana kablolarla taşınan elektrik gibidir. Onu depolayamazsı nız. Gönderdiğiniz geleceğin toprağında yağmur suyu gibi yok olur gider.

Karamsarlık geçmişten, endişe gelecekten gelir. Şimdiyi düşünün. Geleceğe ise tevekkülle bakın. Tevekkül sayesinde sadece gücünüzün azalmasına engel olmazsınız, aynı zamanda gelecekten güç alırsınız.

Şu anda sahip olduğumuz güç geçmişten gelen tecrübelerden ve gelecekten gelen ümitlerden oluşmuştur. Şu andan geçmişe ve geleceğe uzanan elektrik kabloları vardır. Elektrik akışının yönünü belirleyen biziz. Geçmişinizdeki olaylardan aldığınız dersleri kullanırsanız, başarılarınızdan dolayı kendinizi tebrik ederseniz, geçmiş size güç verecektir. Geleceğinizden endişe duyarsanız tüm gücünüz alıp götürür. Ama geleceğe ümit, güven ve tevekkülle baktığınızda oradan size güven ve cesaret gönderecektir.

Tevekkülsüz insan başına gelenlerin tüm sorumluluğunu kendinde gören insandır. "Kul fiilinin yaratıcısıdır." Gibi bir Mu'tezile anlayışına sahip olan, "yaptıklarının yaratıcısı olduğunu" sanan insan tevekkül edemez.

Yaşadığımız şu endişelere bakın: Ya üniversite sınavını kazanamazsam. Ya sınıfımı geçemezsem. Ya beni sevmezse! Ya işimden kovulursam. Ya iş bulamazsam. Ya fakir olursam. Ya hasta olursam. Ya ölürsem. Eğer kötü olaylar olacaksa endişe ederek onları yok edemezsiniz. Tam tersine endişe ettiğinizde bunların olmasını on kat hızlandırırsınız. Bununla da kalmaz, bir defa ölecekseniz bin defa ölmüş gibi acı çekersiniz. Bir defa sınavı kaybedecekseniz, bin defa kaybetmişçesine üzülürsünüz. En gülünç olanı da şudur: Başımıza gelen felaketlerin çoğunun tek nedeni bizim endişelerimizdir. Düşündüklerinizi kendinize çektiğinizi bilmiyor musunuz?

Aklına geleni söyleyen bir çocuğun annesinin endişelerinin, annenin başına neler getirdiğini anlatan bir hikaye okudum. Kocaman burnu olan bir komşuları eve misafir geldiğinde, anneyi bir korku salar. Ya çocuk komşusunun burnu için kırıcı bir söz söylerse. Çocuğun uykusu gelinceye kadar anne bu endişeyi taşır. Çocuk ağzını açtığında komşusunun burnu için bir söz söyleyebileceği endişesiyle annenin yüreği ağzına gelir, hemen çocuğun konuşmasını keser. Sonunda uykusu gelir çocuğun. Büyük bir kurtuluş içinde anne çocuğunu odasına götürür, uyutur. Salonda oturan komşusuna geri döner ve ona bir ikramda bulunmak ister. Bu rahatlık içinde, dakikalarca düşündüğünün etkisinde kalan anne "Burnunuza ne alırdınız?" Der.

Bir gün boşanabileceğinden endişe eden bir kadın sonunda boşandı. Üniversite sınavını kazanamamak endişesiyle uykuları kaçan çok çalışkan arkadaşım Mahir bu sınavı kaybetti. Endişenizi büyüttükçe en kötü şartları kendinize çekersiniz. Yaratıcı hiç kimseye kaldıramayacağı yükün yüklenmeyeceğini söyler. Neden endişe ediyorsunuz. Peygamber(asm) der ki "Her kim dilencilik yaparsa Allah ona fakirlikten bir yol açar."

Tevekkülsüzlüğün ulaşabileceği korkunç boyutları gösterebilecek şu örneğe bakın. Bir dönem Halley kuyruklu yıldızının dünyaya çarpacağı endişesi tüm dünyayı sarmıştı. Cehennemden endişe etmeyen insanların cehenneme göre mum ateşi kadar bile dehşeti olmayan bir taş yığınından nasıl korktuğunu görüyor musunuz? Amerika'da her gün gazete manşetlerinde bu konu yer alıyordu. İnsanların pek çoğu apartmanların bodrumunda yaşamaya başladılar. Korkularından intihar edenler bile oldu. Korktukları en büyük acı ölümse niçin kendi elleriyle ölüyorlar?

Ay yüzeyine çarpan meteorlar derin kraterler oluşturmuştur. Güneşten gelen parçacıklar Ay yüzeyini sürekli mikroskobik bombardıman altında tutarlar. Ama dünya bilinçli şekilde korunuyor. Ay'a yönelen milyonlarca saldırının bir kaçı bile dünyaya yapılmamıştır. Milyonlarca yıldır güvenle korunan dünyanın bir tesadüfe kurban gideceğini mi sanıyoruz? Üzerimizdeki ilahi koruma kalkarsa zaten hiçbir endişe bizi kurtaramaz. Bir gün dünya yok olacaksa, endişe ederek bunu değiştirebilecek miyiz?

Tevekkül edenle etmeyen arasındaki fark şu iki örneğe benzer: Bir adam güçlü bir kaptanın yönettiği gemiye yükleriyle birlikte biner. Yükünü yere koyar, üzerine oturur, yolculuğuna güven içinde devam eder. Diğer adam yükünün çalınacağından korkar. Kaptanın adaletine, koruyuculuğuna güvenmez. Tedbir almak için yükünü sırtında taşır. Yolculuk uzadıkça sırtındaki yük, gücünü iyice zayıflatır. Tüm gücünü kaybeder. Değil yükünü korumak, kendisini bile ayakta tutamaz. Dahası bu davranışı kaptanın gücünü hiçe aldığı anlamında yorumlanır, cezalandırılır.

Tevekkülünüz varsa, üzerinize düşeni yaparsınız; gücünüzün dışında kalan hakkında kaderin adaletine ve hükmüne güvenirsiniz. Ümitle dolu olursunuz. İstediğinizi elde etme zamanınız gelmemişse en azından acı çekmekten kurtulacaksını z. Kanal D'de yayınlanan Pazar Magazin programında bu satırların kaleme alındığı 24.1.1999 günü şarkıcı Fedon'un "Yüksekte durmuyorum. Acaba kendimi aşağı mı atarım diye" dediğini duydum. Endişe budur.

Köyümün mısır tarlalarında çalışırken bahar mevsiminde bir akrabamla karşılaştım. Mısırların sapları büyümüş, ama haftalardır yağmur yağmadığı için koçanlar yetişememişti. Sulama çabaları da işe yaramıyordu, çünkü ırmaklardan akan sular da kesilmişti. Komşum göklere, dağlara baktı. Öfkelendi, küfürler savurdu, tarlaya saldırdı. Korku içindeki bakışlarım altında mısırları kesti, kırdı, tarlayı tahrip etti. "Bir şey yetişmeyecekse ne diye uğraşıyorum" dedi. Bir hafta sonra yağmurlar başladı. Ölmek üzere olan mısırlar yeniden dirildi; ama tahrip edilen tarlada koçan verebilecek sadece birkaç mısır kalmıştı. Bu adam diğerleri gibi tevekkül etseydi felaketi böylece on kat artacak mıydı?

Muhammed Bozdağ
ALINTIDIR...
 

selma45

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ocak 2010
Mesajlar
30
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Ilık bahar rüzgârları gibi ferahlatsın yaralarımı. Sürüklesin sonbaharı eylülü hatta hüznü bile. Ben ikindi vaktinin yorgun tutsağıyım. Uzayan gölgemle birlikte kısalan ömrüm kızıllaşan gökyüzüne dalmış sönük gözlerim var. Muhtaçlığımı acizliğimi katıp duama bir tutam tevekkül istiyorum Rabbim; bakışlarıma yitiklerime kaybedişlerime. Bir tevekkül istiyorum Rabbim; gözlerimin kapandığı yer umut açıldığı yer u Ekber!

Bir tevekkül iliştir kalbime ey Rabbim!

Suskunluğumun adı olsun. Ayaza çekmiş gecelerimin sızılarını sustursun önce. Dindirsin bütün hesaplarımı kavgalarımı anlamsız gürültülerimi. Sakin ve suskun bir teslimiyette bulayım âlemin huzurunu. Biliyorum sessizlik gecenin üzerinde bir yük değildir sadece. Her kalem kâğıtlara önce sessizliği yazar ve her sessizlik önce aşka bular kendini. Meryem suskunluğuna bulanmış aşk-ı tevekkül istiyorum senden ey Rabbim. Yalnızca senden ve yalnızca senin aşkını istiyorum. Bir inşirah bir genişlik bir tevekkül… Kalemimin ilk hecesi sükût son hecesi Nûn…

Bir tevekkül iliştir kalbime ey Rabbim!

Tebessümler bıraksın yüzümde. Baharı bekleyen tohumlarım filizlensin kalbimin otağında. Ufak bir çocuk saflığıyla bürünsün duam ellerime. Gözyaşlarım beklediğim muştularımı beslesin. Bir tevekkül bahşet ey Rabbim gönlüme duama sabrıma. Yeni bir dirilişi müjdeleyen bir bahar örülsün hayatıma. Gözyaşlarımın dilini bilen sensin tut kelimelerimin niyazını tut ellerimi tut beni ey Rabbim ve bir tevekkül kondur yüreğime…

Bir tevekkül iliştir kalbime ey Rabbim!

Armağanım olsun. Yağmur damlası gibi usulca ıslatsın çatlamış ruhumu. Bütün dayanaklarımı ve bütün tutamaklarımı bırakıp ardımda senin sağlam ipine sarılayım sımsıkı. Seni bulayım hep aramaklarımda. Titresin kalbim ismini her duyduğumda. Şah damarı yakınlığında değsin alnım secdeye. Atmasına izin verdiğin kalbim senin aşkınla atsın. Senin isminle başlasın başlamaklarım. Ben aceleye meyyal gönlümle hicretini tamamlayamayan bir muhacirim. Ellerim boş boynum düşük dizlerim titrek. Bir tevekkül istiyorum Rabbim; sana giden yollarımı açan yüreğime bir fetih hasretlerime bir vuslat… Fazlından bir tevekkül istiyorum ey Rabbim beni sana bağlayan yalnız sana sadece sana.
 

bir_umut

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
5 Şub 2009
Mesajlar
2,564
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
41
diyecek söz kalmamış çok güzel sade bi anlatım..çok teşekkürler paylaştığın için

çoğu zaman yaptığım bir hata..tedbir ve tevekkül olması gereken
 

Aşk-ı Hicab

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Şub 2009
Mesajlar
12,148
Tepki puanı
25
Puanları
38
Yaş
39
Selamun aleyküm kardeşim.Emeğine sağlık.Rabbim razı olsun.


Karamsarlık geçmişten, endişe gelecekten gelir. Şimdiyi düşünün. Geleceğe ise tevekkülle bakın. Tevekkül sayesinde sadece gücünüzün azalmasına engel olmazsınız, aynı zamanda gelecekten güç alırsınız.


Arkadaşlarıma Muhammed BOZDAĞ'IN tüm eserlerini okumalarını tavsiye ediyorum..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt