Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tevbe Ettik Ya RABBİ... (1 Kullanıcı)

  • Konuyu başlatan tevbekarım
  • Başlangıç tarihi
T

tevbekarım

affet-ya-rab-tövbe-tevbe-istiğfar-hadisi-şerif1.jpg


İnsan, hiçbir zaman, Allah-u Zülcelal'in affından umudunu kesmemelidir. Bir günah işlediği zaman, şeytan: “Sen Allah'a asi oldun. Artık senin tevbeni de kabul etmez.” Tevbe edeceği zaman: “Eğer tevbe eder, sonrada günah işlersen Allah seni daha şiddetli cezalandırır.” Tevbe ettiği zaman da: “Bir günah işlemekle bir şey olmaz. Yine tevbe edersin” diye vesveseler vererek insanı kandırmaya çalışır.

Ona kulak asmadan her zaman tevbe ipine sımsıkı sarılmak, Allah-u Zülcelal' den af ve mağfiret talep etmek lazımdır. Rivayete göre bir adam, bir evliyanın yanına gelerek,

“Allah-u Zülcelal' in kapısına her duruşumda, bir bela beni alıkoyuyor. Ne yapayım” diye sormuş; O evliya zatta şöyle cevap vermiştir: “Annesinin himayesinde bulunan küçük çocuk gibi ol. Nasıl ki annesi o çocuğu dövdüğü zaman, çocuk annesinin yanında ağlar, annesi onu affedip kucağına alıncaya kadar onun yanından ayrılmazsa, sende öyle ol.”

O evliyanın sözü ne güzel bir derstir. İnsan her ne yaparsa yapsın, daima Allah'a tevbe edip yalvarmalı, O'nun kapısından ayrılmamalıdır. Allah-u Zülcelal onun bu samimiyetini gördüğü zaman mutlaka affedecektir. Nitekim bir ayet-i kerimede: “... Zaten günahları Allah'tan başka kim bağışlayabilir ki” (Ali İmran; 135) buyurmuştur.

İnsan günahlarından tevbe ettikten sonra, bu tevbesinin kabul olup olmadığını kendisi de bir takım alametlerden anlayabilir. Bu alametler şunlardır:

Dilini boş ve lüzumsuz sözden, gıybet, yalan, koğculuktan muhafaza etmesi,
Kalbinde herhangi bir kimse için kin, hased veya riya, kibir gibi hastalıklar kaybolmaya başlaması,
Kötü kimselerden uzaklaşmaya başlaması,
Allah-u Zülcelal'in emir ve nehiylerinin üzerinde gayret göstermesi
Unutmamak lazımdır ki, Allah-u Zülcelal bir kimseye hayır murad ederse, iyi insanlarla karşılaştırır ve günahlarından dolayı kalbine pişmanlık verir ve doğru yola iletir. Netice olarak, bütün bu anlatılanlardan anlaşıldığına göre, günahların üzerinde devam edip tevbeyi terketmenin Allah-u Zülcelal' in rızasına giden cennet yolunun üzerinde büyük bir engel olduğu ve insanın hem dünyasına hem de ahiretine büyük zarar verdiği, tevbeyi sevmenin, tevbe ile ferahlanmanın ve tevbenin üzerinde devam etmenin ise cennet yolunun üzerinde büyük bir rehber olduğu anlaşıldı.

Kendisini selamete çıkaracak olan sebeplerin arkasına düşmek, akıllı ve ahiretinin üzerine meraklı olan kimselerin işidir. Tevbede insanı cehennemden muhafaza edip Cennet-i Alâ ya müstehak etmektedir. Onun için Allah-u Zülcelal bir ayet-i kerimede: “Onlar, istiğfarın üzerine devam ettikçe, onlara azap vermem.” (Bakara 279) buyurmuştur.

Tevbe insan için öyle kıymetli bir nimettir ki, insan onun mükafatını bir görseydi, her nefesinde tevbe ederdi. Allah-u Zülcelal kullarını affetmek için çok küçük sebeplere bakmaktadır.

Peygamber Efendimiz (S.A.V) bir hadis-i şeriflerinde:

“Allah, gündüz günah işleyenlerin tevbe etmeleri için geceleyin kudret elini açar. Gece günah işleyenlerin tevbe etmeleri için gündüz kudret elini açar. Bu durum güneşin battığı yerden doğmasına (kıyamete) kadar devam eder.” (Müslim)

buyurmuştur.

Yani Allah-u Zülcelal bizi affetmek için küçük bir pişmanlığımıza bakarken, bizim O'ndan ve O'nun rızasına götürecek olan tevbeden uzak durmamız ve bu büyük mükafatı kaçırmamız çok yanlıştır.

Tevbenin üzerinde sabit duran kimse bir dağa benzer. Dağında dört alameti vardır,

Hararet onu eritmez.
Soğuk onu dondurmaz.
Rüzgar onu sarsmaz.
Sel onu götüremez.
Kim de dağ gibi olursa, dünyada ve ahirette Allah-u Zülcelal onu muhafaza eder. Onun için insan daima günahların çirkinliğini ve Allah-u Zülcelal'in bu günahlara karşılık vereceği azabı düşünüp, kendi acizliğini de bilerek günahların üzerine öyle gitmelidir.

Bir karıncanın ısırmasına ve güneşin sıcaklığına katlanamayan insan, cehennemin ateşine ve akreplerin, yılanların sokmasına nasıl dayanabilir. Öyle ise diğer insanlarla aramızda bulunan günahlardan dolayı o kimselerden helallik dilemek, namaz, oruç zekat gibi kaçırdığımız ibadetlerimize sarılmak ve geçmişte yapmadıklarımızı kaza etmeye gayret etmek; Allah-u Zülcelal'in içki içmek, zina yapmak gibi haram kılmış olduğu günahlardan dolayı da: “Ya Rabbi! Bütün yapmış olduğum günahlardan ben pişmanım. Keşke yapmasaydım. İnşaallah bir daha ben yapmayacağım” diyerek, pişman olmuş, samimi bir kalple tevbe etmemiz, hepimiz için tek kurtuluştur.

Unutmamamız lazımdır ki:

“Gerçekten Allah çokça tevbe edenleri ve güzelce temizlenenleri sever.” (Bakara 222)

Onun için kendimizi tevbeden mahrum etmememiz lazımdır.

Allah-u Zülcelal hepimize hakiki bir şekilde samimi bir kalple tevbe etmeyi nasip etsin.

Amin ...

Seyda Muhammed Konyevi Hz. (K.S)
 
T

tevbekarım

Tevbenin neticeleri nelerdir? Tevbe edenlere vadedilen müjdeler nelerdir?

Cevap:
“Her ademoğlu çok hata işler. Hata işleyenlerin de en hayırlısı tevbe edenler (nâdim olarak hatasından dönenler) dir.” (Tirmizî)


Tevbe edenin bütün günahları bağışlanır. Göğe yükselecek kadar olsa dahi...
“Günahlarınız semaya ulaşacak kadar bile olsa, arkadan tevbe etmişseniz, günahınız mutlaka affedilir.” (Kütüb-i Sitte)
“Günahlarından tevbe eden kimse hiç günah işlememiş gibidir.” (Tirmizî)
”Hata yaparsanız, hatta günahlarınız göğe yükselecek kadar çok da olsa tevbe ettiğinizde Allah tevbenizi kabul eder, günahlarınızı bağışlar” buyurdu. (Tergib ve Terhib)
“Şüphesiz ki Allah tevbe ile beraber bütün bunları (bütün günahları) bağışlamaktadır. Günahları ne kadar büyük ve çok olursa olsun hiçbir kul Allah'ın rahmetinden asla ümidini kesmemelidir. Zira tevbe ve rahmet kapısı geniştir.” (İbn-i Kesir)
“ Tevbe eden, günah işlememiş gibi olur.” (Berîka)


Tevbe edenler cennetle müjdelenmiştir“…Tevbe edenler, ibadet edenler, hamd edenler; oruç tutanlar, rükû’ edenler, secde edenler, iyiliği emredenler, kötülükten men’ edenler ve Allah’ın hududunu (ona riayet ederek) muhafaza edenlerdir. (Ey Habibim!) O müminlerin (cennetle) müjdele!” (Tevbe, 112)
“Ancak tevbe edip iman ederek Salih amel işleyenler müstesna: işte onlar hiçbir zulme uğratılmadan cennete gireceklerdir.” (Meryem, 60)


Tevbe istikbalde işlenecek günahlara karşı bir kalkandırTevbe, istikbalde işlenebilecek günahlara karşı bir kalkan hükmüne geçer. Ehl-i iman kimselerin, şeytanın ve müthiş din düşmanlarının şerrinden muhafaza için en mühim silah olan istiaze (Eûzü besmele) ve istiğfarla Allah’ın (cc) himayesine sığınmaları gerekmektedir.


Tevbe edenin geçmişte işlediği günahları sevap hükmüne geçerBir adam Resul-ü Ekrem’in (asm) huzuruna giderek:
“Ne dersin, bütün günahları işleyen, yapmadık kötülük bırakmayan bir kimse tevbe etse kabul olunur mu?” deyince:
“İslam dinine girdin mi?” buyurdu. Adam:
“Ben Allah’dan başka ibadet ve taate layık hiçbir ilah olmadığına, şehadet ederim” dedi. Hz. Peygamber (asm):
“Hayır, işler yapar, kötülükleri bırakırsın. O zaman Allah geçmişteki bütün yaptıklarını hayır amellere çevirir” buyurdu. Adam:
“İşlediğim günahları ve kötülükleri de mi?” dedi. Hz. Peygamber (asm):
“Evet” buyurdu:
Adam gözden kayboluncaya kadar: “Allah’ü Ekber (Allah her şeyden daha büyüktür.) Allah’ü Ekber, Allah’ü Ekber…” diyerek gitti. (Taberâni)
“Onlar ki, Allah ile beraber başka bir ilâha yalvarmazlar; hak bir sebep olmadıkça Allah’ın haram kıldığı canı öldürmezler ve zina etmezler. Kim bunları yaparsa, bir günah ile (o günahın cezası ile) karşılaşır. Kıyamet günü ona azab katlanır ve onun içinde hor (ve hakir) bir kimse olarak ebediyen kalır. Ancak tevbe edip iman eden ve salih bir amel ile amel eden müstesna. İşte onlar var ya, Allah onların kötülüklerini iyiliklere çevirir. Çünkü Allah, Gafûr (çok bağışlayan) dır, Rahîm (çok merhamet eden) dir.” (Furkan, 68–70)


Tevbe edenler kurtuluşa ererler
“Fakat tevbe edip iman eden ve Salih amel işleyen kimseye gelince, işte onun kurtuluşa erenlerden olması umulur.” (Kasas, 67)


İstiğfar edenlere Allah (cc) azap etmez“Hâlbuki sen onların içinde iken Allah onlara azab edecek değildi. Onlar istiğfar ederken de Allah onlara azab edici değildi.” (Enfal, 33)


Tevbe eden kimse Allah'ın (cc) dostluğunu kazanır“Tevbe eden bir kimse, Allah’ın dostudur ve günahtan halis tevbe eden bir kimse, günahı olmayan bir kimse gibidir.” (İbn-i Mâce)
“…Şüphesiz ki Allah çokça tevbe edenleri sever, çok temizlenenleri de sever.” (Bakara, 222)


Allah’ı (cc) en çok sevindiren ameli işlemiş olur“Allah tevbe edenin tevbesinden dolayı, susamış kimsenin suya kavuşmasından, çocuğu olmayan birisinin baba olmasından ve bir şeyini kaybedenin yitiğini bulmasından daha çok sevinir.” (Ebü’l-Abbas)
“Allah’ın kulunun tevbesinden duyduğu sevinç, birinizin çölde kaybetmiş olduğu devesini bulmasından dolayı duyduğu sevinçten daha fazladır.” (Müslim, Tirmizî)


Tevbe günahların üzerine yamadır“Mü’min, kulluk elbisesi günahlarla yıprandığında onu tevbeyle yamayandır. Bahtiyar, tevbesi üzere ölendir.” (El-Bezzar)


Tevbe ile kalpteki siyah noktalar temizlenirGünahların ruh ve kalplerde yaptığı müthiş tahribata karşı en mühim tamirat ve en kuvvetli silah tevbe ve istiğfardır.
“Kul bir hata işleyince kalbine siyah nokta düşer. Günah işlemekten vazgeçer, tevbe ve istiğfar ederse kalbi temizlenir. Günah işlemekte devam ederse nokta çoğalır, tamamen kalbini kaplar.” (Tirmizî)


Tevbe rızıkta berekete sebeptir
“Allah (cc) tevbe ve istiğfara devam eden kişiye her sıkıntıdan bir kurtuluş ve her darlıktan bir genişlik verir ve ummadığı yerden kendisini rızıklandırır.” (Nesâi)
Cafer-i Sadık Hazretleri buyuruyor ki:
“Bir kimse, rızkı azaldığı zaman çok tevbe ve istiğfâr etsin! Zira Allah-u Teâlâ Nuh suresinde tevbe ve istiğfar edenlerin, günahlarını bağışlayacağını ve rızıklarını arttıracağını vaat ediyor.”


Günah hastalığının ilacı tevbedirHz. Katâde (ra) buyurdu ki:
“Size, hastalığınızı teşhis ettirip, tedavi çarelerini bulduran Kur’an-ı Kerim'dir. Hastalığınız günah işlemek, tedavisi ise, tevbe ve istiğfardır.” (Kütüb-ü Sitte)


Tevbe kalpleri yumuşatır
Hz. Ömer (ra) şöyle buyurmuştur:
“Tevbe edenlerle oturun, onların kalpleri yumuşak olur.” (Kütüb-ü Sitte)


Tevbe ile kişi meleklerin ahlakı ile ahlaklanmış olur“Günahkârlara karşı nefsinde merhamet duymayan kimse, hiç olmazsa onların lehine (onlar için) tevbe ve istiğfar ile dua etsin. Zira yeryüzündekilere Allah (cc)’tan mağfiret dilemek meleklerin ahlakındandır.” (Kütüb-ü Sitte)


Kim Allah’tan (cc) günahların affını isterse, yetmiş bin melek onun için istiğfar eder"…Beni ateşten korumanı istiyorum, günahlarımı bağışlamanı talep ediyorum. Çünkü senden başka günahları affeden yoktur" diye dua eder, (yalvar yakar olursa) Allah Teala Hazretleri, ona (rahmet) yüzüyle teveccüh eder ve yetmiş bin melek de kendisi için istiğfar eder." (Kütüb-i Sitte)


Kul tevbe ettiğinde kıyamet günü onun aleyhinde şahitlik yapacak hiçbir şey kalmaz“Kul tevbe ettiğinde Allah onun günahlarını hafaza meleklerine unutturur. Aynı şekilde onun organlarına unutturur. İşlediği yerdeki izlerini de yok eder. Ta ki Allah’ın huzuruna vardığında günah işlediğine dair aleyhinde şahitlik edecek bir şey bulunmasın.” (İbn-i Asâkir)


Tevbenin iki meyvesi vardırİmam-ı Gazali Hazretleri: “Tevbe edenin iki meyvesi vardır. Onların birincisi:
• Günahları telafi etmektir. Öyle ki kişi günahı olmayan bir kimse gibi olur.
O meyvelerin ikincisi ise:
• Yüksek derecelere varmaktır. Öyle ki habib ve dost olur.” demiştir. (İhya’u Ulum’id-Din)
 

hanife deniz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Tem 2007
Mesajlar
4,279
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
58
Konum
Bursa
Selamun Aleykum Kardeşim
Allah razı olsun,emeğine yüreğine sağlık,ecrini kat kat versin,tün sıkıntılarını giderip selamete erdirsin inş. kardeşim tefriciye köşemizde iki yada üç kardeşimiz kaldı,sizi ekleyip onlardan sonra size okuyalım inş. İsterseniz niyetinizi yazın,yada tevbekar kardeşimizin niyeti üzre niyetlenim okuruz. Rabbim yar ve yerdımcınız olsun inş.
Selam ve Dua ile
 

ayse64

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Ara 2009
Mesajlar
1,182
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
61
emeğine sağlık selam ve dua ile
 
T

tevbekarım

Selamun Aleykum Kardeşim
Allah razı olsun,emeğine yüreğine sağlık,ecrini kat kat versin,tün sıkıntılarını giderip selamete erdirsin inş. kardeşim tefriciye köşemizde iki yada üç kardeşimiz kaldı,sizi ekleyip onlardan sonra size okuyalım inş. İsterseniz niyetinizi yazın,yada tevbekar kardeşimizin niyeti üzre niyetlenim okuruz. Rabbim yar ve yerdımcınız olsun inş.
Selam ve Dua ile

Allah razı olsun ablam yazdıklarını gözlerim dolu dolu okudum tefriciye duanızda yer almak benimiçin büyük mutluluk allah yarve yardımcınız olsun.Rabbim niyetimi biliyor rızası için tevbeyi nasuh istiyorum.Allah yar ve yardımcınız olsun. esselamün aleyküm
 

hanife deniz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Tem 2007
Mesajlar
4,279
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
58
Konum
Bursa
Allah cümlemizden razı olsun inş.Listeye ekledim inş. sırası geldiğinde okuyacağız.
Selam ve dua ile
 
T

tevbekarım

aleyna ve aleykümselam ablacım senden bir ricam olacak listeyi ana sayfada güncelleyebilirmisin diğer kardeşlerin sayısında eksik varsa bizde okuyalım
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
31

bunları belki biliyoruz önceden okuduk duyduk fakat böyle ara ara tekrar hatırlayınca o şevk yeniden geliyor.
Rabbimiz ne müjdeler vermiş.
sende bu müjdeyi bizlere hatırlatarak ne büyük iyilik yaptın.
bu müjdeleri her daim hatırlatmakta fayda var.
Allah razı olsun abla
 
T

tevbekarım

Allah sendende razı olsun kardeşim.Sizleri bana dost eden Rabbime binlerce kez şükürler olsun.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt