Tevbe süresi 31. Ayeti Nazil olduğunda Geçmiş de Hıristiyan olan Adiyi b.
Hatemin bu ayet bizi Alimlerimizi ve Papazlarımızı Rabler edinmekle
suçluyor.. Oysa biz onları Rabler edinmemiş dik. Demezi üzerine
Resulullahın verdiği cevap şirkin Mahiyetini bizlere gösteriyor.
'' Siz onların gayri Meşru (Haram) gördüklerini gayri meşru Helal
Gördüklerini meşru sayıp öylece kabul etmiyor muydunuz ? Adiyi b.
Hatemin evet aynen öyledir.Diye tasdik etmesiyle Hz Peygamber işde bu
sizin onları kendinize Rabler edinmenizdir. Buyurdu.''
İslam ulemasının bu ayet üzerinde ısrarla ve titizlikle durmasını
anlamak ise gayet kolay çünkü Şirkin en yaygın biçimi bu Alanda açığa
çıkmak da. İnsanlar şirke Düşmediklerini zan ederken esasında Şirkin
içerisinde olduklarını Dahi Bilmemektedirler. Müşrikler Hiçbir zaman
Şirk içinde olduklarını Kabul etmezler. Şimdi bu Hadis ışığında
Günümüz insanların Düşmüş olduğu Şirki açıklayalım.
Yeryüzünde Mahlukatın üzerinde Mutlak Tasarruf Hakkı Müslümanların
İtikadına Göre Yüce Allahın dır. Yeryüzünde yaratılmış olan Mahlukat
üzerinde Göklerde, Denizlerde, karada, Mutlak Tasarruf Hakkı
İstediğini Helal istediğini Haram etme Hakkı Mutlak olarak Kimindir?
Allahın dır.
Allah cc Bu Tasarruf Hakkını Kimseye vermemiş tir. Eşya üzerinde
Mahlukat üzerinde Dilediği şeyi Haram kılma Dilediği şeyi Helal
kılma ve bütün bunlarla ilgili Kanunlar koyma Allahın dır.
Kendisinden başka böyle bir Hakkı Hiçbir varlığa vermemiş tir.
"Sizin Allah'tan başka taptıklarınız, Allah'ın kendileri hakkında hiçbir delil indirmediği,
sizin ve atalarınızın ad olarak adlandırdıklarınızdan başkası değildir. Hüküm, yalnızca
Allah'ındır. O, Kendisi'nden başkasına kulluk etmemenizi emretmiştir. Dosdoğru olan
din işte budur, ancak insanların çoğu bilmezler."
'' Allah kendi Hükmünde Hiç Kimseyi ortak kılmaz.''Kehf süresi 26
Konuyu Daha açık anlayabilmek için misaller vermek gerekirse mesela
Allah cc İçkiyi haram kılmıştır içkinin haram olduğunu Kuran'la
sünnetle tamamen sabidir. Şimdi kıyamete kadar yeryüzünde haram kılan
bu içkiyi; hiçbir kişi, hiçbir parlamenter,hiçbir zümre,hiçbir sınıf,
hiçbir parlamento,hiçbir konsey, hiçbir milletvekili bu içkiyi helal
kılamaz. Serbest bırakma hakkına sahip değildir.
Allahın haram kıldığı bir şeyi hiç kimse serbest bırakarak
üreterek helal edebilirmi?
Hatta bar,pavyon ve içki satışı yapılan yerlere açılışlarını tebrik
için çelenk yollayabilir mi?
İslama göre bu mümkün değil . Allahın haram kıldığı şeyleri helal kılmaya
çalışan Allahın Helal etiği şeyleride Haram Kılmaya çalışan kimseler
yahut Meclisler Parlementolar Partiler vs Böyle bir Hareketle
Girişmeleri Halinde ve İnsanlar da bunların böyle Tasarruflarını kabul
etmeye başladıkları vakit o takdirde Allahın Kanunlarını bırakıp O
Kişilere Tapındıklarını ortaya koymuş olurlar. Allah ı bırakıp Onlara
İbadet ediyorlarmış gibi bir Hale Düşerler. Ve bununla Korkunç bir Rab
edinme Meydana gelir. Yeryüzünde eşya üzerinde insan üzerinde Bütün
canlılar üzerinde Allah tan başka Mutlak Hüküm koyan Tasarruf etme
Hakkı kimseye verilmemiş tir. Allah bütün Maddelerin Bütün kainatın
Atomların Elementlerin bütün canlı cansızların varlıkların yegane
yaratıcısıdır. Yaratıcı olduğu için Dilediği gibi kanun koyucudur.
Onun dışında yaratılmış olan hiçbir insanın Diğer insanlar üzerinde
Kanunlar koymaya Anayasalar yazmaya Hakları yoktur çünkü onlarda yaratılmışlardır.
Diğer insanlarda yaratılmış olan diğer insanlar üzerinde kanunlar koymaya
hakları olur. Onlara O Hakları veren Kimmiş??. Mutlak Hakimiyet Kanun
koyucu Allah tır. Böyle bir kişi Müslüman olduğunu söylese bile
yaptığı kanunlarla birşeyi serbest yada birşeyi yasak ederse Kafir
Müşrik olmuş dur . Dolayısıyla Allahın bu Hükmünü Kaldırmaya Çalışan
Kişilere Parlamentolara Alaka gösteren onlara itaat eden onların
Parlamentoya Meclise gitmeleri için seçimlerde oy veren Destekleyen
onları Tekfir etmeyen İş te Allahı bırakıp Bu kişilere İbadet etmiş
olurlar.İbadet Kelimesi sadece Namaz kılmak oruç tutmak zekat vermek
değildir. İbadet Allah cc yasakladığı şeyleri kanunlarıyla Helal
kılmaya çalışan Helal kıldığın şeyleri de Haram yapmaya çalışan
yasaklayan bütün Parlamenterler Millet vekilerine eğer oy kullanarak
Destekleyerek itaat ediliyorsa Onlara oy kullanarak Kuran dışı
Hukuklarına evet Deniliyorsa Bunu yapan
İnsanlar onlara ibadet ediyorlar anlamına geliyor.
Bu eylemleri ibadet kavramına giriyor.Onun için Helallere ve Haramlara çok Dikkat etmek
lazım. Kısaca ibadet Allahın Razı olduğu her söz ve Fiile verilen
isimdir. İbadet Kuranı kerimde Hiçbir zaman Sadece Namaz kılmak Oruç
tutmak Hac etmek Manalarında kullanılmamıştır. İbadet Dinin Tamamıdır.
Din ise Hayatın Programını çizer. İnsanların Yaşam Tarsını belirler.
Yemek yemek Devlet kurmak ,Ahlak,evlilik,Hukuk,Mali işler kısaca
Hayatın Tamamına yön veren Dindir. Dinin Tamamınıda İbadetir.
İbadet Yalnızca Allaha yapılır.Namaz kılmak Nasıl Allaha yapılıyorsa
Bir konuda Kanun koymada Allaha verilmesi Lazım ki İbadet edilsin bu
Hakkı başkasına verdiğiniz takdirde ibadeti ona yapmış olursunuz.
İlahlık vasıflarının en önemlisi Allahın Hayatımız için Kanun koyan
Nizam ve Hukuk belirleyen olmasıdır. Eğer Kanun koyma İnsanlar için
Hukuk belirleme Allahtan başkalarına verilirse bu onları İlahlık
vasıflarını da vermek olur ki buda Şirkin kendisidir.Allaha ait olan
bir Hakkı başka bir varlığa verdiği İçin.
'' Onların (İlahlıkta ) Ortak koştukları, Allahın izin vermediği halde
onlar için Din cinsinde bir Şeriat mı koymuşlar? (''Şuara21)
Onların koydukları Hükümler kanun olarak kabul edildiği, emir ve Nehiylerine
itaat edildiği, Helal kıldıkları helal, Haram Kıldıkları Haram olarak
benimsediği için İlahlaştırılmışlardır. Aynı şekilde bunların yalnız
Başlarına Hüküm koyma ve yasaklama yetkilerine Haiz olduğu ve
bunlardan Daha üstün Kendisine başvurulacak yada izin alınacak bir
otorite olmadığı Düşüncesi Revaç bulmuş dur.(Mevdudi)
Burada Kanun koyucu
olarak İlahlık taslayan Tağutlar Tarih boyunca çıkmışdırlar. Ve
çıkacaklardır. Günümüzde ve Tarih de en çok görülen Şirk çeşidi budur.
(Ahmet Kalkan İSLAM AKAİDİ kitabından alıntıdır)
İnanmış iman etmiş bir Müslüman Allaha ait olan Kanun koyma yetkisini
Hiçbir zaman Parlamentolardaki Demokrasi Dinine iman ediyorum ben
Demokratım diyen Müşriklere vermez. Bunlar istediği kadar Müslüman
olduklarını ifade etseler de Allahın kanun koyma yetkisini
kendilerinde gördüklerinde ilahlıklarını ilan etmişlerdir. Hepsi birer
Tağut Hükmüne girmişlerdir. Allaha iman eden Müslüman Bu Tağutları
inkâr etmedikçe Kanunlarını Ret etmedikçe Müslüman olamazlar.
''Dinde zorlama (ve baskı) yoktur. Şüphesiz, doğruluk (rüşd)
sapıklıktan apaçık ayrılmıştır. Artık kim tağutu tanımayıp Allah'a
inanırsa, o, sapasağlam bir kulpa yapışmıştır; bunun kopması yoktur.
Allah, işitendir, bilendir. (Bakara süresi 256)
İnsanın iman edebilmesi için Tağutu Tanıyıp Tağudu inkar etmesi
lazım. Tağut bilinmeden inkar ve Red gerçekleşmez. Tağut Kelime olarak Haddi
aşan Hakikaten sapan Taşkınlık gösteren ve her sapıklığın başı gibi
anlamlara gelir. İstilahda ise Allaha isyan eden anlamında kullanılır.
Allahın İndirdiği Hükümlere Kanunlara Alternatif olmak ve onların
Yerine geçmek üzere Hükümler koyan Her varlık Tağut dur. Bu şu an
Parlamentolardaki A partisi B partisi C partisindeki Millet vekileride
olabilir.
Allah Hiçbir zaman kendisine ait olan Kanun koyma Yetkisini başka bir
zümreye bir varlığa vermemiştir.
''Aralarında Allah'ın indirdiğiyle hükmet ve onların hevalarına uyma.
Allah'ın sana indirdiklerinin bir kısmından seni şaşırtmamaları için
diye onlardan sakın. Şayet yüz çevirirlerse, bil ki, Allah bir kısım
günahları nedeniyle onlara bir musibeti tattırmak istemektedir.
Şüphesiz, insanların çoğu fasıklardır.''(Maide süresi 49)
Allah cc Peygambere Dahi insanların Yönetme için Allahın
indirdikleriyle Hükmetmesini emrediyor. Ve Allahın indirdikleriyle
Hükmetmesini emrediyor. Ve Allahın indirdikleriyle Hükmetmeyenlerin
kafirlerin Ta Kendileri olduklarını Maide 44 şöyle buyuruyor.
'' Kim Allahın İndirdikleriyle Hükmetmese Kafirlerin ta kendileridir.'' Maide süresi 44
''Sana indirilene ve senden önce indirilene gerçekten inandıklarını
öne sürenleri görmedin mi? Bunlar, tağut'un önünde muhakeme olmayı
istemektedirler; oysa onlar onu reddetmekle emrolunmuşlardır. Şeytan
da onları uzak bir sapıklıkla sapıtmak ister. (Nisa süresi 60)
Kurandaki bu ayetler bizlere inmiştir. Bu ayetlerin
Muhatapları insanlar ve Allahın şeriatıyla Hükmetmeyen ,insanlaradır.
Kurandaki bu ayetleri Dikkatli olarak şu Hususu belirtmek de Fayda
vardır. Tağudun Hükümlerine razı olanlar onları destekleyenler
Kafirlerdir. Nitekim İbni Kesir bu Hususta şunları söylüyor bu Ayeti
kerimede Nisa 60 Hz Muhammed ve Diğer Peygamberlere iman etiklerini
söylemekle beraber İtilaf etikleri hususlarda Allahın kitabında ve
peygamberin sünnetinde kaçıp insanların kendi Akılarına göre (Beşeri
Kanunlara) Hüküm vermesini isteyen isteyen Kişinin iman iddiasını
Allah Reddetmekdedir.(İbni kesir.1.519)