Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tesbihatin önemi (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Tesbihatın Önemi

Namazdan sonra tesbîhât yapmanın hükmü ve mânâsı nedir?

Namazı gerek cemaatle kılalım, gerekse tek başımıza kılalım fark etmez; namazdan sonra tesbîhat yapmak Sünnet-i Seniyyedir. Tesbîhât cemaatle birlikte yapılabileceği gibi, ferdî olarak da yapılabilir.

Cenâb-ı Hakkı zikretmek, noksanlıklardan yüce tutmak ve şükretmek namazın özüdür. Tesbîhâtta otuz üçer defa tekrar edilen “Sübhanallah”, “Elhamdülillah”, “Allâhu ekber” ve “Lâ ilâhe illâllah” mübârek kelimeleri namazın çekirdekleri hükmündedir. Bu kudsî çekirdeklerin namazın içinde de yer alışı, tesbîhât kelimelerinin ibâdete ne kadar münâsip olduğunu ve mânevî hayatımız için ne büyük önemi bulunduğunu anlatır.1
Muâviye bin Hakem es-Selemî (ra) anlatır: Resûlullah (asm), “Bizim namazımız tesbîh, tekbîr ve Kur’ân tilâvetinden ibârettir; onda dünya kelâmı konuşulmaz!” buyurdu.2
Muhâcirlerden bazı fakîr Sahabîler bir gün Allah Resûlüne (asm) şöyle dediler:
“Ya Resûlallah! Mal sahipleri yüksek derecelere eriştiler. Bizimle beraber namaz kılıyorlar, oruç tutuyorlar! Bizden ayrı bir de mallarıyla haccediyorlar, umre yapıyorlar, köle âzât ediyorlar, sadaka veriyorlar!”
Allah’ın Resûlü (asm): “Ben size bir şey öğreteyim mi? Onun sayesinde sizi geçenlere yetişir, sizden sonrakileri de geçersiniz. Hem böylece, sizin yaptığınızı yapanların dışında hiç kimse sizden daha fazîletli olmaz!” buyurdu.
Büyük bir müjdeydi. Ashab-ı Kirâm (ra): “Buyurunuz yâ Resûlallah; öğretiniz!” dedi.
Resûl-ü Ekrem Efendimiz (asm): “Her namazın ardından otuz üçer defa Sübhânallah, Elhamdülillâh ve Allahu ekber dersiniz. Sonra da “Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke leh. Lehü’l-Mülkü ve lehü’l-Hamdü ve hüve alâ külli şey’in kadîr” dersiniz; deniz köpüğü kadar bile olsa günahlarınız bağışlanır!” buyurdu.3
Bedîüzzaman Hazretleri, namazdan sonra okunması sünnet olan tesbih, tazim, tehlil, zikir ve salavât ifâdelerinin, her türlü şerlerden Allah’a sığınma ve Allah’ın isimlerini zikretme duâlarının “velâyet-i Ahmediyenin evradı” olduğunu, yani Hazret-i Peygamberin (asm) yolu ve Sünneti bulunduğunu kaydeder.4
Kamet ile farz namaz arasında “vesîle duâsı” yapmak sünnettir. Vesîle duâsını ezanı okuyanın ve dinleyenin hemen; kameti okuyanın ve dinleyenin de yine hemen namazdan önce ellerini kaldırarak yapmaları sünnettir.

Sabah ve akşam namazlarından sonra kabir azabından, şeytan, nefis, dünya ve deccal şerrinden ve fitnesinden, Cehennem azabından ve sâir fitne ve kötülüklerden Allah’a sığınmak için okunan “istiâze” duâsı sünnettir. Buna ilâveten okunan zikir, salâvat ve duâlar sünnettir. Cenâb-ı Hak’tan mağfiret ve merhamet istemek; bunu yalnızca nefsimiz için değil, üzerimizde hakkı bulunan hoca ve üstadlarımız için, anne ve babamız için, talebe arkadaşlarımız için ve tüm ehl-i îman için istemek sünnettir. Peygamberimiz Hz. Muhammed (asm) için milyon kere salât u selâmda bulunmak; âl ve ashabına (ra) selam ve tebrik göndermek; ve bütün bunları yaparken sınırlı sayıları aşmak, sınırsızlık ve sonsuzluk belirten “ağaçların yaprakları kadar, denizlerin dalgaları adedince, yağmurların damlaları sayısınca” ifâdeleri ile salât, selâm ve bereket duâmızı çoğaltmak Sünnet-i Seniyye’dendir. Cennete girmeyi istemek Sünnet-i Seniyye’dendir.
Tesbih ve zikirlerle ilgili Peygamber Efendimiz’in (asm) müjde dolu haberlerinden bir kaçı şöyledir:

*Abdullah bin Amr (ra) demiştir ki: “Resûlullah (asm) şöyle buyurdu: “Dünyada hiç kimse yoktur ki, ‘Lâ ilâhe illallahü vallahü ekber. Velâ havle velâ kuvvete illâ billâh’ desin de, denizin köpüğü kadar da olsa günahları kendisinden kaldırılmasın.”5

*Ebû Mûsâ el-Eş’ârî (ra) anlatmıştır: Peygamber Efendimiz’le (asm) birlikte bir gazada idik. Döndüğümüz vakit Medîne’yi gördüğümüzde Müslümanlar seslerini yükselterek tekbir getirmeye başladılar. Bunun üzerine Resûlullah (asm): “Sizin Rabb’iniz sağır değil! Hazır olmayan biri de değil! O sizin aranızda, develerinizin başları arasındadır. Yâ Abdullah bin Kays! Cennet hazinelerinden bir hazineyi sana öğreteyim mi? ‘Lâ havle velâ kuvvete illâ billah!’tır.”6

*İbn-i Mes’ût (ra) haber vermiştir ki: Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) şöyle buyurdu: “Mîrâca çıkarıldığım gece İbrâhim’le (as) karşılaştım. Bana, “Yâ Muhammed!” dedi. “Benden ümmetine selam söyle ve onlara bildir ki, Cennetin toprağı güzeldir, suyu tatlıdır! Cennette ağaçlarla dolu ovalar vardır. Bunların dikili ağaçları ‘Sübhânallahi velhamdülillâhi velâ ilâhe illallahü vallâhü ekber’dir.”7

*Ebû Zerr (ra) anlatır ki: Resûlullah Efendimiz (asm) buyurdu ki: “Her kim, sabah namazından sonra diz çökmüş olarak, konuşmadan önce on defa “Lâ ilâhe illallahü vahdehû lâ şerîke lehü. Lehü’l-mülkü ve lehû’l-hamdü yuhyî ve yümîtü ve hüve alâ külli şey’in kadîr.” derse kendisine onlarca sevap yazılır, on günahı silinir, on derece yükseltilir, o günün tamamında her şerden emin ve emniyette olur, Şeytan’dan korunur ve o gün hiçbir günah ona ulaşarak amelini iptal etmez!”8

*Ma’kıl bin Yesâr (ra) der ki: Resûlullah (asm) şöyle buyurdu: “Kim sabah kalktığında (namazdan sonra) üç defa ‘Eûzü billâhi’s-Semî’ıl-Alîmi mineşşeytânirracîm” der ve Haşir sûresinin sonundan üç âyet okursa, Allah o kimseye, o gün akşama kadar duâ ve istiğfâr etsinler diye yetmiş bin melek vazîfelendirir, o gün ölürse şehîd olarak ölür. Kim geceye girerken okursa aynı dereceye ulaşır.”9

Cenab-ı Rabb-i Rahîm, ehl-i îmân üzerinden feyiz ve bereketini eksik etmesin. Âmin.

Dipnot:
1- Bedîüzzaman, Sözler, S.45; 2- Nesâî, Kitab’us-Sehiv, 20; 3- Müslim, Mesâcid, 142; 4- Kastamonu Lâhikası, S.72-73; 5- Tirmizî, Daavât, 58; 6- Tirmizî, Daavât, 58; 7- Tirmizî, Daavât, 59; 8- Tirmizî, Daavât, 63; 9- Taç, 4/44
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
SELAMÜNALEYKÜM

Tesbihatın önemi

Muhacirlerin fakirleri Resulullah’a (a.s.m.) gel*ip dediler ki:
– Servet sahibi Müslümanlar derece ve nimetler bakımından bizi geçtiler… Resulullah da:
– Ne hususta, diye buyurunca, muhacir fakirler:
– Biz namaz kılıyoruz, onlar da kılıyor; biz oruç tutuyoruz, onlar da tutuyorlar; fakat onlar sadaka verdikleri halde biz veremiyoruz; onlar köle azad ediyorlar, biz edemiyoruz, dediler.
Bunun üzerine Peygamber (a.s.m.):
– Size, sizden ilerde bulunanlara yetişebileceğiniz, sizden geride, sizden aşağıda olanları geçebileceğiniz ve sizin yaptığınız gibi yapanlar müstesna, sizden başka kimsenin daha faziletli olamayacağı bir şey öğreteyim mi, buyurdu.
Muhacirlerin fakirleri:
– Evet, öğret, ey Allah’ın Resulü, diye cevap verdiler.
Peygamber Efendimiz de (a.s.m.):
– Her namazın sonunda otuz üçer defa sübhânallah (Allah’ı her türlü noksanlıktan tenzih ederim), elhamdülillah (hamd Allah’a mahsustur), Allahü Ekber (Allah en büyüktür) de*yiniz, buyurdu.
Muhacir fakirler, bir süre sonra Resulullah’a (a.s.m.) gelerek şöyle dediler:
– Mal ve servet sahibi kardeşlerimiz bizim bu yaptığımızı işitip onlar da böyle yaptılar.
Bunun üzerine Allah’ın Resulü şöyle buyurdu:
– Bu, Allah’ın fazlıdır, dilediğine verir.

Namazı Yaşayanlar/Said Demirtaş/Nesil Yayınları
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
S.a Bacim
Tesihatin Ne Derece önemli Olduğunu Bizlere Bir Daha Hatirlattin Namazdan Sonra Tesbihati Yapmayanlar Inş. Bundan Sonra Yaparlar.

VE ALEYKÜMSELAM

NAMAZ TESBİHATI GÜNLÜK

İHTİYACI KARŞILIYOR


Allah’a duâ edilmektedir. İnsan ruhunun, günün her vaktinde maddî-manevî pek çok ihtiyacının olduğu dikkate alınırsa, bu esmâ hazinesi tesbihatın ne kadar önemli olduğu ortaya çıkmaktadır. Ki, Bediüzzaman’ın, sırf talebelerinden birinin bu namaz tesbihatında gösterdiği tembellikten dolayı, ‘tesbihatın önemini’ anlatan bir mektup yazması da konunun ehemmiyetini ortaya koymaktadır.
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
İHTİYACINI TATMİNLE MÜMKÜN



Aslında bütün bu tesbihatlar, zikirler stres ve depresyon gibi rahatsızlıkları eksik olmayan günümüz insanı için tam bir şifâ kaynağıdır. Zira insanın maddî yapısının yanında bir de manevî yönü vardır. İnsan maddî hayatının sağlığına dikkat ettiği gibi manevî hayatının sağlığını da korumak durumundadır.

İşte bu tesbihatlar, duâlar, zikirler, özetle Allah’a iman ve ibadet insanın manevî hayatının sağlıklı bir şekilde devam etmesinin tek çıkar yoludur. Aksi halde bir takım psikolojik rahatsızlıkların ortaya çıkması kaçınılmazdır.

Günümüz insanının, özellikle hak dinden uzaklaşarak manevî cephesini ihmal eden Batı insanının, uzak doğu dinlerinin Yoga, Reiki, Meditasyon gibi tekniklerine yönelişi, hep bu manevî alandaki boşluğu doldurmak adınadır. Bugün insanlık bu manevî ihtiyacını tatmin arayışındadır. Komünist Çin’deki dine dönüş haberleri de bunun bir göstergesi.

Aslında yaklaşık yarım asır önce, Eşref Edip’in kendisiyle yaptığı röportajda Bediüzzaman’ın ifade ettiği şu satırlar, bunalan insanlık için en doğru çıkış yoluna dikkat çekiyor:

“Dünya, büyük bir mânevî buhran geçiriyor. Mânevî temelleri sarsılan Garb cemiyeti içinde doğan bir hastalık, bir vebâ, bir tâun felâketi, gittikçe yeryüzüne dağılıyor. Bu müthiş sâri illete karşı İslâm cemiyeti ne gibi çarelerle karşı koyacak? Garbın çürümüş, kokmuş, tefessüh etmiş, bâtıl formülleriyle mi? Yoksa, İslâm cemiyetinin ter ü taze îman esaslarıyla mı?..”

Evet, Dr. Saraç’ın kitabında ortaya koyduğu ‘Allah’ın isimleriyle zikir tekniği’ de, ‘İslâm cemiyetinin ter ü taze esasları’dan başka bir şey değil...


Dr. Saraç’a göre bazı zikir teknikleri


Dr. Ender Saraç’a göre, türlü ihtiyaçların giderilmesine yönelik bazı zikir teknikleri şöyle ifade edilmiş:

* Sürekli darlık ve sıkıntı çekiyorsanız Ya Muğni, En Nafi

* İçiniz sıkılıyor ve göğsünüz daralıyorsa El Basit

* Bir türlü olayların içinden çıkamıyor ve ne yapacağınızı bilemiyorsanız El Vekil

* Sürekli başınıza felâketler geliyorsa El Mani, Es Selam

* Bilginizi arttırmak için gerekli beyin devrelerinin açılmasına yardım için El Alim

* Kendinizi biraz katı ve merhametsiz hissediyorsanız Er Rahim, Er Rahman

* Sürekli halsizseniz ve enerjiniz düşükse El Hayy

* Çok pasif ve korkaksanız El Kahhar

* Kötü bir yöneticiyseniz veya olayları yönetemiyorsanız El Vali

* Bir türlü organize olamıyorsanız El Kayyum

*Yaşamda elinizden tutacak kimse yoksa El Veli

* Bir iş kurarken El Hakim

Evet, Allah’ın her bir ismi, insanın bir ihtiyacı için şifa kaynağı. Bu hususu Bediüzzaman da vurgulamış ve şöyle demişti: “İnsanın mahiyeti ulviye (yüce), fıtratı (yaratılışı) câmia (geniş) olduğundan, binler envâ-ı hâcât (ihtiyaç türleri) ile bin bir esmâ-i İlâhiyeye (Allah’ın isimlerine), herbir ismin çok mertebelerine fıtraten (yaratılışça) muhtaçtır.” (Sözler, s. 586)
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
selamünaleyküm hayırlı akşamlar
 

keltepe

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Ağu 2007
Mesajlar
2,305
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
52
Konum
BuR$A
Aleyküm Selam,hayirli Akşamlar.paylaşiminiz çok önemli Tesbihimizi çekelim Ihmal Etmiyelim Inşallah.a.e.olun.dua Ile.
 

vildana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Tem 2007
Mesajlar
122
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
50
Selamün Aleyküm Allah(c.c) razı olsun, elinize emeğinize sağlık.Çok güzel bir paylaşım tesbihatın önemini anlamamızı sağladı.Allah'ın(c.c) izniyle tesbihatımı yapmaya çalışıyorum inşaallah böyle devam eder.Allah'a(c.c) emanet olun.Selam ve dua ile.....
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Muhacirlerin fakirleri Resulullah’a (a.s.m.) gel*ip dediler ki:
– Servet sahibi Müslümanlar derece ve nimetler bakımından bizi geçtiler… Resulullah da:
– Ne hususta, diye buyurunca, muhacir fakirler:
– Biz namaz kılıyoruz, onlar da kılıyor; biz oruç tutuyoruz, onlar da tutuyorlar; fakat onlar sadaka verdikleri halde biz veremiyoruz; onlar köle azad ediyorlar, biz edemiyoruz, dediler.
Bunun üzerine Peygamber (a.s.m.):
– Size, sizden ilerde bulunanlara yetişebileceğiniz, sizden geride, sizden aşağıda olanları geçebileceğiniz ve sizin yaptığınız gibi yapanlar müstesna, sizden başka kimsenin daha faziletli olamayacağı bir şey öğreteyim mi, buyurdu.
Muhacirlerin fakirleri:
– Evet, öğret, ey Allah’ın Resulü, diye cevap verdiler.
Peygamber Efendimiz de (a.s.m.):
– Her namazın sonunda otuz üçer defa sübhânallah (Allah’ı her türlü noksanlıktan tenzih ederim), elhamdülillah (hamd Allah’a mahsustur), Allahü Ekber (Allah en büyüktür) de*yiniz, buyurdu.
Muhacir fakirler, bir süre sonra Resulullah’a (a.s.m.) gelerek şöyle dediler:
– Mal ve servet sahibi kardeşlerimiz bizim bu yaptığımızı işitip onlar da böyle yaptılar.
Bunun üzerine Allah’ın Resulü şöyle buyurdu:
– Bu, Allah’ın fazlıdır, dilediğine verir.

Namazı Yaşayanlar/Said Demirtaş/Nesil Yayınları
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,136
Tepki puanı
8,217
Puanları
163
Yaş
54
Konum
Alanya
Selamünaleykum...

Selamünaleykum...

Cenâb-ı Hakkı zikretmek, noksanlıklardan yüce tutmak ve şükretmek namazın özüdür.
Tesbîhâtta otuz üçer defa tekrar edilen
Sübhanallah”, “Elhamdülillah”, “Allâhu ekber” ve “Lâ ilâhe illâllah” mübârek kelimeleri namazın çekirdekleri hükmündedir.
Bu kudsî çekirdeklerin namazın içinde de yer alışı, tesbîhât kelimelerinin ibâdete ne kadar münâsip olduğunu ve mânevî hayatımız için ne büyük önemi bulunduğunu anlatır.

Allah CC. razı olsun Hafize Annemiz...
Bir büyüğümüz de şöyle demişti Namaz Tesbihatı için:
- Sofrayı serip, yemekleri hazır edip te, yemeden kalkılır mı?
 

BULENT TUNALI

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
30 Ağu 2007
Mesajlar
2,307
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Konum
BURSA-m.k.paşa
Web Sitesi
www.bilsankimya.com
Selamün Aleyküm hafize kardeşim Allah razı olsun ilim yüklü faydalı bir paylaşım olmuş.aslında bir bakıma namaz sonrası tesbihatları duaları mü'mı nin hasadı olarakta görebiliriz.yapılan tesbihatlarla dualarla mü'min kişi ecre.sevaba,mertebeye kavuşuyor.selam ve dua ile
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Selamün Aleyküm hafize kardeşim Allah razı olsun ilim yüklü faydalı bir paylaşım olmuş.aslında bir bakıma namaz sonrası tesbihatları duaları mü'mı nin hasadı olarakta görebiliriz.yapılan tesbihatlarla dualarla mü'min kişi ecre.sevaba,mertebeye kavuşuyor.selam ve dua ile


Aleykümselam akşam namaz sonrası yapılan tesbihatlardan konuştular MPL TV de dinledikçe dinleyeceğim geldi benim okuduğum bir dua vardı sonra buraya yazarım acele kalkmam lazım a.e.o
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt