» Teheccüd namazının fazileti hakkında pekçok hadis rivayet edilmektedir. Bu hadislerden birisinin meâli şöyledir:
“Gecenin üçte birisi kalınca her gece Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ şafak sökünceye kadar şöyle buyurur:
‘Kim Benden birşey isterse ona vereyim. Kim Bana duâ ederse onun duâsına icabet edeyim. Kim istiğfar ederse, ona mağfiret edeyim.”
Hadisin râvisi Ebû Hüreyre Hazretleri şu cümleyi eklemektedir:
“Bunun içindir ki, Sahabiler gece sonunda namaz kılmayı gecenin evvelinden daha çok severdi.” (İbni Mâce, İkametü’s-Salât: 182)
Teheccüd namazını bir miktar uyuduktan sonra kalkıp kılmak daha faziletli ise de, yatağa girmeden önce teheccüd niyetiyle namaz kılmak da mümkündür.
Bununla birlikte İbni Mâce’de ve Halebî-i Sagîr’de kaydedildiğine göre, Peygamberimiz (a.s.m.) vitir namazından sonra oturarak iki rekât nafile namaz kılardı. Birinci rekâtta İzâ zülzileti’l-ardu Sûresini, ikinci rekâtta ise Kul yâ eyyühe’l kâfirûne Sûresini okurdu. Bu hadisin izahında muhaddisler, bu namazı Peygamberimizin her zaman kılmayıp birkaç kere kıldığını söylemektedirler. “Geceleyin kıldığınız namazın sonunu vitir yapın,” mealindeki hadisinden de anlıyoruz ki, vitir namazıyla geceleyin kılınacak namaz tamamlanmış olmaktadır. Fakat teheccüd namazı müstesnadır. Çünkü, teheccüd namazı uyuduktan sonra kalkarak kılınan husûsî bir namazdır.
Hem kışı, hem kabri, hem berzah âlemini hatırlatan gece vaktinin, ruhumuzun Cenâb-ı Hakk’ın rahmetine ne derece muhtaç olduğuna bir ihtar ve uyarı hükmünde bulunduğunu beyan eden Bedîüzzaman Hazretleri, geceleyin kılınan teheccüt namazının da, kabir gecesi ve berzah karanlığı gibi en muhtaç olduğumuz bir zamanda, en lüzumlu ve en vazgeçilmez bir ışık olduğunu kaydeder. (Sözler, s. 46.)
Selam ve dua ile...
“Gecenin üçte birisi kalınca her gece Rabbimiz Tebâreke ve Teâlâ şafak sökünceye kadar şöyle buyurur:
‘Kim Benden birşey isterse ona vereyim. Kim Bana duâ ederse onun duâsına icabet edeyim. Kim istiğfar ederse, ona mağfiret edeyim.”
Hadisin râvisi Ebû Hüreyre Hazretleri şu cümleyi eklemektedir:
“Bunun içindir ki, Sahabiler gece sonunda namaz kılmayı gecenin evvelinden daha çok severdi.” (İbni Mâce, İkametü’s-Salât: 182)
Teheccüd namazını bir miktar uyuduktan sonra kalkıp kılmak daha faziletli ise de, yatağa girmeden önce teheccüd niyetiyle namaz kılmak da mümkündür.
Bununla birlikte İbni Mâce’de ve Halebî-i Sagîr’de kaydedildiğine göre, Peygamberimiz (a.s.m.) vitir namazından sonra oturarak iki rekât nafile namaz kılardı. Birinci rekâtta İzâ zülzileti’l-ardu Sûresini, ikinci rekâtta ise Kul yâ eyyühe’l kâfirûne Sûresini okurdu. Bu hadisin izahında muhaddisler, bu namazı Peygamberimizin her zaman kılmayıp birkaç kere kıldığını söylemektedirler. “Geceleyin kıldığınız namazın sonunu vitir yapın,” mealindeki hadisinden de anlıyoruz ki, vitir namazıyla geceleyin kılınacak namaz tamamlanmış olmaktadır. Fakat teheccüd namazı müstesnadır. Çünkü, teheccüd namazı uyuduktan sonra kalkarak kılınan husûsî bir namazdır.
Hem kışı, hem kabri, hem berzah âlemini hatırlatan gece vaktinin, ruhumuzun Cenâb-ı Hakk’ın rahmetine ne derece muhtaç olduğuna bir ihtar ve uyarı hükmünde bulunduğunu beyan eden Bedîüzzaman Hazretleri, geceleyin kılınan teheccüt namazının da, kabir gecesi ve berzah karanlığı gibi en muhtaç olduğumuz bir zamanda, en lüzumlu ve en vazgeçilmez bir ışık olduğunu kaydeder. (Sözler, s. 46.)
Selam ve dua ile...