HUSEYIN SASMAZ
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Eyl 2009
- Mesajlar
- 1,204
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 61
Tefviz Muavinini Görevlendirme Şartları
Tefviz Muavini görevlendirilirken görevlendirme islemi iki sarti kapsamalidir: Birincisi; nezaret edecegi islerin genelligi, ikincisi ise vekalettir. Bu nedenle Halife’nin "Tefviz Muavinine" söyle demesi gerekir: "Benim elimde bulunan yetkilerle bana vekaleten seni görevlendiriyorum." Ya da bu anlama gelebilecek, hem genel olarak nezaret edecegi isleri kapsayacak, hem de vekilligi kapsayacak lafizlar kullanmalidir. Bu sekilde görevlendirilmeyen kimse ne yardimci olabilir ne de yardimci yetkilerine sahip olabilir.
Bunun delili ise Muavinin yapacagi isin vakiadaki durumudur. Muavin Halife’nin vekilidir. Buradaki vekillik ise bir akittir. Akitler ise ancak açik ifadelerle sahih olur. Bundan dolayi Muavinin, Halife adina vekalete delil olabilecek lafizla görevlendirilmesi sarttir. Ayni sekilde yardimci, vakiasi itibari ile Halife’nin yönetimde sahip oldugu bütün yetkilere sahiptir. Buna göre görevlendirmenin her hususta genel olmasi kaçinilmazdir. Yani görevlendirme genel olarak bütün islere nezarete delalet edebilecek bir lafzi ihtiva etmelidir. Mesela Halife ona söyle demelidir: "Benim elimde bulunan yetkileri bana vekaleten sana veriyorum." Veya "seni, vekil olarak görevlendirip Muavinim yapiyorum" veya buna benzer sözler söylemelidir. Eger bütün islere nezaret yetkisini bu yardimciya verir fakat, "bana vekaleten" demeyecek olursa bu akit, veliahtlik akti olur. Muavinlik akti olmaz. Veliahtlik batil oldugundan bu akit de batil olur. Sayet yalnizca "vekillik" kelimesini kullanir ve açiktan açiga bütün islere nezareti ifade etmeyecek olursa, onu vekil tayin ettigi alan genel midir, özel midir, tenfizi yardimciligi midir, Tefviz Muavini midir gibi hususlari mübhem birakmis olur. O bakimdan bu lafizla da Muavinlik akti gerçeklesmez. Sayet ona, yargi islerinde bana vekillik yap, yahut güvenlik islerinde veya ögretim eslerinde bana vekillik yap ve buna benzer sözler söyleyecek olursa, Muavinlik akti yine gerçeklesmez ve bu kisi de yardimci olamaz. Bu nedenle Tefviz Muavininin görevlendirilmesinde Muavinin vakiasina delalet edecek lafizlarin kullanilmasi kaçinilmazdir. Bu da Halife adina "vekillik" (naiplik)tir ve "Halifeye ait bütün yetkilerin verildigini" ifade edecek sözlerdir. Yani Tefviz Muavininin Muavinlik aktinin gerçeklesmesi için su iki sarti kapsayan lafizlarla olmasi zorunludur. Bunlardan birisi "genel olarak bütün islere nezaret", ikincisi ise "vekalettir". Eger kullanilan ifadeler açikça bu iki sarti kapsamiyorsa, Tefviz Muavininin Muavinlik akti tahakkuk etmez. Muavin tayini mübahlardan olduguna göre Halife’nin bir kisiyi veya birden çok kisiyi yardimci tayin etmesi caizdir. Birden fazla Tefviz Muavininin tayin edilmesi her ne kadar caiz ise de, Tefviz Muavininin üstlenecegi görev, vakiasi itibari ile yönetimde Halife’nin sahip oldugu tüm yetkilere sahip olmayi gerektirdigi için vakia, Tefviz Muavininin bir kisi olmasini gerektirmektedir. Ancak Halife birden fazla Tefviz Muavini tayin edecek olursa, bunlarin her biri Halife’nin tüm yetkilerine sahip olacagi için Halife’nin Iki yardimciyi genel velayetle tayin etmesi caiz degildir. Çünkü yönetim velayeti ferdidir. Sayet böyle bir tayinde bulunacak olursa her ikisinin de tayini bir arada batil olur. Çünkü Tefviz Muavini tayini bir emirin görevlendirilmesi demektir. Emir görevlendirmek ise ancak bir kisi için söz konusudur. Çünkü Rasulullah (s.a.v.)'in: "Birilerini emir tayin etsinler.” [1] "Muhakkak içlerinden birisini emir tayin etsinler.” [2] hadisleri emirligin sihhat sartlarindandir.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Ebu Davud, 2241, 2242
--------------------------------------------------------------------------------
[2] Ahmed b. Hanbel, 6360
Tefviz Muavini görevlendirilirken görevlendirme islemi iki sarti kapsamalidir: Birincisi; nezaret edecegi islerin genelligi, ikincisi ise vekalettir. Bu nedenle Halife’nin "Tefviz Muavinine" söyle demesi gerekir: "Benim elimde bulunan yetkilerle bana vekaleten seni görevlendiriyorum." Ya da bu anlama gelebilecek, hem genel olarak nezaret edecegi isleri kapsayacak, hem de vekilligi kapsayacak lafizlar kullanmalidir. Bu sekilde görevlendirilmeyen kimse ne yardimci olabilir ne de yardimci yetkilerine sahip olabilir.
Bunun delili ise Muavinin yapacagi isin vakiadaki durumudur. Muavin Halife’nin vekilidir. Buradaki vekillik ise bir akittir. Akitler ise ancak açik ifadelerle sahih olur. Bundan dolayi Muavinin, Halife adina vekalete delil olabilecek lafizla görevlendirilmesi sarttir. Ayni sekilde yardimci, vakiasi itibari ile Halife’nin yönetimde sahip oldugu bütün yetkilere sahiptir. Buna göre görevlendirmenin her hususta genel olmasi kaçinilmazdir. Yani görevlendirme genel olarak bütün islere nezarete delalet edebilecek bir lafzi ihtiva etmelidir. Mesela Halife ona söyle demelidir: "Benim elimde bulunan yetkileri bana vekaleten sana veriyorum." Veya "seni, vekil olarak görevlendirip Muavinim yapiyorum" veya buna benzer sözler söylemelidir. Eger bütün islere nezaret yetkisini bu yardimciya verir fakat, "bana vekaleten" demeyecek olursa bu akit, veliahtlik akti olur. Muavinlik akti olmaz. Veliahtlik batil oldugundan bu akit de batil olur. Sayet yalnizca "vekillik" kelimesini kullanir ve açiktan açiga bütün islere nezareti ifade etmeyecek olursa, onu vekil tayin ettigi alan genel midir, özel midir, tenfizi yardimciligi midir, Tefviz Muavini midir gibi hususlari mübhem birakmis olur. O bakimdan bu lafizla da Muavinlik akti gerçeklesmez. Sayet ona, yargi islerinde bana vekillik yap, yahut güvenlik islerinde veya ögretim eslerinde bana vekillik yap ve buna benzer sözler söyleyecek olursa, Muavinlik akti yine gerçeklesmez ve bu kisi de yardimci olamaz. Bu nedenle Tefviz Muavininin görevlendirilmesinde Muavinin vakiasina delalet edecek lafizlarin kullanilmasi kaçinilmazdir. Bu da Halife adina "vekillik" (naiplik)tir ve "Halifeye ait bütün yetkilerin verildigini" ifade edecek sözlerdir. Yani Tefviz Muavininin Muavinlik aktinin gerçeklesmesi için su iki sarti kapsayan lafizlarla olmasi zorunludur. Bunlardan birisi "genel olarak bütün islere nezaret", ikincisi ise "vekalettir". Eger kullanilan ifadeler açikça bu iki sarti kapsamiyorsa, Tefviz Muavininin Muavinlik akti tahakkuk etmez. Muavin tayini mübahlardan olduguna göre Halife’nin bir kisiyi veya birden çok kisiyi yardimci tayin etmesi caizdir. Birden fazla Tefviz Muavininin tayin edilmesi her ne kadar caiz ise de, Tefviz Muavininin üstlenecegi görev, vakiasi itibari ile yönetimde Halife’nin sahip oldugu tüm yetkilere sahip olmayi gerektirdigi için vakia, Tefviz Muavininin bir kisi olmasini gerektirmektedir. Ancak Halife birden fazla Tefviz Muavini tayin edecek olursa, bunlarin her biri Halife’nin tüm yetkilerine sahip olacagi için Halife’nin Iki yardimciyi genel velayetle tayin etmesi caiz degildir. Çünkü yönetim velayeti ferdidir. Sayet böyle bir tayinde bulunacak olursa her ikisinin de tayini bir arada batil olur. Çünkü Tefviz Muavini tayini bir emirin görevlendirilmesi demektir. Emir görevlendirmek ise ancak bir kisi için söz konusudur. Çünkü Rasulullah (s.a.v.)'in: "Birilerini emir tayin etsinler.” [1] "Muhakkak içlerinden birisini emir tayin etsinler.” [2] hadisleri emirligin sihhat sartlarindandir.
--------------------------------------------------------------------------------
[1] Ebu Davud, 2241, 2242
--------------------------------------------------------------------------------
[2] Ahmed b. Hanbel, 6360