Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tefsir ve meal okumak (1 Kullanıcı)

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Birisine Kur'an tercümesinden, mealden dinini öğrenmesini tavsiye etmek, buna aracı olmak, ona yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bugün, sapıtmaların, yoldan çıkmaların esas kaynağı budur.
Kur'an-ı kerimin manasını, tam olarak, yalnız Muhammed aleyhisselam anlamış ve hadis-i şerifleri ile bildirmiştir. Çünkü Kur'an-ı kerim Ona inmiştir. Kur'an-ı kerimi tefsir eden Odur. Doğru tefsir kitabı da, Onun hadis-i şerifleridir. İslâm âlimleri de bu hadis-i şerifleri açıklayarak, herkesin anlayabileceği seviyede fıkıh kitaplarını yazdılar. Din ancak buradan öğrenilir.
Zamanımızda herkes, belli şer mihrakların telkini ile, evine bir tefsir kitabı alıp, bu tefsirlerden dinini öğrenmek istiyor. Bu mümkün değildir. Çünkü, tefsir kitaplarını da anlayabilmek için, en az otuz sene durmadan çalışıp, yirmi ana ilmi, iyi öğrenmek lazımdır. Bu yirmi ana ilmin kolları, seksen ilimdir. Ana ilimlerden biri, “Tefsir” ilmidir.
Her ilimdeki manası başka
Bu ilimlerin ayrı ayrı âlimleri ve çok kitapları vardır. Bugün kullanılan bazı Arabî kelimeler, fıkıh ilminde başka manaya, tefsir ilminde ise daha başka manaya gelmektedir. Hatta aynı kelime, Kur'an-ı kerimdeki yerine, aldığı edatlara göre, başka manalar bildirmektedir.
Bu geniş ilimleri bilmeyenlerin, bugünkü Arapçaya göre yaptıkları Kur'an tercümeleri, Kur'an-ı kerimin manasından bambaşka birşey oluyor.
Yeni yazılan Türkçe tefsirlerin hepsinde, şahsî düşünceler bulunmakta, biri diğerine uymamaktadır. Böyle olduğu için de, okuyanlara zararı, faydasından çok olmaktadır. Hele İslâm düşmanlarının, bid'at sahiplerinin, Kur'an-ı kerimin manasını bozmak için yaptıkları tefsir ve tercüme kitapları, birer zehirdir.
Bunları okuyanlarda, birtakım şüpheler, itirazlar hasıl oluyor. Çünkü herkes kendi kafasına göre mana veriyor. Din düşmanları kasıtlı olarak, dini yıkmak için piyasaya mealler sürmektedirler. Hepsi de sadece kendisininkinin doğru olduğunu söylüyor. Zaten ilk meali neşreden gayri müslim bir yayınevidir.
Dini, tefsirden, meallerden öğrenmeye kalkışmak, ilkokul çocuğunun eline, yüksek matematik kitabı koyup, buradan matematiği öğren demekten daha abestir.
Yalnız Arapça bilmekle, tefsir ve hadis anlaşılmaz. Arapça bilenleri, din âlimi sanan aldanır. Beyrut ve başka yerlerde ana dili Arapça olan, Arap edebiyatını iyi bilen çok papaz var. Fakat, hiçbirinin İslâmiyetten haberi yok.
Mesela, tıp ilmi kıymetlidir. Fakat bir kimse, eline bir tıp kitabı alıp, okuyarak tıbbı öğrendim diyerek, göz ameliyatı yapmaya kalkarsa, hastanın gözünü çıkarmış olur. Böyle bir kimseye, tıp kitabı okuyarak doktorluk yapmak uygun değil demek, tıp ilmine karşı çıkmak değildir.
Bunun gibi, bir kimsenin, meal veya tefsir okuyarak, dini öğrenmeye kalkışması çok yanlıştır. Birisine, tefsir ve mealden dinini öğrenmesini tavsiye etmek, buna aracı olmak, ona yapılabilecek en büyük kötülüktür. Bugün, sapıtmaların, yoldan çıkmaların esas sebebi budur.
Kur'an-ı kerimin gerçek manası
Kur'an-ı kerimin hakiki manasını anlamak, öğrenmek isteyen bir kimse, din âlimlerinin, müctehidlerin kelam, fıkıh ve ahlak kitaplarını okumalıdır. Yani bugün için bu üç önemli ilmin bir araya getirildiği ilmihâl kitabından öğrenmelidir.
Kur'an-ı kerimin orijinalinden başkasına Kur'an-ı kerim denmez. Kur'an-ı kerimin, latin harfleri ile yazılmasına imkan yoktur. Çünkü bu harflerde, Kur'an-ı kerim harflerinin hepsinin karşılığı yoktur.
Mesela, Kur'an-ı kerimde, üç tane se harfi var. Üç tane ze harfi var. Türkçede bunların hepsinin karşılığı bir harftir. Bunun için, mana bozuluyor. Okunan, Kur'an olmayıp, manasız bir ses yığını oluyor. Mesela, İhlas suresinde geçiyor. Ehad yerine ehat denilirse, namaz fâsid oluyor, bozuluyor.
Bugün, varlık sebebi dini ortadan kaldırmak olan çok kimsenin, böyle bozuk tercümeleri ve latin harfi ile yazılmış, ne olduğu belirsiz kitapları, “Türkçe Kur'an” “Türkçe meal” diye gençliğin önüne sürdükleri, her tarafta dağıttıkları görülüyor.
Bütün bunları teşvik edenler, el altından destekleyenler sinsi din düşmanlarıdır. Çok uyanık olup, bunlara aldanmamalıdır.
www.mehmetoruc.com
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
........................................
 

mektubat

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Eki 2006
Mesajlar
2,308
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
42
Konum
İstanbul
Web Sitesi
www.caglarnetwork.com
Amin Allahü teala cümlemizden razı olsun, din gayreti ve uyanıklık nasib etsin inşaallahü teala...

Amin ablacım amin.İmam-ı Rabbani(Kuddise Sirruh)61.Mektubundan..
[Ya’nî, tesavvuf yolunun sonuna ermiş ve başkalarını da erdirmek için geri dönüp, herkes gibi görünen, bir kâmil bulunca, ona teslîm olmalı. Önce, kendini onda yok etmeli, ya’nî kendine değil, ona uymalı. Böyle olan kimse, yavaş yavaş, Allahü teâlâda yok olur. Ya’nî kendi arzûları aradan kalkıp, Allahü teâlânın irâdesi ile hareket eder. Kendi irâdesi kalmaz.]
 

smmmtuba

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Tem 2007
Mesajlar
1,639
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
46
Amin ablacım amin.İmam-ı Rabbani(Kuddise Sirruh)61.Mektubundan..
[Ya’nî, tesavvuf yolunun sonuna ermiş ve başkalarını da erdirmek için geri dönüp, herkes gibi görünen, bir kâmil bulunca, ona teslîm olmalı. Önce, kendini onda yok etmeli, ya’nî kendine değil, ona uymalı. Böyle olan kimse, yavaş yavaş, Allahü teâlâda yok olur. Ya’nî kendi arzûları aradan kalkıp, Allahü teâlânın irâdesi ile hareket eder. Kendi irâdesi kalmaz.]

Cenab-ı Hak cümlemize müyesser eylesin, amin..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt