gurbette
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 11 Eki 2008
- Mesajlar
- 2,850
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 50
Fatih Kalender
İnsanlığa rehber olarak gönderdiği yüce kitabında;
“Ey insanlar! Yeryüzündeki helal ve temiz olanlardan yeyinin. Şeytanın izlerini takip etmeyin. Gerçek, o sizin apaçık bir düşmanınızdır.[1]” Buyuran Allah’a hamd eder, “Allah yolunda sefer yapmış üstü başı tozlanmış bir adam, ellerini göklere uzatarak; Ya Rab, ya Rab! Diye yalvarıyor. Hâlbuki onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böylesinin duası nasıl kabul edilsin[2]” buyuran Efendimiz (sallallahu aleyhi ve selem)’ e Salât ve selam ederiz.
Yeryüzü nimetlerinin, insanoğlunun yararlanması için yaratıldığı ve insanın helal, temiz rızıklardan dilediği gibi yararlanıp şükretmesinin gerekliliğini yüce kitabımız genel olarak ifade etmiştir. Aynı şekilde bu nimetlerden yararlanmada, mubah ve serbest oluşun asli kural oluşu da dinimizce ifade edilmiştir. Haram olduğu kanıtlanmadıkça eşyada asıl olan temizliktir-mubahlılıktır.[3] Ancak bu durum, o şeyin haramlılığı hakkında bir delilin olmamasıyladır. Zira helallilik ve haramlılık bir yerde karşılaştığı zaman haramlılık helallilik üzerine tercih edileceği fıkıh kitaplarımızda mezkûrdur.[4] Nitekim Buhari’nin rivayet etmiş olduğu Adiy ibn-i Hatim hadisi şerifi bu kaideyi açıkça göstermektedir.
Adiyy İbn-i Hatim (Allah ondan razı olsun)’dan rivayete göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve selem) şöyle buyurdu: Köpeğin senin için tuttuğu avı ye! Çünkü köpeğin avı yakalayıp tutması şer’i kesimdir. Eğer köpeğin avı yakalayıp öldürmüş ise kendi köpeğinin veya köpeklerinin yanında başka bir köpek de bulunsa ve bu cihetle yabancı köpeğin kendi köpeğin ile birlikte avı yakalayıp öldürmüş olmasından endişelenirsen bu halde bu avı yeme! Çünkü sen ava salıverirken çektiğin Besmele kendi köpeğine aittir, başka köpek için değildir.[5]
Bu hadisi şeriften de anlaşıldığı gibi bir etin helal oluşunda şüphe varsa, o etin helal olduğu kanıtlanana kadar onu yemek helal olmaz. Buna göre gerek kadın ve gerek erkek bütün Müslüman bireyleri et tüketiminde güvenirlilik ve helallik konusunda araştırma yapmakta sorumlu tutulmuşlardır. Bir kimse araştırma yapmaya imkânı olduğu halde araştırma yapmadan haram olan eti yemişse, bilmeden bir günah işlemiş olur. Ancak yediği haramın tesiri kendisinde kalacaktır. Nitekim Müslim’in rivayet etmiş olduğu “onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böylesinin duası nasıl kabul edilsin[6]” hadisi şerif bunu açıkça ortaya koymaktadır. Asrımızın hastalığı olan ibadetlerden zevk alamamamız, dualarımızın kabul olunmaması bu tesirin en bariz neticesidir.
Müslüman için en önemli hususlardan biri, helal gıda olduğundan ve bizden de talep edildiğinden bu makalemizde, çokça tartışılan bazı gurupların mutlak olarak haram dediği bazılarında asrımızın zaruriyatından kabul ederek helal dediği makineyle tavuk kesimi ve sulu-kuru yolma meselelerini ele alıp, gücümüz nispetince incelemeye gayret edeceğiz. Muvaffakiyet Allah’tan dır.
Meselemizi üç bölümde inceleyeceğiz.
Birinci olarak günümüzde makineyle kesim nasıl yapılmaktadır.
İkinci olarak İslam fıkhına göre kesim nasıl yapılmalı.
Üçüncü ve netice olarakta makine kesiminin İslam fıkhına uyup uymadığı yerler.
İnsanlığa rehber olarak gönderdiği yüce kitabında;
“Ey insanlar! Yeryüzündeki helal ve temiz olanlardan yeyinin. Şeytanın izlerini takip etmeyin. Gerçek, o sizin apaçık bir düşmanınızdır.[1]” Buyuran Allah’a hamd eder, “Allah yolunda sefer yapmış üstü başı tozlanmış bir adam, ellerini göklere uzatarak; Ya Rab, ya Rab! Diye yalvarıyor. Hâlbuki onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böylesinin duası nasıl kabul edilsin[2]” buyuran Efendimiz (sallallahu aleyhi ve selem)’ e Salât ve selam ederiz.
Yeryüzü nimetlerinin, insanoğlunun yararlanması için yaratıldığı ve insanın helal, temiz rızıklardan dilediği gibi yararlanıp şükretmesinin gerekliliğini yüce kitabımız genel olarak ifade etmiştir. Aynı şekilde bu nimetlerden yararlanmada, mubah ve serbest oluşun asli kural oluşu da dinimizce ifade edilmiştir. Haram olduğu kanıtlanmadıkça eşyada asıl olan temizliktir-mubahlılıktır.[3] Ancak bu durum, o şeyin haramlılığı hakkında bir delilin olmamasıyladır. Zira helallilik ve haramlılık bir yerde karşılaştığı zaman haramlılık helallilik üzerine tercih edileceği fıkıh kitaplarımızda mezkûrdur.[4] Nitekim Buhari’nin rivayet etmiş olduğu Adiy ibn-i Hatim hadisi şerifi bu kaideyi açıkça göstermektedir.
Adiyy İbn-i Hatim (Allah ondan razı olsun)’dan rivayete göre Resulullah (sallallahu aleyhi ve selem) şöyle buyurdu: Köpeğin senin için tuttuğu avı ye! Çünkü köpeğin avı yakalayıp tutması şer’i kesimdir. Eğer köpeğin avı yakalayıp öldürmüş ise kendi köpeğinin veya köpeklerinin yanında başka bir köpek de bulunsa ve bu cihetle yabancı köpeğin kendi köpeğin ile birlikte avı yakalayıp öldürmüş olmasından endişelenirsen bu halde bu avı yeme! Çünkü sen ava salıverirken çektiğin Besmele kendi köpeğine aittir, başka köpek için değildir.[5]
Bu hadisi şeriften de anlaşıldığı gibi bir etin helal oluşunda şüphe varsa, o etin helal olduğu kanıtlanana kadar onu yemek helal olmaz. Buna göre gerek kadın ve gerek erkek bütün Müslüman bireyleri et tüketiminde güvenirlilik ve helallik konusunda araştırma yapmakta sorumlu tutulmuşlardır. Bir kimse araştırma yapmaya imkânı olduğu halde araştırma yapmadan haram olan eti yemişse, bilmeden bir günah işlemiş olur. Ancak yediği haramın tesiri kendisinde kalacaktır. Nitekim Müslim’in rivayet etmiş olduğu “onun yediği haram, içtiği haram, giydiği haram, gıdası haramdır. Böylesinin duası nasıl kabul edilsin[6]” hadisi şerif bunu açıkça ortaya koymaktadır. Asrımızın hastalığı olan ibadetlerden zevk alamamamız, dualarımızın kabul olunmaması bu tesirin en bariz neticesidir.
Müslüman için en önemli hususlardan biri, helal gıda olduğundan ve bizden de talep edildiğinden bu makalemizde, çokça tartışılan bazı gurupların mutlak olarak haram dediği bazılarında asrımızın zaruriyatından kabul ederek helal dediği makineyle tavuk kesimi ve sulu-kuru yolma meselelerini ele alıp, gücümüz nispetince incelemeye gayret edeceğiz. Muvaffakiyet Allah’tan dır.
Meselemizi üç bölümde inceleyeceğiz.
Birinci olarak günümüzde makineyle kesim nasıl yapılmaktadır.
İkinci olarak İslam fıkhına göre kesim nasıl yapılmalı.
Üçüncü ve netice olarakta makine kesiminin İslam fıkhına uyup uymadığı yerler.