Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tavla Ve Satranç Oynamanin Zemmi Ve Hükmüyle Ilgili Hadis-i şerif Ve Rivayetler (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
عن سليمان بن بريدة، عن أبيه؛ أن النبي صلى الله عليه وسلم قال "من لعب بالنردشير، فكأنما صبغ يده في لحم خنزير ودمه".

21 - Süleyman ibni Büreyde'nin, babasından (Radıyallahu Anhüma) rivayet ettiği bir hadis-i şerifte Peygamber (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Tavla oynayan kişi sanki elini domuz eti ve kanıyla boyamış gibidir." (Müslim, şiir:1, No:2260,4/1770, İbni Mace, Edep:43, No:3763, 2/1238, Ahmed ibni Hanbel, Müsned, No: 23040, 9/16) buyurarak, domuzun etine tutmaktan bile insanları nefret ettirdiğine göre, ya o domuzun etini yemek ve ondan gıdalanmak hakkındaki tehditler nasıl olur?

عن أَبِي مُوسَى الاشْعَرِيّ أَنّ رَسُولَ الله صلى الله عليه وسلم قالَ: "مَنْ لَعِبَ بالنّرْدِ فَقَدْ عَصَى الله وَرَسُولَهُ".

22 - Ebu Musa el-Eşarî (Radıyallahu Anh) dan rivayet edildiğine göre; Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu: "Kim, zarla oynarsa şüphesiz Allah'a ve Resulüne İsyan etmiş Olur." (Ebu Davud, Edep:64, No:4938, 2/702, îbn-i Mace, Edep:43, No:3762,2/1237, Ahmed İbn-i Hanbel, No:19538,7/130, Hakim, Müstedrek, No:160,1/114, Sahih îbni Hıbban,No:5842,7/545)

مثل الذي يلعب بالنرد ثم يقوم يصلي مثل الذي يتوضأ بالقيح ودم الخنزير ثم يقوم فيصلي. (حم عن أبي عبد الرحمن الخطمي؛ ع، ق، ص عن أبي سعيد).

23 - Musa ibni Abdirrahman (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Tavla oynayıp da sonra kalkıp namaz kılanın hâli, irin ve domuz kanı ile abdest alıp da kalkıp kılan gibidir (namazı kabul olmaz)." (Ahmed ibni Hanbel, Müsned, No:23199, 9/ 50, Ebu Yala, Müsned, No:1104,2/355, Beyhakî, Sünen-i Kübra, No:20953,10/364)

قلوب لاهية وأيد عاملة وألسنة لاغية. (ابن أبي الدنيا في ذم الملاهي، ق عن يحيى بن أبي كثير قال: مر رسول الله صلى الله عليه وسلم بقوم يلعبون بالنرد قال فذكره).

24 - Yahya ibni Ebî Kesir (Radıyallahu Anh) dan rivayet edildiğine göre, Bir kere Resulullah (SaiMiahu Aleyhi ve Sellem) tavla oynayan bir cemaata rastladığında: "Eğlenen kalpler, (boşuna) çalışan (yorulan) eller, boş konuşan diller." buyurmuştur. (Beyhakî, Sünen-i Kübra, No:20963,10/365)

وعن أبي موسى الأشعري، عن رسول الله صلى الله عليه وسلم أنه كان يقول:"اجتنبوا هذه الكعاب الموسومة التي يزجر بها زجراً، فإنها من الميسر".

25 - Ebu Musa el Eşari (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "O haksız yere nasip çıkaran yazılı zarlardan sakının, çünkü onlar (la oynamak) kumardandır (bir rivayette de acem kumarıdır)." (İbni Ebî Hatim, No:6745, 4/1196, Ahmed İbni Hanbel, Müsned, No:4263, 2/156, Beyhakî, Şuabu'l-İman:6501, 5/238, Sünen-i Kübra, No:20954, 10/364, İbni Ebid Dünya, Mevsû 'a, Zemmü 'l-Melâhî, 1/81)

إذا مررتم بهؤلاء الذين يلعبون بهذه الأزلام والشطرنج والنرد وما كان من هذه فلا تسلموا عليهم، وإن سلموا عليكم فلا تردوا عليهم. (الديلمي عن أبي هريرة). "إذا اجتمعوا عليها واكبوا جاءهم الشيطان بجنوده فما يزالون يلعبون حتى يتفقوا كالكلاب اجتمعت على جيفةٍ فأكلت منها حتى ملئت بطونها ثمّ تفرّقت"

26 - Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Fal okları, satranç, tavla ve benzeri eğlence aletleriyle oynayanlara rastlarsanız onlara selâm vermeyin, size selâm verirlerse de selâmlarını almayın, çünkü onlar toplanıp bu oyunların başına üşüştüklerinde, şeytan ordularıyla onlara gelir, tâki onlar oyuna devam edip dağılırken bir leşin başına üşüşüp de ondan yiyen, karınları doyduktan sonra dağılan köpekler gibi ayrılırlar." (Deylemî, el Firdevs, No:1045,1/269, Ibni Hacer-i Heytemî, Ez Zevacir,2/401,445)

لله تبارك وتعالى لوح ينظر فيه في كل يوم ثلاثمائة وستين نظرة يرحم بها عباده، ليس لأهل الشاه فيها نصيب.

(الخرائطي في مساوي الأخلاق عن واثلة).

27 - Vasile ibnil Eska' (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Allah-u Tealâ Hazretlerinin bir levhası vardır ki, hergün ona üçyüzaltmış kere nazar (tecelli) ederek onunla kullarına rahmet eder, satranç oynayanların ise bu rahmetten nasibi yoktur." (Ali el Muttakî, Kenzu 'l-Ummal, No:40657,15/218)

يأتي على الناس زمان يلعبون بها، ولا يلعب بها إلا كل جبار، والجبار في النار - يعني بالشطرنج - ولا يوقر فيه الكبير ولا يرحم فيه الصغير، يقتل بعضهم بعضا على الدنيا، قلوبهم قلوب الأعاجم وألسنتهم ألسنة العرب، لا يعرفون معروفا ولا ينكرون منكرا ممشى، الصالح فيهم مستخف، أولئك شرار خلق الله، لا ينظر الله إليهم يوم القيامة. (الديلمي عن أنس).

28 - Hazreti Enes (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "İnsanlar üzerine öyle bir zaman gelecek ki satranç oynayacaklardır, o oyunu ancak her cebbar (zorba) kişi oynar, zorbalarsa ateştedir. O oyunda büyüklere hürmet edilmez, küçüklere acınmaz, dünyadan sebep birbirini öldürürler, dilleri arap dili kalpleri ise acem kalbidir.

Maruf (aklın ve şeriatın kabul ettiği şeyi) tanımazlar, kötü gidişi de reddetmezler, onların arasında iyi insanlar küçümsenir, işte onlar Allah'ın yaratıklarının en şerlileridir. Kıyamet günü Allah-u Tealâ onlara nazar etmez (rahmetiyle bakmaz)." (Ali el Muttaki, Kenzü'l-Ummal, No:40652, 15/217, Deylemî, Müsned-i Firdevs, No:8676,5/440)

ألا إن أصحاب الشاه في النار الذين يقولون: قتلت والله شاهك. (الديلمي عن ابن عباس).

29 - İbni Abbas (Radıyallahu Anhuma) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurmuştur: "Şunu bilin ki! 'Vallahi senin şahını öldürdüm' diyen satranç ashabı şüphesiz ki cehennemdedir. (Deylemî, Müsned-i Firdevs, No:488,1/138, Ali el Muttaki, Kenzu'l-Ummal, No/40654, 25/218)

ملعون من لعب بالشطرنج، والناظر إليها كآكل لحم الخنزير. (عبدان وأبو موسى وابن حزم عن حبة بن مسلم).

30 - Habbe ibni Müslim (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen bir hadis-i şerifte Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem): "Satranç oynayan mel'undur, o oyunu seyreden de hınzır eti yiyen gibidir" buyurmuştur. (Ali el Müttakî, Kenzu'l Ummal, No:40636,15/215, Deylemî, Müsned-i Firdevs, No:6391,4/126, Münavî, Feyzü'l-Kadir, No:8209,6/7)

عن زبيد؟؟ بن الصلت أنه سمع عثمان وهو على المنبر يقول: يا أيها الناس! إياكم والميسر - يريد النرد - فإنها قد ذكرت على أنها في بيوت ناس منكم، فمن كانت في بيته فليحرقها أو يكسرها، وقال عثمان مرة أخرى وهو على المنبر: يا أيها الناس! إني قد كلمتكم في هذا النرد ولم أركم أخرجتموها، فلقد هممت أن آمر بحزم الحطب ثم أرسل إلى بيوت الذين هي في بيوتهم فأحرقها عليهم. (ق).

31 - Zebîd İbni Salt (Radıyallahu Anh), Osman İbni Affan (Radıyallahu Anh) ın minber üzerinde şöyle dediğini işitmiştir: "Ey insanlar tavla denen kumardan sakının! Çünkü bana anlatıldığına göre içinizden bir takım insanların evlerinde bu alet bulunmaktaymış, artık kimin evinde varsa, onu yaksın veya kırsın."

Hazreti Osman (Radıyallahu Anh) bir kere de minber üzerinde şöyle buyurmuştur: "Ey insanlar! Ben sizinle bu tavla hakkında konuşmuştum, fakat yine sizin o aleti evlerinizden çıkarttığınızı zannetmiyorum, Vallahi bir odun demeti toplatıp ta evlerinde tavla bulunanlara gönderip ocaklarını başlarına yakmayı kastettim." (Beyhakî, Sünen-i Kübra, No:20956,10/364)

Aişe (Radıyallahu Anha) validemiz kendisine ait olan evde oturan bir hane halkının yanlarında bir tavla bulunduğunu işitince onlara: "Eğer onu çıkartmazsanız ben elbette sizi evimden çıkartacağım." diye haber yollamıştır. (Beyhakî, Sünen-i Kübra, No:20960,10/365)

Abdullah ibni Amr (Radıyallahu Anh) şöyle buyurmuştur: "Tavla ile kumar oynayan, domuz eti yemiş gibidir, kumar olmaksızın oynayan ise domuz yağı İle yağlanmış gibidir." (Beyhakî, Sünen-i Kübra, No:20961,10/365)

İbni Zübeyr (Radıyallahu Anh) Mekke-i Mükerreme'de şöyle bir hutbe okumuştur: "Ey Mekke halkı! Bana ulaşan habere göre Kureyş'ten bir takım erkekler tavla oynuyorlarmış, şüphesiz ki Allah-u Tealâ kitabında: "Ey iman edenler! şarap (içki), kumar, (tapılmak için) dikili taşlar (putlar), fal (ve şans) okları ancak birer şeytan işi pisliktir, bunlardan uzak durun ki, kurtuluşa eresiniz." , "Şeytan, içki ve kumar sebebiyle ancak aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak ister. Artık (bunlardan) vaz geçtiniz değil mi?" buyurmaktadır.

Ben Allah-u Tealâ'ya yemin ederim ki, bu oyunu oynayan bir kişi bana getirilirse, mutlaka onu tüylerinde ve derisinde (döverek) cezalandırırım, üzerindekileri (mallarını) da bana getirene veririm."

İbni Ömer (Radıyallahu Anhuma) ya satrancın hükmü sorulduğunda: "O, tavladan daha şerlidir." buyurdu.

Ebu Cafer (Radıyallahu Anh) a aynı soru sorulduğunda: "O mecusîliktir, onunla oynamayın." buyurdu.

Abdulmelik ibni Umeyr (Rahimehullah) şöyle demiştir: Şam ehlinden bir zat zuhuratta şöyle görmüştür, her müminin her gün oniki defa günahları mağfiret olunur, ancak satranç oynayanlar müstesna." (ibni Ebid Dünya, Mevsû'a, Zemmü'l-Melâhi, 1/83, Süyûtî, Dürrül Mensur, 3/169)

40685- عن علي أنه مر بقوم يلعبون بالشطرنج فقال: (ما هذه التماثيل التي أنتم لها عاكفون)! لئن يمس أحدكم جمرا حتى يطفأ خير له من أن يمسها. (ش، وعبد بن حميد، وابن أبي الدنيا في ذم الملاهي، وابن المنذر، وابن أبي حاتم، ق).

32 - Bir kere Hazreti Ali (Radıyallahu Anh) satranç oynayan bir kavme rastladığında onlara: "Oynadığınız bu heykeller nedir? Sizin birinizin bir ateş közünü sönünceye kadar tutması bu heykellere tutmasından onun için daha hayırlıdır. Vallahi siz bu oyunlar için yaratılmadınız, vallahi âdet olacağından korkmasaydım bunu suratınıza vururdum." buyurdu. (Beyhatf, Sünen-i Kübra, No:20930,32,10/358)
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Konu Devamı....

Konu Devamı....

"صاحب الشطرنج أكذب الناس يقول أحدهم قتلت وما قتل"

33 - Hazreti Ali (Radıyallahu Anh) şöyle buyurmuştur: "Satranç oynayan, insanların en yalancısıdır, onlardan biri öldürmediği hâlde 'Öldürdüm' der." (Beyhakî, Sünen-i Kübra, No:20931,10/358)

İbni Şihap (Rahimehullah) a satranç sorulduğunda: "O batıldandır, Allah ise batili sevmez" diye Cevap verdi. (Beyhakî, Sünen, No:20939,10/359)

İshak ibni Râhûye (Rahimehullah) a: "Satrançta bir beis görüyor musun?" diye sorulduğunda O: "Bütün beisler ondadır." buyurdu.

Bunun üzerine ona: "Askerler harp taktiğini öğrenmek için onunla oynuyorlar." denildiğinde, "O facirliktir." buyurdu.

Muhammed ibni Ka'b el Kurazî (Rahimehullah) a satranç oyunu sorulduğunda: "O oyunun en az zararı kıyamet günü onunla oynayanlar batıl ashabı ile haşrolunurlar." buyurdu.

İbni Ömer (Radıyallahu Anhuma) ya sorulduğunda ise: "O kumardan daha beterdir." buyurdu.

İmam-ı Malik (Radıyallahu Anh) a sorulduğunda ise: "O, tavladan da şerlidir." buyurdu. Bunun izahı iki yöndendir:

1- Tavla oyunu satranç kadar kalbi meşgul etmez, zira satranç uzun düşünmek gerektirdiğinden çok vakit zayiatına sebep olur.

2- Tavlacılar arasında santranç oynayanlar kadar çekişme olmaz, zira santranç oyuncularının fuzuli konuşmaları daha fazla, mücadeleleri daha şiddetlidir, üstelik insanların satranca olan meyilleri daha kuvvetli olduğundan bu oyun daha kötü görülmüştür.

Bütün bu hadis-i şerif ve rivayetlerden yola çıkarak dört mezhep imamı tavla oynamanın kumar olsun olmasın haram olduğu hususunda icma' etmiş (görüş birliğine varmış) lardır.

Satranç oyunu kumar olmasa da üç mezhep imamına göre haram sayılmış, İmam-ı Şafiî (Rahimehullah) ise mekruh görmüştür. Ancak kumar olduğu veya bir farzın zayi olmasına sebebiyet verdiği takdirde İmam-ı Şafiî (Rahimehullah) a göre de haramdır. Nitekim İmam-ı Nevevî, "Fetâvâ" sında bunu böylece beyan etmiştir.

Bu oyunlarla oynayanın şahitliği geçerli sayılmaz. İmamü'l-Haremeyn (Rahimehullah) m fetvasına göre, bu oyunlar en büyük günahlardandır.

Rivayete göre İbni Abbas (Radıyaliahu Anhuma) bir yetimin babasının bıraktığı mallar içinde rastladığı satranç takımını yakmıştır. Eğer onunla oynamak helâl olsaydı yetim malı olduğu için onu yakmak caiz olmazdı. Nitekim yetim malında bulunan şarabın da dökülmesi gerekir, (ibni Hacer el Heytemî, ez Zevacir, 2/397-404, Feyzû'l-Kadir, 6/7, İbni Kesir, 2/86)

Kurtubî tefsirinde zikredildiğine göre, bu ayet-i celile kumar olsun olmasın tavla ve satranç gibi oyunların haramiyetine delâlet etmektedir. Çünkü Allah-u Tealâ içki ve kumarın haram oluşunun sebebini beyan ederken, şeytanın bu suretle insanlar arasına kin v e nefret soktuğunu ve zikirle namazdan insanları alıkoyduğunu açıklamaktadır.

Dolayısıyla insanlara alışkanlık veren, aralarına düşmanlık ve nefret sokan ve onları zikirden ve namazdan alıkoyan her eğlencenin içki gibi haram olması gerekmektedir.

Eğer burada: "İçki içmek insanı sarhoş edeceğinden, insanı namazdan meneder, fakat tavla ve satranç oyununda böyle bir şey söz konusu değildir" denecek olursa, buna karşı şöyle denilir:

"Allah-u Tealâ haramlık hususunda içki ile kumarı birleştirmiş ve ikisini de insanlar arasına kin ve düşmanlık sokmak ve onları zikirle namazdan menetmekle vasıflamıştır.

İçki insanı sarhoş ederse de kumarın sarhoş etmeyeceği herkesçe malûmdur, yine de ikisinde bulunan ortak vasıftan dolayı Allah-u Tealâ haramlık hususunda onları birbirinden ayırmamıştır. Yine böylece tavla ve satranç oyunu sarhoş etmediği gibi şarabın azı da sarhoş etmediği hâlde çoğu gibi haram kılınmıştır.

O hâlde sarhoş etmese de içkinin bir damlası haram olduğu gibi tavla ve satranç oyununun haram olması inkâr edilemez, ayrıca bu oyunlara başlamak insana gaflet getireceğinden bu gaflet te aynı sarhoşluk yerine geçer, şarap sarhoş ettiğinden namaza engel olduğu gibi bu oyunlar da verecekleri gaflet yüzünden namaza manidirler.

Nitekim silsilemizin büyüklerinden, Ebu Bekr-i Sıddık (Radıyallahu Anh) ın torunu Medine-i Münevvere fukahasının ulularından Kasım ibni Muhammed (Radıyallahu Anh) a: "Tavlayı yasaklıyorsun, satrancın durumu nedir?" diye sorulduğunda:

"Allah'ın zikrinden ve namazdan alıkoyan herşey kumardandır." diye cevap buyurması da bu görüşün doğruluğunun en açık delillerindendir. (Süyûtî, Dürrül Mensur, 3/168, İbni EbîHatim, No:6750,4/1197, Kurtubî, 6/275-76)

Bu beyanlardan da anlaşıldığı üzere ayet-i celilede geçen meysir sadece kumar manasında anlaşılmayıp, insanı zikirden ve namazdan gafil eden her oyun, eğlence ve fuzulî işler olarak tanımlanabilir. Nitekim:

3433- ثلاث من الميسر: القمار، والضرب بالكعاب، والصفير بالحمام ["والضرب بالكعاب": اللعب بالنرد. "والصفير بالحمام": دعاؤها (بالصفير) ليلعب بها]ـ التخريج (مفصلا): أبو داود في مراسيله عن يزيد بن شريح التيمي تصحيح السيوطي: حسن

34 - Yezid ibni Şüreyh eş Şamî (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen: "Üç şey meysirdendir, (bunlar da) kumar, zar atmak ve güvercine ıslık çalmak." (Ebu Davud, Merasil, No:518, Sh.350) hadis-i şerifi de bunun en açık delillerindendir.

عن أبي سلمة، عن أبي هريرة أن رسول اللّه صلى اللّه عليه وسلم رأى رجلاً يتبع حمامة، فقال: "شيطانٌ يتبع شيطانةً".

35 - Ebu Hureyre (Radıyallahu Anh) dan rivayet edildiğine göre, Resulullah (Saiialiahu Aleyhi ve Sellem) güvercinin peşine düşen (onunla oynayan) bir adam gördüğünde: "(Şu adam) şeytanı takibeden bir şeytandır." buyurdu. (Ebu Davud, Edep:65, No:4940, 2/703, İbni Mace, Edep:44, No:3765, 2/1238, Beyhakî, Sünen-i Kübra, Şehâdât:54, No:20941,10/360, Ahmed ibni Hanbel, Müsned, No:8551,3/252)

Bu hadis-i şerifte güvercinin arkasından giderek onunla oynayan kişiye şeytan denilmesi; faydasız şeyle meşgul olup hak yoldan uzaklaşmasındandır. Kuşa ve güvercine şeytan denilmesinin sebebi ise, güzel sureti ve tatlı namesiyle insanı peşine düşürtüp, gafletine ve Allahı anmaktan uzaklaşmasına vasıta olmasıdır. (Ahmed Abdurrahman el Bennân, el Fethu 'r-Rabbanî, 17/228)

Rivayete göre Firavn hanedanının oyunları kuşlarla idi.

İbrahim (Rahimehullah) buyurmuştur ki: Güvercinle oynayan fakirlik tadını tatmadan ölmez. İmam-ı Şurayh (Rahimehullah) güvercin uçurtanlara yerini kiraya vermezdi.

İmam-1 Mücahid (Rahimehullah) :

أَتَبْنُونَ بِكُلِّ رِيعٍ آيَةً تَعْبَثُونَ

"Siz her yüksek yerde bir alâmet bina edip eğlenir misiniz?" (Şuara Suresi:128) ayet-i celilesinin tefsirinde "Zemmedilen yüksek yerlerde yapılan binaların güvercin binaları olduğu" nu Söylemiştir. (Taberî, Camiu'l-Beyan, No:26700, 9/461, İbni Ebid Dünya, Mevsû'a, 1/84)

Bu rivayetlerden anlaşıldığı üzere ulema, güvercin uçurtmayı ve onunla oynamayı mekruh görmüşlerdir, hele kumar oynamak için güvercin edinmek kesinlikle haramdır, böyle yapanın şahitliği kabul edilmez, şayet yumurtası ve yavrulaması gibi meşru bir maksatla olursa caizdir.

İmamı Atâ, Tavus ve Mücahid (Rahimehumullah) buyurmuşlardır ki: Kendisinde kumar bulunan herşey meysirdendir, hatta çocukların aşık kemikleriyle, cevizlerle ve yumurtalarla oynaması bile buna dahildir.

İbni Şîrîn (Rahimehullah) m beyanına göre: Kendisinde kumar veya ayağa kalkıp oynamak yahut bağırmak yada her hangi bir şer bulunan her oyun "Meysir" dendir.

Bu rivayetlerden de anlaşılacağı üzere "Meysir" sadece kumar manasına gelmeyip yasak olan bütün eğlencelerdir. Meysir hakkında daha geniş malûmat Ruhul Furkan tefsirimizin 2/561 de mevcuttur.

Burada şunu da ifade edelim ki bu gibi haram olan eğlencelere devam etmek son nefeste insanın imanını tehlikeye sokabilir, nitekim İmam-ı Mücahid (Rahimehullah) şöyle buyurmuştur: Ölüm döşeğinde bulunan herkese mutlaka dünyada düşüp kalktığı insanlar gösterilir.

Satranç oynayan bir adam vefat edeceği zaman ona: "Lâilâheillellah" telkin edilince o, "Şah" deyip öldü. Böylece sağlığında satranç oynarken söylediği söz diline galip geldi ve dünyadan son sözü kelime-i tevhid olup cennete gireceği yerde bu batıl sözle, kötü hâlde öldü.

Yine böylece içki içenlerle düşüp kalkan bir adam vefat ederken ona şehadet telkin edilince, kendisine telkin yapana: "Sen iç bana da ver." diyerek öldü. İşte bütün bunlar:

يبعث كل عبد على ما مات عليه. التخريج (مفصلا):

36 - Cabir (Radıyallahu Anh) dan rivayet edilen: "(Her insan yaşadığı hâl üzere

Ölür) ve her kul Öldüğü hâl Üzere diriltilir." (Müslim, Cennet:l9, No:2878,4/2206. İbni Hacer-i Heytemî, ez Zevatir, 2/402) hadis-i şerifinin doğruluğunu gösteren rivayetlerdir.

Tefsiri Kebir'de zikredildiğine göre, içki ve kumar kelimeleri önceki ayet-i kerimede dikili taşlar ve fal okları ile beraber zikredilmiş, bu ayet-i kerimede ise sadece ikisi zikredilmiştir, çünkü önceki ayet-i celileden maksat insanları içki ve kumardan nehyetmek ve bu dört şeyin çirkinlik ve kötülüğünü ortaya koymaktır. Bu ayet-i celileden maksat ise özellikle içki ve kumarın çirkinliğini belirtmektir.

Mevlâ Tealâ içki ve kumarın dini bakımdan böylesi büyük kötülüklerini beyan ettikten sonra: فَهَلْ أَنتُم مُّنتَهُونَ "Artık vazgeçtiniz değil mi?" buyurmuştur.

Rivayete göre bu ayet-i celile indiğinde Hazreti Ömer (Radıyallahu Anh), istifham suretiyle gelen bu cümle-i celilenin, emir sığasıyla "Vazgeçin" buyurulmasından daha şiddetli olduğunu anlayarak "Vazgeçtik" buyurmuştur.
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Konu devamı...

Konu devamı...

عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ قَالَ: كُنْتُ سَاقِيَ الْقَوْمِ، يَوْمَ حُرّمَتِ الْخَمْرُ، فِي بَيْتِ أَبِي طَلْحَةَ. وَمَا شَرَابُهُمْ إِلاّ الْفَضِيخُ: الْبُسْرُ وَالتّمْرُ. فَإِذَا مُنَادٍ يُنَادِي. فَقَالَ: اخْرُجْ فَانْظُرْ. فَخَرَجْتُ فَإذَا مُنَادٍ يُنَادِي: أَلاَ إنّ الْخَمْرَ قَدْ حُرّمَتْ. قَالَ فَجَرَتْ فِي سِكَكِ الْمَدِينَةِ.

37 - Enes (Radıyallhu Anh) şöyle buyurdu: Şarap haram edildiği gün ben Ebû Talha (Radıyallahu Anh) ın evinde bulunan topluluğun sâkîsi (şarap sunucusu) idim. O zaman onların şarabı hurmadan yapılan bir içkiydi. Bir de bir münadi bağırdı. Ebû Talha, "Çık bak" dedi. Çıktığımda bu münadinin: "Agâh olun! Şüphesiz ki şarap haram edilmiştir." diye seslendiğini işittim. Bunun üzerine (müminler şarap küplerini kırıp döktüler). Böylece Medine sokaklarında (sel gibi) şarap aktı . (Beyhakî,Sünen-iKübra,Eşribe:l,No:17328,8/496,Kurtubî,6/276)

Şu bilinsin ki, ayet-i celilenin sonunda geçen: "Artık vazgeçtiniz değil mi?" ifade-i celilesi, İstifham (soru) şeklinde olmakla birlikte, gerçekte bundan maksat nehiy (yasaklama) dır.

Bu şekilde bir mecaz çok yerinde ve güzeldir, çünkü Allah-u Tealâ bu fiilleri zemmetmiş (kınamış) ve muhataba bunların kötülüğünü açıklamıştır. Bundan sonra ise, bu kötü işleri terk etme hususunda böyle bir soru sorulunca, muhatabın o işleri terk ettiğini söylemekten başka bir şekilde cevap vermeye gücü kalmamıştır.

Buna göre sanki muhataba: "Bu günahların böylesine çirkin ve kötü olduğu ortaya çıktıktan sonra, sen onu yine de yapacak mısın?" denmek istenmiştir.

Dolayısıyla ayet-i celiledeki: "Artık siz vazgeçtiniz değil mi?" ifade-i celilesi, bu günahlardan vazgeçmenin, mükellefin de onları terk etmenin farz olduğunu kabul etmesiyle birlikte zikredilmek suretiyle Allah-u Tealâ'nın ilâhi bir beyanı yerine geçmektedir
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Kardeşlerim umarım Allah' C.C izni ile herkez ne kadar bataklıkta olduğumuzu anlar ve kötü alışkanlıklarımızdan vazgeçmemizi bizlere nasip eyler.Demeyin ki ne olacak..Her şeyin elbet hesabı olacak.."Rabbimiz ilk kelamında bize Rahmet kucağının açık olduğunu o halde işlerimize onun adıyla başlamamız ve ona sığınmamız gerektiğini bildirir. (Fatiha(1), 5)Rabb'im bizi muhaffak eylesin.
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Lütfu ile salih ameller tamamlanan Allah’a hamdolsun.
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Esselâmu aleyküm ve Rahmetullâhi ve berekâtühû ...
 

turkislam54

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 May 2008
Mesajlar
51
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
selamun aleyküm zaten pek oynayan biri degildim artık hiç oynamam olur biter paylaşımın için teşekkürler
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,772
Tepki puanı
8,005
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Teşekkürler...

Teşekkürler...

Satranç varmıymış o zamanlar?
Ben düşünceyi geliştiren bir oyun diye biliyorum...
Tabi ki namazı veya bir ibadeti engelliyorsa HARAM'dır...
:!

Selam ve DUA ile...
 

hicretturkan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mar 2007
Mesajlar
83
Tepki puanı
0
Puanları
0
s.a. abiler .tavla loto at yarışı idda v.b.. her türlü şans oyunları için ne denirse haktır lakin insanı düşünmeye aklını kullanmaya sevkeden zeka oyunlarının zihin oyunlarının düşünce oyunlarının da yasak olabileceini kabuledemiyorum.islamiyet faydalı şeyleri nie yasaklasın ki.fazla zaman kaybı olusturmayacaksa nie yasak olsun.anlamadım ...
 

byenikaya

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2009
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
30
arkadaşlar bende anlamıyorum.Neden boş vakit sayıyolar.zeka geliştirmek boş vakit mi?naksibendi cevap verirseinz sevinirim
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
arkadaşlar bende anlamıyorum.Neden boş vakit sayıyolar.zeka geliştirmek boş vakit mi?naksibendi cevap verirseinz sevinirim

Esselâmu aleyküm ve Rahmetullâhi ve berekâtühû , çok değerli Kardeşim;

Tavla ,santraç,dam ,iskambil ve bilardo gibi oyunların hepsi kumar amacıyla oynandığı ve bunlarla kazanç elde etmek istendiği takdirde kumar hükmünde oldukları şüphe yoktur.

Kumar amacı olmaksızın sadece dinlenmek ,eğlenmek ve zevk için oynanabilen oyunların da mübah olabilmesi için dört şart öngörülmüştür.

Oyun;
*Namazın geçmesine veya geçikmesine yol açmamalı .
*Hiçbir menfaat beklenmemeli .
*Oyun sırasında dilini kötü ve boş sözlerden korumalı .
*Normal dinlenme ve eğlenme ölçülerini aşarak vakit israfına yol açmamalıdır.

94- İNSİRAH SURESI "...(7-8)Bos kaldin mi hemen (baska) ise koyul, Yalniz Rabbine yönel."

Sonsuz övgü ve şükürler Yüce Rabbimize...
Salâtü selâm Peygamberimize ve tüm îman edenlere. . .​
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Ayın En İyi Üyesi
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
32,772
Tepki puanı
8,005
Puanları
163
Yaş
53
Konum
Alanya
Ve Aleykumselam...

Ve Aleykumselam...

Esselâmu aleyküm ve Rahmetullâhi ve berekâtühû , çok değerli Kardeşim;

Tavla ,santraç,dam ,iskambil ve bilardo gibi oyunların hepsi kumar amacıyla oynandığı ve bunlarla kazanç elde etmek istendiği takdirde kumar hükmünde oldukları şüphe yoktur.

Kumar amacı olmaksızın sadece dinlenmek ,eğlenmek ve zevk için oynanabilen oyunların da mübah olabilmesi için dört şart öngörülmüştür.

Oyun;
*Namazın geçmesine veya geçikmesine yol açmamalı .
*Hiçbir menfaat beklenmemeli .
*Oyun sırasında dilini kötü ve boş sözlerden korumalı .
*Normal dinlenme ve eğlenme ölçülerini aşarak vakit israfına yol açmamalıdır.

94- İNSİRAH SURESI "...(7-8)Bos kaldin mi hemen (baska) ise koyul, Yalniz Rabbine yönel."

Sonsuz övgü ve şükürler Yüce Rabbimize...
Salâtü selâm Peygamberimize ve tüm îman edenlere. . .​

Allah CC. razı olsun kardeşim...
Çok açıklayıcı oldu inşallah...
 

*ayşe*

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Tem 2008
Mesajlar
1,076
Tepki puanı
41
Puanları
48
Allah razı olsun kardesım. gercekten dusundurucuydu. Rabbimizin; bos vakkıt gecırıp ıbadetlerıni ıhmal eden kullarından olmayalım inşallah.

Selametle...
 

GöRKeMLi_TüRK

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Ağu 2009
Mesajlar
2
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Amel niyete göredir. satranç spordur. ortaya para konmamıssa ve de kumar vari amaçlar güdülmemişse hiç bir zararı yok. kafaları bulandırmayalım. baklavasına çift kale maç oynamak gibi düşünün daha iyi anlarsınız..... selam ve dua ile.
 

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Amel niyete göredir. satranç spordur. ortaya para konmamıssa ve de kumar vari amaçlar güdülmemişse hiç bir zararı yok. kafaları bulandırmayalım. baklavasına çift kale maç oynamak gibi düşünün daha iyi anlarsınız..... selam ve dua ile.

Ebû Bekr b. el-Esrem, el-Cami' isimli eserinde Vâsıle b. el-Eska' (r.a)'dan şu hadisi rivayet eder: Rasûlüllah (s.a.s):

"Her gün ve gecede Cenabı Hak mahlûkatına üç yüz altmış defa (rahmet) nazarıyla bakar. "Şah" diyenlerin bu bakıştan nasibi yoktur" buyurur.

"Peygamber size ne verdiyse onu alın. Size neyi yasak ettiyse ondan da sakının'*. (Haşr, 7)

"Kendi (re'y-Ü) nevasından söylemez o. O kendisine (Allah'tan) ilkâ edile-gelen bir vahiyden başkası değildir". (Necm, 3-4)




Ey iman edenler; şarap, kumar, dikili taşlar (putlar), fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz. Şeytan şarap ve kumar yolu ile aranıza düşmanlık ve kin sokmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak istiyor. Artık vazgeçtiniz değil mi?" (el Maide, 5/90-91) âyetine göre satranç haramdır. Bu âyetin tefsirinde İmam Kurtubî şöyle der: "Bu âyet kumara alet olsun, olmasın tavla ve satranç oynamanın haram olduğuna delâlet etmektedir. Çünkü Allah Teâlâ şarabı haram kıldığı zaman, Ey iman edenler, şarap, kumar, dikili taşlar, fal okları şeytan işi birer pisliktir. Bunlardan kaçının ki kurtuluşa eresiniz" buyurdu. Bunun gerekçesi olarak da şunu gösteriyor: "Şeytan şarap ve kumar yolu ile aranıza düşmanlık ve kin salmak, sizi Allah'ı anmaktan ve namazdan alıkoymak istiyor. " Demek ki azı, çoğunu yapmaya sevkeden, oynayanlar arasına kin ve düşmanlık girmesine sebep olan ve Allah'ın zikriyle namazdan alıkoyan her oyun, aynen şarap içmek gibidir. Bu da o oyunun haram olmasını gerektirir. Şayet, "şarap içmek sarhoşluk verir ve içen namazı kılmaya güç yetiremez. Tavla ve satranç oynamakta bu yoktur" denilirse buna şöyle cevap verilir: "Allah, şarapla kumarı, haram olma bakımından aynı manâ içine aldı ve insanlar arasında kin ve düşmanlık salmak, Allah'ın zikri ile namazdan alıkoymak gibi vasıflarla vasıfladı. Şu bilinen bir şeydir ki şarap sarhoşluk verir, fakat kumar sarhoşluk vermez. Ancak mahiyetleri değişik olmakla beraber, Allah katında bu ikisi haram olmak bakımından aynı seviyededir.

Aynı şekilde şarabın azı sarhoşluk vermez. Nitekim tavla ve satrancı oynamak da sarhoşluk vermez. Sonra da şarabın çoğunun haram olduğu gibi azı da haram olur. Bu durumda sarhoşluk vermese dahi tavla ve satranç oynamak şarap gibi haramdır. Bunlarla oyuna başlandığında insana gaflet gelir. Kalbi etkisi altına alan bu gaflet, bir tür sarhoşluk verir. Şarap sarhoşluk vermek suretiyle namazdan alıkoyduğu için haram olmaktadır; Tavla ve satranç oynamak da önce insanı gaflete sevkedip oyalamakta ve dolayısıyla namazdan alıkoymaktadır" (Kurtubî, el-Cami' li Ahkamil-Kur'an, VI, 291).

Esselâmü aleyküm ve rahmetullàhi ve berekâtühû!.
 

yasincali

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Şub 2010
Mesajlar
1
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
31
YAVUZ SULTAN SELİM ve bir çok alim satranç oynamıştır. acaba onların bu hadısı serıften haberı yok mudur?
 

PeNYe.Zz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
15 Kas 2007
Mesajlar
353
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
ben bazen oynuyordum tabi kumar amaçlı değil..ama şimdi ne kadar günah olduğunu anladım..inşallah bidaha elimi sürmem.allah razı olsun bu faydalı paylaşımınız için.
 

Cihat-82

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
21 Ara 2009
Mesajlar
232
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
42
Selamun aleyküm. Sevgili arkadaşlar bence konuyu gereksiz yere uzatıyor ve sorguluyorsunuz. Anladığım kadarıyla bazı şeyler idrak edilemiyor. Halbuki herşey açık ve seçik bir şekilde yazılmış.

Hangi oyun olursa olsun, ortada bir menfaat söz konusu ise bu kumara girer. Sadece vakit geçirmek, beyin cimnastiği yapmak ve eğlenmek adına yapmak istiyorsanız da, Naksibendi kardeşimiz gayet güzel açıklamış. Bakınız;

Kumar amacı olmaksızın sadece dinlenmek ,eğlenmek ve zevk için oynanabilen oyunların da mübah olabilmesi için dört şart öngörülmüştür.

"Oyun;
*Namazın geçmesine veya geçikmesine yol açmamalı .
*Hiçbir menfaat beklenmemeli .
*Oyun sırasında dilini kötü ve boş sözlerden korumalı .
*Normal dinlenme ve eğlenme ölçülerini aşarak vakit israfına yol açmamalıdır
."

Siz bu şartları sağladıktan sonra oynamanızda bir sakınca yokmuş gibi görünüyor. En azından ben böyle anladım. Yanlışım varsa da düzeltiniz.

Gerekli şartlar açık ve seçik bir biçimde ortaya konmuşken, konuyu daha fazla uzatıp sorgulamanın da bir anlamı yoktur diye düşünüyorum. Zira ben okuduklarımdan bu anlamları çıkarttım.

Kaldı ki, Yavuz Sultan Selim'in oynayıp oynamaması bizi bağlamamalıdır. Bu sözümü lütfen yanlış yorumlamayınız. Zira bizi bağlayıcı unsurlar Kur'an-ı Kerim, hadisler ve ehli sünnettir. İlle de kıyas yapılması gerekiyorsa, bu saydığım kaynaklardan başka neye başvurmalıyız?

Yavuz Sultan Selim konusuna gelince. Sevgili kardeşlerim, Yavuz Sultan Selim'in küpe taktığı da bir gerçektir. Bugün sırf gösteriş olsun diye küpe takan birçok erkek de, Yavuz Sultan Selim'i örnek göstermektedir. Halbuki Sultan Selim'in o küpeyi neden taktığını bilmezler. Demek istediğim şey şudur. Burada, yapılan bir ameli yanlış yorumlama olayı vardır. Sizler satranç konusunda Sultan Selim'i örnek gösterebilirsiniz, bunu anlayışla karşılarım. Fakat bir yandan Sultan Selim'i bahane ederek diğer tarafta çayına, kahvesine vs. oyun oynarsanız kendinizi tehlikeye atmış olursunuz. İşte bu noktada işler değişir ve yapılan şey kumar oynamaktan başka birşey değildir. Zira anladığım kadarıyla Naksibendi kardeşimizin de değindiği konulardan birisi de budur. Açıklayabildiysem ne mutlu bana.

Selam ve dua ile.
 

smyyes

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eyl 2009
Mesajlar
3,791
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
30
ALLAH RAZI OLSUN.BENDE DUYMUŞTUM BÖYLE BİRŞEY ama tam bir bilgim yoktu.
Allah a emanet olun
 
H

hado77

selamün aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü
eskiden oynadığım bir oyundu asli amacım eğlenmek değil arkadaş kazanmak olduğu için inşaallah ALLAH(cc) ü effeder.

asli husus bir namaz vaktinin geçirilmemesidir. sanırsam hz.davut(AS) kelamullahta atlarla oynarken ikindi namazını kaçırır ve o atları kurban eder. bu atların telmihsiz teşbihsiz satrançtaki atları anlattığı aşikardır.

yani en fazla bir namaz vakti ilgilenilir. ancak bir namaza engel olmuşsa artık o eylemde hayır yoktur denir ve o eğlence kaynağı kurban edilir.

Efendimiz(SAS) bunun başında farkındalık koyduğundan oynamayın demesi mantıklı ve elzem. yukarıdaki şartlar altında oynayıp namaza mani olmayacağına kani olanlar her türlü eğlence gibi mani olursa onu kurban etmeyi göze alıyorsa oynasınlar.

en nihayetinde efendimiz(SAS) in mantığı ukba endeksliydi ve miraçta cehennem ehlini de gördü. istedi ki kısa yoldan cennete gidelim. onun hadislerini feryat eden ve azaptan kurtulmak için her şeyi fidye verecek insanların yanındaki hadislerini duymak gerekir. o bir şey demişse o dediği şey bizim feryadımıza peşin cevaptır.

o zat(AS) ve diğer ekber peygamber(AS) lar ALLAH(cc) ün dilediği kadar cehennemdeki insan manzarasına 2 kaş arası mesafe kadar şahit olmuşlardır ve sözleri yanan ruha tiryaktır.

ALLAH(cc) bizlerden razı olsun.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt