Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Tanış olmak... (1 Kullanıcı)

nakşibendi

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Mar 2006
Mesajlar
1,946
Tepki puanı
0
Puanları
0
Tanış olmak; günlük yaşantımızda sıkça kullandığımız bir kelime.. Bununla duygularımızı, sevgilerimizi, değerlerimizi ifade ederiz. Çoğu defa pratiklerimizde isbat edemeyiz bu duygularımızı, ve gösteremeyiz, ifade edip isbat edemeyiz kalbi duygularımızı. Halbuki tanış olmak; kardeş olmaktır.Kardeşlik kavramını idrak edememiş, ruhunun derinliklerinde hissedememiş bireyler olarak çoğu defa tanış olmayı kardeş olmakla eş tutmuşuz. Peygamber(sav)'in ashabıyla tesis ettiği o tanış olma, kardeş olma eylemini zamana taşıyamamışız. Halbuki tanış olma hayatı paylaşmaktı. Sevinçte, tasada, velhasıl vahyi hayata taşımada işbölümü yapmaktı. Hayatı tanış olduklarımızla bir vucudun azaları gibi hissedebilmek, paylaşabilmekti.
Şöyle bir düşünelim; Peygamber(sav), hissetmeseydi, ellerini ashabının elleri üzerine koyup, onlarla biatleşmeseydi, tüm beşeriyete adeta dudak ısırtan o evrensel kardeşlik sistemini tesis edebilirmiydi?. Kendi ben Allahın resulüyüm diye düşünüp, ashabına mesafeli davranan; makamında oturup hayatı birebir onlarla paylaşmayan bir peygamber tasavvur edebilirmiyiz? Mekkenin o çileli ızdıraplı günlerinde en önde olan oydu. Taki son nefesini verinceye kadar. Mescid inşa ediliyor, ashabıyla beraber harç karan, tuğla taşıyan; namaz kılarken üzerine hayvan leşi atılan, yürüdüğü yollara dikenler dökülen, deli, mecnun yakıştırmaları yapılılıp davetinin önüne engeller dikilen, darün nedvelere karşı darül erkamları inşa eden. Bu inşanın hesabı kitabıyla meşgul bir peygamber. Ashabını koruyan onlara kol kanat geren, onlarla beraber sevinen onlarla beraber üzülen, bazen üzüntüsünü uhud dağıyla paylaşan, tanış olmayı hayatıyla isbat eden bir lider. Ve zamanımızın kendini ona nisbet eden statükocu, ihtiras-perest zavallıları. Kalplerin değil dillerin konuştuğu bir toplum tanış olabilir mi? Birbirine güvenmeyen, hatta bu güveni hemen hemen hayatın hiçbir noktasında bir nebzecikte olsun ifade edemeyen bir toplum tanışmıdır gerçekten?. Tanış olmak ayrı ayrı beldelerde olunsada, biraraya gelindiğinde aynı şeyleri düşünebilen, hissedebilen, aynı tavrı sergileyebilen muvahhidi insanlara özgü bir eylemdir. Asıl onlar kardeştir. Yıllarca birarada olup da tanış olmayı bir tabela, kurum yahut cemaat altında yaşadığını sananlar gerçekten tanış olmuşlarmıdır?. Birbirlerinin dertleriyle dertlenmeyen, vahyi hayata taşıma söylemleri arkasına gizlenipde kardeşlik edebiyatı yapanlar; kardeşlerinin yaşadığı mekanı görmüşlermidir? Evlerini dahi bilirler mi acaba? Bir sabah evlerine misafir olup bu kardeşleriyle sofralarını paylaşmışlarmıdır? Her tarafı bembeyaz karların kapladığı çetin kış günlerinde kendileri sımsıcak kombileriyle ısınırken kardeşim dedikleri insanları düşünmüşlermidir? Düşünemezler, hissedemezler, çünkü bilemezler. Onlar gözyaşı bile dökemezler ki? Ağlamasını unutmuştur onlar. Onlar sadece bilirler, nutuk çekerler, onlar topluluklara yön verirler, binlere belki de onbinlere istimamed gösterirler. Ya uzleti, nefsi terbiyeyi telkin ederler yada eylemi. Velhasıl ifrat ve tefrid. Mutedil olan yokmu? Evet inanıyorum ki mutediller var. Zaten onlar her daim var. Daha dün bir kardeşim feryad ediyor. İstiyorum ki benim gibi tüm tanışlarımın kulaklarını çınlatsın. Daha 10 yıl oldu müslüman olalı diyor. Ondan önceki hayatımı islam olarak değerlendirmiyorum şeklinde tanımlıyor geçmişini. Şu anda yaşadıklarımı 10 yıl önce yaşasaydım belkide müslüman olmazdım diye bitiriyor serzenişini. Bu sadece bir örnek. İnanıyorum ki herbirimizin tecrübelerinde onlarcası var bu ve benzerlerinin.Heyhat gözyaşları içerisinde bayram olur mu? Kurban olur mu? İsmaillerini Rabbe adadıklarını ifade edenler; sorarım sizlere tanış olmadan kurban olur mu? Kurban tanış olanların kurbanıdır. Bayram tanış olanların bayramıdır. Vahyi hayata taşıyanların, tasada, sevinçte hemhal olanlarındır bayram. Fildişi kulelerde oturanlar; siz nesiniz, kimsiniz ki toplulukların önüne durmuş, istikamed gösteriyorsunuz. Varmısınız soğuk kış günlerinde evinde ısınacak odunu kömürü olmayanlarla beraber soğuğu hissetmeye, varmısınız evinde yiyecek ekmeği olmayanlarla beraber oturup o duyguyu hissetmeye, varmısınız o koşanlarla, koşturanlarla, gecesini gündüzüne katıp rabbi razı etmek için koşuşturanlarla beraber koşturmaya? Siz koşmasını biliyormusunuz? Hissedebilirmisiniz koşturanların hissettiklerini, paylaşabilirmisiniz cehd ve gayretlerini? Taassublarınızdan, mezhebinizden, meşrebinizden, abinizden, üstadınızdan, adeta putlaştırıcasına yücelttiğiniz; çoğu defa eserlerini adeta onlara vahyedilmiştir diyerek lanse ettiğiniz zatlarınızdan sıyrılıp; adeta tekrar doğmuş gibi sarılabilirmisiniz bu koşuşturmalara? Yetişebilirmisiniz koşanlara? İmam Malik gibi düşünebilirmisiniz ki o imam;
"Şu mezarın(efendimizin kabri şerifini işaret ederek)sahibinden başka hiçbir beşeri tanımam"diyebilmiştir.
Söyleyelim dostlar, Allah için diyelim.
Pratik hayatımıza yön veren, iradelerimizi yönlendiren Allah ve resul(as)dan gayrilerine söyleyelim. Hak bildiklerimizi söyleyelim, varsın kızsınlar, celallensinler. Tanış olmayı onlara biz öğretelim. Vahyi hayata taşıyalım. Koşanlarla beraber koşalım. Kuran medeniyetini tarihin derinliklerinden zamana tekrar biz taşıyalım. Varsın arkadan koşanlar üzerimizden gelip geçsin. Zamanın tanış olanlarına selam olsun... Bu yazım onlara o kutlu insanlara, gerçek muvahhidlere armağan olsun. Biliyorum, tanıyorum onları. Kim tanımaz ki bu kutlu yolun yolcularını? Onlar görüldüklerinde Allah hatıra gelir. Onların yaşantısında sahabenin hayatını tekrar görürsünüz. Tarih tekrar tekerrür ediyorcasına hissedersiniz. İşte ogün, o an benim bayramım. İmam Malik'in sözünü hatırlayalım ve haykıralım. Resül(as) dan başka hiç bir beşeri tanımam. Tüm tanışlarıma selam olsun....
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt