TAMAM OLDU ÜSTAD
Odatv iddianamesinin delil klasörüne girmiş bir telefon görüşmesinden bahsedeceğiz.
Muhatablar bir gazeteci, bir parti lideri. Gazetecinin haber peşinde koşarken ilginçliklere imza atma teşebbüsü hataya, hatta gülünç duruma düşmesine sebeb olabilir; bunu anlarız.
Ama, ana muhalefet partisi lideri bu duruma düşerse biraz garib oluyor. Ayıp yani!
Konuşma:
“Kılıçtaroğlu: Bana bir mail geldi onu size attım.
Şener: Aldım onları.
Kılıçtaroğlu: Ya Eyüp de bir şey olmuş; bir kız bir oğlan yan yana yani nişanlı, evlenecekler.
Şener: Öyle mi?
Kılıçtaroğlu: Yan yana gidip bir lokanta da oturuyorlar yemek yemeye garson geliyor burada yan yana oturamazsın diyor.
Şener: Allah. Hangi şey isimleri var mı ?
Kılıçtaroğlu: Var var telefonu da var size attım oraya yani böyle bir bayan bir erkek gazeteci gidip böyle yemek söylese bakalım başlarına ne geliyor?
Şener: Evet neler geliyor dimi tamam onu hallederim. “ (27 Eylül 2011, Star)
Gazeteci olarak Nedim Şener’in başına geleni biliyoruz; Ergenekon terör örgütü üyesi olarak Silivri’ye gönderildi… Bu habere, büyük balık yakalamışçasına “Allah” diye atlayan Şener, acaba Silivri zindanında Allah’ın adını bir kul’a yakışır şekilde hiç anmış mıdır? Yine de geçmişolsun.
Hadi diyelim Şener gazetecilik güdüsüyle hareket etmiş, Kılıçtaroğlu’na ne demeli?
Bu mevzu bize eskilerden bir olayı hatırlattı. Adamın biri, irtica mürteci kelimelerinin havada uçuştuğu bir dönemde boyalı gazetelerden birine telefon edip şöyle diyor, “Fatih’de tuhaf bir olayla karşılaştık, tam sizin gazeteye uygun bir haber!... Gazeteci, “Nedir” diye sorunca, telefondaki vatandaş, “Derhal yetişmelisiniz, Fatih’de umumî bir tuvalet kadın erkek ayrı uygulaması yapıyor. Bu çağda bu ne demek” deyince, gazeteci mevzuuyu anlıyor tabiî… Büyük balık değil, işletme söz konusuymuş.
Allah müstahakkınızı versin !
Odatv iddianamesinin delil klasörüne girmiş bir telefon görüşmesinden bahsedeceğiz.
Muhatablar bir gazeteci, bir parti lideri. Gazetecinin haber peşinde koşarken ilginçliklere imza atma teşebbüsü hataya, hatta gülünç duruma düşmesine sebeb olabilir; bunu anlarız.
Ama, ana muhalefet partisi lideri bu duruma düşerse biraz garib oluyor. Ayıp yani!
Konuşma:
“Kılıçtaroğlu: Bana bir mail geldi onu size attım.
Şener: Aldım onları.
Kılıçtaroğlu: Ya Eyüp de bir şey olmuş; bir kız bir oğlan yan yana yani nişanlı, evlenecekler.
Şener: Öyle mi?
Kılıçtaroğlu: Yan yana gidip bir lokanta da oturuyorlar yemek yemeye garson geliyor burada yan yana oturamazsın diyor.
Şener: Allah. Hangi şey isimleri var mı ?
Kılıçtaroğlu: Var var telefonu da var size attım oraya yani böyle bir bayan bir erkek gazeteci gidip böyle yemek söylese bakalım başlarına ne geliyor?
Şener: Evet neler geliyor dimi tamam onu hallederim. “ (27 Eylül 2011, Star)
Gazeteci olarak Nedim Şener’in başına geleni biliyoruz; Ergenekon terör örgütü üyesi olarak Silivri’ye gönderildi… Bu habere, büyük balık yakalamışçasına “Allah” diye atlayan Şener, acaba Silivri zindanında Allah’ın adını bir kul’a yakışır şekilde hiç anmış mıdır? Yine de geçmişolsun.
Hadi diyelim Şener gazetecilik güdüsüyle hareket etmiş, Kılıçtaroğlu’na ne demeli?
Bu mevzu bize eskilerden bir olayı hatırlattı. Adamın biri, irtica mürteci kelimelerinin havada uçuştuğu bir dönemde boyalı gazetelerden birine telefon edip şöyle diyor, “Fatih’de tuhaf bir olayla karşılaştık, tam sizin gazeteye uygun bir haber!... Gazeteci, “Nedir” diye sorunca, telefondaki vatandaş, “Derhal yetişmelisiniz, Fatih’de umumî bir tuvalet kadın erkek ayrı uygulaması yapıyor. Bu çağda bu ne demek” deyince, gazeteci mevzuuyu anlıyor tabiî… Büyük balık değil, işletme söz konusuymuş.
Allah müstahakkınızı versin !