Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

"takva"("allaha ulasmak") (1 Kullanıcı)

elifimbenim(MERHUME)

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2007
Mesajlar
1,642
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
63
Allah (cc.) ile dost olmak; Takva mertebesinde, haramlardan kaçınmakla, şerrinde hayrında Allah'tan geldiğine inanmakla ve her an O'nunla olduğunu idrak etme kapasitesine ermekle mevcut olur.

ALLAH (cc.)' A YAKINLAŞMAK
Yakınlık diyince aklımıza akrabalık, varacağımız bir yere olan mesafe, insanların birbirlerine duyduğu dostluk vb.. şeyler gelir. Fakat; Allah'a yakınlık denince; Bu alemleri yoktan var eden, ruhlarımıza beden elbisesini giydirip hayat veren, sayısızca nimet ile rızıklandıran, nice canlıları, dağları, bulutları, yıldızları, güneşi, ayı ve kainatı yaratan, kollayan, koruyan, gözeten, herşeyi bilen, her sesi işiten, kendisine güç yetmeyen, kuvvet ve kudret sahibi, merhameti bol, azabı çok çetin olan, kainatın ve alemlerin tek Rabbi olan Allahüteala hazretlerine olan yakınlık gelir aklımıza... ki O'na yakın olmak, O'nun ehli olmaktır. O'nun tutan eli gören gözü işiten kulağı yürüyen ayağı olurum dediği kul olmak demektir. Allah'a yaklaşmak; içten ve samimi bir bağ kurmaktır ve O'nun emirlerine karşı; Bir askerin düşman karşısında vatan görevini iştiyakla yapması gibi azimle ve sabırla çalışmaktır. Taki ömrümüzün son bulup kefenlendikten sonra kara toprağa girince işte orda O dosta öyle bir yaklaşma vardır ki ve O dostun da kuluna öyle bir yaklaşması vardır ki bunu ne bir evladın anaya olan sevgisi, ne de bir ananın senelerce görmediği biricik evladına kavuştuğunda duyacağı sevinç ve mutluluk ifade edemez. Rabbimiz hepimize o yakınlığı, o vuslatı yaşamayı nasip etsin.
Değerli kardeşlerim siz eğer sıkıntılı ve dar zamanlarınızda namazı kılar ve Allah'ı anarsanız ki bu anma, O'nu unutmamak adına içten içe yanında olduğunu bilmek ve bulunduğun ortamdaki birinci kişiden sonra ikinci, ikinci kişiden sonra üçüncü, üçüncü'den sonra dördüncünüz olduğunu bilmek ve hareketlerine ona göre dikkat etmektir. Şayet hayayı kaybetmez ve ahlakını titizlikle sürdürürsen ve başına gelen musibetlere sabredip Allah'ın yardımını beklersen, işte Allah'ta sana olan yakınlığını, gösterdiğin sabır ve kendisini zikretmene karşılık çabucak gösterir. Unutmayınız Allah (cc.) ; Kendisini bol ve geniş zamanlarında ananları, darlıkta ve sıkıntılı zamanlarında anar ki O'nun yardımı bizim hiç tahmin edemiyeceğimiz bir yerden geliverir.
Allah (cc.) ile dost olmak; Takva mertebesinde, haramlardan kaçınmakla, şerrinde hayrında Allah'tan geldiğine inanmakla ve her an O'nunla olduğunu idrak etme kapasitesine ermekle mevcut olur. İbrahim (asm.) gibi ateşe düşünce, Eyyup (asm.) gibi aç kalınca, Yunus (asm.) gibi karanlıkta kalınca sabretmektir, şükretmektir dostluk.. Zorluk içerisinde kalınca Arif olmaktır, Asi olmamaktır..
Hiç düşündünüz mü kardeşlerim, Allah (cc.)' ın kuluna en yakın olduğu an neden secde anıdır? Secde dediğimiz nedir? Eğilmek ve kibirimizi aşağıya çekmek değil midir? Alnımızı yere koymak; Nefsimizi kibirden arındırmak, Allah'ın tüm irademize hükmettiğini idrak etmek ve kulun Rabbisi ile müşahede de bulunması değimlidir ?Yoksa yeryüzünde kibirle ve böbürlenerek yürüyenler ne dağları delebilirler nede Allah'a yakınlaşabilirler. Onların böbürlenmesi ancak kendilerine zulmetmesidir.
Dostlar gelin Allahüteala hazretlerini edinilecek tek dost bilelim ama şunu iyi bilmek gerekmektedir, Allah'ı ehlinden sormalıyız ve O'nu ancak ehlullahtan öğrenebiliriz.Bizler aciz olan kullarız fakat; Aramızda Allah'ın gerçek dostluğunu kazanan evliyaları var, veliler , yakınlık derecesine ermiş olanlardır ve Onlara hiçbir korku yoktur, Onlar mahzunda olmayacaklardır. Öyle ise; Dostun dostu olmak , Dosta yaklaşmaktır. Kendini Rabbine yakın görüyor olabilirsin bu çok güzel ama ; Rabbin seni kendine yakın görüyor mu? önemli olan bu.
Dost olduğunu zannetmek güzel ama Dost olmak başka.. Nefis bir vasıtadır. kimini cehenneme doğru süratle götürürken, kimini de Rabbisine götürüyor ki ayeti kerimede Yüce Allah (cc); Nefsini bilen Rabbisini bilir, buyurmuştur. Eğer kişi Rabbisiyle yakınlık kuramıyorsa nefsini kontrol etsin. Nefsinde terbiyesi zikirdir, bir Velinin dizinin dibidir, kısaca Evliyaullah mektebine girmektir. Allahım sen sana gerçekten inanan kullarına velilerinle yol göster ve Muhammed ümmeti'nin hepsini tek çatı altında topla, aradaki ayrılık hastalığını kaldır, ümmeti Muhammed'e birlik ve beraberlik nasip et. AMİN..
Selam ve dua ile ..
Allah (cc.) hepimizden razı ve memnun olsun.
(alinti.Ahmet Kurt) Allah (cc.) ile dost olmak; Takva mertebesinde, haramlardan kaçınmakla, şerrinde hayrında Allah'tan geldiğine inanmakla ve her an O'nunla olduğunu idrak etme kapasitesine ermekle mevcut olur.(alinti ahmet kurt)

 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
502
Puanları
83
Yaş
43
İbrahim (asm.) gibi ateşe düşünce, Eyyup (asm.) gibi aç kalınca, Yunus (asm.) gibi karanlıkta kalınca sabretmektir, şükretmektir dostluk.. Zorluk içerisinde kalınca Arif olmaktır, Asi olmamaktır..

Hiç düşündünüz mü kardeşlerim, Allah (cc.)' ın kuluna en yakın olduğu an neden secde anıdır? Secde dediğimiz nedir? Eğilmek ve kibirimizi aşağıya çekmek değil midir? Alnımızı yere koymak; Nefsimizi kibirden arındırmak, Allah'ın tüm irademize hükmettiğini idrak etmek ve kulun Rabbisi ile müşahede de bulunması değimlidir ?Yoksa yeryüzünde kibirle ve böbürlenerek yürüyenler ne dağları delebilirler nede Allah'a yakınlaşabilirler. Onların böbürlenmesi ancak kendilerine zulmetmesidir.


Allah dostluğuna giden yolda Allahın dostlarıyla muhabet ve hizmet ile müşerref oluruz inşallah...
...Allahın selamı sevgisi ve bereketi üzerine olsun inşallah...
..selam ve dua...
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
Selamün Aleyküm güzel kardeşim..
İstifadeli paylaşımınız için Rabbimiz c.c razı olsun inşallah.
Emeğinize sağlık.. Allah c.c, her daim takva üzere eylesin bizleri, hidayet yolunda daimi eylesin inşallah..
Selam ve Dua ile.B)
 

Elif Beyza.

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2008
Mesajlar
45
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Selamun Aleyküm Allah razı Olsun kardeşim çok güzel ve değerli bir paylaşım olmuş emeğinize sağlık...B)​
 

namerve

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Ara 2007
Mesajlar
205
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
62
Selamün Aleyküm.Ablacım bu güzel konuyu bizlerle paylaştığın için Allah senden razı olsun.Allaha Emanet Ol.
 

islamcı2

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Şub 2009
Mesajlar
195
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
Allah razı olsun emegine sağlık kardeş...
 

elifimbenim(MERHUME)

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2007
Mesajlar
1,642
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
63




1870.jpg
İslam'a göre ibadet ve Allah'a yaklaşmak, sadece namazda, oruçta, hacda, ziyarette, zikirde ve duada özetlenmez ve mescidlerde, mabedlerde ve mezarlarda sınırlanmaz, bilakis sosyal sorumlulukları üstlenmek, Allah kullarına bağışta bulunmak, iyilik yapmak ve hizmet etmek de kurbet (alemlerin Rabbına yaklaşmak) kastıyla yapılırsa en iyi ibadetlerden sayılır ki, kendini yetiştirme, mükemmelleştirme, nefsi yetiştirme ve Allah'a yakınlık için vesile olabilir, İslam'a göre ibadet ve itaat ille de inziva ve bir köşeye çekilmeği gerektirmez; tersine bu, sosyal sorumlulukları üstenmekle ve toplumun tam içinde de olabilir. Bağış ve hayırda bulunmak, yardımlaşmak, iyilik etmek müminlerin ihtiyaçlarını, gidermeye çalışmak ve onları hoşnut etmek, mahrumlara ve mustazaflara destek olmak, müslümanların işlerine özen göstermek onların problemlerini bertaraf etmek ve müşkilatlarını halletmek, Allah kullarına yardım etmek, İslam açısından sevabı onlarca makbul hac ve umreden daha fazla olan büyük ibadetlerdendir. Bu konuda elimize Resulullah'tan (s.a.a) ve Masum İmamlardan (a.s) yüzlerce hadis ulaşmıştır. Örnek olarak şunlara değinebiliriz:
İmam Sadık'tan (a.s) şöyle naklediliyor: "Allah-u Teâlâ buyurmuştur ki, kullar benim ailemi teşkil ederler. O halde benim yanımda halkın en sevgilisi onlara karşı en şefkatli olanı ve onların ihtiyaçlarını gidermek için herkesten daha çok çaba harcayanıdır."[1]
Resulullah (s.a.a) şöyle buyuruyor: "İnsanlar Allah'ın ailesidir. O halde Allah'ın katında insanların en sevgilisi Allah'ın ailesine faydası dokunan ve bir aileyi sevindirenidir."[2]
İmam Bâkır (a.s) şöyle buyuruyor: "Müminin mümin kardeşinin yüzüne tebessüm etmesi ve O’nun müşkülünü gidermese iyi bir ameldir. Allah-u Teâlâ’ya mümini sevindirmekten daha sevgili bir şeyle ibadet olunmamıştır."[3]
İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: "Herkim bir mümini sevindirirse beni sevindirmiş olur. Ve her kim beni sevindirirse Resulullah'ı (a.s) sevindirmiş olur ve her kim de Resulullah'ı (s.a.a) sevindirirse Allah'ı sevindirmiştir ve Allah'ı sevindiren kimseyi ise Allah Cennet’e koyar."[4]
İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: "Bir müminin ihtiyacını karşılamak, Allah-u Teâlâ'nın indinde her defasında yüzbin (dinar veya dirhem) harcanan yirmi hacdan daha sevgilidir."[5]
İmam Sadık (a.s) yine şöyle buyurur: "Bir müslümanın ihtiyacını karşılamak için çalışmak, Kabe'nin etrafında yapılan yetmiş tavaftan daha faziletlidir."[6]
Başka bir yerde de şöyle buyuruyor: "Allah-u Teâlâ'nın bir takım kulları vardır ki insanlar kendi ihtiyaçlarını gidermek için onlara sığınırlar (müracaat ederler) ve Kıyamet’te (Allah'ın azabından) emanda kalacak olanlar da işte bunlardır."[7]
İmam Zeynülabidin (a.s) buyuruyor ki: "Ey taraftarlarımız! Er veya geç Cennet’e gireceksiniz; ancak Cennet’in (yüce) derecelerine ulaşmak için yarışın. Bilin ki, Cennet’in yüksek derecelerine ve en iyi köşk ve evlere müminlerin ihtiyaçlarını bertaraf etmek için herkesten daha çok çalışan ve fakirlere daha fazla yardım edenler ulaşacaklardır. Doğrusu sizden her biriniz mümin ve fakir kardeşiyle konuştuğu söz vasıtasıyla yüz bin yıl yürüyerek yol alan kimseden daha fazla Cennet’e yaklaşır; hatta azaba uğrayacaklardan bile olsa. O halde mümin kardeşlerinize ihsanda bulunmayı küçümsemeyin, çünkü hiç bir şeyin onun yerini alamayacağı günde Allah-u Teâlâ ondan faydalandıracaktır sizleri."[8]
Görüldüğü gibi, ihsanlarda bulunmak, Allah'ın kullarına hizmet etmek onların müşkülatını bertaraf etmeye ve sorunlarını halletmeye çalışmak, İslam açısından büyük ibadetlerden sayılmaktadır. Kurbet (Allah'a yaklaşmak) kastıyla yerine getirildiği taktirde nefsi terbiye etmek, mükemmelleştirmek, seyr ve sülûk ve Allah'a yaklaşmak için vesile olur. Ne yazık ki insanların çoğu İslam'ı doğru dürüst tanımadıkları için İslam’ı ibadetlerin bu önemli ve büyük bölümünden gaflet etmekte, ibadet, itaat ve kulluğu sadece namazda, oruçta, ziyarette, duada zikirlerde vs. de bilmektedirler
 

elifimbenim(MERHUME)

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2007
Mesajlar
1,642
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
63
İTTİSAL (HAKK'A ULAŞMA)
Süfyân es-Sevrî (rah) demiştir ki: "İttisal, kalbin üzerindeki perdelerin açılıp beşerî sıfatların eriyip yok olduğu bir makamda sırrın Hakk'ı müşahede etmesidir.
Bil ki, meşâyih-i kiramın (büyük velîlerin) işaret ettikleri Hakk'a kavuşmanın ve O'na ulaşmanın izahı şudur:
Her kim, manen zevk ve vecd yoluyla safi yakîni (iman ve irfanı) elde ederse o, vuslat mertebelerinden bir mertebeye ulaşmıştır. Vuslata erenler de kendi aralarında derece derecedir.
Bazıları Allahu Teâlâ'yı fiiller yoluyla bulur; bu, ilâhî tecelliye ulaşmada bir yoldur. Bu kimse, her şeyde yüce Allah'ın fiilini gördüğü için, kendisinin ve başkasının fiili-/ ni yok hükmünde görür. Bu hal içinde o, kendi tedbir ve tercihinden çıkar (her işinde yüce Allah'ın tecellisine tâbi olur). Bu, vuslatta/Allah'a kavuşmada bir derecedir.
Bazıları, kalbine açılan celâl ve cemâl sıfatlarının tecellileri ile heybet ve üns makamında durdurulur. Bu, ilâhî sıfatlar yoluyla gelen bir tecellidir. O da vuslatta bir derecedir. ;.
İMAM GAZAL


Bazıları, bâtınını (iç âlemini) yakîn ve müşahede nurları sarmış ve müşahede halinde kendi varlığını tamamen kaybetmiş olarak fena (Hak'ta yok olma) makamına yükselir. Bu, mukarrebun (Allah'a yakınlık makamındaki seçkin kullar) için zuhur eden zatî tecelliden bir kısımdır. Bu da vuslatta bir derecedir.
Bundan daha üstün olan, hakka'l-yakîn yani Cenâb-Hakk'ı gözle görür gibi tanıma ve müşahede etme de-|ecesidir. Bu makamda seçkin kullara dünyada birtakım nânevî parıltılar ve işaretler olur. Bu, müşahede nuru-ıun, arifin bütün varlığına sirayet etmesidir. Öyle ki, o nurdan arifin ruhu, kalbi, nefsi ve hatta kalıbı dahi payı-alır. Bu bahsedilen durum, vuslat (Hakk'a ulaşma) derecelerinin en yükseğidir.
Hakikat perdeleri açılıp sırlar ortaya çıkınca, kul şu-ıu bilir ve görür ki; bütün bu şerefli ve yüce hallerle birlikte o, daha birinci menzilde, yolun başındadır. Gerçek vuslat nerede? Heyhat! yüce Allah'a ulaşma yolları ebe-jî âhirette bile hiç bitmeyecektir. Artık şu kısa dünya haltında bu yolun bitmesi nasıl mümkün olur?
Yüce Allah en iyisini bilir.
 

elifimbenim(MERHUME)

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2007
Mesajlar
1,642
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
63
selamün aleyküm canlarım ya benim bir sorum var çok merak ediyorum yanlış anlaşılmakda istemiyorum ama bu konuyu ben açtım diyede söylemiyorum yanlız anlamadığım konu şu neden böyle bizleri daha güzel bir şekilde islama ibadete allaha c.c yakınlaştıraçak konulara ilgi az oluyor tekrar söylüyorum benim konum olduğu için değil okadar çok bu şekilde konular paylaşımlar varki bakıyorum cevap yazan veya birkaç kelimede ekleyen daha çok paylaşımlara ortak olan ı göremiyorum .bazen saçma sapan şeylere cevaplar yazılıyorda yazılıyor yani benim demek istediğim vaktimizi böyle güzel paylaşımlara ayırsak daha güzel olur değilmi bu benim düşünçelerimdi yazmak gereğinde buldum kendimi. sakın bir eleştiri olarak kabul etmeyin kimseyi kırmak inçitmek istemem. sizleri çok seviyorum allaha emanet olun
 

elifimbenim(MERHUME)

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Kas 2007
Mesajlar
1,642
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
63
selamün aleyküm canlarim bunu okumanızı tavsiye ederim benim evvelden açtığım konulara bakayım dedimde ilk takva konusu gözüme çarptı inş hoşunuza gider bu konum ben okudukca daha çok dualar ibadet zikir çekmek geliyor içimden inş sizlerinde hoşuna gider okursunuz zaten burada görüyorum hepimizde dualar ve zikirlerle hatimlerli alıp okuyoruz gerçi... ALLAHIM c.c ibadetsiz birakmasin bizleri inş dilimizden zikirleri duaları düşürmesin ALLAHA emanet olun
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt