Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

SUSmanın Fazileti (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
SUSmanın Fazileti
Dil yırtıcı bir hayvan gibidir, serbest bırakılırsa sahibini parçalar Sükut eden, hataya düşmekten, yalandan, dedikodudan, söz taşımaktan, kendini övmekten, boş konuşmaktan ve daha bir çok dil afetlerinden kurtulur
Hadislerle susmanın fazileti

Çok konuşanın dili sürçer, kalbi kararır Kalbi kararan da, hata üstüne hata yapar ve kalb kırar da farkında bile olmaz Diline sahip olan, dinini korur

Çok konuşan hata eder Eshab-ı kiram hep hayır konuştukları halde, yanlış konuşmak için değil, belki boş bir söz söyleriz diye sükut ederlerdi Hz Ebu Bekir, ağzına taş koyar, (Başa gelen bütün felaketler bundan gelir) buyururdu

En zararlı şey
Allahü teâlâ boş konuşanları sevmez Boş konuşmak böyle olunca, zararlı konuşmanın felaketini düşünmelidir! Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(En zararlı şey, çok konuşmaktır) [Deylemi]

Dile sahip olmak, az konuşmak dinimizin emridir Kur'an-ı kerimde mealen buyuruldu ki:
(Sadaka vermek, iyiliği emretmek ve insanların arasını bulmak hariç, konuşmakta, fısıldaşmakta hayır yoktur) [Nisa 114]

Dile sahip olmakla ilgili hadis-i şeriflerde bazıları da şöyle:
(Dilini tutan kurtulur) [Tirmizi]
(Selamet isteyen, sükut etsin, dilini tutsun!) [İbni Ebiddünya]

(Susmak, hikmettir; fakat susan azdır) [Deylemi]
(Amellerin en makbulü, dilini tutmaktır) [Taberani]

(Hayır söz hariç, dilini tutan, şeytanı mağlup eder) [Taberani]
(Sükut eden bir mümine yakın durun! O hikmetsiz değildir) [İbni Mace]

(Allah’a ve ahirete inanan, ya hayır konuşsun veya sükut etsin!) [Buhari]
(En kolay ibadet, susmak ve güzel ahlaktır) [İbni Ebiddünya]

(Mümin önce düşünür, sonra konuşur Münafık, düşünmeden konuşur) [Haraiti]

(Çok konuşan çok yanılır, çok yanılanın yalanı çoktur Yalanı çok olan da Cehenneme layıktır) [Taberani]

(Kurtuluş için dilini tut, evinde otur, günahların için ağla!) [Tirmizi]
(İnsanları Cehenneme sürükleyen dilleridir) [Tirmizi]

(Dilini tutmayan kimse, tam imana kavuşamaz) [Taberani]
(Rahat isteyen sussun!) [Ebuşşeyh]

(Çok konuşmak kalbi karartır Kalbi kararan da Allahü teâlâdan uzaklaşır) [Beyheki]
(Emr-i maruf ve zikir hariç, her söz, kişinin zararınadır) [Tirmizi]

(İnsanın hatalarının, kusurlarının çoğu dilindendir) [Taberani]
(Midesini, ırzını ve dilini koruyan, bütün kötülüklerden korunmuş olur) [Deylemi]

(Kalbi doğru olmayanın imanı, dili doğru olmayanın kalbi doğru olmaz) [İ Ebiddünya]
(Kalbi diline, dili kalbine, işi sözüne uymayan mümin olamaz) [İsfehani]

(Allah’ı görür gibi ibadet et, kendini ölmüş say, bunlardan daha iyisi ise dilini tutmaktır) [Taberani]
(Sükutu tefekkür, bakışı ibret olup çok istiğfar eden kurtuldu) [Deylemi]

Konuşanın sözünü kesmek nezaketsizliktir Hadis-i şerifte buyuruldu ki:
(Bir din kardeşi konuşurken susmak mürüvvettendir) [Hatib]
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Hadîsler
Muaz b. Cebel Hz. Peygamber'e 'Ey Allah'ın Rasûlü! Biz söylediklerimizden sorumlu muyuz?' diye sordu. Hz. Peygamber (s.a) şöyle cevap verdi:
Ey Cebel'in oğlu! Annen matemini tutsun! İnsanları burunları üzerine ateşe sürükleyen dillerin mahsulünden başka ne olabilir?
Abdullah es-Sakafi 'Ey Allah'ın Rasûlü! Bana sığınacağım birşey söyle!' deyince, cevap olarak şöyle buyurmuştur: 'Rabbim Allah'tır de, sonra dosdoğru ol!' 'Ya Rasûlullah! Benim için en tehlikeli şey nedir?' diye sordum. Dilini tutarak 'Budur' dedi.
Rivayet ediliyor ki
Muaz (r.a) "Ey Allah'ın Rasûlü! Amellerin hangisi daha faziletlidir?' dedi. Bunun üzerin . Hz Peygamber dilini çıkardı. Sonra üzerine parmağını koydu.
Kulun kalbi doğru olmadıkça imanı doğru olmaz. Kalbi de dili doğru olmadıkça doğru olmaz. Komşusunun şerrinden emin olmadığı bir kimse cennete giremez.
Kim selâmette kalmayı seviyorsa, sükûttan ayrılmasın.
Ademoğlu sabahladığı zaman tüm azalan dile hatırlatıcı oldukları halde sabahlarlar ve derler ki: 'Bizim hakkımızda Allah'tan kork! Zira sen doğru olursan biz de doğru oluruz. Eğer sen inhiraf edersen, biz de inhiraf eder, haktan ayrılırız'.
Rivayet ediliyor ki Hz. Ömer (r.a) Ebubekir Sıddîk'ı, dilini eliyle çekerken gördü ve 'Ey Rasûlullah'm halifesi! Ne yapıyorsun?' diye sordu. Ebubekir şöyle cevap verdi: Şudur beni tehlikeli yerlere sokan!..
Hz. Peygamber şöyle buyurmuştu:
Bedende hiçbir âzâ yok ki Allah katında dilden şikayetçi olmasın.
İbn Mes'ud Safa tepesinde bulunuyordu: 'Lebbeyk Allahümme lebbeyke!' duasını okuyor ve şöyle diyordu: 'Ey dilim! Hayrı söyle, kâr et! Kötü söyleme, tehlikelerden selâmet kalırsın. Bunları,pişman olmazdan önce yap!' Kendisine 'Ya Ebû Abdurrahman! Bu senin kendiliğinden söylediğin bir dua mıdır, yoksa Hz. Peygamber'den dinlediğin bir dua mı?' denildi. İbn Me'sud şöyle dedi: Hayır! Aksine ben Hz. Peygamberin şöyle dediğini işittim:
Muhakkak ki ademoğlunun yanlışlıklarının çoğu dilindedir.
Dilini koruyan bir kimsenin avretini Allah Teâlâ örter. Öfkesine hâkim olan bir kimseyi Allah azabından korur. Çünkü Allah'a yalvarıp özrünü arzederse, Allah onun özrünü kabul eder.
Rivayet ediliyor ki,
Muaz b. Cebel 'Ey Allah'ın Rasûlü! Bana nasihatta bulun!' dedi. Hz. Peygamber:
'Allah'ı görür gibi ona ibadet et! Nefsini ölülerden say! Eğer dilersen, senin için bunlardan daha faydalı birşeyi haber vereyim' diyerek dilini işaret etti.
Size ibadetin en kolayını ve beden için en rahatını haber vereyim mi? Susmak ve güzel ahlâktır.
Ebû Hüreyre, Hz. Peygamber'in şöyle buyurduğunu rivayet eder:
Her kim, Allah'a ve son güne inanıyorsa, ya hayır söylesin veya sükût etsin.
Allah o kuldan razı olsun ki, konuşup ganimet sahibi olur veya susup selâmette kalır.
Hz. İsa'ya 'Bizi öyle bir amele muttali et ki onunla cennete girmiş olalım!' denildiğinde şöyle demiştir: 'Hiç konuşmayınız'. Dediler ki: 'Buna gücümüz yetmez!' O zaman şöyle dedi: 'O halde ancak hayır ile konuşunuz!'
Hz. Süleyman şöyle demiştir: 'Eğer söz gümüş ise sükut altındır'.
Berra b. Âzib'den şöyle rivayet ediliyor: Bir göçebe Hz. Peygamberin huzurunâ geldi ve dedi ki: 'Beni öyle bir ibadete muttali et ki cennete girmeme vesile olsun!' Hz. Peygamber de şöyle buyurdu:
Aç kimseye yedir, susuza içir! Emr-i bi'-mâruf yap! Münkeri yasakla! Eğer gücün buna yetmiyorsa -hayır hariç-dilini tut!
Hayır hariç, dilini tut! Böyle yapmakla şeytanı mağlûp edersin.
Allah Teâlâ her konuşanın dilinin yanındadır. Bu bakımdan ne söylediğini bilen kişi Allah'tan korksun!
Müslüman kimseyi susmuş ve vakur gördüğünüz zaman ona yaklaşınız! Çünkü o, hikmeti telkin eder.
İnsanlar üç gruptur:
1.Ganim
2.Sâlim
3.Sâhib

Ganim, Allah'ı zikreden, Sâlim sükût eden, Sâhib ise bâtıla dalan kimsedir.
Mü'min bir kimsenin dili, kalbinin arkasındadır. Konuşmak istediği zaman kalbiyle o şeyi düşünür, sonra diliyle onu geçiştirir; münafığın dili kalbinin önündedir. Bir şeyi kastettiğinde diliyle söyler, kalbiyle düşünmez.
İsa (a.s) şöyle demiştir: İbadet on parçadır. Bu on parçanın dokuzu susmak, bir parçası da insanlardan kaçmaktadır'.
Ukbe b. Âmir der ki: Ey Allahın Rasûlü! Kurtuluş nedir?' dedim, Hz. Peygamber cevap olarak şöyle dedi: 'Dilini koru! Evinden çıkma! Günahın için ağla!'
Hz. Peygamber'e sormaya devam ettim:
'Hangi şeyden sakınayım ya Rasûlallah?' O da eliyle dilini işaret etti"
 

KatrePare

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
12 Tem 2011
Mesajlar
4,014
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
28
Mü'min bir kimsenin dili, kalbinin arkasındadır. Cok etkiledi bu soz beni.. Ayrica Peygamberimizin mubarek eliyle isaret ettigi, hep dogruyu soyleyen diline gore dilimize hakim olalim degil mi?

Allah razi olsun Hafize anne..
 

Çeşm-i Bülbül

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2009
Mesajlar
13,384
Tepki puanı
6
Puanları
0
(İnsanları Cehenneme sürükleyen dilleridir) [Tirmizi]

ALLAH Celle Celalühü razı olsun hafize anne...
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
Şimdi kardeşim susmak fazilet tamam ama öğrenmek için sormak konuşmak mı sayılır?
Boşa konuşmak ise anlamsız , en güzel duydugum bir söz var onu uygularım kime ait oldugu hafızamda değil
''Konuşmak istediğin zaman sus, susmak istediğin zaman konuş'' denedim etkili...
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
Şimdi kardeşim susmak fazilet tamam ama öğrenmek için sormak konuşmak mı sayılır?
Boşa konuşmak ise anlamsız , en güzel duydugum bir söz var onu uygularım kime ait oldugu hafızamda değil
''Konuşmak istediğin zaman sus, susmak istediğin zaman konuş'' denedim etkili...

Hayır melisacığım öğrenmek beşikten mezara kadar o anlamda değil susmak boşa konuşmamak demek biliyorsan konus ibret alsınlar bilmiyorsan sus adam sansınlar güzel bir sözdür.boş konuşan insanlara verilebilecek en güzel cevaplardan biridir.kişi bir şeyi biliyorsa,söylediği şeyi ispatlayabilecekse konuşmalı,karşısındakini ikna etmelidir.aksi takdirde konuşması sadece onun aklının evvel olduğunu gösterir ve bunu herkesin öğrenmesini sağlar.bak şimdi göndereceğim yazıyı da oku
 

kalbinur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
6 Mar 2012
Mesajlar
2,602
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
34
Allah razı olsun emeğine yüreğine sağlık ablacımmm
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
69
Konum
BURSA
SUSMANIN FAZİLET OLDUĞUNU BİLDİREN RİVAYETLER
من
صمت نجا
(Susan kurtuldu)

Tirmizi bu hadisi Abdullah b. Amr’dan rivayet ettikten sonra şu açıklamayı yapmaktadır: “Bu garib bir hadistir. İbnu Lehia ve Ebu Abdurrahman el-Halebi dışında bu hadisi rivayet eden olduğunu bilmiyoruz” . Elbani bu hadise sahih hükmünü vermektedir.
Aynı hadisi Ahmed b. Hanbel de rivayet etmekte, Şuayb el-Arnaud bu hadise “hasen” demektedir .
Bu hadisi Abdullah b. Amr’dan Darimi , Taberani ve Beyhaki de rivayet etmektedirler.
İlk dönem Kütüb-ü Sitte dışı kaynaklarından Abd b. Humeyd ve İbnu Şihab’ın Müsned’lerinde de zikredilmektedir Ayrıca İbnu Ebiddünya da
es-Sumt=Susmak” isimli bir eser kaleme almış ve bu hadisi eserinde nakletmiştir .
Bu hadisle aynı anlamı taşıyan “
ولي من سكت الله=Allah susanın velisidir” şeklinde bir rivayetle, yine aynı anlamları taşıyan “فم ساكت رب كاف = Susan ağız yeter” rivayeti nakledilmektedir . Fakat bu iki rivayetin peygamberimize aidiyeti ciddi şekilde tartışmalıdır. Alimler bu rivayetlerin sahih olmadığını söylerken, anlam bakımından doğru olabileceğini belirtmeyi ihmal etmemektedirler.
Bu tahliller, “susan kurtuldu” rivayetinin sıhhatine hükmedilmesinin daha doru olduğunu göstermektedir.
Bu hadiste vurgulanan ve müslümanlara tavsiye edilen susmanın ne olduğu ve mahiyeti üzerinde durmak gerekmektedir. Susmanın değil konuşmanın bir değer halini aldığı günümüz dünyasında, susmaktan bahsetmenin anlamı ne olabilir? Eğer peygamberimiz bunu söylemişse, susmakla ne kastedilmiş olabilir?
İbnu Hacer bir vesileyle bu rivayete temas etmekte ve şöyle demektedir: “Burada tavsiye edilen “susmak”, batıl konuşmayı terk etmektir Eğer kişinin gücü yetiyorsa, hakkın dile getirilmesinden kaçınarak susmak doğru değildir, menedilmiştir” .
Demek ki hadiste kasdolunan insanın doğru bildiğini, düşüncelerini, fikirlerini başkalarıyla paylaşmaktan kaçınması değil, fakat günah sayılabilecek veya en azından faydasız ve boş konuşmalardan kaçınmaktır.
Türk toplumunda da susmak bir fazilet olarak algılanmıştır. Konuşan değil susan “adam” yerine konulmaktadır. Özellikle kırsal kesimlerde, köy topluluklarında susan, bir köşeye çekilip ağır davranan, nadiren konuşan kimseler saygın ve bilgili zannedilmektedir. Geleneksel aile içi eğitimimizde de çocuklar daima susmaya alıştırılmakta, özellikle büyüklerin bulunduğu ortamlarda çocukların konuşması saygısızlık kabul edilmektedir. Bu uygulamanın tamamen yanlış olduğunu düşünmek doğru değildir. Çocukların, toplum içerisinde nasıl davranmaları gerektiğini öğrenmeleri, ne zaman konuşulup ne zaman susulması gerektiğini bilmeleri, başka bir deyişle konuşmanın ve susmanın bir edebinin olduğunu kavramaları gereklidir. Bu da ancak aile içi terbiyeyle verilebilmektedir.
Fakat bizim geleneklerimizde çocukların susturulmaları, böyle bir eğitim ve yetenek kazandırılmaktan çok baskılanmaları şeklinde cereyan etmektedir. Bu tip baskılar altında yetişen çocuklarımız, büyüdüklerinde fikirlerini özgürce söyleyememekte, daha çok başkalarının fikirlerini dinlemekte ve başkalarının ardına düşmektedir. Bu durum da bireyin kişilik geliştirmesine olumsuz bir rol oynamaktadır. Bu nedenle çocukların sözlerinin kesilmemesi, susturulmaması, yeri geldiğinde onların da büyüklerine fikirlerini açıklamalarına izin verilmesi ve açıklanan fikirlerin çocukça görülmeyip bir değer verildiğinin çocuklara hissettirilmesi gerekmektedir.
Bizim toplumumuzda insanlar genellikle susar, bazen de konuşurlar. Bunun nedenlerinden biri, güvenli bir toplum olmayışımızdan kaynaklanmaktadır. Söylenen sözlerin ileride başımızı ağrıtacak olması ihtimali bile bizi suskunluğa itmektedir. Bu durum, insanımızı olduğundan farklı görünmeye, düşündüklerinin aksini söylemeye, dışarıya farklı mesajlar vermeye itmektedir. Sonuçta aslında “nifak” alametleri içerisinde yaşayan bireylerden kurulu bir millet halini almış bulunmaktayız. Peygamberimiz bir hadislerinde, “münafıklığın alameti üçtür Konuştuğunda yalan söylemek, emanete ihanet etmek ve söz verdiğinde sözünü tutmamak” buyurmaktadır. Bir müslümanın yalan konuşması mümkün müdür? Evet. Bugün Diyanet İşleri teşkilatından veya diğer dini kurum ve kuruluşlarda bil fiil İslami hizmetlerle meşgul olan insanların tamamı bu durumdadır. Herkes birbirinden korkmakta, birbirini kollamakta, muhatabının iç dünyası ve gizli düşüncelerini hesap ederek konuşmaktadır. Bu da bir çeşit susmaktır. Yani gerçeklerin arkaya itilmesi, dile getirilmemesi, iki yüzlülük yapılması susmaktan başka nedir!
 

melissa26

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Ara 2011
Mesajlar
1,857
Tepki puanı
18
Puanları
36
Yaş
51
Susmanın yeri yine de belli değil????
Hakkı savunmada susulmaz!
Zalimin yanında mazlum için susulmaz, Doğrunun söylenmesi gerektiğinde susulmaz
Sus, nerde ? Hakdan başka söz edeceksen hani boş, boş şakalar gibi laf edeceksen sus!
Derde derman olmayacak laf edeceksen sus!
Yalan söylemeye niyetleneceksen sus!
Hakkı inkar edeceksen sus!
Alem zikir ederken , Allah'ın adını anmayacaksan sus!
İçimden bunlar geldi,
Allah razı olsun kardeş, sevgi içinde kalasın ne güzeldir O'nun için sevmek, ne güzeldir , O'nun için bilmek
Güzel olan birşey daha var hissettiğim şey, harika inananlar sanki aynı kapta, harika ondan güzel gelir bir anlamda...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt