Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sünnet-i Seniyyeyi hiçbir dünya metaına feda etmeyelim (1 Kullanıcı)

RiSaLei-NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
7 Eki 2007
Mesajlar
301
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
38
Web Sitesi
www.powereglence.com
Sünnet-i Seniyyeyi hiçbir dünya metaına feda etmeyelim
“Çok yoğun bir işte çalışıyorum. Zorlandığım zamanlarda öğlen, ikindi ve akşam namazlarının sadece farzlarını kılıyorum. Mahzurlu mudur?” diye bir soru var akıllarda



Çok yoğun olduğunuz zamanlarda namazı yoğunluğunuza feda etmemeniz, çok büyük feragatinizi gösterir.
Ancak bence siz bir adım daha atın ve sünnetleri de muntazaman kılın. En fazla beş dakika yeter size. Sünnetler de bizim için hayat kaynağı. Şefaat-ı Resûl (sav) için sünnetlere büyük ihtiyacımız var. Farzlar fıtrat borcumuz. Sünnetler feyiz kaynağımız. Farzlar ekmek, su ve hava gibi lâzım manevî hayatımıza; sünnetler meyve gibi. Nasıl, hayatta yalnız ekmek, su ve hava ile yetinmiyoruz. Meyve de yiyoruz. Çay da içiyoruz. Ruhumuzu da mânen farz, vacip, sünnet, nafile... vs. çeşitli kaynaklardan besleyebildiğimiz kadar beslemeliyiz. Sınır koymamalıyız. Gücümüz yettiği kadar.
Hiç şüphesiz farzlara daha bir ehemmiyet vermeliyiz. Ve farzları kıldığımızda üzerimizdeki namaz zimmeti düşmüş olur, yani o namazla ilgili mahşer sorgusundan inşallah kurtulmuş oluruz. Ancak mümkün mertebe sünnetlerden de geçmemeliyiz.
Ebû Firâs Rabîa b. Ka’b El-Eslemî (ra), Suffe ashabındandı ve gece-gündüz Peygamber Efendimiz’in (sav) mübârek kapısından aslâ ayrılmazdı. Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) ne emrederse “Lebbeyk Ya Resûlallah!” der ve ânında, hemen, kaşla göz arasında o işi bitirirdi. Resûlullah Efendimiz’e (asm) abdest suyunu dökmeye kadar hizmet eder ve onun rızasını kazanmaya çalışırdı.
Bir gün, Allah Resulü’nün (sav) öylesine gönlüne girmiş olacak ki, Resul-i Ekrem Efendimiz (sav): “Dile benden ne dilersen!” buyurdu.
Kâinatın Efendisi, Fahr-i Kâinat, Zamanın ve Mekânın Biricik Ferdi, Allah’ın Habîbi ve Resûlü (sav) size, “Dile benden!” deseydi, siz ne dilerdiniz?
Ebû Firâs (ra) dedi ki: “Cennet’te seninle beraber olmak isterim!”
Resûlullah Efendimiz (sav):
“Bundan başka?” buyurdu.
Ebû Firâs (ra):
“Dileğim yalnız budur! Bunu isterim!” dedi.
Allah’ın Resulü (asm):
“O halde; kesret-i sücud ile nefsine karşı bana yardımcı ol!” buyurdu.1 Kesret-i sücud, yani “çok secde” ile demektir ki, günümüze aktardığımızda yoğunluklarımız arasına, farz namazların yanına sıkıştırdığımız müekked veya gayr-i müekked sünnet namazlar bize inşallah kesret-i sücud sevabı kazandırırlar. Yani farzları kılmakla beraber, mümkün mertebe sünnet namazları da kılanlar, bu hadiste “çok secde” ile müjdelenen bahtiyarlar arasına inşallah girmiş olurlar.
Dipnotlar:
1- R. Sâlihîn, 106
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
Ancak bence siz bir adım daha atın ve sünnetleri de muntazaman kılın. En fazla beş dakika yeter size. Sünnetler de bizim için hayat kaynağı. Şefaat-ı Resûl (sav) için sünnetlere büyük ihtiyacımız var. Farzlar fıtrat borcumuz. Sünnetler feyiz kaynağımız.

selam ve dua ile klaın..yerinde ve güzel bir konu..selametle...
 

cehennem_-zebani

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
14 Eki 2007
Mesajlar
3
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
peygamberimizin sünetini kılmayam onun şefaatinden yararlanamaz
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt