Öğlen namazını henüz bitirmiş, ellerini açmış dua ediyordu. ‘’Allah’ım, verdiklerin için ve de vermediklerin için, yaptıkların için ve de yapmadıkların için sana şükürler olsun.’’ bu dua yanındaki adamın ilgisini çekmiş olacak ki, dönüp ona; ‘’ Affedersiniz’’ dedi. ‘’Neden vermedikleri için şükür ediyorsunuz ?’’ Ellerini yüzüne sürerek duasını bitirdi ve yanındaki adama dönerek şöyle dedi; ‘’Bana hastalık, kaza, bela veya sakatlık vermediği için şükür ediyorum. Çok para vermediği için şükür ediyorum. Çünkü çok para belki beni yoldan çıkartabilir değil mi ?’’ dedi ve sonra adamın şaşkın bakışları altında oturduğu yerden kalkıp yavaşça caminin çıkış kapısına doğru yöneldi.
Hayır ve şer Allahtan gelir. Allah dilediğine hayır, dilediğine şer verir. Her ikisi içinde Allah’a hamdolsun diyebilirsiniz. Fakat asla Allah’ın vermiş olduğu bir şer için şükür edilmez, hamdolsun denilir. İşte hamd ile şükür arasındaki fark budur.
Aslında Allah’a şükür etmek için çok nedenimiz vardır.
Allah'ın nimetlerini saymaya kalkarsanız, onların sonunu getiremezsiniz. Allah, gerçekten Gafûr ve Rahîm'dir. NAHL SURESİ 18.
Sağlıklı bir nefes alabilmenin ne büyük bir nimet olduğunu en iyi astım hastaları bilir. Bir sistol ve diyastol ritminin önemini en iyi kalp hastaları bilir. Eğer sağlıklı bir nefes alabiliyorsak bu rabbimizin bize hastalık vermediği içindir. İşte Allah’a vermedikleri için şükür etmenin anlamı budur.
İmanda iki önemli husus vardır, birincisi, samimi ve gönülden olmak. Yani kalbinin söylediği ile dilinin söylediğinin ayni olması ve isteyerek Allah’a yönelmek.
Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi de ona ve yerküreye şöyle seslendi: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" Onlar şöyle dediler: "İsteyerek geldik!" FUSSİLET SURESİ 11.
Diğeri ise, kayıtsız şartsız iman etmektir. Allah’a iman ederken şart koşamazsınız. Mesela, ‘’Allah’ım bana bol kazanç ver sana ibadet edeyim.’’ diye bir şart ileri sürme yetkisine sahip değilsiniz. O, isterse verir istemezse vermez. Zaten sağlıklı bir nefes alabiliyorsanız ve akıl sağlığınız yerinde ise bu ona şükür etmeniz için yeterli nedendir.
Bir adam gördüm bir gün camide… İki bacağı da dizlerinin üzerinden itibaren yoktu. Elleri ile emekleyerek geldi ve yanımda namaz kıldı. Bir ona baktım bir de kendime… o insan vermediği halde, o halinle kendisini Yaratan’a teşekkür etmeye gelmişti. İşte o an garip bir utanç duydum.
Ona sadece verdikleri için değil, vermedikleri için de teşekkür edin. Çünkü bu gün sahip olduklarınızı dilerse yarın elinizden alabilir.
Biz insanlar genelde bize bir şey verene teşekkür ederiz. Fakat onu verdirene teşekkür etmeyi nedense pek akıl edemeyiz. Size bir şey verene teşekkür edin ama onu verdirtene de teşekkür etmeyi ihmal etmeyin. Unutmayın ki, insanlara yardım eden aslında insanlar değildir. İnsan sadece bir aracıdır.
ALLAH YAR VE YOLDAŞINIZ OLSUN
(Akın Örsmen 4.5.2009)
YOL GÖSTERİCİ
Hayır ve şer Allahtan gelir. Allah dilediğine hayır, dilediğine şer verir. Her ikisi içinde Allah’a hamdolsun diyebilirsiniz. Fakat asla Allah’ın vermiş olduğu bir şer için şükür edilmez, hamdolsun denilir. İşte hamd ile şükür arasındaki fark budur.
Aslında Allah’a şükür etmek için çok nedenimiz vardır.
Allah'ın nimetlerini saymaya kalkarsanız, onların sonunu getiremezsiniz. Allah, gerçekten Gafûr ve Rahîm'dir. NAHL SURESİ 18.
Sağlıklı bir nefes alabilmenin ne büyük bir nimet olduğunu en iyi astım hastaları bilir. Bir sistol ve diyastol ritminin önemini en iyi kalp hastaları bilir. Eğer sağlıklı bir nefes alabiliyorsak bu rabbimizin bize hastalık vermediği içindir. İşte Allah’a vermedikleri için şükür etmenin anlamı budur.
İmanda iki önemli husus vardır, birincisi, samimi ve gönülden olmak. Yani kalbinin söylediği ile dilinin söylediğinin ayni olması ve isteyerek Allah’a yönelmek.
Sonra buhar/duman halindeki göğe yöneldi de ona ve yerküreye şöyle seslendi: "İsteyerek veya istemeyerek gelin!" Onlar şöyle dediler: "İsteyerek geldik!" FUSSİLET SURESİ 11.
Diğeri ise, kayıtsız şartsız iman etmektir. Allah’a iman ederken şart koşamazsınız. Mesela, ‘’Allah’ım bana bol kazanç ver sana ibadet edeyim.’’ diye bir şart ileri sürme yetkisine sahip değilsiniz. O, isterse verir istemezse vermez. Zaten sağlıklı bir nefes alabiliyorsanız ve akıl sağlığınız yerinde ise bu ona şükür etmeniz için yeterli nedendir.
Bir adam gördüm bir gün camide… İki bacağı da dizlerinin üzerinden itibaren yoktu. Elleri ile emekleyerek geldi ve yanımda namaz kıldı. Bir ona baktım bir de kendime… o insan vermediği halde, o halinle kendisini Yaratan’a teşekkür etmeye gelmişti. İşte o an garip bir utanç duydum.
Ona sadece verdikleri için değil, vermedikleri için de teşekkür edin. Çünkü bu gün sahip olduklarınızı dilerse yarın elinizden alabilir.
Biz insanlar genelde bize bir şey verene teşekkür ederiz. Fakat onu verdirene teşekkür etmeyi nedense pek akıl edemeyiz. Size bir şey verene teşekkür edin ama onu verdirtene de teşekkür etmeyi ihmal etmeyin. Unutmayın ki, insanlara yardım eden aslında insanlar değildir. İnsan sadece bir aracıdır.
ALLAH YAR VE YOLDAŞINIZ OLSUN
(Akın Örsmen 4.5.2009)
YOL GÖSTERİCİ