Padişah, daha önce hiç deniz yolculuğu yapmamış bir köle ile aynı gemide yolculuk yapıyordu. Köle kor*kudan titriyor, bir türlü sakinleşmiyor, vaveylası ile herkesi huzursuz ediyordu. Padişahın keyfi kaçmıştı. Bir adam öne atıldı:
-İzin verirseniz onu sakinleştireyim, dedi. Padişah:
-Ne yaparsan yap, yeter ki şu adamı sustur, dedi ada*ma...
Adam, kölenin denize atılmasını istedi. Bağırıp çağıran köleyi suya attılar. Birkaç defa batıp çıkan köle:
-Boğuluyorum, imdat! diye bağırmaya başladı.
Köleyi yakalayıp, gemiye çıkardılar. Bir köşeye bıraktılar. Köle artık sessizce oturuyordu. Padişah, adama, niçin öyle yaptığını sordu. Adam:
-Gemideki huzur ve güvenin farkında değildi, dedi. Suya düşünce değerini anladı.
Nimeti artıran, lezzeti lezzet yapan şükürdür. Şükret*mek yerine şikayet edenler sahip olduklarından da mah*rum kalırlar. İnsanlar, maddi durumları itibari ile kendi*lerinin altındakilere, manevî yönleri ile de üstündekilere bakmalıdır. Birincilere baktıkça şükredecek, ikincilere baktıkça daha güzel hâle gelebilmek için gayretini artıra*caktır. Hakikî saadet bundadır.
* Hz. Hasan (r.a.) rivater ettiğine göre peygamber efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki, “Allah kuluna, küçük veya büyük bir nimet verirde, kul bu nimete karşılık Elhamdulillah derse kendisine elde ettiğinden daha iyisi verilir.”
-İzin verirseniz onu sakinleştireyim, dedi. Padişah:
-Ne yaparsan yap, yeter ki şu adamı sustur, dedi ada*ma...
Adam, kölenin denize atılmasını istedi. Bağırıp çağıran köleyi suya attılar. Birkaç defa batıp çıkan köle:
-Boğuluyorum, imdat! diye bağırmaya başladı.
Köleyi yakalayıp, gemiye çıkardılar. Bir köşeye bıraktılar. Köle artık sessizce oturuyordu. Padişah, adama, niçin öyle yaptığını sordu. Adam:
-Gemideki huzur ve güvenin farkında değildi, dedi. Suya düşünce değerini anladı.
Nimeti artıran, lezzeti lezzet yapan şükürdür. Şükret*mek yerine şikayet edenler sahip olduklarından da mah*rum kalırlar. İnsanlar, maddi durumları itibari ile kendi*lerinin altındakilere, manevî yönleri ile de üstündekilere bakmalıdır. Birincilere baktıkça şükredecek, ikincilere baktıkça daha güzel hâle gelebilmek için gayretini artıra*caktır. Hakikî saadet bundadır.
* Hz. Hasan (r.a.) rivater ettiğine göre peygamber efendimiz (s.a.s.) buyuruyor ki, “Allah kuluna, küçük veya büyük bir nimet verirde, kul bu nimete karşılık Elhamdulillah derse kendisine elde ettiğinden daha iyisi verilir.”