Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Şükredici Olmayayım mı? ... ... ... (1 Kullanıcı)

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
45
İmâm-ı Evzâî, Halîfe Câfer'e buyurdu ki:
Cebrâil aleyhisselâm bir gün Peygamber efendimize gelmişti. Resûlullah efendimiz, Cebrâil'e;
"Yâ Cebrâil! Bana Cehennem'i anlat." buyurdu. Cebrâil de;



"Allahü teâlâ Cehennem'e emretti. Bin sene iyice kırmızılaşıncaya kadar yandı.
Bundan sonra bin sene daha yandı. Sapsarı oldu.
Bin sene daha yanıp, simsiyah oldu.
Onun için Cehennem koyu ve siyahtır.
Alevleri ve parçaları parlamaz; seni Peygamber olarak gönderen Allahü teâlâya yemin ederim ki, Cehennem elbiselerinden birisi, dünyâdakilere gösterilmiş olsaydı, hepsi ölürlerdi.
Eğer, Cehennem'in içecek kovalarından bir tânesi, dünyâ suyuna dökülmüş olsaydı, ondan tadan herkes ölürdü.
Eğer, Allahü teâlânın bildirdiği zincirden bir arşın, dünyâdaki dağlar üzerine konulsaydı, bütün dağlar erirdi. Bir kimse Cehennem'e girip, çıksaydı, yeryüzündekiler onun kokusundan ölürlerdi." dedi.

Bunun üzerine Peygamber efendimiz ağladılar.

Resûlullah efendimiz ağlayınca, Cebrâil aleyhisselâm da ağladı ve;

"Yâ Muhammed! Sende mi ağlıyorsun, halbuki Allahü teâlâ seni günahdan muhâfaza eyledi." deyince,Resûlullah efendimiz; "Allahü teâlâya şükredici bir kul olmayayım mı?" buyurdu.

Resûlullah efendimiz ile Cebrâil aleyhisselâm ağlarlar iken, gökten bir ses;

"Ya Muhammed, yâ Cebrâil! Şüphesiz Allahü teâla sizi, günâh işlemiyecek şekilde yarattı.

Onun için, yâ Muhammed! Allahü teâlâ seni bütün peygamberlerden üstün kıldı.

Yâ Cebrâil! Seni bütün gök meleklerinden üstün kıldı." dedi.

"Ey müminlerin emîri! En üstün şey takvâdır. Çünkü, kim, Allahü teâlâya itâat için şeref isterse, Allahü teâlâ onu yükseltir.

Kim de şerefi günâh işlemek için isterse, Allahü teâlâ onu alçaltır."

Halîfenin yanından ayrılırken, halîfe ona hediyeler vermek istedi. Fakat kabûl etmedi ve;

"Benim ona ihtiyâcım yok. Ben nasîhatı, dünyâlık karşılığında satmadım." buyurdu.






1) Miftâh-us-Seâde; c.1, s.340, c.2, s.17,77,165,218,242
2) Meşâhir-i Eshâb-ı Güzîn; s.177
3) El-A'lâm; c.3, s.320
4) Fihrist; s.227
5) Vefeyât-ül-A'yân; c.3, s.127
6) Hilyet-ül-Evliyâ; c.6, s.135
7) Tehzîb-ül-Esmâ ve'l-Luga; c.1, 298
8) Şezerât-üz-Zeheb; c.2, s.241
9) Tezkiret-ül-Huffâz; c.1, s.178
10) Tehzîb-üt-Tehzîb; c.6, s.238
11) Tam Ýlmihâl Seâdet-i Ebediyye (49. Baský); s.1075
12) Mu'cem-ül-Müellifîn; c.5, s.163
13) Ýslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.2, s.175
 

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
45
İmam-ı Azam'ın da bulunduğu bir mecliste birisi şöyle bir soru sordu:
"Bir adam ki, cenneti istemez, cehennemden korkmaz, ölü eti yer, rüküsuz secdesiz namaz kılar, görmediğine şahitlik eder,

fitneyi sever, hakkı istemez, bu adam kafir midir, mümin mi?" Mecliste bulunanlar ağız birliği etmişçesine "Bunlar kafirin sıfatlarıdır, böyle bir adam kafirin ta kendisidir." dediler.



İmam-ı Azam susuyordu:

"Ya imam sen ne dersin?" dediler. İmam-ı Azam, "Bunlar müminin sıfatıdır, böyle biri müminin ta kendisidir" dedi. itiraz ettiler:

"Ya imam nasıl olur, mümin cenneti istemez mi, cehennemden korkmaz mı?.." diye. İmam tek tek açıkladı:

"Gerçek (bilinçli) mümin cenneti istemez, sahibini (Allah'ı) ister, cehennemden korkmaz, sahibinden korkar, ölü eti dediğiniz balıktır, görmediğine şahitlik eder, çünkü Allah'ı görmez ama kesin inanır, rükusuz secdesiz kıldığı namaz cenaze namazıdır, fitneyi sever, çünkü fitneden maksat mal ve evladdır, (Kur'an'da mal ve evladın müminler için fitne -imtihan- olduğu belirtilmiştir); hakkı istemez, çünkü haktan kasıt ölümdür, mümin de olsa ölümü temenni etmez."
 

DiLaRa_I NuR

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Eyl 2009
Mesajlar
2,576
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
45
Azabi kaldiran amel

Azabi kaldiran amel

Kadının biri Hasan-ı Basrîye gelerek:

"Benim kızım vefat etti. Onu rüyamda görmem için ne yapmam gerekir?" dedi.



Hasan Basri kızını görmesini sağlayacak bir şeyler öğretti ve kadın da kızını rüyasında gördü. Kızının üzerinde katrandan bir elbise, ayaklarında pranga vardı. Durumu Hasan-ı Bas-ri'ye anlattı.

Bir zaman sonra, Hasan-ı Basri kızı rüyasında cennette gördü. Başında bir taç vardı ve:

"Ey Hasan, beni tanıdın mı? Ben, sana gelerek ricada bulunan kadının kızıyım!" dedi. Hasan Basri:

"Seni bu duruma getiren nedir?" diye sordu. Kız:

"Adamın biri bizim mezarlıktan geçerken Hazret-i Peygamber'e salât u selâm getirdi. Biz beş yüz elli kişi mezarlarımızda azap görmekteydik. Bunun üzerine 'Şu adamın getirdiği salât u selâm hürmetine bu kabirdeki-lerden azabı kaldırın!' denildi."
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt