Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sudanda müslümanları boğmak istiyorlar.... (1 Kullanıcı)

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
Sudan Büyükelçisi İbrahim Matar ile Röportaj Gazze’de yaşananları bütün dünya gördü; her gün ajanslara, televizyonlara düşen fotoğraflar oldu, belgelendi, canlı canlı izledik. Ortada olan bir durum varken Gazze için niye harekete geçilmiyor? Demek ki bir istismar söz konusu.
18/03/2009
1678.jpg
Sayın Büyükelçi, Sudan Devlet Başkanı Sayın Ömer El- Beşir ve Müslüman Sudan halkına karşı girişilen bu emperyalist oyunun gayesi nedir?
Öncelikle BARAN Dergisi’ne, benimle görüşme talebinden dolayı çok teşekkür ettiğimin bilinmesini isterim. Ve başın başında belirtmeliyim ki, Sayın Başkanımız Ömer El Beşir hakkında verilen karar siyasî bir karardır. Hukuk ve kanun ile ilgisi olmayan bir karardır. Ve bu siyasî kararın asıl hedefi, Sudan’ı ülkeler nezdinde bir “suçlu” hâline getirmektir. Bununla beraberikinci hedefi de Sudan’daki barış sürecine, hükümetimizin İsyancı gruplarla yürüttüğü barış görüşmelerini sabote etmeye yönelik ve tamamen durdurmaya yönelik bir harekettir. Ve tabiî ki, Sudan’ın meşrû olan hükümetinin düşürülme gayesi gütmektedir.Yani, Sudan’ın bölünerek birkaç devletçik hâline getirilmesi. Yani, Sudan’ın Sayın Devlet Başkanı Ömer El Beşir şahsında Sudan’ı ve Sudan halkını tasfiye etmek, etkisizleştirmek ve parçalamak…
Evet, tabi! Sayın Büyükelçi, nedir bu “Darfur Sorunu”?..
Kaynağı, sebebleri ve gerçeklik durumunu bir de sizden dinlesek; sizin bakışınızla? Darfur’daki asıl problem, kabile menfaatleri ve onun kavgasıdır… Problem, çiftçilik yapan kabilelerle, çobanlık yapan, yani hayvan yetiştiricisi olan kabileler arasında meydana gelen kavga ve dövüştür. Hayvan yetiştiricisi olan kabileler sürekli bir göç hâlinde olduklarından, zirai ürün yetiştiricisi kabilelerle sürtüşmeleri olmakta ve bu sürtüşmeler istenmeyen şekilde kanlı olaylara dönüşebilmekte. Yani, çoban kabilelerin devir devir yaptıkları işgal söz konusu. Darfur çok büyük bir bölgedir; Fransa, İngiltere, Almanya ve sair ülkelerin hepsinden büyük bir yüzölçümüne sahiptir.
Cevabını verdiniz konuşmanızın başında ancak yine de soruyu farklı cebheleriyle cevaplandıracağınız ümidiyle soralım; Sudan Devlet Başkanı Ömer El-Beşir’i yargılama hakkını kendisinde gören Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin söz konusu kararını nasıl yorumluyorsunuz?
Öncelikle şunun bilinmesi lâzım; bu bir “uluslar arası mahkeme” değil, “Emperyalist Batı mahkemesi”dir. Yani, Amerika ve Avrupa’nın…
Meşruiyeti yoktur diyorsunuz…
Tabiî ki; “güçlü” Batı devletlerinin menfaatleri için karar alan bir muhakeme yürütülmektedir. Dolayısıyla şeraiti, meşruiyeti yoktur.
Biliyorsunuz Amerika, kendisinin ve askerlerinin yargılanmasından duyduğu korkuyla bu mahkemelerin kuruluşuna şiddetle karşı çıkmıştı.
Tabi. Zaten Roma’da anlaşma imzayaimzaya açıldığında da Amerika imzalamadı.
Amerika, kendisinin gayr-î meşrû ilan ettiği bir mahkemeye ait bir kararın meşrû kabul edilmesini milletlere dikte ediyor ve bir Devlet Başkanı’nın tutuklanmasını istiyor.
Evet!
Meşrû olmayan bir mahkemenin kararları da meşrû değildir.
İşte: Biz de zaten ilk günden beri bunu söylüyoruz; Sudan bu mahkemeyi tanımıyor! Biz o sözleşmeyi imzalamadık ki! Bu sebeple de bizim için bir bağlayıcılığı olmadığı gibi, meşruiyeti de söz konusu olamaz.
Sudan için meşrû olmayan bu karar, sizce uluslar arası kamuoyunda kabul gördü mü?
Mahkemenin asıl amacını belirttim; Batı’nın menfaatine kurulan ve karar alan bir mahkeme! Bunu Irak işgalinde de görebiliriz: Söz konusu mahkeme Irak’taki işgal için Amerika’nın bırakın mahkûm edilmesini, yargılanması kararını aldı mı? Hayır… Bu sebeple Afrika’da zaten hiçbir bağımsız ülke bu mahkemeyi ve kararlarını meşrû görmüyor ve destek vermiyor.
Afrika Birliği bu karara karşı, Arap Birliği karşı ve Çin ve diğer birçok ülke de karşı.
Evet.
Sayın Ömer El-Beşir ve onun şahsında sevgili Sudan halkına karşı yürütülen bu kampanyanın altında ne gibi niyetler yatıyor?
İlk önce bu kararı Sudan tanımadığı ve kabul etmediği, etmeyeceği için bu karar Birleşmiş Milletler’de görüşülmek durumunda kalınacak ve orada da Sudan’ın aleyhine bir karar çıkması mümkün görünmüyor. Faraza çıkarsa, durum farklı olur tabiî. Malumunuz Güvenlik Konseyi var, burada üç farklı ihtimalli şekilde karar çıkması söz konusu;
- Uluslararası Ceza Mehkemesi adlı örgütün kararının bir sene ertelenmesi;
- Kararın kaldırılması, geçersiz kılınması.
- Son olarak, bu kararın yerine getirilmesi şeklinde bir karar çıkması.
Sayın Sudan Devlet Başkanı El-Beşir kimlerin ve hangi ülkelerin planlarını bozmaktadır ki, hakkında böyle bir karar çıkarıldı?
Bu kararın arkasında kesinlikle şu üç ülke var; Amerika, İngiltere ve Fransa.
İsrail?
İsrail ve Siyonizm hiçbir zaman bu tür saldırıların açıkça içinde yer aldığını göstermeyecek bir şekilde hareket ediyor. Kendisini gizliyor. Saydığım bu üç ülkenin menfaatleri, tabiî ki Siyonizmin menfaatleridir ve onların içinden Siyonist faaliyetlerini yürütmektedir. Açıkcası biz Sayın Devlet Başkanı El Beşir’in şahsında Sudan’a karşı yapılan bu emperyalist “böl-parçala-yut” operasyonunun, bundan 114 yıl önce Gazi Muhammed el-Mehdi’nin, İngilizleri “Hartum kuşatması” sonucu Sudan’dan kovmalarının bir intikamı olarak görüyoruz… Sudan tekrar bir sömürge yapılmaya çalışılıyor.
Tabi ki. Şöyle; Amerika, Fransa ve İngiltere bu konuda hem ittifak hâlindeler ve hem de yarışıyorlar. Sudan’ın millî servetlerini bir ân önce sömürme yarışıdır bu. Sudan’da petrol yataklarının keşfinden sonra, Sudan’ın onlar için yeniden sömürülme alanı olarak hedef alınmıştır.
Emperyalist niyetlere, Sudan’ın yer altı-yerüstü kaynaklarının sömürülmesine izin vermediği için mi Sayın El-Beşir hedef tahtasına oturtuluyor?
Evet!
Aynı Irak’ta olduğu gibi, Şehid Saddam Hüseyin’in hedef alınması gibi, sömürüye izin vermeyen hükümetleri etkisizleştirmek .
Tabi. Ancak bunun için aynı yolu takip edemiyorlar ve dünya da buna müsait değil açıkçası. Biliyorsunuz, Irak, kimyasal silahlar olduğu gerekçesiyle işgal edilmişti. Ancak bunun gerçek olmadığı da meydana çıktı. Sudan için sahte de olsa herhangi bir gerekçe bulamadıkları için Darfur’u istismar ediyorlar, kılıf arıyorlar.
Amerika ve Batılı müttefikleri Irak’ta çöktü, Afganistan’da çöktü. Bu çöküş sebebiyle Ekonomik çöküntü peşi sıra geldi. Tabiî siyasî olarak da çöküşü açığa çıktı. Bu çöküş içinde de gözlerini Sudan’a dikiyorlar.
Onların Sudan üzerindeki asıl amaçları Sudan’ı bölümler hâline getirip, küçük küçük devletçikler şeklinde parçalamak. Böylece Sudan üzerindeki emellerini gerçekleştirecek.
ABD’nin Kolombiya Üniversitesi’nde öğretim görevlisi olan Prof. Dr. Sayın Mahmud Mamdani, BM ve UCM’nin “Darfur Sorunu”yla ilgili raporların birbirini yalanladığını ifade ediyor. Ve, bu bir emperyalist tezgahtır diyor. Meselâ, raporlarda öldürüldüğü söylenen insan sayısı hakkında çok büyük büyük bir fark var. Birleşmiş Milletler alt komitesi 70 bin derken, Uluslararası Ceza Mahkemesi 400 bin kişi diyor. Bunun gibi.

Bu çok mühim bir mesele; diyorlar ki şu kadar cinayet, katliam yapıldı. Ve muazzam rakamlardan bahsediyorlar. An cak, tek bir fotoğraf karesi yok! Bun lar havada kalan iddialar. Size arzettiğim gibi, kabileler arasında olaylar oluyor. Ama, bu rakamlar yalandan başka bir şey değil… Aksine, Gazze’de yaşananları bütün dünya gördü; her gün ajanslara, televizyonlara düşen fotoğraflar oldu, belgelendi, canlı canlı izledik. Ortada olan bir durum varken Gazze için niye harekete geçilmiyor? Demek ki bir istismar söz konusu. Kaldı ki, Darfur’da yaşayan kabilelerin mensublarının dinlenmesini isterdik. Bunun için de çalışma başlattık.
Zaten gayrımeşrû olan bir mahkemenin verdiği karar da gayr-î meşrûdur… Peki Sayın Büyükelçi; biliyorsunuz emperyalist Amerika, Avrupa ve İsrail 18 yıl önce Somali’yi işgal ederken de aynı gerekçeleri kullanmıştı, istismar etmişti: İnsan hakları, hürriyet, özgürlük.. Bunun neticesinde Somali halkı 18 yıldır direnişte ve iki defa Amerika başta olmak üzere Emperyalizmi çöllere gömdü… Batı, Somali’yi kaybettiği için mi Sudan’a saldırıyor? Tabiî… Senaryolar değişebilir, ancak hedefleri hep aynı!Fransa eski Cumhurbaşkanı Fransuva Mittterand, 12 Ocak 1998 tarihli Le Figaro gazetesine verdiği beyanatta, Fransız ordusunun da desteğiyle, Ruanda’daki Hutuların Tutsileri katletmesiyle ilgili olarak sorulan soruya verdiği cevapta şöyle diyor: “O ülkelerde soykırım yaşanması o kadar da önemli bir şey değil.” Batı’nın yüzyıllardır sömürdüğü soykırım yaptığı bir kıtanın ferdi olarak, bu sözün anlamı sizin için nedir?
Fransa zaten bu katliamın suçlusudur!
Ruanda hükümeti de bir karar aldı zaten biliyorsunuz; “Ülkemizdeki bu katliamın suçlusu Fransadır!” şeklinde.
Amerika Irak’ı işgali sırasında Fransa bu meseleden dolayı da Amerika tarafından “azarlandı” ve Irak için de ses çıkarmaması ve Amerika’yı desteklemesi sağlandı.
Sayın Büyükelçi, sözlerinizin başında belirttiğiniz hususu biraz daha açmanız için sormalıyım. TV Net televizyonundaki röportajınızda da üstünde durduğunuz husus; “iki haftadır isyancı kabilelerle yürüttüğümüz görüşmeler, tam da iç barış ve bütünlüğün sağlanması aşamasına gelmişken böyle bir karar alınarak, bunun önüne geçilmiştir” demiştiniz. Bu görüşmelerin muhtevasından bahsedebilir misiniz?
Katar’da görüşmeler içindeydik ve bu görüşmeler bir ön anlaşmaya, mutabakata varmıştı. Öyle ki, İsyancı gruplar da tamamıyla bir barış aşamasında olduklarının ve bunu istediklerinin söylemini de yapmışlardır. Hükümetimiz zaten bu görüşmeleri bizzat başlatarak niyetinin ne olduğunu ortaya koymuştur. Ancak, “biz barışa hazırız” diyen bu gruplar, gayr-î meşrû kararın ardından, şimdi “Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin El-Beşir’i tutuklama kararının uygulanması için her türlü mücadeleyi vereceğiz, destekliyoruz” diyorlar.
Bazı İsyancı liderlerin İsrail’e gittiklerini ve Avrupa’da da son haftalarda sürekli bu plan doğrultusunda görüşmeler yaptıklarını biliyoruz.
Yani Amerika onlara diyor ki; “siz niçin gidip bu suçlu kişilerle barış görüşmeleri yapıyorsunuz! Biz zaten onu tutuklayacağız, hapsedeceğiz! Onunla görüşmeyin!”
Tabi, Sudan kendi sorunlarını kendisi çözdüğü zaman, Emperyalizm için sömürmeye, işgal etmeye müsait bir ortam kalmayacak, o sebeple fitne sokuyorlar.
Evet, bu bir fitne!
Sudan’da hükümete karşı savaşan ve kendilerini “Müslüman” olarak ifâde eden kabilelerin Hıristiyanlarla ve emperyalistlerle ilişkileri var mı? Varsa ne düzeydedir?..
Şu ân Sudan’da savaşın, çatışmanın olduğu bölgelerde yaşayan Müslüman halkımız, zaten hükümetin yaptığı kamplara geliyorlar, orada yaşıyorlar. İsyan eden kabile liderleri ise Sudan’da değiller; bir çoğu Avrupa’da İngiltere, Fransa’dalar, bir kısmı Amerika’da ve İsrail’de.
Zaten Sayın Ömer El-Beşir’i, Darfur’da bugün, yüzbinlerce kişi karşıladı. İşte herşey ortada! Son olarak Müslüman Anadolu halkı; sizin ve şahsınızda Müslüman Sudan halkının yanındadır; bilmenizi isteriz.
Bu İslâm’ın, Müslüman olmanın özüdür. Teşekkür ederim.
Kaynak:Baran Dergisi
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt