Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

STATÜKONUN Karanlığı.. (1 Kullanıcı)

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53
STATÜKOCULAR 2009!



Ülkemiz son 59 seneyi kaybediş ve mağlubiyet olarak düşünmek zorundadır.
Müslüman-Türk insanının hayata bakış, inanç dünyası, özgürlükleri tek elden sömürülmüştür.
Yıllarca süren ‘Tek Parti’ zihniyeti değişen dünya koşullarına göre ‘Kendi Yavrularını’ özgürlükçüler olarak lanse ederek ve ABD şemsiyesi altında sandığa sürüklemiştir.

‘Yeter! Söz Milletindir!’ diyenlere tek tek bakın!

DP sistemin taşeronu olarak ‘Yeni Dünya Düzeninin’ ülkemizdeki üçlü ayağını oluşturdu.
Alman FAŞİZMİNİN EGEMEN OLDUĞU YILLARDA İSMET İnönü sisteminin CHP’si gerekli görülmüş ve 1945’in son döneminde yenilen Almanya’ya savaş açan konumuna itilerek ‘Şefliğe Elveda’ türküsünün besteleri celal Bayar ve 3 arkadaşına yaptırılmıştır.
Meşrutiyet ilanında bile sokaklara dökülenlerin ‘Padişahım Çok Yaşa’ dediği bir toplumsal gelenekten demokrasi beklemeniz, o koşullarda ütopyadır.
Asırlarca teba ve padişahın kulu olarak kendisini izah eden bir toplumsal yapının bireyleri hak ve özgürlüklerini hangi çerçevede arayacak?
Bir nefeslik ömür dâhilinde acımasızca 46 cana kıyan Mardin vakasının sanıklarının hangi ruh haliyle ve kan bağıyla feodaliter yapıda yetiştirildiklerini düşünün!
Oy vermeden evvel efendilerinden icazet almaya koşan ve özgür iradesi yansıtamayanların bu ülke gerçeklerini tahkik ederek özgürce düşünmesini nasıl bekleyeceksiniz?
59 senedir milletimizin İslami iman ve inançlarını sömüren Amerikancı politikacılar değil mi?
Cennetlerini verdikleri oylarla ‘Muhteşem Süleyman Efendiye’ 7 kez saltanat kapısı açanlar ülkemizde cemaatçi geçinenlerin kanalize ettiği cemaat oyları olmadı mı?
Muhteşem Süleyman Efendi bunlara ‘:Başörtüsüyle okumak isteyen Arabistan’a gitsin’ dediği zaman uyanmadılar mı?

Nerede kaldı izanları?

Tefekkür ve derin düşünceleri?
Kamplaşan bir ülke de sömürü vardır.
........................................................
A.Öcalan’ın kayınpederliğine atanan kişi bir istihbaratçı!
Almışlar ve vermişler.
Sonrasında transferlerine devam ve D.Perinçek gurubuna postalamışlar.
Bu iddianın sahibi Ş.Said torunu! Aynı zamanda eski DP ve AP milletvekili!
Şimdilerde eyalet ve kendi alanında eğitim talepleriyle partisini de kurmuş!
Öcalan’ın ayağına kadar giderek gurupları Suriye’de barıştırmaya çalışan Ş.Said torunu!
Buyurun bu ihanet çemberine!
Sokaklarda yürüyen kalabalıklar bu icazetli taşeronları göremedi.
Senelerce tabutlar omuzlarda taşındı.
Anadolu’nun temiz Türk çocukları bu abluka altında şehit edildi.


Perdeyi sonuna kadar açın.
Bu ülke de karanlıkta bir konu kalmamalıdır.
Hangi vakıf, hangi ülkenin ülkemizdeki 5.koludur?
Senelerce Marksistleri sokaklara dökenler ve farklı çatışma ortamlarını meydana getirerek ‘Darbe Şartları’ rüyalarına yatmadılar mı?
Statükoları devam etsin ve kendi çarklarına enerji kaynağı olacak olanlarla maçı yürütsünler.
Oyuncular belli. Hakemleri atamalı ve oyun şikeli.
Bunun adına ne diyeceklerdi?
DEMOKRASİ!
İcazetli demokrasi!
Vesayet demokrasisi!
Halk sandıklara gidecek. Oylarını verecek. Seçilenler kurulacak hükümetlere oy verecek.
Birileri toplantılar yapacak ve seçilenlerin kurduğu hükümetlere listeler vererek ‘1000 yıl sürecek 28/Şubat kararlarını’ imzalatacaklar.
Olmadı mı?
Birilerine tavsiye niteliğinde olmak üzere ‘Partilerinizden istifa edin ve uzaktan kumandalı parti kurun’ diyecekler.
Sonrası bitmedi.
Hemen Vural Savaş devreye girecek.
Kim o Vural Savaş demeyin?
Doğu perinçek’in yayın organlarında yazılar yazan emekli savcı!
28/Şubat sonrası parti kapatmak için mücadele edecek.
Statüko çalışacak.
Rektörler sokaklara!
O rektörlerde kim demeyin?
Bazıları emekli olduktan sonra ‘Ümraniye Soruşturması’ kapsamında çeteye ortaklık yaptıkları iddia edilen efendiler işte!
Mehmet Haberal Efendi emekli olmadan alındı.
O da diğer ortak dostları gibi hastaneye koştu. Tutuklu sanık ve hastanede bakımda!
Kendilerini havalanın da yolcu eden kim?
Dostu Süleyman Bey!
Nasılda birbirlerini buluyorlar?
Kadim beraberlikler!
Türkan Saylan’ın cenazesine çiçek gönderen kimler?
Ümraniye ile bağlantısı olanlar.
Cenazede atılan sloganlara bakın not verin.
Cenaze merasimi değil sanki siyasal miting alanı!
Orada göze çarpan bir isim vardı. Yaşar Okuyan!
Tandoğan mitinginde partisel renkler verenler.
Bunların bir araya geliş sebepleri ne?
Fark burada!
69 yıllık statüko özlemi!
Orada halk yok!
Orada ideoloji ve yasakçılar var.
Hangi ideoloji?
Batının ‘Deli Gömleği’ olarak isimlendirilen her türlü ideolojik kamp orada!


Değişen dünya koşulları eski emektarlarını silkeledi.
69 yıllık hizmetliler sınıfı tasfiye edildi.
Kapitaliz yol arkadaşlarını emekli etti.
Yeni sisteme yeni aktörler lazımdı.
Değişen coğrafi şartlara ve devrilen diktatörlere bakarak bu yeni sistemin adı farklı statüko!
Adına yine demokrasi diyecekler.
Sömürünün adı demokrasi olmuş.
Nerede demokrasi?
Birilerinin icazetinde.
Yıllarca ANAP karşısında politika yaptıklarını ilan edenlerin günümüzdeki isimleri ANAP kapısında birleşme yakarışındalar.
DP tabela partisi konumunda!
ANAP deseniz son seçimlerde hali ortada!
Seçmen dışlamış bu oluşumları.
Şimdi DP Genel Başkanlığına 70 yaş sonrası seçilen ve Süleyman Bey icazetli Hüsamettin Beyler atandı.
Gemi çoktan battı.
Define arıyorlar.
Bedrettin Dalan’ın okul arazisinde arasalar bile tok define!
Orada kayıp silahlar bulundu.
ANAP Belediye Başkanı çakır Dalan diş tedavisi için kadim dostu ABD’de!
Eski iş ortağı bir otelde kurşunlanmıştı.
Niyazi beydi adı!
O zaman kimse bu işin arkasını araştırmadı.
Ardından okullar ve vakıflar!
Nereden buldun bu ganimeti diyen çıkmadı.
Artık Hüsamettin Bey DP genel başkanı!
Fakat değişen şartları göremediler daha!
Ülke insanı uyandı!
Şartlar farklı!
Sene 1987 değil!
2009!
Statükoculukla olmuyor!
28/Şubat süreci destekçisi Süleyman Bey DYP-DP-AP geleneğini sandığa gömen icraatına yenik düştü.
Onu üniversitelerde bile protesto ediyorlar.
Emanetçisi Hüsamettin Bey ANAP’la nikâh tazelese bile 367 sonrası o hesap kapandı.
Ülke değişti beyler!
2009 şartları sizlere farklı gelmedi mi?
İlk seçimlerde anlayacaksınız!

türker akın sağlık


 

kimkimdir

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
9 Şub 2009
Mesajlar
6,610
Tepki puanı
2
Puanları
0
Yaş
53

Kalkınmayan, hamle yapamayan, üretmeyenler KÖHNELİĞİ TEMSİL EDER.
Çevrenize baktığınızda sadece konuşan, cesareti kırık ve şikâyet ederek teselli bulan dedikoducular her toplumsal yapının derdi ve kanseridir.
Sıkıntı da onları bulamazsınız.
Ellerinde mercek hata ararlar ve bol keseden sallarlar!
Ne önlerinde giden kafilenin renginden, ne bulundukları dağın ahvalinden habersizdirler.
Klişeleşmiş ve ezbere şiir okurlar.
Geçmişle alakadar olduklarından yaşadıkları dönemin teferruatından habersizlik ve kendi boyutlarını idrakten mahrumiyetle kuşatılmışlardır.
Verilenle yetinerek üretmekten anlamazlar.
Anlamadıklarını da anlamazlar!
Bilgisiz kaldıkları konulara kulaktan dolma inandıkları için tanımadıkları insanları eleştirmekte baş sırada yer alırlar.
Sorsanız konuya vakıf değildir.
Hayatın çekilmezlerini gördükçe o mekânlarda kalmak size mahkûmiyet gelir.
Ayyaşın mektubu okunmaz.
Akılsız olduğunu anlamayanın martavalları tatsız hoşaftır.
Ne şekeri, ne tadı olmaz.
Her adımı mantık dairesinde olanların ürettiği düşünceleri her kapasite anlamak noktasında bir arada değildir.
Kapasitesizlerin açtığı yaraları tamir etmek uzun zaman alır.


Yaşadığımız toplumsal yapı ayakları baş, başları ayak yapmamalıdır.
Böylesi bir çelişki adımları kısaltır ve çözümsüzlük köhneleşmesi katmerleşir.
Köhne bir saray kalıntılarıyla kime ne anlatacak?
Sadece yıkık ve dökülmüş bakımsızlığa bakarak düşünüsünüz.
Revizyondan geçmiş, sürekli bakımı yapılan sanat eserleri size nice anlamlı birikimleri sunar.
Dün ve bugün anlamlı mesajları size iletir.



Siyaset başlı başına değişimler ve yenileşen topluma cevap verecek üretici projelerle ayakta duran, ilkeli olmakla beraber çözüm üreten zeki insanların işidir.
Emekli olana kadar kenarda çocuk büyütmüş, maaşına talim, etli ve sütlüye karışmamış ve emeklilik sonrası kahve ve lokal duvarları arasında kalmaktan bıkarak siyasete atılanların size vereceği yenilik olamaz.
İntibak kapasitesi köhneleşmenin tesirindedir.
Tepeden gözlemleyerek, hadiseleri ve insanları tanımak noktasında pratik hamleler yapanlar tünellerin ucunu size işaret eder.
30 yıl siyasi hareketinizin gelişim ve değişiminin ana noktalarını, isimlerini hafızasına yazmamış, gelişen olaylarda siyasal hareketin tavır ve netliğini kavramayan insanı emeklilik sonrası başınıza getirirseniz felaket patlamalarını seyredin.



Siyasal düşünceler kazançta hak ve adaletli yaşam ister.
Başkalarının sırtından geçinen ve çalışmadan siyasal hareketin parasal kaynaklarıyla beslenen göbekler hizmet adamı değildir.
Onlara ASALAK diyebilirsiniz.
Siyasal hareketin hangi birimi olursa olsun önce çalışacak ve kazandığıyla ağzına helal lokma götürecek.
Masası üzerindeki sigarayı, elindeki cep telefonunun faturasını başkalarına ödeterek büyük hedef masalları anlatmayın bize.
Gözlükçüden beleşten alınan METRİX TİPİ GÖZLÜKLERLE tören cambazı durumuna düşenlerin cebine giren para başkalarının sırtındaysa o gözlükler neleri saklar?
Alnının teriyle kazanıp çalışma ve senelerce asalak misali dava adamlarının katıldığı gecelerin biletlerinden elde ettiğin paranın hesabını verme ve ye babam ye!
Nereye kadar?
Hak ezilmez.
Çalışacaksın ve kazancınla siyaset yapacak organizasyonda yer alacaksın.
Yok, öyle ahtapotluk!
Köhneleşen bu sistemle bir arpa boyu yol alınmaz.
Adil olması gerekenler bulundukları makamların harcamalarının vicdani denetimini çevreyle paylaşacak.
Siyasal organizasyonlar şeffaflık ister.
Cepte ABD tütününden sigara ve 5 lira..
Günde içersin 3 paket!
Çalışmazsın.
Sonra bize adaletten bahsedeceksin.
İnanmadığıma saygı duymam!
Yolda selamın olsa kimse almaz... Ne yapacaklar akreplerin selamını?
Akrepler siyasetten anlamaz.
Anladıkları nedir?
Bir çay bahçesi işi olsa da birilerini aracı yapsalar ve işi kapsalar!
İşte kısa gün hesapları budur!
Açan güneşin aydınlığından bir kürek kapma hesabı yapar onlar!
Kısaca köhneleşen siyaset budur!
Şeffaf olmayan, saymayan, saygısız, şımarık, yaşının kitabesine ve cebindeki hüviyete bakmadan göbek şişirenlerin siyaset anlayışı bellidir.


Tabii hiçbir köhnelik uzun süreli değildir.
Birileri çıkar ve sessizce fişini çeker.
Zaten fiş yanmıştır.
Kısa devre yapan tesisatı değiştirirler.
Boş gezenlerin düşünceleri de boştur.
Çalışmayan motorla hareket olmaz.
Emekle çalışır ve emekle yaşamak önemlidir.
Emek vermeden cebe inen her kâğıt akçe sahibini eritir.
Bakın çevrenize.
Siyasete avanta için dalanların iki yakası bir araya gelmedi.
Siyaset kadrolarıyla ilkeli ve onurlu, çalmayan ve çaldırmayan güçlü eller elinde yükselir.

KALICI OLAN İLKELİ SİYASETİ MEŞALE HALİNE GETİREREK BAŞARI ELDE EDENLERİN ESERLERİDİR.
KÖHNELEŞMEYİ AMAÇ EDİNENLERİN YARINLARDA ETKİLİ OLMAMASI İÇİN AKILCI OLANLAR TEDBİRİNİ ALMALIDIR!


 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt