gula islam
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 9 Şub 2009
- Mesajlar
- 53
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 40
- Web Sitesi
- www.zeyneb1985.spaces.live.com
SÖYLE CAN
Söyle can, ne söyleyeceksen söyle sakın çekinme
İçinden geldiği gibi,hissettiğin gibi,bildiğin gibi…
Sakın yapmacık olma,sakın sözü söylerken yanılma,
diyeceklerini bir bir de,ama kendinden söyle
Ne bilirse aklın,ne görürse gözün ne anlarsa kalbin
Her diyeceğini,seni üzen seni ağlatan seni yanıltan ne varsa söyle
Bugün beraberiz işte,bak oturduk sahile,çaylarımızda geldi
Şimdi bir sen varsın bir ben,birde söylenecek sözler var yüz yüze göz göze
De bugün diyeceklerini,içinden geldiği gibi,bildiğin gibi becerebildiğin kadar
Neyse seni dünyaya bezgin kılan,gökyüzünü daraltan,ruhunu saran,
neyse gözlerinin altında mor halkalar oluşturan,hepsini söyle
Uzak yollardan geldim bilesin,yorgunum,seni dinleyip yorgunluğuma şifa bulmak isterim
Söylemesen bile,söyleyemesen bile,ben bilirim,lakin şimdi ben söylenecekleri dinlemeye geldim
Hiç bir şeyi bırakma içinde,ben ki;asırlarca uzaktan esen bir yelden, sana selamla geldim
Gözlerin neden bu kadar engin,derinden bakar,neden her kelamın denizleri bile yakar
Bir martı kanadına konan düşüncelerin,neden bu kadar manidar
Hadi,susma söyle durma, kelimelerin kifayet etmediği yerde,
bütün lugatları da getirdim önüne,takıldığın her yerde
sen anlatacaklarını,dile dökeceklerini,söyleyeceklerini söyle
Bir Yusuf zerafetiyle,bir Yakup sevgisiyle,
Eyyüp’un sabrıyle geldim sana
Dostane kucaklarım seni,dillerindeki sözleri duymak için beklemekteyim
hedeflerin bunca pervasız duruşu,
bir nefes kadar yorgunluğun uzak oluşu
kelimelerin mecaza vuruşu nedendir?
Gözlerinden belli kederli olduğun,en sarp yokuşlarda durduğun,nedendir ?
Her adım atışında,her bakışında destansı ifadeler,yazılası belgeler
bilinmeyenli denklemler var
Çözmenin mümkün olmadığı bilmeceler gibisin,
dostuna dahi sır perdesisin,söyle can anlat bu gün sendeyim
Bir İbrahim yakınlığıyle bir İsmail teslimiyetiyle seni dinlemeye geldim
Ta ki sende kast olunanı bulasıya kadar,nerde keder nerde elem varsa
bende olmalı yansıması,benden serzenişle,söyle..
Dönüşü olmayan mesafeler kat ettiğini söyle
Sonra de ki,büyük bir tevekkülle,her şeyin sahibine derdimi dedim ben
Kabinin mutmain olan yanıyle,ellerini var edene çevirdiğinde,
bana demediklerini, O ‘na dediğini de
Bilirim her keder söylenmez,her nakış her mintana işlenmez
Her kederi, sahibine dediğini anlarsam;
ben yıllık yollardan da gelsem vazgeçer selametle bırakırım seni,
en samimi hislerin beni kuşatan yanıyla,
ALLAH’a emanet ederim
Bütün sırlara hakim,bütün kalplere sahip olanla baş başayız bilirim.
Yakup DÖGER
Söyle can, ne söyleyeceksen söyle sakın çekinme
İçinden geldiği gibi,hissettiğin gibi,bildiğin gibi…
Sakın yapmacık olma,sakın sözü söylerken yanılma,
diyeceklerini bir bir de,ama kendinden söyle
Ne bilirse aklın,ne görürse gözün ne anlarsa kalbin
Her diyeceğini,seni üzen seni ağlatan seni yanıltan ne varsa söyle
Bugün beraberiz işte,bak oturduk sahile,çaylarımızda geldi
Şimdi bir sen varsın bir ben,birde söylenecek sözler var yüz yüze göz göze
De bugün diyeceklerini,içinden geldiği gibi,bildiğin gibi becerebildiğin kadar
Neyse seni dünyaya bezgin kılan,gökyüzünü daraltan,ruhunu saran,
neyse gözlerinin altında mor halkalar oluşturan,hepsini söyle
Uzak yollardan geldim bilesin,yorgunum,seni dinleyip yorgunluğuma şifa bulmak isterim
Söylemesen bile,söyleyemesen bile,ben bilirim,lakin şimdi ben söylenecekleri dinlemeye geldim
Hiç bir şeyi bırakma içinde,ben ki;asırlarca uzaktan esen bir yelden, sana selamla geldim
Gözlerin neden bu kadar engin,derinden bakar,neden her kelamın denizleri bile yakar
Bir martı kanadına konan düşüncelerin,neden bu kadar manidar
Hadi,susma söyle durma, kelimelerin kifayet etmediği yerde,
bütün lugatları da getirdim önüne,takıldığın her yerde
sen anlatacaklarını,dile dökeceklerini,söyleyeceklerini söyle
Bir Yusuf zerafetiyle,bir Yakup sevgisiyle,
Eyyüp’un sabrıyle geldim sana
Dostane kucaklarım seni,dillerindeki sözleri duymak için beklemekteyim
hedeflerin bunca pervasız duruşu,
bir nefes kadar yorgunluğun uzak oluşu
kelimelerin mecaza vuruşu nedendir?
Gözlerinden belli kederli olduğun,en sarp yokuşlarda durduğun,nedendir ?
Her adım atışında,her bakışında destansı ifadeler,yazılası belgeler
bilinmeyenli denklemler var
Çözmenin mümkün olmadığı bilmeceler gibisin,
dostuna dahi sır perdesisin,söyle can anlat bu gün sendeyim
Bir İbrahim yakınlığıyle bir İsmail teslimiyetiyle seni dinlemeye geldim
Ta ki sende kast olunanı bulasıya kadar,nerde keder nerde elem varsa
bende olmalı yansıması,benden serzenişle,söyle..
Dönüşü olmayan mesafeler kat ettiğini söyle
Sonra de ki,büyük bir tevekkülle,her şeyin sahibine derdimi dedim ben
Kabinin mutmain olan yanıyle,ellerini var edene çevirdiğinde,
bana demediklerini, O ‘na dediğini de
Bilirim her keder söylenmez,her nakış her mintana işlenmez
Her kederi, sahibine dediğini anlarsam;
ben yıllık yollardan da gelsem vazgeçer selametle bırakırım seni,
en samimi hislerin beni kuşatan yanıyla,
ALLAH’a emanet ederim
Bütün sırlara hakim,bütün kalplere sahip olanla baş başayız bilirim.
Yakup DÖGER