Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sorular (1 Kullanıcı)

Madman

Yasaklı Kullanıcı
Katılım
23 May 2009
Mesajlar
6
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
33
Muhammed bin Abdullah, Ayşe (r.a) ile kaç yaşındayken evlendi. Toplam evlilik sayısı kaçtır? Neden hristiyan bir cariyeden (Mariye) çocuğu (İbrahim) var? Hayatında en çok evnlenmiş peygamber kimdir? Muhammed (a.s) zamanında hiç recm yapıldı mı? Yapılmadıysa tavsiye etti mi? Her tevbeyi kabul eden islam neden zinayı kabul etmeyip recm olayına başvuruyor?

Bu çoğu müslümanın bilmediği soruları sohbet havasında içinde cevaplarsanız herkes öğrenmiş olur...
 

kaniirfan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ocak 2009
Mesajlar
647
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
44
Muhammed bin Abdullah, Ayşe (r.a) ile kaç yaşındayken evlendi. Toplam evlilik sayısı kaçtır? Neden hristiyan bir cariyeden (Mariye) çocuğu (İbrahim) var? Hayatında en çok evnlenmiş peygamber kimdir? Muhammed (a.s) zamanında hiç recm yapıldı mı? Yapılmadıysa tavsiye etti mi? Her tevbeyi kabul eden islam neden zinayı kabul etmeyip recm olayına başvuruyor?

Bu çoğu müslümanın bilmediği soruları sohbet havasında içinde cevaplarsanız herkes öğrenmiş olur...

Arap-Emevî dinciliğinin, İslam düşmanı oryantalistlerle işbirliği halinde iddia ettiğinin aksine, Hz. Âişe, Peygamberimizle evlendiği zaman, 9 yaşında değil, 18 veya 19 yaşındaydı



Hz. Hafsa: Dul,
Huzeyfe kızı Zeynep: 60 yaşında dul,
Ümmü Seleme: 65 yaşında 4 çocuklu dul,
Cahş kızı Zeynep: Dul,
Ümmü Habibe: 55 yaşında dul,
Cüveyriye, Safiye: Esir (esir ve cariyelerle evlenmek âdet değil iken peygamberimiz onlar ile evlenerek onların da aile kurma haklarının olduğunu , onlarında insan olduğunu çevresindekilere ispat eder .)
Meymune: 2 çocuklu dul,
Mısırlı Mariye: Cariye
Hz. Resul 50 küsür yaşına kadar tek eşle evli kalıyor ,her türlü dünyevi teklifleri reddediyor ve 50 yaşından sonra genç ve zengin bir çok kız yerine koruma ve tebliğ amacını güden , karşılıklı rızaya dayanan evliliklerini objektif olarak inceleyen herkes evliliklerin hiç birinde dünyevi bir amaç olmadığını görebilirler yeterki tarafsız olarak olayları inceleyebilelim.

Hudeybiye andlaşmasının 628 yılı Mart ayında imzasından üç hafta sonra müslümanlar Medine’ye geldiler. Hz. Peygamber (s.a.v) bu sulh-u sükûn devrinde İslam’ı tebliğ ve etrafa yaymakla meşgul oldu. Peygamberliğini bütün dünyaya duyurmak zamanı artık gelmişti. O, bütün âlemlere rahmet olarak gönderilmişti. Bu esnada Bizans Kayserine, İran Kisrasına, Mısır Mukavkısına, Habeş Necaşisine ve Arap reislerine mektuplar göndermişti. Çünkü, İslamiyet davası oldukça ilerlemiş bu Tevhid dininin etrafa yayılma sırası gelmişti.



Hicretin yedinci yılında İslam’a davet mektuplarından birini gönderdiği Mısır hükümdarı Mukavkıs bu mektuba bir cevap ile birlikte bazı hediyeler, Mariye ve Sirin adlarında iki kız kardeşi cariye olarak Hz. Peygamber’e göndermişti. Elçi olarak gönderilen Hâtıb bin Ebi Belteş (r.a) dönüşü esnasında yolda İslamiyeti bu cariyelere anlattı. Hristiyan dinine mensuplar iken bu defa gönülleri İslam’a açıldı ve henüz Medine’ye gelmeden önce, bu dini kabul ettiler. Mukavkıs’ın gönderdiği hediyeler Hz. Peygamber (s.a.v)’e ulaşınca bu iki kızdan Sirin’i şair Hassan b. Sabit’e verdi ve ondan Hassan’ın Abddurahman isimli oğlu dünyaya geldi. Mâriye’yi de kendisi aldı ve O’ndan İbrahim adındaki oğlu doğdu.,

Taşla öldürme, taşa tutma, birine taş atma, sövme, lânet etme, kovma, birinin namusuna iftira etme, kötü zanda bulunma; evli veya dul bulunan erkek veya kadının zina etmesi halinde İslâm mahkemesi kararıyla taşlanarak öldürülmesi anlamında bir fıkıh terimi. R.c.m kökünden mastar, çoğulu "rucüm" dür. Aynı kökten "racîm"; recm olunan, taşlanan, kovulan ve lânetlenen anlamındadırHz. Peygamber'in evli olarak zina edene recm cezası uyguladığı, tevatüre ulaşan hadislerle sabittir. Temelde kıyasa göre evlilere de yüz değnek (celde) cezası uygulanması gerekirken, bu konudaki hadislerle amel edilerek recm cezası öngörülmüştür
Hz. Peygamber'in recm cezasına uygulama örnekleri:

1. İşvereninin eşiyle zina eden bekâr işçiye yüz değnek ve bir yıl sürgün cezası, kadına ise recm uygulanmıştır.
2. Zinasını dört defa ikrar eden Mâiz b. Mâlik (r.a)'in recmedilmesi
3. Gâmidiyeli evli kadının zinadan dolayı recmedilmesi
4. Evli bulunan Yahudi erkeği ile Yahudi kadınının zina sebebiyle recmedilmesi. Abdullah b. Ömer (r.a)'tan nakledildiğine göre, Hz. Peygamber'e, zina etmiş bir yahudi erkeği ile bir yahudi kadını getirmişler. Allah elçisi, yahudilere, Tevratta ki zina hükmünü sormuştur. Yahudiler; "yüzleri karaya boyanır, sırt sırta hayvan üzerine bindirilip sokaklarda dolaştırılır" demişler. Tevrat getirilmiş, ancak okuyan yahudi genci recm ayetine gelince ceza kısmını parmağı ile kapatıp atlayınca durumu farkeden ve yahudi iken İslâm'a giren Abdullah b. Selâm, Hz. Peygamber'e yahudinin Tevrat'ın üzerinden elini kaldırmasını emir buyurmasını istemiştir. Yahudi elini kaldırınca recm ayeti görülmüş ve her iki yahudi hakkında da evli olarak zina ettikleri için recm uygulanmıştır (Müslim, Hudûd, 26).
Recm cezası uygulanması için Gerekli Şartlar:

1. Zina eden kadın veya erkeğin ergin olması.

2. Akıllı olması. Akıl hastasına had uygulanmaz. Akıllı ve ergin bir kimse akıl hastası ile zina etse, yalnız kendisine had uygulanır.

3. Evli olan gayri müslime recm yerine değnek cezası uygulanır. Şâfiî ve Hanbelîlere göre pasaportla İslâm devletine gelen gayrî müslim yabancılara ne zina ve ne de içki içme cezası uygulanmaz.

4. Zinanın zor kullanarak olmaması gerekir.

5. Zinanın diri bir insanla olması gerekir.

6. Zina edilen kadının da ergin veya kendisine cinsel istek duyulan bir yaşta olması gerekir.

7. Zinanın bir şüpheye dayalı olmaması gerekir. Fasit nikahtan sonraki cinsel temasa had gerekmediği konusunda görüş birliği vardır. Velisiz veya şahitsiz evlenme gibi.

Zinanın bir para karşılığında olması halinde Ebû Hanife'ye göre her ikisine de had cezası uygulanmaz. Çünkü bu durum bir mehir karşılığında nikâh akdine benzemektedir. Burada şüpheden dolayı had düşer. Ancak fiil haram olduğu için ta'zir uygulanır. Ebû Yusuf ve İmam Muhammed'e göre bu durumda da had cezası verilir (Ömer Nasuhi Bilmen, İstilâhât-ı Fıkhıyye Kâmusu, İstanbul 1968, III,197 vd.).

8. Cinsel temasın önden olması. Arkadan ilişki yani livata için Ebû Hanîfe'ye göre yalnız ta'zir cezası uygulanır. Ebû Yusuf, İmam Muhammed ve Hanefiler dışındaki üç mezhebe göre ise livata haddi gerektirir. Yabancı bir kadına ön veya arka dışında karın, uyluk gibi başka bir yere temas ise yalnız ta'zîri gerektirir. Çünkü bu, şer'an kendisine bir şey takdir edilmeyen münker bir fiildir.

9. Had cezalarının uygulanabilmesi için İslâm devletinin varlığı şarttır. Çünkü dârul-harp veya dârul-bağy (âsiler ülkesi) de had cezalarını uygulamaya İslâm devletinin velâyet yetkisi olmaz ve bu hükümleri uygulamaya gücü yetmez.

10. Zina eden erkek veya kadının halen veya daha önce sahih nikâhla evlenmiş olması ve bu nikâh devam ederken eşiyle bir defa da olsa cinsel temasta bulunması şarttır. Böyle bir erkeğe "muhsan", kadına ise "muhsana" denir. Recm cezası için bu son niteliğin bulunması da gerekir.
 

mir_erhan

Moderator
Katılım
13 Ara 2008
Mesajlar
6,148
Tepki puanı
502
Puanları
83
Yaş
44
selamün aleyküm
kaniirfan kardeşim ellerine sağlık..
Allah celle celalüh senden razı olsun
selam ve dua ile
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt