Dua ederek sevdiğime kavuşabilir miyim?
Ben bir genç kızım, evlenmek istediğim bir genç var. Başka bir yerde yaşıyor. Hiçbir şeyden haberi yok. Biraz imkânsız bir şey ama hep dua ediyorum. Bunun için adak da adadım. Yaptığım saçma mı?
Bir arkadaşımda vesvese hastalığı var, psikolojik tedavi görüyor. Bazen hocalara gidiyor ama bir türlü iyileşemiyor, çok zor durumda. Ne yapmalı? (Rumuz: Asya)
İki türlü dua vardır. Biri kavlî, dille yapılan duadır; diğeri de fiilî, sebeplere başvurmak, yollarını aramaktır.
Kavlî duayı her zaman yaparız. Bu zaten bizim ALLAH ile ilişki kurmamızın adıdır, ALLAH'a yakın olmanın bir gereğidir; her isteğimizi, her ihtiyacımızı ALLAH'a açmanın ifadesidir.
Bu tür duayı bazen dille yaparız, bazen sessizce içimizden geçiririz, bazen de kalbimizden isteriz. İnanıyoruz ki, "ALLAH gönlümüzden geçirdiğimiz her şeyi biliyor." Hiç karşılıksız bırakmaz.
Efendimizin bildirdiği gibi, kaderi değiştiren bir şey varsa, o duadır. Bu duada da süreklilik önemlidir. Çocuğun istemesi gibi...
Çocuğun aklına bir şey gelince veya gözüyle görünce sürekli tekrarlar, o şeyi ister, ağlar, bağırır, çağırır, her tür huysuzluğu yapar, annesini babasını bıktırıncaya çabalar durur.
Sonunda da ya istediğinin aynısına kavuşur veya bir şekilde gönlü alınır, susturulur, rahatlatılır.
İnsan da sürekli ALLAH'tan istemeli, Peygamberimiz'in tavsiye ettiği "duada musır olmalı", ısrar etmeli, istediğimiz elimize geçinceye kadar dur durak bilmeden dua etmeli.
Çünkü her şey ALLAH'ın elinde, O isterse öyle olmazlar olur, öyle açmazlar açılır, öyle çıkmazlardan çıkılır ki hayrette kalırsınız.
Bir de yolunu yordamını bulmalı, istediğimizin gerçekleşmesi için sebeplere başvurmalı. Mesela, süt üretmek istiyorsanız inek besleyeceksiniz, elma yetiştirmek istiyorsanız, elma ağacı dikeceksiniz. Evlenmek istiyorsanız da evlenmek istediğiniz kişiye ulaşma yollarını arayacaksınız.
Adak yapmanız işi hızlandırmaz, bir etkisi olmaz ama dileğinize kavuşunca adağınızı keserseniz, sevap kazanırsınız.
Vesveseden kurtulma yolu var mı?
Arkadaşınızdaki vesvese çabuk gelir de tedavisi için uzun bir süre gereklidir.
Vesvese bir hastalıktır, iki tür tedavisi vardır. Biri psikiyatrik ilaç tedavisi ve psikolojik terapi, diğeri de vesvesenin şeytan kaynaklı olduğunu bilip ona göre bilgilenmeli.
Şeytanın şerrinden ALLAH'a sığınmak için Felak ve Nas gibi istiaze dualarını ve "Euzü" gibi zikirleri tekrarlamalı. Bu konuda kaleme aldığımız "Vesvese" kitabımıza ulaşırsanız istifade etmeye çalışsın.
****
Onunla hiçbir şeyi konuşamıyorum
20 yıllık evliyim. Eşim ilk günden beri konuşmayan bir yapıya sahip. Problemlerimizi çözemiyoruz. Suskunluğundan dolayı yaş itibarıyla konuşma ihtiyacım artıyor. Dertleşmek istiyorum ama nerdeyse ilgi alanı içinde benimle ilgili hiçbir şey yok. 18 ve 20 yaşlarında iki kızım var. Onlar da yuvalarına gittiklerinde yalnız kalmaktan çok korkuyor. Yardımlarınızı bekliyorum. (Rumuz: Çare)
Konuşmasını sevmeyen bir eşiniz var, 20 yıldır birliktesiniz. Bu zamana kadar geçinip gelmişsiniz, taşıyıp getirmişsiniz, hayatı paylaşıp yaşamışsınız. Artık önemli biri tecrübe sahibi olmuşsunuz.
Sağır/dilsiz olsa ne yapacaktınız diye aklıma geliyor. Kocası bu şekilde olan bir aile tanıyorum, bir hac yolculuğunda beraberdik, en küçük bir tatsızlık yaşadıklarını görmedim, gül gibi geçiniyorlardı, her konuda anlaşıyorlardı.
Sizi düşünüyorum. Evlenmeden önce en azıdan şimdiki gibi olmasa da az konuşan bir kişiliğe sahip olduğunu biliyorsunuzdur. Bu durumu bilerek evlenmişsiniz, bugüne gelmişsiniz.
Konuşmayı sevmeyen insanı konuşturmak zor olduğu gibi, konuşmayı seven insanı susturmak da kolay değildir.
Bir yerde çok az konuşana dayanmak mümkün de çok konuşan insanı dünya/âlem bir araya gelse susturma güçlüğü yaşar.
Siz yiyin için dua edin de konuşmaya başlayınca susmasını unutan, her şeye karışan, her konuda bilir bilmez konuşmadan duramayan bir eşiniz yok.
Hiç olmazsa kafanız rahat, az çok konuşacak birisini bulursunuz, bulamasanız da meşgul olacak bir şey elinize geçer. Kitap okursunuz, Radyo/TV gibi bir şeyle oyalanırsınız.
Özür dilerim, bunlar dert/tasa değil. ALLAH dert verip derman aratmasın, ağzına geleni söylemeden duramayan, kendini bilmez insanlarla karşılaştırmasın.
Mehmet Paksu