Kaan Erdem
Yönetici
- Katılım
- 9 Ara 2006
- Mesajlar
- 11,197
- Tepki puanı
- 230
- Puanları
- 63
Dünya ve ahıret saadetine kavuşmak, ancak gelmişlerin ve geleceklerin efendisi Resul aleyhisselama uymakla ele geçebilir. Bir kimse, kötü huylarını yok etmezse ve emirlere uyarak ve yasaklardan sakınarak kendini süslemezse, bu nimetin kokusunu bile duyamaz.
İslamiyetten kıl ucu kadar bile ayrılan bir kimsede harükülâda haller hâsıl olursa, bunlara istidrâc denir ki, onu dünyada ve ahırette rezîl olmağa sürükler. Allahü teâlanın sevgili Peygamberine ayak uydurmayan bir kimse, felâketlerden kurtulamaz.
Birkaç günlük dünya hayatını, Hak teâlanın râzı olduğu şeyleri yapmakla geçirmelidir. Bir kimsenin işlerinden, onun sâhibi râzı olmazsa, onun yaşaması nasıl olur? Hak teâlâ, onun büyük, küçük her yapdığını bilmekte ve görmektedir. Hazırdır ve nâzırdır.
Utanmak lâzımdır. Eğer bir kimsenin, onun çirkin ve kötü işlerini gördüğünü anlasa, onun gördüğü yerde bozuk birşey yapmaz. Ayıplarını, kusûrlarını onun gördüğünü istemez. Müslümanlara ne oldu ki, Hak teâlanın hazır olduğunu bilerek, Onun beğenmediği şeyleri yapmaktan sıkılmıyorlar? Bu nasıl Müslümanlıktır?
Hak teâlâya, kendi kusûrlarını gören bir kimse kadar kıymet vermiyorlar. Nefslerimizin kötülüklerinden ve işlerimizin bozuk olmasından Allahü teâlâya sığınırız. Hadîs-i şerîfde, “Lâ ilâhe illallah diyerek îmanınızı tâzeleyiniz!” buyuruldu. Şanı, şerefi çok büyük olan bu sözle her an, îmanı tâzelemeli. Uygunsuz işlerin hepsinden Allahü teâlâya tövbe etmeli, Ona yalvarmalıdır!
Belki, tövbe etmek için başka zaman ele geçmez. Hadîs-i şerîfde, “Sonra yaparım diyenler helâk oldu” buyuruldu. Yani, iyi işleri gecikdirenler, bu günün işini yarına bırakanlar aldandı, ziyan etdi. Boş zamanı kıymetlendirmelidir. Bu zamanlarda, Allahü teâlanın beğendiği şeyleri yapmalıdır. Tövbe yapabilmek, Hak teâlanın büyük nimetlerinden biridir. Hak teâlâdan, her an bu nimeti istemelidir. İslamiyeti iyi bilen ve hakîkat âleminden haberi olan Allah adamlarından yardım beklemeli, bunlardan imdâd istemelidir.
Böylece, Hak teâlanın lütfuna kavuşarak, Onun mukaddes tarafına çekilir. Ona karşı baş kaldıramaz olur. İslamiyetten kıl ucu kadar ayrılık bulundukça, kendini tehlikede bilmelidir. Bu ayrılıkların, uygunsuzlukları n hepsini yok etmelidir.
sakin sonraya birakma...
İslamiyetten kıl ucu kadar bile ayrılan bir kimsede harükülâda haller hâsıl olursa, bunlara istidrâc denir ki, onu dünyada ve ahırette rezîl olmağa sürükler. Allahü teâlanın sevgili Peygamberine ayak uydurmayan bir kimse, felâketlerden kurtulamaz.
Birkaç günlük dünya hayatını, Hak teâlanın râzı olduğu şeyleri yapmakla geçirmelidir. Bir kimsenin işlerinden, onun sâhibi râzı olmazsa, onun yaşaması nasıl olur? Hak teâlâ, onun büyük, küçük her yapdığını bilmekte ve görmektedir. Hazırdır ve nâzırdır.
Utanmak lâzımdır. Eğer bir kimsenin, onun çirkin ve kötü işlerini gördüğünü anlasa, onun gördüğü yerde bozuk birşey yapmaz. Ayıplarını, kusûrlarını onun gördüğünü istemez. Müslümanlara ne oldu ki, Hak teâlanın hazır olduğunu bilerek, Onun beğenmediği şeyleri yapmaktan sıkılmıyorlar? Bu nasıl Müslümanlıktır?
Hak teâlâya, kendi kusûrlarını gören bir kimse kadar kıymet vermiyorlar. Nefslerimizin kötülüklerinden ve işlerimizin bozuk olmasından Allahü teâlâya sığınırız. Hadîs-i şerîfde, “Lâ ilâhe illallah diyerek îmanınızı tâzeleyiniz!” buyuruldu. Şanı, şerefi çok büyük olan bu sözle her an, îmanı tâzelemeli. Uygunsuz işlerin hepsinden Allahü teâlâya tövbe etmeli, Ona yalvarmalıdır!
Belki, tövbe etmek için başka zaman ele geçmez. Hadîs-i şerîfde, “Sonra yaparım diyenler helâk oldu” buyuruldu. Yani, iyi işleri gecikdirenler, bu günün işini yarına bırakanlar aldandı, ziyan etdi. Boş zamanı kıymetlendirmelidir. Bu zamanlarda, Allahü teâlanın beğendiği şeyleri yapmalıdır. Tövbe yapabilmek, Hak teâlanın büyük nimetlerinden biridir. Hak teâlâdan, her an bu nimeti istemelidir. İslamiyeti iyi bilen ve hakîkat âleminden haberi olan Allah adamlarından yardım beklemeli, bunlardan imdâd istemelidir.
Böylece, Hak teâlanın lütfuna kavuşarak, Onun mukaddes tarafına çekilir. Ona karşı baş kaldıramaz olur. İslamiyetten kıl ucu kadar ayrılık bulundukça, kendini tehlikede bilmelidir. Bu ayrılıkların, uygunsuzlukları n hepsini yok etmelidir.
sakin sonraya birakma...