Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

((( Sofraların Mahcubu... ))) (1 Kullanıcı)

Bilnur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ağu 2008
Mesajlar
709
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
Sofraların Mahcubu...


Senai Demirci


Dünya, "aşağı yer" demekti kutsîler lügatinde. Dünya: "Olmamız gereken yerden aşağıda..." Dünya: "Yetineceğimizden çok daha az miktarda." Dünya: "Kalmaya razı olamayacağımız kadar uzakta…" Dünya: "Kalbimize lâyık sevda yok bu sofrada…"



"Dünyanızdan..." diye başlardı sözüne..."Dünyamızdan..." diye başlamazdı. "...bana üç şey sevdirildi" diye devam ederdi. "...ben üç şeyi sevdim" de diyebilirdi. Demezdi.

Oysa, dünyamıza küskün değildi. Aksine, dünyamıza en incelikli davranan yine kendisiydi. Dünyamızın cansız, sessiz dağlarına bile selam veren O'ydu. Taşları bile incitmemek istercesine nezaketle yürürdü. Ağaçlara, çalılara, kumlara, bulutlara hal hatır sorardı her bakışında... Hele insanlara... Kendini paralarcasına, onların hiç dert edinmediği felâketlerini ve saadetlerini derdi edinmişti. Kendini ateşe atanlara, kendini ateşe attığını bilmeyenlere, kendini ateşe attığını bile bile küstahlık edenlere bile, mütebessimdi. Çürüyecek cesedin tenine bile taş değmemeliydi O'nun nazarında. "..yan gözle bakmadı kır çiçeklerine bile/dönünce bütün gövdesiyle döndü..."

Dünya, "aşağı yer" demekti kutsîler lügatinde. Dünya: "Olmamız gereken yerden aşağıda..." Dünya: "Yetineceğimizden çok daha az miktarda." Dünya: "Kalmaya razı olamayacağımız kadar uzakta..." Dünya: "Aradıklarımızı bulamayacağımız ve bulduklarımızla yetinemeyeceğimiz bir çöl gibi ayaklarımızın altında..." Dünya: "Kalbimize lâyık sevda yok bu sofrada..."

O, "dünyamız"ın hatırını, güzel kokudan, kadından ve "gözünün nuru" namazdan ötürü sayardı. Eşyanın ruhunun habercisi olduğu için güzel koku... Dünyadan öte aşkların müjdecisi olduğu için, kadın... Sonlu bir ömürden, eskiyen bir bedenden, tükenen nefeslerden, uçup giden hecelerden bir sonsuzluk inşa ettiği için, namaz.

Dünyada ama dünyadan değil O. Burada ama buralı değil. Yanımızda ama yanımızda olanlara razı değil. Dünyadan ötesine görmeyen gönlümüze müşfik bir eğiliş. Buralıları buradan öteye taşıyan merhametli bir el uzatış. Yanımızdakileri sonsuzluğa taşıran bir nazik bir uyarış. Dünyayı, "dünyamız" diye/bilmemize karşı yumuşacık bir anlayış. "Dünyamız"a "dünyanız" diyecek kadar yüce bir duruş, yüksekçe bir bakış...


Yaslanabildiğinde dünyaya, üzerine bir de yemek isteyemeyecek kadar mahcup. Yemeğini yediğinde, bir de yaslanıp keyfetmeye yüzü tutmayacak kadar utangaç. İkisini birden hak etmediğini düşünüyor O. İkisini birden çok görüyor kendine. Dünyayı fazla görüyor kendine…


Şimdi anlıyorum, yemek yerken arkasına hiç yaslanmadığını... Aynı anda hem minderine yaslanıp hem de yemeğini yiyecek kadar "yerleşik" değil dünyada... Yemeğinden yerse, minderini, döşeğini, duvarını, rahatını kenara bırakıyor. Minnet etmiyor. Yaslanacak olursa, yemeğinden suyundan vazgeçiyor. Aç kalıyor. Kök salmıyor dünyaya. Eğreti duruyor.

Yaslanabildiğinde dünyaya, üzerine bir de yemek isteyemeyecek kadar mahcup. Yemeğini yediğinde, bir de yaslanıp keyfetmeye yüzü tutmayacak kadar utangaç. İkisini birden hak etmediğini düşünüyor O. İkisini birden çok görüyor kendine. Dünyayı fazla görüyor kendine... Dünyadan fazlasını istiyor. Yolda olduğunu söylüyor. "Geçiyordum uğradım." edasında... Bir gölgenin altından çekiliveriyor yolcu hafifliğiyle... "Dünyanızdan..." diyor o yüzden. "Dünyanızdan..."

Ben, "dünyamızda" rahatça yaslanacak bir koltuk bulmadan yemeğe oturmuyorum. Yolda olduğumu unutup, terk edeceğimi/terk edeceğini unuttuğum gölgeliklerde uyuya kalıyorum. Hiç mahcup olmuyorum. Her şeyi hak ettiğimi düşünüyorum. Hiç hayret etmiyorum. "Ne kadar az şükrediyorum..."
 

GEVHER

Yönetici
Katılım
9 Eyl 2008
Mesajlar
3,971
Tepki puanı
2,515
Puanları
163
selamünaleyküm BİLNUR kardeşimiz...

Usta bir kalemden paylaştığınız yazı çok etkileyici ve anlamlı.
Rabbimiz, Efendimize layık ümmet olabilmeyi nasip etsin.

Allah Celle Cellalühe emanet olunuz.
 

Bilnur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ağu 2008
Mesajlar
709
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
37
selamünaleyküm BİLNUR kardeşimiz...

Usta bir kalemden paylaştığınız yazı çok etkileyici ve anlamlı.
Rabbimiz, Efendimize layık ümmet olabilmeyi nasip etsin.

Allah Celle Cellalühe emanet olunuz.

aleykümselam kardeşim sağolun ben çok etkiilendim sizle paylaşmak istedim.
inşallah rabbimize layık bir kul peygamberimize hayırlı ümmet olmayı nasip etsin.
Allahın selamı bereketi üzerinize olsun..
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt