Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

sizlerle paylaşmak istedim (1 Kullanıcı)

dinci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2006
Mesajlar
2,686
Tepki puanı
1
Puanları
0
selamün aleyküm herkese hayırlı sabahlar kardeşlerim benim 6 yaşında bir oğlum var adı kaan bir kaç günden beri ramazan için temizlik yapıyorum halıları falan yıkıyorum camlar siliniyor RABBİM CC hepimize hayırlı kısın mübarek ramazan ayını sabah oğlum ben balkona halıları sararken yanıma geldi anne neden halıları yıkıyorsun neden bukadar yoruluyorsun bende oğlum ramazan gelecek bir kaç güne kadar ona hazırlanıyorum dedim anne ramazan amca çokmu önemli biride halıları yıkadın sen misafir gelince hiç halı yıkamazsın ben gülme krizine girdim halı yere düştü tahmin edersiniz oğlum dedim ramazan oruç tutuğumuz aya denir biz oruç tutacağız misafir çağıracağız sahura kalkacağız işte dilim döndüyünce anlattım gene anne geçenlerdede oruç tuttun ama ramazan amca gelmedi ayyyyyyyyyy ne diyeceyimi şaşırdım şimdi kaana ramazanı nasıl anlatacağımı kara kara düşünüyorum öte yandan halımda tekrar yıkanacak sizlerle bir aile gibi olduk o sebepten dolayı paylaşmak istedim
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
selamün aleyküm herkese hayırlı sabahlar kardeşlerim benim 6 yaşında bir oğlum var adı kaan bir kaç günden beri ramazan için temizlik yapıyorum halıları falan yıkıyorum camlar siliniyor RABBİM CC hepimize hayırlı kısın mübarek ramazan ayını sabah oğlum ben balkona halıları sararken yanıma geldi anne neden halıları yıkıyorsun neden bukadar yoruluyorsun bende oğlum ramazan gelecek bir kaç güne kadar ona hazırlanıyorum dedim anne ramazan amca çokmu önemli biride halıları yıkadın sen misafir gelince hiç halı yıkamazsın ben gülme krizine girdim halı yere düştü tahmin edersiniz oğlum dedim ramazan oruç tutuğumuz aya denir biz oruç tutacağız misafir çağıracağız sahura kalkacağız işte dilim döndüyünce anlattım gene anne geçenlerdede oruç tuttun ama ramazan amca gelmedi ayyyyyyyyyy ne diyeceyimi şaşırdım şimdi kaana ramazanı nasıl anlatacağımı kara kara düşünüyorum öte yandan halımda tekrar yıkanacak sizlerle bir aile gibi olduk o sebepten dolayı paylaşmak istedim


abla kaana çok selam söyleyin inşaALLAH çok hoş bir diyolog geçmiş... hepimizin küçükken ramazanla ilgili anıları vardır.. :):)
 

dinci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2006
Mesajlar
2,686
Tepki puanı
1
Puanları
0
abla kaana çok selam söyleyin inşaALLAH çok hoş bir diyolog geçmiş... hepimizin küçükken ramazanla ilgili anıları vardır.. :):)

ve aleyküm selam aslında aminenur küçükken ramazan anılarımızı anlatalım bu forumda paylaşmış oluruz ALLAH CC razı olsun
 

elifffff

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2008
Mesajlar
1,217
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
oy oy kuzum benim,
annesi onun yanağına benim için ufak bir buse kondurabilir misiniz...
rabbim muhabbetinizi hep böyle tatlı eyler inşallah...
selam ve dua ile...
 

Guo1903

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Haz 2008
Mesajlar
2,657
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
Çok güzel ya:) Bu ufaklıklar bazen insanları çok şaşırtıyor ve bazen de güldürüyor. Onları bizlere nasip eden rabbime şükürler olsun.
 

dinci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2006
Mesajlar
2,686
Tepki puanı
1
Puanları
0
oy oy kuzum benim,
annesi onun yanağına benim için ufak bir buse kondurabilir misiniz...
rabbim muhabbetinizi hep böyle tatlı eyler inşallah...
selam ve dua ile...

selamün aleyküm sağol ablası kaan çok soru sormayı kurcalamayı sever o sorunca bende gülmekten yere yığılıp kalıyorum öperim canım sağol ALLAHA CC emanet ol RABBİM CC ramazan hürmetine hepimizin yuvalarına ışk mutluluk doldursun inşallah
 

dinci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2006
Mesajlar
2,686
Tepki puanı
1
Puanları
0
Çok güzel ya:) Bu ufaklıklar bazen insanları çok şaşırtıyor ve bazen de güldürüyor. Onları bizlere nasip eden rabbime şükürler olsun.

ALLAH CC razı olsun nekadar şükretsem azdır RABBİMİN CC nimetlerine selametle kalın
 

elifffff

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Ağu 2008
Mesajlar
1,217
Tepki puanı
5
Puanları
0
Yaş
37
selamün aleyküm sağol ablası kaan çok soru sormayı kurcalamayı sever o sorunca bende gülmekten yere yığılıp kalıyorum öperim canım sağol ALLAHA CC emanet ol RABBİM CC ramazan hürmetine hepimizin yuvalarına ışk mutluluk doldursun inşallah

amin ablacım,amin...
sizde rabbime emanetsiniz,selametle
:a35:
 

meltem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 May 2006
Mesajlar
1,782
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
sonsuznurr.blogcu.com
Çok hoştu abla ya..:a01:
kaanı hiç hor görmüyorum sölemesi ayıp...
ben de küçükken çok soru sorarmışım:a43:..
canım insan sora sora öğrenir ama dimi..:a01:
 

-Yalancı_Dünya-

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
20 Kas 2007
Mesajlar
1,470
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
"anne geçenlerdede oruç tuttun ama ramazan amca gelmedi. "

Selamun aleyküm değerli ablam...tebessüm ettim sayende...bu sözü söyleyen afacan çok tatlı olmalı...:)Allah bağışlasın ( Amin! )
Hayırlı ve bereketli günler...
 

dinci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2006
Mesajlar
2,686
Tepki puanı
1
Puanları
0
selamün aleyküm herkese hayırlı sabahlar kardeşlerim benim 6 yaşında bir oğlum var adı kaan bir kaç günden beri ramazan için temizlik yapıyorum halıları falan yıkıyorum camlar siliniyor RABBİM CC hepimize hayırlı kısın mübarek ramazan ayını sabah oğlum ben balkona halıları sararken yanıma geldi anne neden halıları yıkıyorsun neden bukadar yoruluyorsun bende oğlum ramazan gelecek bir kaç güne kadar ona hazırlanıyorum dedim anne ramazan amca çokmu önemli biride halıları yıkadın sen misafir gelince hiç halı yıkamazsın ben gülme krizine girdim halı yere düştü tahmin edersiniz oğlum dedim ramazan oruç tutuğumuz aya denir biz oruç tutacağız misafir çağıracağız sahura kalkacağız işte dilim döndüyünce anlattım gene anne geçenlerdede oruç tuttun ama ramazan amca gelmedi ayyyyyyyyyy ne diyeceyimi şaşırdım şimdi kaana ramazanı nasıl anlatacağımı kara kara düşünüyorum öte yandan halımda tekrar yıkanacak sizlerle bir aile gibi olduk o sebepten dolayı paylaşmak istedim

şimdi geçenlerde gene konuşuyoruz kaanla cenneti anlatıyorum dinledi dinledi sonra anne erdal amcanın dükkanı cenette varmı erdal amca dediyi bizim evin altındaki bakkal oğlum erdal amcanın dükkanı orda ne işi var dememle ozaman ben cennete gelmem erdal amcanın dükkanı yoksa nerede dondurma alacam gülermisin ağlarmısın
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
meltem ramazana HAZIRLIK yapmışsın.. bırakmış senin penguen.. laptapı maşaALLAH
tesbih yakışmış bizim penguenin eline :)
 

dinci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2006
Mesajlar
2,686
Tepki puanı
1
Puanları
0
"anne geçenlerdede oruç tuttun ama ramazan amca gelmedi. "

Selamun aleyküm değerli ablam...tebessüm ettim sayende...bu sözü söyleyen afacan çok tatlı olmalı...:)Allah bağışlasın ( Amin! )
Hayırlı ve bereketli günler...

amin amin sağol canım kaan çok afacan selametle kal
 

meltem

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 May 2006
Mesajlar
1,782
Tepki puanı
4
Puanları
0
Yaş
43
Web Sitesi
sonsuznurr.blogcu.com
meltem ramazana HAZIRLIK yapmışsın.. bırakmış senin penguen.. laptapı maşaALLAH
tesbih yakışmış bizim penguenin eline :)


eee Aminenur ablası herşeyin bir zamanı var dimi...Ramazan geldi ..otursun biraz ibadet etsin istedim...
yine de ona güven olmaz nezaman ne yapacağı belli olmaz...:a43:
 

dinci

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ara 2006
Mesajlar
2,686
Tepki puanı
1
Puanları
0
aminenur birşey öğernmek istiyorum KURAN MEALİ hatim olurmu acaba bide ölmüşlerin ruhlarına bağışlanırmı
 

ferahhfeza

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
18 Ağu 2007
Mesajlar
10,922
Tepki puanı
8
Puanları
0
Yaş
47
Web Sitesi
ferahhfeza.blogcu.com
ablam sorunuz cevapı inşaALLAH burada ..

Değerli Kardeşimiz;

Kuranı Kerimin baştan sona okunmasına hatim denir. Bilgisayardaki sesli Kuranı Kerimi dinlemekle hatim indirilmiş olunur. Kuranı Kerim meali Kuran yerine geçmediği için meal okumakla hatim indirilmiş olunmaz.

Allah yolunda yapılan en küçük bir iş ve amel bile neticesiz kalmaz. Hele Kur’an okumak gibi Kainatın en büyük bir hadisesi hiç sevapsız kalmayacaktır. Kur’anın yüzüne bakmak bile sevap olursa Kur’anın anlamını veren bir kitabı okumak elbette sevabı vardır. Fakat Kur’an-ı aslından okumak ile mealinden okumak arasında fark vardır. Esas olan Kur’an okumayı aslından öğrenmek ve manasını anlamak içinde mealden okumaktır. Ancak hiçbir Kur’an meali aslının yerini tutmayacağından namazda Kur’an yerine okunmaz. Namazımızda mutlaka Kur’an-ı Kerimi aslından okumalıyız. Allah kelamı olan arapça olandır. Bunun yeri ve sevabı ayrıdır. Her harfine kat kat sevap verilir.

Bizi yaratan Allah, Kur’an-ı kerimi Arapça olarak bize göndermiş. Elbetteki manasını öğrenmek için Türkçe, İngilizce gibi mealleri okumamız gerekir. Ancak namaz ibadetinde okuduğumuzda mutlaka aslından orjinalini okumalıyız. Çünkü onun aslı Arapça’dır. Allah kuran’ı Arapça olarak indirmiştir. Tercümesi kuran yerine geçemez.

Örneğin bir çekirdeğin aslını bozarak parçalara ayırsak, sonra da toprağa eksek ağaç olamayacaktır. Çünkü özellikleri kaybolmuştur. Bunun gibi kuran ayetleri, kelimeleri ve harfleri birer çekirdek gibidir. Başka dillere çevrilince özelliğini kaybedeceği için kuran olmayacaktır.

Kur'an-ı kerim'de altı yerde “kur'anen arabiyyen” ifadesi geçer. Yani cenab-ı hak, kur'an-ı kerim'i arapça olarak indirdiğini bildirir. İbrahim suresinin 4. Ayetinin meali de şöyledir:

“hak dini onlara açıklasın diye, her peygamberi biz kendi kavminin lisanıyla gönderdik. Sonra Allah, dilediğini sapıklığında bırakır, dilediğini de doğru yola iletir. Onun kuvveti her şeye galiptir ve o her şeyi hikmetle yapar.”

Bu durumda kur' an'ın manası nasıl Allah'tan gelmişse, lafzı, ifadesi ve yazılışı bakımından da ilahidir. Kur' an dendiği zaman hem onun arapça olarak okunan lafzı ve kelimeleri, hem de anlaşılan manası akla gelir ve hakikatte de öyledir. Bu iki hususiyeti birbirinden ayırmak, farklı mütalaa etmek mümkün değildir. Kur'an ancak kendi lisanı üzerine okunabileceği için, sadece o lisanın kendi harfleriyle yazılır, o harflerle okunur.

Araplardan başka farsça, hintçe, çince, uzakdoğu dilleriyle konuşan müslümanlar da, biz türkler de müslüman oluşumuzdan bu yana kur'an'ı arapça olarak yazmış, o dille okumuşuz. İslam alimlerinin de ortak görüşü, kur'an'ın başka dille yazılamayacağı yolundadır. Bunda ittifak vardır.

Zaten kur'an'ı başka bir dille yazmak mümkün olmadığı gibi, başka bir dille doğru olarak okumak da mümkün değildir. Çünkü kur'an harflerinin kendisine has özellikleri vardır. Bu harflerin bazılarının karşılığı ve okunuş şekli başka dilin alfabelerinde mevcut değildir. Söyleniş bakımından birbirine benzer harfler olsa da, mahreçleri (ağızdan çıkış yerleri) itibariyle de farklıdır. Mesela, arapça için “lügat-ı dad” denir; yani fatiha suresinin sonundaki “veleddallin” deki “dad” harfi hiçbir lisanda bulunmamaktadır. Bu harfin bulunduğu bir kelimeyi başka bir lisanın ifade etmesi mümkün değildir.

Mesela türkçede sadece “h” harfi yerine arapça'da üç çeşit “h” harfi vardır. Noktasız “ha” noktalı hırıltılı “ha” ve ”he”. Aralarındaki farkı küçük bir misalle açıklayalım. Noktasız ha ile yazılan “mahluk”, noktalı hırıltılı ha ile yazılan “mahluk” ve he ile yazılan “mahluk”. Her üçünün de türkçe de yazılışı ve okunuşu aynıdır. Halbuki arapça’da birincisi tıraş edilmiş, ikincisi yaratılmış, üçüncüsü ise helak edilmiş anlamındadır. İşte kur’an’ı latince yazıdan okuyan birisi bu farkları anlayamayacağından, sözgelimi Allah’ın yaratmasından bahseden bir ayeti, farkına varmadan “tıraş etmek” veya “helak etmek” manasına okuyabilecektir.
Yine kur'an harflerinin içinde üç adet “ze” vardır. Biri ince “ze”, biri peltek “zel”, diğeri de “zı” dır.

Türkçe deki “s” yerine üç harf bulunur. “sin, sad” ve peltek “se”. Arapça'ya has bir harf vardır ki, o da “ayın” olarak okunan harftir. Bu harf başka bir dilde pek bulunmamaktadır.

Şimdi kur'an harflerini bilmeyen bir kişi, yukarıdaki harfler türkçe ile yazıldığı zaman nasıl okuyacaktır? Bu harfleri çıkaramadığı gibi, okuduğu kelime ve ayetler de birer kur'an kelimesi ve ayeti olmaktan uzak olmaz mı?
İşte latin harfleriyle yazılmış olan kur' an'ı daha bunlar gibi pek çok mahzurlardan dolayı doğru olarak okumak mümkün değildir. Kur' an okumasını öğrenmek isteyen kimse ancak onu aslından okumak suretiyle öğrenebilir. Böylece sıhhatli bir neticeye varmış olur.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet Editör
 

mavci

* ZİKİR * FİKİR * ŞÜKÜR *
Yönetici
Katılım
14 Eyl 2007
Mesajlar
33,159
Tepki puanı
8,250
Puanları
163
Yaş
54
Konum
Alanya
Selamünaleykum...

Selamünaleykum...

Bu mübarek ayda gecenin bir vaktinde kalkılan sahurun bereketi, günlük hayatta yapılan hayır-hasenat faaliyetleri, iftar zamanında duyulan heyecan… Ve nihayet aç-susuz geçirilen bir günün ardından tekrar kavuşulan nimetler… Bütün bunlar, çocuk için biz yetişkinlerden daha bir önem arz eder. Bu bakımdan anne-babalar olarak vazifemiz, böylesine önemli bir görevi icra ederken çocuğa hem orucun önemini anlatarak onu buna hazırlamak, hem de oruçla birlikte diğer ibadetlerin de önemli olduğunu kavramasına yardımcı olmaktır

Çocuklarımıza Orucu Nasıl Anlatalım?
Her bir ibadetin, bir öğretim tarafı, bir de tatbikat kısmı vardır. Çocuklar hem bilgiye hem de görgüye ihtiyaç duyarlar. Biz yetişkinler çoğu kez, işin öğretim kısmını ihmal ederiz. Çoğunlukla ibadetler, çocuklar tarafından görülerek icra edilir. Namaz da böyledir, oruç da… O halde yapmamız gereken, Ramazan ayı gelmeden önce henüz oruç tutmakla mükellef olmasa da çocuklarımızı oruç ibadeti konusunda bilgilendirmektir.

Bu öğretim safhasında çocuğa, oruç ibadetinin geçmişte diğer peygamberlere de emredilen bir ibadet olduğu, orucun Allah Teala’nın çok sevdiği bir kulluk ifadesi olarak görüldüğü ve sevabının da Allah Teâlâ tarafından verileceği, oruç tutmakla irademizin güçleneceği ve her türlü isteği bize dayatan benliğimizin disipline edileceği, aç ve susuz kalmakla, fakir ve yoksul insanların halini daha iyi anlayacağımızı, her yıl bakıma alınan fabrikalar gibi, vücudumuzun da yılda bir ay oruç tutmakla adeta bakıma alınıp rahatlatıldığı anlatılabilir. Yine çocuklara sahur, imsak, iftar, mahya, fitre, kefaret gibi kavramlar anlatılmalı, bu arada orucu bozan ve bozmayan şeylerden de söz edilmelidir. Ancak onları ilgilendirmeyen ve sadece yetişkinler için orucu bozan hususlardan bahsedilmemelidir.

Çocuklarımıza Orucu Nasıl Tutturalım? Çocuklarımıza oruç ibadetiyle ilgili gerekli bilgileri verdikten sonra, çevrede yaşanan manevi havanın da etkisiyle çocuk, oruç tutma isteği duyacaktır. Oruç tutmakla mükellef olan ve ergenlik çağına ulaşmış olan çocuklarımız için bu ibadetin ifasında söyleyebileceğimiz herhangi bir şey yok. Ancak henüz ergenlik çağına ulaşmamış fakat ailesindeki Ramazan havasından etkilenerek sahura kaldırılmasını isteyen ve oruç tutma arzusunda olan çocuklarımız için nasıl bir yol izleyeceğiz? Ayetler ve hadisler yetişkinleri hedef aldığına göre bu hususta söyleyeceklerimiz, bu ibadetin fıkhî yönünü değil, eğitim yönünü ele alacaktır. Dolayısıyla aşağıda ifade edeceğimiz görüşler tavsiye niteliğinde olacaktır. Oruç tutmakla mükellef olmayan ve ergenlik çağına gelmemiş çocuklara oruç tutturma konusunda iki görüşten bahsedebiliriz. Bazı din eğitimcileri, oruç tutmakla mükellef olmayan çocukların oruç tutmayı istemeleri halinde sahura kaldırılarak karınlarının güzelce doyurulmasını sağlamamızı tavsiye ederler. Onlar, gün içinde çocukların sabırla oruçlarını devam ettirmelerini ve tamamlamaları gerektiğini düşünmektedirler.

Açlığa tahammül ve sabır, çocuğun göstermesi gereken bir davranış olmalıdır. Bu görüşte olan din eğitimcileri, hanım sahabilerden biri olan Rübeyyi binti Muavviz’in aktardıklarını naklederler bizlere… Dilerseniz adı geçen sahabinin bize anlattıklarını dinleyelim.

“Bizler, Aşure günü oruç tutulması yönünde Peygamberimiz’den emir aldıktan sonra hemen oruç tutmaya başladık. Hatta o gün çocuklarımıza da oruç tuttururduk. Oruçlu olduğumuz o günde, çocuklardan herhangi birisi yemek isteyecek olsa hemen boyalı yünden yaptığımız oyuncaklardan eline vererek iftara kadar oyalanmasını sağlardık.” (Buharî, Savm 47; Müslim, Sıyâm 136)

Burada, Rübeyyi’ isimli hanım sahabinin, oruç ibadetine karşı kişisel hassasiyeti yanında, çocuklarının da bu ibadeti yerine getirmeleri hususundaki gayretine şahit olunmaktadır. O halde diyebiliriz ki, bir sabır sınavı olan oruç ibadetinde, açlığın kendisine verdiği zorluğa göğüs germesi gerektiğine çocuğu hem hazırlamalı, hem de bu konuda onu, ilgisini çeken şeylerle meşgul ederek iftar saatine kadar orucunu devam ettirmeyi sağlamalıyız. İkinci görüşe gelince… Toplumda geleneksel olarak var olan bir görüşe göre, oruç tutmakla mükellef olmayan çocuklar, oruç tutmak isterlerse şayet, oruç tutturulmalı ve tutabildiği saate kadar tutup sonra bozmalıdır. Şahsî kanaatimize göre, çocuğu oruç tutmaya alıştırmak için böyle bir yöntem de uygulanabilir. Burada oruç tutmaya alıştırmak esas olduğuna göre, bunun da bir alıştırma ameliyesi olduğunu söyleyebiliriz. Zaten çocukluk çağında yapılması gereken, ibadetlere çocukların “alıştırılması”dır. Bunu nasıl sağlayabiliyorsak onu uygulamakta herhangi bir mahzur olmasa gerek.
Nitekim namaza alıştırmakla ilgili bir görüşünde ünlü sahabi Abdullah b. Abbas, tek secdeyle de olsa çocukların namaz kılmaya alıştırılmaları kanaatindedir. İbn Abbas, bu arada kendisine yöneltilen, “Hiç, tek secdeyle namaz olur mu?” sorusuna ve itirazına şu cevabı vermiştir: “Namaza alışmaları için elbette bu daha iyidir.” Eğitim-öğretimde tedricilik (azar azar, kolaydan zora doğru) önemli bir prensiptir.

Bu prensibin oruç ibadetine alıştırmak için çocuklara da uygulanabileceğini düşünüyoruz. Yeter ki bazı yanlışlıklar yapılmasın.
Nedir bu yanlışlıklar? Sözgelimi, bir gün öğlene kadar oruç tutan çocuğa, ertesi günü öğlenden akşama kadar tutmasını ve böylece iki günde bir tam gün oruç tutmuş olacağını telkin etmek… Veya halk arasında “tabak orucu-tekne orucu” isimlerle anılarak yarım gün oruç tutulup, büyüklere bunu para karşılığında satmak… Bunlar çocuğu fırsatçılığa, menfaatçiliğe ve kolaycılığa yöneltebilecek yanlış telkinlerdir.
O halde netice olarak şunları tavsiye edebiliriz. Oruç tutmaya alıştırmayı istediğimiz çocuklarımızı önce orucun fazileti konusunda bilgilendirmeli ve orucun sadece Allah için tutulan değerli bir ibadet olduğu konusunda bilinçlendirmeliyiz. Ardından, vaktinde uyutarak sevdiği yemeklerle hazırladığımız sahur sofrasına kaldırıp karnını iyice doyurmasını sağlamalıyız. Gün içinde kendisini yormasına, enerjisini fazladan harcamasına izin vermeden orucunu tamamlamasına yardımcı olmalıyız. Gerekirse psikolojik yardım ve telkinlerle bunu başarabileceğine inandırmalıyız. Devam edemeyecek duruma geldiğinde ise orucunu bozdurmalı ve ertesi günlerde daha uzun süre oruç tutabileceği imkânlar hazırlamalıyız.
Unutmamamız gereken bir şey daha var ki, oruç kişiyi ahlakî güzelliklere yönelten bir ibadettir. Eline diline sahip olmaksızın tutulan bir orucun kişiye faydası olmadığı gibi çocuğa da olmaz… Bunu ona anlatmalı ve oruç tutuyor diye evde esip-gürleyen biri olmaya hakkının bulunmadığı da telkin edilmelidir. Son olarak eklemek istediğimiz husus şudur: Çocuklar gönüllerine hitap eden şeylerden daha çok etkilenirler. O halde bu mübarek ayda, fakir ve yoksulları gözetirken, çocuklarınızı da bu faaliyetlere ortak edin. Çağırdığınız misafirlere ikram ve hizmet hususunda onları istihdam edin. İbadetlerin cemaatle yapılanlarına mutlaka onları da götürün. Göreceksiniz ki oruç onlar için arzu ile yerine getirmeyi istedikleri bir ibadet haline gelecektir.
Verimli bir ay geçirmeniz dileğiyle hayırlı Ramazanlar…

ALINTI...

Kaan'a selamlar kardeşim...
Bize tebessüm ettirdi...
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt