siyah_beyaz
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 13 Eyl 2006
- Mesajlar
- 2,656
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
Denize dökülen bir damla su yok dere yataklarında. Çiçekler kurumaya yüz tutmuşkenhazan bahçelerinde sen gülümserdin , sen de yoksun artık.
Son bulmuş bir fırtınanın enkazını topluyor kalbim. Yol boyu kalp kırıkları, cam kırıklarına karışmış.
Gülümseyemiyor güneş senin gibi ya da, yağmur çiseleyemiyor suya hasret gönlüme.
"Gitmesen olmaz mıydı?" derdim ama mecbur olmasan gitmezdin Ilık Yağmurum. Ellerimi boş bırakmazdın bu zemheri yalnızlıkta. Ardına bakarken döktüğün o iki damla göz yaşında boğulurken umutlarım, nasıl kurtulurum diye fısıldadım ardından gelen gölgeye. O da boğuldu gitti gözyaşında, tıpkı umutlarım gibi.
Döndüm sonra boş evime. Kendisiyle baş başa kalmış bir yansıma gördüm aynada. Elini uzatsa kendine çarpardı ancak bu tenhada.
Üzerimdeki yıkıntıları kaldırmaya çalıştım yavaş yavaş. Hüznüm kolumdan tuttu ve oturttu senle dolu anıların karşısına. Zorla izledim tüm yaşanmışları. İtip hepsini bir kenara gidemezdim asla. Gidemeyecektim de.
Camdan sızan güneşin bakışları arasında durdum öylece uzun bir süre. Okşadım sensizliğimi ve kalktım usulca. Bir de o çınlama olmasaydı kulaklarımda, sormasaydı “ nasılsın?” diye.
Ölüyordum ama öleceğim diyemedim. Ya da bıraktı beni zindanımda diye haykıramadım.
Yalnızca, dünyamın yıkıntıları arasında dokunduğun bir kadife sıcaklık aradım.
Duvarın kenarına saklandım, geçenler mahzunluğuma şahit yazılmasın diye. Öylece titredim, soğuk nefesim yüreğime değdikçe.
Ölüyordum ama öleceğim diyemedim.
Ya da hayata dair bir dua edemedim.
Çıkardım mektupları saklandıkları köşelerden. Yolladım gitmeleri gereken bekleyenlerine. Kimseden cevap gelmedi. Sadece bir papatyaydı gelen, yaprağının biri kayıp! Seviyor dedim içimden, çünkü seviyordum.
Teslimim Rabbim diye inledim. Gün ışığını yırtarak, gömüldüm karanlığıma.
Karanlığım, sonsuz nehrim, dönülmez yolum, yalnızlığım…
Ölüyorum, biliyorum!!!
H.Terken KOÇAK