Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF--- (3 Kullanıcı)

FATIMAA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 May 2007
Mesajlar
996
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
ÜMMETİMİN EN HAYIRLILARI ONLARDIR Kİ, GÖRÜLDÜKLERİ VAKİT ALLAH HATIRLANIR, ZİKROLUNUR.
 

gonulturker

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Haz 2007
Mesajlar
459
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---



اَلدِّينُ النَّصِيحَةُ قُلْنَا: لِمَنْ )يَا رَسُولَ اللَّهِ ؟( قَالَ: لِلَّهِ وَلِكِتَابِهِ وَلِرَسُولِهِ وَلأئِمَّةِ الْمُسْلِمِينَ وَعَامَّتِهِمْ

(Allah Rasûlü) "Din nasihattır/samimiyettir" buyurdu. "Kime Yâ Rasûlallah?" diye sorduk. O da; "Allah'a, Kitabına, Peygamberine, Müslümanların yöneticilerine ve bütün müslümanlara" diye cevap verdi.

Müslim, İmân, 95.


اَلإِسْلاَمُ حُسْنُ الْخُلُقِ

İslâm, güzel ahlâktır.

Kenzü'l-Ummâl, 3/17, HadisNo: 5225.


مَنْ لاَ يَرْحَمِ النَّاسَ لاَ يَرْحَمْهُ اللَّهُ

İnsanlara merhamet etmeyene Allah merhamet etmez.

Müslim, Fedâil, 66; Tirmizî, Birr, 16.


يَسِّرُوا وَلاَ تُعَسِّرُوا وَبَشِّرُوا وَلاَ تُنَفِّرُوا

Kolaylaştırınız, güçleştirmeyiniz, müjdeleyiniz, nefret ettirmeyiniz.

Buhârî, İlm, 12; Müslim, Cihâd, 6.


إنَّ مِمَّا أدْرَكَ النَّاسُ مِنْ كَلاَمِ النُّبُوَّةِ:

إذَا لَمْ تَسْتَحِ فَاصْنَعْ مَا شِئْتَ

İnsanların Peygamberlerden öğrenegeldikleri sözlerden biri de: "Utanmadıktan sonra dilediğini yap!" sözüdür.

Buhârî, Enbiyâ, 54; EbuDâvûd, Edeb, 6.


اَلدَّالُّ عَلىَ الْخَيْرِ كَفَاعِلِهِ

Hayra vesile olan, hayrı yapan gibidir.

Tirmizî, İlm, 14.


لاَ يُلْدَغُ اْلمُؤْمِنُ مِنْ جُحْرٍ مَرَّتَيْنِ

Mümin, bir delikten iki defa sokulmaz.(Mümin, iki defa aynı yanılgıya düşmez)

Buhârî, Edeb, 83; Müslim, Zühd, 63.


اِتَّقِ اللَّهَ حَـيْثُمَا كُنْتَ وَأتْبِـعِ السَّـيِّـئَةَ الْحَسَنَةَ تَمْحُهَا

وَخَالِقِ النَّاسَ بِخُلُقٍ حَسَنٍ

Nerede olursan ol Allah'a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran.

Tirmizî, Birr, 55.


إنَّ اللَّهَ تَعَالى يُحِبُّ إذَا عَمِلَ أحَدُكُمْ عَمَلاً أنْ يُتْقِنَهُ

Allah, sizden birinizin yaptığı işi, ameli ve görevi sağlam ve iyi yapmasından hoşnut olur.

Taberânî, el-Mu'cemü'l-Evsat, 1/275; Beyhakî, fiu'abü'l-Îmân, 4/334.


اَلإِيمَانُ بِضْعٌ وَسَبْعُونَ شُعْبَةً أفْضَلُهَا قَوْلُ لاَ إِلهَ إِلاَّاللَّهُ وَأدْنَاهَا إِمَاطَةُ اْلأذَى عَنِ الطَّرِيقِ وَالْحَيَاءُ شُعْبَةٌ مِنَ اْلإِيـمَانِ

İman, yetmiş küsur derecedir. En üstünü "Lâ ilâhe illallah (Allah'tan başka ilah yoktur)" sözüdür, en düşük derecesi de rahatsız edici bir şeyi yoldan kaldırmaktır. Haya da imandandır.

Buhârî, Îmân, 3; Müslim, Îmân, 57, 58.


مَنْ رَأَى مِنْكُمْ مُنْكَرًا فَلْيُغَيِّرْهُ بِيَدِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِـعْ فَبِلِسَانِهِ فَإِنْ لَمْ يَسْتَطِـعْ فَبِقَلْبِهِ وَذَلِكَ أضْعَفُ اْلإِيـمَانِ

Kim kötü ve çirkin bir iş görürse onu eliyle düzeltsin; eğer buna gücü yetmiyorsa diliyle düzeltsin; buna da gücü yetmezse, kalben karşı koysun. Bu da imanın en zayıf derecesidir.

Müslim, Îmân, 78; Ebû Dâvûd, Salât, 248.


عَيْنَانِ لاَ تَمَسُّهُمَا النَّارُ: عَيْنٌ بَـكَتْ مِنْ خَشْيَةِ اللَّهِ وَعَيْنٌ

بَاتَتْ تَحْرُسُ فِي سَبِيلِ اللَّهِ

İki göz vardır ki, cehennem ateşi onlara dokunmaz: Allah korkusundan ağlayan göz, bir de gecesini Allah yolunda, nöbet tutarak geçiren göz.

Tirmizî, Fedâilü'l-Cihâd, 12.


لاَ ضَرَرَ وَلاَ ضِرَارَ

Zarar vermek ve zarara zararla karşılık vermek yoktur.

İbn Mâce, Ahkâm, 17; Muvatta, Akdıye, 31.


لاَ يُؤْمِنُ أحَدُكُمْ حَتَّى يُحِبَّ لأخِيهِ مَا يُحِبُّ لِنَفْسِهِ

Hiçbiriniz kendisi için istediğini (mü'min) kardeşi için istemedikçe (gerçek) iman etmiş olamaz.

Buhârî, Îmân, 7; Müslim, Îmân, 71.


اَلْمُسْلِمُ أخُو الْمُسْلِمِ لاَ يَظْلِمُهُ وَلاَ يُسْلِمُهُ مَنْ كَانَ فِي حَاجَةِ أخِيهِ كَانَ اللَّهُ فِي حَاجَتِهِ وَمَنْ فَرَّجَ عَنْ مُسْلِمٍ كُرْبَةً فَرَّجَ اللَّهُ عَنْهُ بِهَا كُرْبَةً مِنْ كُرَبِ يَوْمِ الْقِيَامَةِ وَمَنْ سَتَرَ مُسْلِمًا سَتَرَهُ اللَّهُ يَوْمَ الْقِيَامَةِ

Müslüman müslümanın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu (düşmanına) teslim etmez. Kim, (mümin) kardeşinin bir ihtiyacını giderirse Allah da onun bir ihtiyacını giderir. Kim müslümanı bir sıkıntıdan kurtarırsa, bu sebeple Allah da onu kıyamet günü sıkıntılarının birinden kurtarır. Kim bir müslümanı(n kusurunu) örterse, Allah da Kıyamet günü onu(n kusurunu) örter.

Buhârî, Mezâlim, 3; Müslim, Birr, 58.



لاَ تَدْخُلُونَ الْجَنَّةَ حَتَّى تُؤْمِنُوا وَلاَ تُؤْمِنُوا حَتَّى تَحَابُّوا

İman etmedikçe cennete giremezsiniz, birbirinizi sevmedikçe de (gerçek anlamda) iman etmiş olamazsınız.

Müslim, Îmân, 93; Tirmizî, Sıfâtu'l-Kıyâme, 56.


اَلْمُسْلِمُ مَنْ سَلِمَ النَّاسُ مِنْ لِسَانِهِ وَيَدِهِ

Müslüman, insanların elinden ve dilinden emin olduğu kimsedir.

Tirmizî, Îmân, 12; Nesâî, Îmân, 8.


لاَ تَبَاغَضُوا وَلاَ تَحَاسَدُوا وَلاَ تَدَابَرُوا وَكُونُوا عِبَادَ اللَّهِ إخْوَانًا

وَلاَ يَحِلُّ لِمُسْلِمٍ أنْ يَهْجُرَ أخَاهُ فَوْقَ ثَلاَثِةِ اَيَّامٍ

Birbirinize buğuz etmeyin, birbirinize haset etmeyin, birbirinize arka çevirmeyin; ey Allah’ın kulları, kardeş olun. Bir müslümana, üç günden fazla (din) kardeşi ile dargın durması helal olmaz.

Buhârî, Edeb, 57, 58.


إنَّ الصِّدْقَ يَهْدِي إلَى الْبِرِّ وَ إنَّ الْبِرَّ يَهْدِي إلَى الْجَنَّةِ وَإنَّ الرَّجُلَ لَيَصْدُقُ حَتَّى يُكْتَبَ عِنْدَ اللَّهِ صِدِّيقًا وَ إنَّ الْكَذِبَ يَهْدِي إلَى الْفُجُورِ وَ إنَّ الْفُجُورَ يَهْدِي إلَى النَّارِ وَ إنَّ الرَّجُلَ لَيَـكْذِبُ حَتَّى يُكْتَبَ عِنْدَ اللَّهِ كَذَّابًا

Hiç şüphe yok ki doğruluk iyiliğe götürür. İyilik de cennete götürür. Kişi doğru söyleye söyleye Allah katında sıddîk (doğru sözlü) diye yazılır. Yalancılık kötüye götürür. Kötülük de cehenneme götürür. Kişi yalan söyleye söyleye Allah katında kezzâb (çok yalancı) diye yazılır.

Buhârî, Edeb, 69; Müslim, Birr, 103, 104.


لاَ تُمَارِ أخَاكَ وَلاَ تُمَازِحْهُ وَلاَ تَعِدْهُ مَوْعِدَةً فَتُخْلِفَهُ

(Mümin) kardeşinle münakaşa etme, onun hoşuna gitmeyecek şakalar yapma ve ona yerine getirmeyeceğin bir söz verme.

Tirmizî, Birr, 58.


تَبَسُّمُكَ فِي وَجْهِ أخِيكَ لَكَ صَدَقَةٌ وَأمْرُكَ بِالْمَعْرُوفِ وَ نَهْيُكَ عَنِ الْمُنْكَرِ صَدَقَةٌ وَإِرْشَادُكَ الرَّجُلَ فِي أرْضِ الضَّلاَلِ لَكَ صَدَقَةٌ وَإِمَاطَتُكَ الْحَجَرَ وَالشَّوْكَ وَالْعَظْمَ عَنِ الطَّرِيقِ لَكَ صَدَقَةٌ

(Mümin) kardeşine tebessüm etmen sadakadır. İyiliği emredip kötülükten sakındırman sadakadır. Yolunu kaybeden kimseye yol göstermen sadakadır. Yoldan taş, diken, kemik gibi şeyleri kaldırıp atman da senin için sadakadır.

Tirmizî, Birr, 36.


إِنَّ اللَّهَ لاَ يَنْظُرُ إِلَى صُوَرِكُمْ وَأمْوَالِكُمْ وَلـكِنْ يَنْظُرُ إِلَى قُلُوبِكُمْ وَأعْمَالِكُمْ

Allah sizin ne dış görünüşünüze ne de mallarınıza bakar. Ama o sizin kalplerinize ve işlerinize bakar.

Müslim, Birr, 33; ‹bn Mâce, Zühd, 9;

Ahmed b. Hanbel, 2/285, 539.


رِضَى الرَّبِّ في رِضَى الْـوَالِدِ وَسَخَطُ الرَّبِّ في سَخَطِ الْـوَالِدِ

Alla'ın rızası, anne ve babanın rızasındadır.

Allah'ın öfkesi de anne babanın öfkesindedir.

Tirmizî, Birr, 3.


ثَلاَثُ دَعَوَاتٍ يُسْتَجَابُ لَهُنَّ لاَ شَكَّ فِيهِنَّ:

دَعْوَةُ الْمَظْلُومِ، وَدَعْوَةُ الْمُسَافِرِ ، وَدَعْوَةُ الْوَالِدِ لِوَلَدِهِ

Üç dua vardır ki, bunlar şüphesiz kabul edilir:

Mazlumun duası, yolcunun duası ve babanın evladına duası.

İbn Mâce, Dua, 11.


مَا نَحَلَ وَالِدٌ وَلَدًا مِنْ نَحْلٍ أَفْضَلَ مِنْ أدَبٍ حَسَنٍ

Hiçbir baba, çocuğuna, güzel terbiyeden daha üstün bir

hediye veremez.

Tirmizî, Birr, 33.


خِيَارُكُمْ خِيَارُكُمْ لِنِسَائِهِمْ

Sizin en hayırlılarınız, hanımlarına karşı en iyi davrananlarınızdır.

Tirmizî, Radâ, 11; ‹bn Mâce, Nikâh, 50.


لَيْس مِنَّا مَنْ لَمْ يَرْحَمْ صَغِيرَنَا وَيُوَقِّرْ كَبِيرَنَا

Küçüklerimize merhamet etmeyen, büyüklerimize saygı

göstermeyen bizden değildir.

Tirmizî, Birr, 15; Ebû Dâvûd, Edeb, 66.


كَافِلُ الْيَتِيمِ لَهُ أوْ لِغَيْرِهِ أنَا وَ هُوَ كَهَاتَيْنِ فيِ الْجَنَّةِ وَأشَارَ بِالسَّبَّابَةِ وَالْوُسْطَى

Peygamberimiz işaret parmağı ve orta parmağıyla işaret ederek: "Gerek kendisine ve gerekse başkasına ait herhangi bir yetimi görüp gözetmeyi üzerine alan kimse ile ben, cennette işte böyle yanyanayız" buyurmuştur.

Buhârî, Talâk, 25, Edeb, 24; Müslim, Zühd, 42.


اِجْتَنِبُوا السَّبْعَ الْمُوبِقَاتِ قَالُوا يَا رَسُولَ للهِ وَمَا هُنَّ قَالَ: اَلشِّرْكُ بِاللَّهِ وَالسِّحْرُ وَ قَتْلُ النَّفْسِ الَّتِي حَرَّمَ اللَّهُ إلاَّ بِالْحَقِّ وَأكْلُ الرِّبَا وَأكْلُ مَالِ اْليَتِيمِ وَالتَّوَلِّي يَوْمَ الزَّحْفِ وَقَذْفُ الْمُحْصَنَاتِ الْغَافِلاَتِ الْمُؤْمِنَاتِ

(İnsanı) helâk eden şu yedi şeyden kaçının. Onlar nelerdir ya Resulullah dediler. Bunun üzerine: Allah'a şirk koşmak, sihir, Allah'ın haram kıldığı cana kıymak, faiz yemek, yetim malı yemek, savaştan kaçmak, suçsuz ve namuslu mümin kadınlara iftirada bulunmak buyurdu.

Buhârî, Vasâyâ, 23, Tıbb, 48; Müslim, Îmân, 144.


مَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلاَ يُؤْذِ جَارَهُ وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيُكْرِمْ ضَيْفَهُ وَمَنْ كَانَ يُؤْمِنُ بِاللَّهِ وَالْيَوْمِ الآخِرِ فَلْيَقُلْ خَيْرًا أوْ لِيَصْمُتْ

Allah'a ve ahiret gününe imân eden kimse, komşusuna eziyet etmesin. Allah'a ve ahiret gününe imân eden misafirine ikramda bulunsun. Allah'a ve ahiret gününe imân eden kimse, ya hayır söylesin veya sussun.

Buhârî, Edeb, 31, 85; Müslim, Îmân, 74, 75.


مَا زَالَ جِبْرِيلُ يُوصِينِي بِالْجَارِ حَتَّى ظَنَنْتُ أنَّهُ سَيُوَرِّثُهُ

Cebrâil bana komşu hakkında o kadar çok tavsiyede bulundu ki;

ben (Allah Teâlâ) komşuyu komşuya mirasçı kılacak zannettim.

Buhârî, Edeb, 28; Müslim, Birr, 140, 141.


اَلسَّاعِي عَلَى الأرْمَلَةِ وَالْمِسْكِينِ كَالْمُجَاهِدِ فِي سَبِيلِ اللَّهِ

أوِ الْقَائِمِ اللَّيْلَ الصَّائِمِ النَّهَارَ

Dul ve fakirlere yardım eden kimse, Allah yolunda cihad eden

veya gündüzleri (nafile) oruç tutup, gecelerini (nafile) ibadetle

geçiren kimse gibidir.

Buhârî, Nafakât, 1; Müslim, Zühd, 41;

Tirmizî, Birr, 44; Nesâî, Zekât, 78.


كُلُّ ابْنِ آدَمَ خَطَّاءٌ وَخَيْرُ الْخَطَّائِينَ التَّوَّابُونَ

Her insan hata eder.

Hata işleyenlerin en hayırlıları tevbe edenlerdir.

Tirmizî, Kıyâme, 49; İbn Mâce, Zühd, 30.


عَجَبًا لأمْرِ الْمُؤْمِنِ إِنَّ أمْرَهُ كُلَّهُ خَيْرٌ وَلَيْس ذَاكَ لأحَدٍ إِلاَّ لِلْمُؤْمِنِ: إِنْ أصَابَتْهُ سَرَّاءُ شَـكَرَ فَـكَانَ خَيْرًا لَهُ وَإِنْ أصَابَتْهُ ضَرَّاءُ صَبَرَ فَـكَانَ خَيْرًا لَهُ

Mü'minin başka hiç kimsede bulunmayan ilginç bir hali vardır; O'nun her işi hayırdır. Eğer bir genişliğe (nimete) kavuşursa şükreder ve bu onun için bir hayır olur. Eğer bir darlığa (musibete) uğrarsa sabreder ve bu da onun için bir hayır olur.

Müslim, Zühd, 64; Dârim", Rikâk, 61.


مَنْ غَشَّـنَا فَلَيْس مِنَّا

Bizi aldatan bizden değildir.

Müslim, Îmân, 164.


لاَ يَدْخُلُ الْجَنَّةَ نَمَّامٌ

Söz taşıyanlar (cezalarını çekmeden ya da affedilmedikçe)

cennete giremezler.

Müslim, Îmân, 168; Tirmizî, Birr, 79.


أعْطُوا الأجِيرَ أجْرَهُ قَبْلَ أنْ يَجِفَّ عَرَقُهُ

İşçiye ücretini, (alnının) teri kurumadan veriniz.

İbn Mâce, Ruhûn, 4.


مَا مِنْ مُسْلِمٍ يَغْرِسُ غَرْسًا أوْ يَزْرَعُ زَرْعًا فَيَـأكُلُ مِنْهُ

طَيْرٌ أوْ إِنْسَانٌ أوْ بَهِيمَةٌ إِلاَّ كَانَ لَهُ بِهِ صَدَقَةٌ

Bir müslümanın diktiği ağaçtan veya ektiği ekinden insan, hayvan ve kuşların yedikleri şeyler, o müslüman için birer sadakadır.

Buhârî, Edeb, 27; Müslim, Müsâkât, 7, 10.


إِنَّ فِي الْجَسَدِ مُضْغَةً إِذَا صَلَحَتْ صَلَحَ الْجَسَدُ كُلُّهُ

وَإِذَا فَسَدَتْ فَسَدَ الْجَسَدُ كُلُّهُ ألاَ وَهِيَ الْقَلْبُ

İnsanda bir organ vardır. Eğer o sağlıklı ise bütün vücut sağlıklı olur; eğer o bozulursa bütün vücut bozulur. Dikkat edin! O, kalptir.

Buhârî, Îmân, 39; Müslim, Müsâkât, 107.


اِتَّقُوا اللَّهَ رَبَّـكُمْ وَصَلُّوا خَمْسَـكُمْ وَصُومُوا شَهْرَكُمْ وَأدُّوا زَكَاةَ أمْوَالِكُمْ وَأطِيعُوا ذَاأمْرِكُمْ تَدْخُلُوا جَنَّةَ رَبِّـكُمْ

Rabbinize karşı gelmekten sakının, beş vakit namazınızı kılın, Ramazan orucunuzu tutun, mallarınızın zekatını verin, yöneticilerinize itaat edin. (Böylelikle) Rabbinizin cennetine girersiniz.

Tirmizî, Cum'a, 80.
selam ve dua ile..B)B)B)



 

esra01

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ağu 2007
Mesajlar
157
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---

[size=3]Kötü bir iş gördüğünüzde elinizle düzeltin,elinizle düzeltemezseniz ağzınızla düzeltin,ağzınızla düzeltemezseniz kalbinizle buğz edin ki bu da imanın en zayıf derecesidir[/size]
 

esra01

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ağu 2007
Mesajlar
157
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---

Amellerin en hayırlısı az da olsa sürekli olanıdır
 

FATIMAA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 May 2007
Mesajlar
996
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---

ALLAH RAZI OSUN. DİLERİM OKUYANLAR FAYDALANIRLAR...


SELAM VE DAU İLE...:)
 

aliye_aliye

Altın Üye
Katılım
25 Eki 2006
Mesajlar
16,828
Tepki puanı
4
Puanları
38
Konum
~* پایتخت آن بهشت *~
Web Sitesi
www.fizikist.com
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---

Nerede olursan ol Allah'a karşı gelmekten sakın; yaptığın kötülüğün arkasından bir iyilik yap ki bu onu yok etsin. İnsanlara karşı güzel ahlakın gereğine göre davran.



Tirmizî, Birr, 55
 

umeyye

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Şub 2007
Mesajlar
1,936
Tepki puanı
0
Puanları
36
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---

'' BİR KİMSENİN HARCADIĞI PARALARIN EN FAZİLETLİSİ AİLESİNE ALLAH YOLUNDA KULLANACAĞI VASITASINA VE ALLAH YOLUNDA BERABERCE ÇALIŞACAĞI ARKADAŞLARINA SARF ETTİĞİ PARADIR'' ( HADİS-İ ŞERİF SAHİH-İ MÜSLİM)
 

FATIMAA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 May 2007
Mesajlar
996
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
Re: ---sizde Ekleyin Bir Hadis- şerif---

Re: ---sizde Ekleyin Bir Hadis- şerif---




Abdullah b. Ömer (r.ahm.) şöyle anlatır:
Müslümanlar (muhacir olarak) Medine'ye geldikleri zaman toplanırlar ve namazların vakitlerini gözetlerlerdi. Namaz vakitlerini hiçbir kimse ilan etmezdi. Bir gün bu hususta konuştular. bazıları Hıristiyanların çanı gibi bir çan edinin; diğer bazıları da Yahudilerin borusu gibi bir boru olsun dediler. Ömer: (Halkı) namaza çağırmak için niye bir adam göndermiyorsunuz? dedi. Allah Resulü (a.s.): "Ey Bilâl! kalk namaz için çağrıda bulun" buyurdu.

Sahih-i Müslim'deki hadis numarası [Sadece Arapça]: 568
 

gonulturker

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Haz 2007
Mesajlar
459
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---

Her kim ( borçlu ) fakire mühlet verir, yahut borcundan bir miktarını indrirse Allah Teala onu Arşınn gölgesinden başka hiç bir gölgenin bulunmadığı kyamet gününde arşının gölgesi altında gölgelendirir.
Tirmizi
selam ve dua ile....B)B)B)
 

gonulturker

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Haz 2007
Mesajlar
459
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---

Enes ibni Malik radıyallahu anh anlatıyor:

Resul-i Ekrem sallallahu aleyhi ve sellemin Adba adında bir devesi vardı. Adba yarışta birinciliği kolay kolay başkasına bırakmazdı. Bir gün binek devesine binmiş bir bedevi geldi ve yarışta Adba'yı geçti. Bu durum Müslümanlara pek ağır geldi. Resul-i Ekrem'e (s.a.v.)

- "Başka bir deve Adba'yı geçti" diye dertlendiler. Yüzlerine bakıp da ashabını görünce Peygamber Efendimiz şöyle buyurdu:

- "Dünyada yükselen bir şeyi alçaltmak, Allah'ın değişmez kanunudur."
selam ve dua ile....B)B)B)
 

FATIMAA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 May 2007
Mesajlar
996
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---


KİM ELİNDEKİ İLE YETİNİRSE ALLAH ONU ZENGİN EDER.


SİZDE SELAM VE DUAYLA KALIN İNŞALLAH
 

FATIMAA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 May 2007
Mesajlar
996
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---

ÇOLUK ÇOÇUĞUNUN NAFAKASINI TELEF ETMESİ, BİR KİMSEYE GÜNAH OLARAK YETER.(( SAHİH-İ MÜSLİM))
 

nigdeli

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Şub 2007
Mesajlar
4,908
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
39
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---

Kim alim geçinmek, sefihlerle münazara yapmak ve halkın dikkatlerini kendine çekmek gibi maksadlarla ilim öğrenirse Allah o kimseyi cehenneme atar.

(Tirmizi, İlm 6)​
 

esra01

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
27 Ağu 2007
Mesajlar
157
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---

[marq]B)B)Mümin hata işler,kefaret olarak ölüm ona zorlaştırılır (hadis-iş.)B)B)[/marq]
 

gonulturker

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Haz 2007
Mesajlar
459
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---

Kabule en ziyade mazhar olan dua, gecenin sonunda yapılan dua ile farz namazların ardından yapılan duadır.
Hadis-i Şerifi(Tirmizi Da'vat 80)

Ecelini altmış yaşına kadar uzattığı kimselerden Cenab-ı Hakk, her çeşit özür ve bahâneyi kaldırmıştır.
Hadis-i Şerifi(Tirmizi, 3545)

İmam âmîn deyince siz de âmîn deyin. Zira kimin âmîn'i meleklerin âmîn'ine tevâfuk ederse geçmiş günahları affedilir.
Hadis-i Şerifi(Müslim, 410)

Allah'tan avuçlarınızın içiyle isteyin, sırtlarıyla istemeyin; duayı tamamlayınca avucunuzu yüzlerinize sürün.
Hadis-i Şerifi(Ebu Davud, 1490)

Sizden kim nefsinden emin, bedeni sıhhatli ve günlük yiyeceği de mevcut ise sanki dünyalar onun olmuştur.
Hadis-i Şerifi(Tirmizi, Zühd 34)

Kur'ân-ı Kerîm'den tek harf okuyana bile bir sevab vardır. Her hasene on misliyle (kayde geçer). Elif-Lâm-Mim bir harftir demiyorum. Aksine her biri ayrı harftir.
Hadis-i Şerifi(Tirmizi, 2912)

Yiyiniz, tasadduk ediniz, giyiniz. Fakat bunları yaparken israfa ve tekebbüre kaçmayınız.
Hadis-i Şerifi(Nesai, Zekat 66)

Kim, rızkının Allah tarafından genişletilmesini, ecelinin uzatılmasını isterse sıla-i rahim yapsın.
Hadis-i Şerifi(Müslim, 2318)

Kim, rızkının Allah tarafından genişletilmesini, ecelinin uzatılmasını isterse sıla-i rahim yapsın.
Hadis-i Şerifi(Müslim, 2318)

Ümmetimden bir grup, (hak üzere) galip olmaktan hiç geri kalmaz. Allah'ın emri (Kıyamet) gelince de, onlar galibtir.
Hadis-i Şerifi(Buhari, Tevhid 29
 

FATIMAA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 May 2007
Mesajlar
996
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---

( NAFİLE )İBADETLERİN EN FAZİLETLİSİ, ( SABIR VE TAHAMMÜL GÖSTEREREK ) SIKINTININ GİTMESİNİ BEKLEMEKTİR.
(((( HADİS- İ ŞERİF, ŞİHABÜL- AHBAR))))
 

EBRARNISA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
23 Ağu 2007
Mesajlar
528
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
43
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---

<<< BELİ BÜKÜLMÜŞ İHTİYARLARINIZ
OLMASA İDİ , BELALAR SEL GİBİ ÜSTÜNÜZE DÖKÜLECEKTİ.>>>
 

Resul Aydın

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 Eyl 2006
Mesajlar
4,770
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
61
Konum
DÜNYANIN BAŞKENTİNDEN
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---

"SİZİN, EN ÜSTÜNÜNÜZ;
ALLAH"TAN EN ÇOK KORKANINIZ"DIR"

B)RİYAZÜS-SALİHİNB)



SELAM VE DUA İLE...
ALLAH"A EMANET, EMANETE SAHİP OLUNUZ
 

FATIMAA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 May 2007
Mesajlar
996
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---

SELAM VE DUA İLE...
ALLAH"A EMANET, EMANETE SAHİP OLUNUZ[/quote]
 

FATIMAA

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
17 May 2007
Mesajlar
996
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
36
RE: ---SİZDE EKLEYİN BİR HADİS- ŞERİF---

[marq]muhakkak ki kafir, bir iyilik yaptığı zaman buna karşılık kendisine dünyalık bir nimet verilir. Mümine gelince ALLAHÜ TEALA onun iyiliklerini ahirete saklar, dünyada da taatine göre ona rızık verir.(( hadisi şerif, sahihi müslim))[/marq]
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt