Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Eski bir web tarayıcısı kullanıyorsunuz. Bu veya diğer siteleri görüntülemekte sorunlar yaşayabilirsiniz.. Tarayıcınızı güncellemeli veya alternatif bir tarayıcı kullanmalısınız.
Selamün aleyküm dostlar. Hepimiz su gibi akıp giden şu zamanın çarkları arasında ömür öğütmekteyiz, ölümsüzlüğe aşık olan bir insan olarak bu gidişi nasıl değerlendirmeli, ve kısacık hayatımızı nasıl daha uzun yaşayabiliriz.
Sizler zamanı algıma konusunda ne düşünürsünüz, buyurun
rabbim bize bu güzel değerli canımızı verdiyse
bizde ona yakışır güzel işler yapmalıyız
zaman zaten hiç durmuyo devamlı hareket halinde
geceleri hep düşünürüm :a35::a35:
eeee buket bir gün daha geçti yaşlandın :a24:
ma rabbin içn ne yaptın
bazzen oluyor bu sorua cvp veremiyorum
gerçek ten çok zor bi soru:a36::a36:
ama şükür etmem bile bana yeter
ya rabbi san şükürler olsun deme sanki içmdeki sıkıntıyı atıyor gibi
valla doluyum uzatmayım
şükürler olsun yaradana
yaradana
ve en güzeline emanetsiniz
İnsanoğlu zamanı dilimlemiş ve her dilime kendince bir ad vermiş...Dün, bugün yarın..Dün geçmişi, bugün içinde bulunduğumuz zamanı yarın ise gelecek zamanı ifade etmektedir..
İnsan iradesi ''dün'' karşısında acizdir...Onu öğrenmek ister ama, ona mudahale edemez...Geçen geçmiştir artık..Onu tekrar yaşamak mümkün değildir...
İçinde yaşadığımız zaman'a bugün deriz..Oysa içinde yaşadığımız zaman çok hızlı bir biçimde akıp giden bir an'dan ibarettir..Bir göz kırpması gibi bir şey...Bu an gelip çattıktan sonra hiç bir şey yapamayız..Yani irademiz orada aciz kalır...
Bununla birlikte ''Bugünü'' değerlendirirken ortaya konan irade çok önemlidir..
Yüce dinimize göre asıl mesele, yıldırım hızı ile akıp gitmekte olan ve bir göz kırpmasını hatırlatan an'ı yakalayıp dolu dolu yaşamak sırrına ulaşmakta..!!
Evet ezelden ebede doğru bir ''Hu'' çığlığı biçiminde akıp duran yaratma iradesi bu an'ı idrake bağlı...
Ve birde ''yarın'' var...Uzun bir zaman parçası gibi duran ''yarınlar'' ise, irademizi en çok oyalayan ve ümit veren bir idrak sahasıdır...planlar, proğramlar, özlemler, hayaller ve tasavvurlar hep gelecek zaman kavramına dayanır..Ama unutmamak lazım ki, gelecek zamanı muhaldir..
Geçmişe saygı duymayı, içinde yaşadığımız zamanı değerlendirmeyi, geleceğe ümitle bakmayı öğrenmeliyiz...
