Size bir soru
Günlük meşguliyetinizin hepsi de şahsınıza mı yönelik? Hayatınızı sadece nefsinize menfaat temini için mi yaşıyorsunuz? Yoksa bir hizmetin ucundan bucağından da tutuyor,bir hayra destek de veriyor musunuz? Var mı günlük mesainizin içinde hayra ayrılan vaktiniz, dert edindiğiniz herhangi bir sevap getiren meşguliyetiniz?
. İşte hayatı değerlendirme adına sormak isteyip de bir türlü sormayı beceremediğim soru bu!.
Ne dersiniz, önemseyebildiniz mi sorumu? Yoksa dudak büküp geçtiniz,boş ver önemli değil mi dediniz?.
İsterseniz bu soruların önemini anlamak için geleceğimizi bir düşünelim ..
Evet,evet..geleceğimizi bir düşünelim yetip de artar bile olayın önemini anlama adına..
Bir gün bu alemden göçecek,herkes gibi biz de ebedi hayata geçeceğiz. Orada dünyadaki şahsımıza yönelik meşguliyetimizin hepsi de dünyevi meşguliyet olarak görünecek ,amel defterimizde hiç biri ahiret işi olarak karşımıza çıkmayacak..Sadece evet,sadece dudak büküp de geçtiğimiz ,yani önemsemediğimiz hayırlı hizmetlerimiz,başkalarına da yardımcı olma meşguliyetlerimiz var ya? İşte onlar görülecek amel defterimizde.O gibi hizmetlerimiz koşacak imdadımıza.Onlar ağartacak yüzümüzü.
İşte o zaman yoksulluktan feryat eden adamın eline birden yüklü para geçmesi gibi sevindirecek bizi mühimsemediğimiz hizmetlerimiz..
Keşke hayatımın büyük kısmını böyle hayırlı hizmetlerde harcasaydım, keşke amel defterime geçecek hizmetlerle ömrümü tüketseydim..diye hayıflanmalar başlayacak o zaman.
İsterseniz günlük meşguliyetlerinizi gözden geçirin,ne kadarı burada dünyanıza, ne kadarı orada ahiretinize yönelik şekilde geçmekte bir inceleyin.
Her akşam yatağına uzanacağı sırada kendini böyle bir hesaba çeken Halife Hazret-i Ömer, şu soruyu sorarmış: -Bugün Allah için ne yaptın ey Ömer!?..İşte bütün mesele burada. Böyle günlük hayat muhasebesinde.
Şu da akla geliyor. Belki sizin işinizin kendisi hizmet,meşguliyetiniz zaten hizmete destek..Ömrünüz bu yolda sürmekte, hayatınız böyle işlerle gitmekte..Şayet böyle hizmet içinde meşguliyetiniz söz konusu ise ne mutlu sizlere..
Hem dünyanızı kazanıyorsunuz hem de ahiretinizi, demek yanlış olmasa gerek..
Ancak böyle kendisi hizmet olan meşguliyetlerin bir çok zorlukları ,manileri,tuzakları da olur. Onu da hatırdan çıkarmamak gerek..
Her şeyden önce maaşı az, mesaisi çok olur bu gibi hizmet içinde hizmet işlerinin..İşte burada şeytan hücuma geçer,çeşitli vesveseler verir..
Diyebilirim ki,ben ömür boyu bu vesveselerle mücadele ettim. Her defasında şöyle cevap verdim nefsime: -Maaşım azsa bir şahsın cebine hizmet ediyor,menfaatine alet oluyor değilim ki!.Meşguliyetim çoksa ,yine bir şahsın hesabına kullanılıyor değilim ki!.Hepsi de hizmete,hayra ve umumi faydaya yönelik..
Öyle ise mesaim çok ,maaşım az da olabilir. Çünkü bir şahsa değil hizmete hizmettir bu .. Keşke imkanım olsa da hiç maaş almasam,hiç de çalışmama ara veremesem..Ne yaparsın ki, mamur olası hanede evlad-ü iyal var.. Size bir şey söyleyeyim mi?
Böyle düşünenler ömür boyu sürdürebilirler hizmet içerikli hizmetlerini..
Böyle düşünemeyip de nefsin şikayetlerine kulak verenler mağlup düşerler elbette..Terk ederler hizmet içindeki hizmetlerini..
Ne dersiniz?..Baştaki sorumu bir daha sorayım mı? -Var mısınız bu konuları düşünmeye,hayatımızın nasıl geçtiğini hesaplamaya ?
Hayatımız ne türlü işlerle geçmekte..Kendimizi teselli edecek hasbi meşguliyetimiz ömrümüzün içinde ne kadar yer tutmakta? Günlük işlerimizin ne kadarını Allah için meşguliyetlerimiz teşkil etmektedir? Var mı hizmette hizmetimiz? Hayatta idealimiz,gayemiz?
Yoksa ! ..yok mu böyle bir meşguliyetimiz..hatta meselemiz,idealimiz,gayemiz?
Yok diyorsanız söyleyin lütfen neyiniz var geride? Koskoca bir hayatı saman alevi gibi yakıp yok etmekten başka?.
Diye biliyor musunuz siz de, baki kalan bu kubbede bir hoş seda imiş! Benim de şöyle bir hoş sedam var geride! Var mı bir hoş sedanız geride? İşte bütün mesele de burada!.YAZAR:AHMET ŞAHİN/DİNİ SORULARINIZA ÇÖZÜMLER
Günlük meşguliyetinizin hepsi de şahsınıza mı yönelik? Hayatınızı sadece nefsinize menfaat temini için mi yaşıyorsunuz? Yoksa bir hizmetin ucundan bucağından da tutuyor,bir hayra destek de veriyor musunuz? Var mı günlük mesainizin içinde hayra ayrılan vaktiniz, dert edindiğiniz herhangi bir sevap getiren meşguliyetiniz?
. İşte hayatı değerlendirme adına sormak isteyip de bir türlü sormayı beceremediğim soru bu!.
Ne dersiniz, önemseyebildiniz mi sorumu? Yoksa dudak büküp geçtiniz,boş ver önemli değil mi dediniz?.
İsterseniz bu soruların önemini anlamak için geleceğimizi bir düşünelim ..
Evet,evet..geleceğimizi bir düşünelim yetip de artar bile olayın önemini anlama adına..
Bir gün bu alemden göçecek,herkes gibi biz de ebedi hayata geçeceğiz. Orada dünyadaki şahsımıza yönelik meşguliyetimizin hepsi de dünyevi meşguliyet olarak görünecek ,amel defterimizde hiç biri ahiret işi olarak karşımıza çıkmayacak..Sadece evet,sadece dudak büküp de geçtiğimiz ,yani önemsemediğimiz hayırlı hizmetlerimiz,başkalarına da yardımcı olma meşguliyetlerimiz var ya? İşte onlar görülecek amel defterimizde.O gibi hizmetlerimiz koşacak imdadımıza.Onlar ağartacak yüzümüzü.
İşte o zaman yoksulluktan feryat eden adamın eline birden yüklü para geçmesi gibi sevindirecek bizi mühimsemediğimiz hizmetlerimiz..
Keşke hayatımın büyük kısmını böyle hayırlı hizmetlerde harcasaydım, keşke amel defterime geçecek hizmetlerle ömrümü tüketseydim..diye hayıflanmalar başlayacak o zaman.
İsterseniz günlük meşguliyetlerinizi gözden geçirin,ne kadarı burada dünyanıza, ne kadarı orada ahiretinize yönelik şekilde geçmekte bir inceleyin.
Her akşam yatağına uzanacağı sırada kendini böyle bir hesaba çeken Halife Hazret-i Ömer, şu soruyu sorarmış: -Bugün Allah için ne yaptın ey Ömer!?..İşte bütün mesele burada. Böyle günlük hayat muhasebesinde.
Şu da akla geliyor. Belki sizin işinizin kendisi hizmet,meşguliyetiniz zaten hizmete destek..Ömrünüz bu yolda sürmekte, hayatınız böyle işlerle gitmekte..Şayet böyle hizmet içinde meşguliyetiniz söz konusu ise ne mutlu sizlere..
Hem dünyanızı kazanıyorsunuz hem de ahiretinizi, demek yanlış olmasa gerek..
Ancak böyle kendisi hizmet olan meşguliyetlerin bir çok zorlukları ,manileri,tuzakları da olur. Onu da hatırdan çıkarmamak gerek..
Her şeyden önce maaşı az, mesaisi çok olur bu gibi hizmet içinde hizmet işlerinin..İşte burada şeytan hücuma geçer,çeşitli vesveseler verir..
Diyebilirim ki,ben ömür boyu bu vesveselerle mücadele ettim. Her defasında şöyle cevap verdim nefsime: -Maaşım azsa bir şahsın cebine hizmet ediyor,menfaatine alet oluyor değilim ki!.Meşguliyetim çoksa ,yine bir şahsın hesabına kullanılıyor değilim ki!.Hepsi de hizmete,hayra ve umumi faydaya yönelik..
Öyle ise mesaim çok ,maaşım az da olabilir. Çünkü bir şahsa değil hizmete hizmettir bu .. Keşke imkanım olsa da hiç maaş almasam,hiç de çalışmama ara veremesem..Ne yaparsın ki, mamur olası hanede evlad-ü iyal var.. Size bir şey söyleyeyim mi?
Böyle düşünenler ömür boyu sürdürebilirler hizmet içerikli hizmetlerini..
Böyle düşünemeyip de nefsin şikayetlerine kulak verenler mağlup düşerler elbette..Terk ederler hizmet içindeki hizmetlerini..
Ne dersiniz?..Baştaki sorumu bir daha sorayım mı? -Var mısınız bu konuları düşünmeye,hayatımızın nasıl geçtiğini hesaplamaya ?
Hayatımız ne türlü işlerle geçmekte..Kendimizi teselli edecek hasbi meşguliyetimiz ömrümüzün içinde ne kadar yer tutmakta? Günlük işlerimizin ne kadarını Allah için meşguliyetlerimiz teşkil etmektedir? Var mı hizmette hizmetimiz? Hayatta idealimiz,gayemiz?
Yoksa ! ..yok mu böyle bir meşguliyetimiz..hatta meselemiz,idealimiz,gayemiz?
Yok diyorsanız söyleyin lütfen neyiniz var geride? Koskoca bir hayatı saman alevi gibi yakıp yok etmekten başka?.
Diye biliyor musunuz siz de, baki kalan bu kubbede bir hoş seda imiş! Benim de şöyle bir hoş sedam var geride! Var mı bir hoş sedanız geride? İşte bütün mesele de burada!.YAZAR:AHMET ŞAHİN/DİNİ SORULARINIZA ÇÖZÜMLER