IMF ve Dünya Bankası’nın kredi yardımı olarak verdiği söylenen borçların, yardım değil, siyonizm eliyle oynanan hayali bir sömürü tiyatrosudur.
“Büyük Plan”ın hizmetkârları
Türkiye üzerine oynanan oyunun adı “Hayım Nahum Planı” dır. “Bu oyun 8 yıldan bu yana bütün dehşetiyle devam ettirilmektedir önce 5 yıl karma hükümetlerle bu plana hizmet ettirildi. 3 yıldır da AKP eliyle oyun sürdürülüyor. AKP’nin siyonizme hizmetinin nedeni de memur maaşını onlardan almasıdır. Memura maaş veremezlerse o koltukta oturamazlar çünkü
Siyonizm’in AKP iktidarı eliyle adım adım Büyük İsrail Projesini (BOP) uygulamaya soktuğunu ve bundan dolayı da ülkemizin bilinçli olarak her gün daha fazla borç batağına batırılıyor IMF yardımı olarak verildiği söylenenlerin de aslında hayali birer tiyatro olduğu açık bir gerçek, daha önceki konuşmalarımızda da ifade ettiğimiz gibi Türkiye üzerinde oynanan oyunun adı Hayım Nahum plânıdır. Bu oyun 8 yıldan bu yana bütün acımasızlığı ve dehşetiyle devam ettirilmektedir. iş başına plân gereği getirilenler önce 5 yıl karma hükümetlerle bu plâna hizmet ettirildiler, daha sonra 3 yılda AKP eliyle plânlarını devam ettirdiler. Gerek karma Hükümetler dönemini ve gerekse AKP Hükümeti dönemini milletimiz gördü. Hepsi baştan sona kadar Siyonizm ne istiyorsa onu yaptılar. Bu AKP ise hâlâ Siyonizm’e hizmete devam ediyor. Neden hizmet ediyor? Çünkü memurun maaşı onlardan geliyor. Memura maaş veremezlerse o koltukta oturamazlar da ondan”
Borç diye verilenler bizim paralarımız
“Memurun maaşını verebilmek için de mutlaka İsrail’in dolayısıyla Siyonizm’in, İMF ve Dünya bankası vasıtasıyla borç vermesi gerekiyor. Peki, borç dedikleri nedir biliyor musunuz? Dikkat edin, bizim merkez bankasının şu anda kâğıt üzerinde 46 Milyar Dolar döviz rezervi var. Bu para nerede? Merkez bankasının kasasında değil. Bu para Amerika Birleşik Devletlerinde Rockefeller’in bankasında. Para zaten hep orda duruyor, bizim elimize geçtiği falan yok. Adamlar oynanan oyun gereği senin bütün paranı almışlar. Senin paranı onlar kullanıyorlar. Bizimkilerin ise para mara gördükleri yok.
Bizim Merkez bankasının başkanının önünde bir beyaz kâğıt var. Kâğıdın üzerinde “bizim ABD de şu bankada şu kadar paramız var” diye yazıyor. Fakat paranın kesinlikle kendisi ortada yok. Bizim kasaya ise hiçbir zaman girmemiş. Para ABD bankasında… İşte bu kâğıt üzerinde bizim olan paradan küçük bir damlayı “borç dilimi” diye bize yine kâğıt üzerinde veriyorlar ve dünyanın faizini de senden istiyor ve alıyorlar. Yani, senin ABD kasasında duran paranla sana hiç para transferi yapmadan senden faiz alıyorlar. İşte bütün oyun budur.”
Oyunun içyüzünü bilseniz saçınızı başınızı yolarsınız
“Bu günlerde vereceğiz diye dünyayı ayağa kaldırarak propagandasını yaptıkları 10 Milyar Dolar ise şu şekilde veriliyor. Arkadaş, sen şimdi borcuna faiz ödeyeceksin, Taksitinin zamanı geldi. Biz senin taksitine senin paranı mahsub edeceğiz. Yani açık bir ifadeyle bunların bize bir kuruş dahi verdikleri yok. Her şey beyaz kâğıt üzerinde... Adam senin paranın hepsini almış, bir kısmını kâğıt üzerinde borç diye göstermiş ve o gösterdiği kısmın şu kadarını da mahsub ediyorum diyor. Sana hiçbir şey verdiği falan da yok. Meselenin içyüzünü bilseniz saçınızı başınızı yolarsınız. Her şey oyun, her şey tiyatro bizimkiler de aval aval bakan birer seyirci. Oyuna müdahale hakları bile yok. Bu oyunun adı “Bir ülke nasıl sömürülür Tiyatrosudur”
Bu işler çoluk-çocuk işi değildir
“Bütün bunlar yapılırken diğer yandan da borçlar durmadan artıyor, faizler artıyor. Bizimkiler gırtlağına kadar borca batmış müflis esnaf rolünde oldukları için gık dahi diyemiyor, sadece oyunu seyrediyorlar. İşte bu AKP 2 yıl daha iş başında kalırsa bundan dolayı borçlar 500 Milyar Dolara, bu borcun yıllık faizi de 80 Milyar Dolara çıkacak. Biz bu sebeple Dünya bankasına en fazla faiz ödeyen ülkeyiz. Bu kadar borcun altından hiçbir Devlet kalkamaz. Böyle ülke yönetilmez, böyle gidilmez. Bu işler çoluk – çocuk işi değil. Biz de yaparız olur zannedersin amma olmaz. Bak olmuyor işte…”
İşbirlikçilikle terör önlenmez
“Nerede huzur? Şimdi İstanbul’da bile insan evinde rahat oturamıyor. Niye oturamıyor? Terör yarın bizim mahallede ne yapacak korkusu her yere hâkim de ondan. Terör her yerde alevlenmiş. Niçin? Çünkü bu AKP Hükümeti gitmiş terörü kışkırtan güçlerle işbirliği yapmış, işbirlikçi olmuş. Bu güçlere teslim olmuş. Teröristlere her türlü desteği bu dış güçler veriyor. Silâhı da onlar veriyor, organizeyi de onlar yapıyor.
Bizimkilerde ABD’li dostlarımız, İsrailli dostlarımız, Avrupa Birliğindeki dostlarımız diye saf saf filmi seyrediyorlar. Neden? Çünkü Allahın ayetlerinden ("Ey İman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları veliler (dost ve üzerinize hâkimler) edinmeyin, (çünkü) onlar birbirlerinin velileri (dostları) dırlar. İçinizden kim onları dost edinirse, o da onlardandır. Şüphesiz ki Allah zulmeden bir kavmi hidayet etmez." (Maide,51) hidayetleri kayboldu, ferasetleri karardı, dirayetleri-dirençleri yok oldu. Bu AKP’li çocuklar bir şeyler yapıyoruz zannediyorlar. Hâlbuki terörü uygulamalarıyla, gereksiz konuşmalarıyla kendileri azdırıyorlar, Hayırla şerri ayıramıyorlar”
Var güçleriyle Siyonizm’in hizmetindeler
“Bakın şimdi bu AKP Başörtüsü zulmünün kalkmasından korkuyor. Neden? Çünkü İsrail gücenecekmiş! Allah bunlara acısın ve akıl fikir versin. Bunların gibi yanlış düşünceyi Allah hiçbir kuluna vermesin. Fakat ne olduysa birden bire tuttular biz değiştik diyerek her şeyi bir tarafa bırakıp gittiler. Şimdi de varlarıyla-yoklarıyla, kâh bilerek-kâh bilmeyerek var güçleriyle Siyonizm’e hizmet ediyorlar.”
Türk elçiliklerine İsrail odası açacaklarmış
“Bakın şimdi, Türk elçiliklerinde İsrail odası açacaklarmış. Önce kasaplarda domuz eti, ardından da Türk elçiliklerinde İsrail odası… Söyler misiniz bunun akılla izanla bağdaşan yanı var mı? Zaten evinde evlâdına Kur’an öğreten babaya ceza veriliyor, İmam Hatiplere hiç kimse gitmesin diye her şey yapılıyor, Başörtüsü zulmü okullardan sonra ehliyet kurslarına da sıçradı… Peki, soruyorum sizlere bu AKP elinde ülkemiz, milletimiz nereye gidiyor yahu? Allah korusun bu gidişatın sonu felâkettir. Bu AKP hiçbir şeyi göremiyor ve hiç bir şeyi doğru dürüst bilmiyor. Sadece dost diye sarıldıkları ikiyüzlü düşmanlarımızın sırt sıvazlamasıyla deli danalar gibi bir meçhûle koşuyorlar. Bu yaptıklarını da Devlet idaresi zannediyorlar. Yazık, çok yazık... Ülke mahvoluyor, millet süratle köleliğe alıştırılıyor. Cenab-ı Allah milletimize yardım etsin. Doğruları görüp, doğru karar vermesini sağlasın. Yoksa bu gidişin sonu felâkettir.”
“Büyük Plan”ın hizmetkârları
Türkiye üzerine oynanan oyunun adı “Hayım Nahum Planı” dır. “Bu oyun 8 yıldan bu yana bütün dehşetiyle devam ettirilmektedir önce 5 yıl karma hükümetlerle bu plana hizmet ettirildi. 3 yıldır da AKP eliyle oyun sürdürülüyor. AKP’nin siyonizme hizmetinin nedeni de memur maaşını onlardan almasıdır. Memura maaş veremezlerse o koltukta oturamazlar çünkü
Siyonizm’in AKP iktidarı eliyle adım adım Büyük İsrail Projesini (BOP) uygulamaya soktuğunu ve bundan dolayı da ülkemizin bilinçli olarak her gün daha fazla borç batağına batırılıyor IMF yardımı olarak verildiği söylenenlerin de aslında hayali birer tiyatro olduğu açık bir gerçek, daha önceki konuşmalarımızda da ifade ettiğimiz gibi Türkiye üzerinde oynanan oyunun adı Hayım Nahum plânıdır. Bu oyun 8 yıldan bu yana bütün acımasızlığı ve dehşetiyle devam ettirilmektedir. iş başına plân gereği getirilenler önce 5 yıl karma hükümetlerle bu plâna hizmet ettirildiler, daha sonra 3 yılda AKP eliyle plânlarını devam ettirdiler. Gerek karma Hükümetler dönemini ve gerekse AKP Hükümeti dönemini milletimiz gördü. Hepsi baştan sona kadar Siyonizm ne istiyorsa onu yaptılar. Bu AKP ise hâlâ Siyonizm’e hizmete devam ediyor. Neden hizmet ediyor? Çünkü memurun maaşı onlardan geliyor. Memura maaş veremezlerse o koltukta oturamazlar da ondan”
Borç diye verilenler bizim paralarımız
“Memurun maaşını verebilmek için de mutlaka İsrail’in dolayısıyla Siyonizm’in, İMF ve Dünya bankası vasıtasıyla borç vermesi gerekiyor. Peki, borç dedikleri nedir biliyor musunuz? Dikkat edin, bizim merkez bankasının şu anda kâğıt üzerinde 46 Milyar Dolar döviz rezervi var. Bu para nerede? Merkez bankasının kasasında değil. Bu para Amerika Birleşik Devletlerinde Rockefeller’in bankasında. Para zaten hep orda duruyor, bizim elimize geçtiği falan yok. Adamlar oynanan oyun gereği senin bütün paranı almışlar. Senin paranı onlar kullanıyorlar. Bizimkilerin ise para mara gördükleri yok.
Bizim Merkez bankasının başkanının önünde bir beyaz kâğıt var. Kâğıdın üzerinde “bizim ABD de şu bankada şu kadar paramız var” diye yazıyor. Fakat paranın kesinlikle kendisi ortada yok. Bizim kasaya ise hiçbir zaman girmemiş. Para ABD bankasında… İşte bu kâğıt üzerinde bizim olan paradan küçük bir damlayı “borç dilimi” diye bize yine kâğıt üzerinde veriyorlar ve dünyanın faizini de senden istiyor ve alıyorlar. Yani, senin ABD kasasında duran paranla sana hiç para transferi yapmadan senden faiz alıyorlar. İşte bütün oyun budur.”
Oyunun içyüzünü bilseniz saçınızı başınızı yolarsınız
“Bu günlerde vereceğiz diye dünyayı ayağa kaldırarak propagandasını yaptıkları 10 Milyar Dolar ise şu şekilde veriliyor. Arkadaş, sen şimdi borcuna faiz ödeyeceksin, Taksitinin zamanı geldi. Biz senin taksitine senin paranı mahsub edeceğiz. Yani açık bir ifadeyle bunların bize bir kuruş dahi verdikleri yok. Her şey beyaz kâğıt üzerinde... Adam senin paranın hepsini almış, bir kısmını kâğıt üzerinde borç diye göstermiş ve o gösterdiği kısmın şu kadarını da mahsub ediyorum diyor. Sana hiçbir şey verdiği falan da yok. Meselenin içyüzünü bilseniz saçınızı başınızı yolarsınız. Her şey oyun, her şey tiyatro bizimkiler de aval aval bakan birer seyirci. Oyuna müdahale hakları bile yok. Bu oyunun adı “Bir ülke nasıl sömürülür Tiyatrosudur”
Bu işler çoluk-çocuk işi değildir
“Bütün bunlar yapılırken diğer yandan da borçlar durmadan artıyor, faizler artıyor. Bizimkiler gırtlağına kadar borca batmış müflis esnaf rolünde oldukları için gık dahi diyemiyor, sadece oyunu seyrediyorlar. İşte bu AKP 2 yıl daha iş başında kalırsa bundan dolayı borçlar 500 Milyar Dolara, bu borcun yıllık faizi de 80 Milyar Dolara çıkacak. Biz bu sebeple Dünya bankasına en fazla faiz ödeyen ülkeyiz. Bu kadar borcun altından hiçbir Devlet kalkamaz. Böyle ülke yönetilmez, böyle gidilmez. Bu işler çoluk – çocuk işi değil. Biz de yaparız olur zannedersin amma olmaz. Bak olmuyor işte…”
İşbirlikçilikle terör önlenmez
“Nerede huzur? Şimdi İstanbul’da bile insan evinde rahat oturamıyor. Niye oturamıyor? Terör yarın bizim mahallede ne yapacak korkusu her yere hâkim de ondan. Terör her yerde alevlenmiş. Niçin? Çünkü bu AKP Hükümeti gitmiş terörü kışkırtan güçlerle işbirliği yapmış, işbirlikçi olmuş. Bu güçlere teslim olmuş. Teröristlere her türlü desteği bu dış güçler veriyor. Silâhı da onlar veriyor, organizeyi de onlar yapıyor.
Bizimkilerde ABD’li dostlarımız, İsrailli dostlarımız, Avrupa Birliğindeki dostlarımız diye saf saf filmi seyrediyorlar. Neden? Çünkü Allahın ayetlerinden ("Ey İman edenler! Yahudi ve Hıristiyanları veliler (dost ve üzerinize hâkimler) edinmeyin, (çünkü) onlar birbirlerinin velileri (dostları) dırlar. İçinizden kim onları dost edinirse, o da onlardandır. Şüphesiz ki Allah zulmeden bir kavmi hidayet etmez." (Maide,51) hidayetleri kayboldu, ferasetleri karardı, dirayetleri-dirençleri yok oldu. Bu AKP’li çocuklar bir şeyler yapıyoruz zannediyorlar. Hâlbuki terörü uygulamalarıyla, gereksiz konuşmalarıyla kendileri azdırıyorlar, Hayırla şerri ayıramıyorlar”
Var güçleriyle Siyonizm’in hizmetindeler
“Bakın şimdi bu AKP Başörtüsü zulmünün kalkmasından korkuyor. Neden? Çünkü İsrail gücenecekmiş! Allah bunlara acısın ve akıl fikir versin. Bunların gibi yanlış düşünceyi Allah hiçbir kuluna vermesin. Fakat ne olduysa birden bire tuttular biz değiştik diyerek her şeyi bir tarafa bırakıp gittiler. Şimdi de varlarıyla-yoklarıyla, kâh bilerek-kâh bilmeyerek var güçleriyle Siyonizm’e hizmet ediyorlar.”
Türk elçiliklerine İsrail odası açacaklarmış
“Bakın şimdi, Türk elçiliklerinde İsrail odası açacaklarmış. Önce kasaplarda domuz eti, ardından da Türk elçiliklerinde İsrail odası… Söyler misiniz bunun akılla izanla bağdaşan yanı var mı? Zaten evinde evlâdına Kur’an öğreten babaya ceza veriliyor, İmam Hatiplere hiç kimse gitmesin diye her şey yapılıyor, Başörtüsü zulmü okullardan sonra ehliyet kurslarına da sıçradı… Peki, soruyorum sizlere bu AKP elinde ülkemiz, milletimiz nereye gidiyor yahu? Allah korusun bu gidişatın sonu felâkettir. Bu AKP hiçbir şeyi göremiyor ve hiç bir şeyi doğru dürüst bilmiyor. Sadece dost diye sarıldıkları ikiyüzlü düşmanlarımızın sırt sıvazlamasıyla deli danalar gibi bir meçhûle koşuyorlar. Bu yaptıklarını da Devlet idaresi zannediyorlar. Yazık, çok yazık... Ülke mahvoluyor, millet süratle köleliğe alıştırılıyor. Cenab-ı Allah milletimize yardım etsin. Doğruları görüp, doğru karar vermesini sağlasın. Yoksa bu gidişin sonu felâkettir.”