Siyer-i Nebi’deki Kutlu Pazartesiler ve Faziletleri
1.) Peygamberimizin hayatındaki kaderdenk pazartesiler, mevlidin kutsiyetinin ve kutlanmasının bir meşruiyet delilidir.
Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem Efendimiz’in kutlu doğumu ile alakalı üzerinde durulan temel bazı hususlar vardır ki, bunlar: ya doğum öncesine dönemine ait; “mübeşşirât” denilen geçmiş semavî kitaplarda onu müjdeleyen âyet-i kerimeler, “ihbârât” denilen medyum ve kâhinlerin onu önceden haber vermeleri ve “irhasât” hadiseleri denilen doğum öncesi dünyada gerçekleşen olağanüstü olaylar, kutlu doğumu bütün varlığın iştiyak ve hasretle beklemeleri, insanlığın ona olan şiddetli ihtiyacı ve kavuşma sevinci.. ya da “doğum esnasında görülen harikülâde hadise”ler, mülk perdesinin arkasında cereyan eden ilginç şeyler, varlığın kutlu doğumu istikbal etmeleri.. veyahut da kutlu doğumun kutsallığı, kutlanmasının dinî temelleri ve kandilleşme süreci, kutsallığı, okunan mevlid-i şerifler gibi hususlardır.
Bunlar içerisinde bir mesele var ki, o her nedense çok az müellif tarafından farkedilmiş ve kısaca dikkat çekilmiştir. O da: Mevlid-i Nebi’nin Pazartesi gününde gerçekleşmiş olması keyfiyeti. Peygamberimizin hayatında Pazartesi günlerinin bazı dönüm noktalarını teşkil etmesi, Pazartesi gerçekleşen kutlu doğumun tes’îdini güçlendirir. Mevlid-i Nebi, neden Pazartesi günüdür? Pazartesi gününün hususiyeti nedir? Prof. Dr. Muhammed Hamidullah’ın (1908-2002) da dikkat çektiği bu hususu, Siyer-i Nebî’de Pazartesilere tevafuk eden hadiseleri ve yorumları bizlere, kutlu doğumu kutlamanın, kaderin verdiği bir hükmün, bir takdirin kadrini bilmek olduğunu gösteriyor. Şimdi Siyer-i Nebî’de Pazartesiler’e icmâlî bir nazar atfedelim:
Ebu Nuaym, İbn-i Kesir ve İbn-i Receb el-Hanbelî gibi İslam ulemasının kaydettiklerine göre:
Hazreti Muhammed Mustafa’nın Pazartesi günü doğmuş olması, onu peygamberliğinin binlerce delillerinden birisi olmaktadır. İslamî kaynaklarımızda geçtiği gibi: Beklenen Son Peygamber’in bir Pazartesi günü dünyaya geleceği, yıllar, asırlar öncesinden bizzat Hristiyan Rahipler tarafından haber verilmekte idi. Dolayısıyla tarihteki o rahip veya bilge zatların bir Pazartesi günü doğumunu bekledikleri Peygamber, tam da beklenilen zaman ve mekanda ispat-ı vücut edince, “el-Hâk! Bu, Odur!” denildi, en azından “Bu, o beklenen zatın doğum günü değildir. Bu, O değildir!” de denilmedi.
Şimdi gelelim daha detaylı bir noktaya. Yine dinî ilimlerin kat’î olarak gösterdiğine göre: Fahr-i Kainat Efendimiz’in Pazartesi günü doğduğu gerçeği üzerinde İslam ulemasının icması vardır. Fakat o Pazartesi gününün, gecesi mi, sabahı mı, öğleni mi, akşamı mı, hangi zaman parçasında doğduğu üzerinde yüzde yüz ittifak yoktur. Rivayetlerin delaletlerine göre, ya Pazartesi gecesi, ya sabahleyin fecir doğarken ya da gündüzünde dünyaya gelmiş olduğu anlaşılmaktadır. Katâde’den rivayet edilen mezkur hadis aynı zamanda Efendimiz’in Pazartesi gündüzünde doğduğuna delalet etmektedir. Ne var ki kutlu doğumun fecrin doğuşu sırasında gerçekleştiğine dair de bir başka rivayet vardır.
Şu gelen hadis-i şeriften anlaşıldığına göre, Rasulullah Pazartesi sabah namazı vakti fecrin doğuş esnasında dünyaya gelmiştir ve bu, aynı zamanda onun nübüvvetinin şahitlerinden birisidir: Ebu Ca’fer b. Ebi Şeybe’nin “Târih” kitabında rivayet ettiği, Ebu Nuaym’in de “ed-Delâil” isimli eserinde onun tariki ile kaydettiği üzere–ki isnadında zaaf vardır-, Abdullah b. Amr b. el-As’tan nakledildiğine göre: Merr-i Zahrân denilen mevkiide, Şam ehlinden İsa isminde bir rahib vardı ve kendisi şöyle derdi: Ey Mekke Ehli! Aranızdan bir çocuğun doğuması yakındır. Öyle bir çocuk ki Araplar onun dini ile dinlenecek, Acemler de onun mülkü altına girecektir!” Bu rahib, Mekke’de her doğan çocuğu sorardı. Rasulullah’ın doğduğu günün sabahı geldiğinde, Abdullah b. Abdülmuttalip doğruca Rahib İsa’ya gitti ve uzlete çekildiği hücresinin alt girişinde durup “Ey İsacık!” diye seslendi. Rahib “Bu kim?” diye sordu. O da “Ben Abdullahım” dedi. Rahib, yukarıdan Abdullah’a baktı ve dedi ki:
“Sen O’nun babası olmalısın! Kesinlikle size daha önce bahsedip durduğum beklenen çocuk Pazartesi günü doğdu. Pazartesi günü de ölür ve Pazartesi günü dirilir.” Abdullah: “Evet, bu sabahla birlikte benim bir çocuğum oldu.” dedi. “Ona ne isim verdiniz?” diye sordu Rahib. “Muhammed!” Bu cevap karşısında Rahib İsa: “Vallahi ben bu çocuğun üç haslet sebebiyle sizin içinizden çıkmasını arzu ediyordum ey Ehl-i Beyt. O üç hasletle biz O çocuğu tanıyoruz. O çocuk tam da o üç haslet üzere geldi dünyaya. 1. Onun parlak yıldızı (geceleyin) doğdu/yükseldi. 2. O, bugün (Pazartesi) doğdu. 3. İsmi de Muhammed. Hemen onun yanına git. Muhakkak ki size daha önceleri anlatıp durduğum kişi Odur.”
Evet: Pazartesi doğmuş olması, Rasulullah’ın peygamberlik alamet ve nişanelerinden bir tanesi olacaktı ve nitekim olmuştur da. Nitekim Peygamber Efendimiz’in Pazartesi gecesi doğmuş olmasının, O’nun risaletinin delil ve işaretlerinden olduğunu gösterir mahiyetteki Hakim’in Hz. Aişe’den naklen, bir Yahudi’nin “Gitti, Allah’a yemin olsun ki peygamberlik artık İsrailoğullarından gitti!” sızlanışlarını zikretmiştik. Ynie İbn Sa’d’ın nakline göre: Kutlu doğum gecesinin sabahında Mekke’deki bir Yahudi, Kureyşlilerin karşısında çıktı ve: “Bu gece kabilenizde bir oğlan çocuğu doğdu mu?” diye sordu Bütün bu rivayetlerden, kutlu doğumun Pazartesi gecesi gerçekleşmiş olduğu ve bu Pazartesinin, aynı zamanda Rasulullah’ın nübüvvetinin de bir göstergesi olduğu anlaşılmaktadır.
Peygamberimiz aleyhisselam Pazartesi günü kaba kuşluk veya zeval vaktinde (öğleye yakın vakitte) vefat etmişti İmam Malik anlatıyor: Bana ulaştığına göre, Resulullah (sav) pazartesi günü vefat etti ve salı günü de defnedildi. Halk namazını (cemaat halinde değil) ferd ferd kıldı, hiç kimse imamlık yapmadı. Bir kısmı: "Minberin yanına defnedilsin." dedi. Bazıları da: "Baki mezarlığına defnedilsin" dedi. Bu (münakaşaya) Hz. Ebu Bekir geldi ve "Rasulullah’ın "Her peygamber öldüğü yere defnedilir." buyurduğunu işitmiştim." dedi. Bunun üzerine hemen orada mezar kazıldı. Aleyhissalatu vesselam’ı yıkamak istedikleri vakit, gömleğini çıkarmak istediler. Derken: "Gömleği çıkarmayın!" diye bir ses işittiler. Bunun üzerine gömleği üzerinde olduğu halde yıkadılar.”
Siyer tarihinde dönüm noktaları olarak Pazartesiler:
Bütün siyer-i nebiyi baştan sona tarayarak nihâî bir tespitle değil de, belki bazı mühim hadiselerden Pazartesilerde gerçekleşen bazılarını maddeler halinde kaydederek, müteakiben de bunları ilgili hadis-i şerifler ile temellendirip değerlendirmeye almaya çalışacağız. Göz kararı bir okuma ve araştırmayla anlaşılacaktır ki:
Kainatın Serveri Fahr-i Kainat Efendimiz’in hayat-ı seniyyelerindeki bazı dönüm noktalarında Pazartesi günlerinin tevafuku dikkat çekmektedir Kamerî-Hicrî ve Şemsî hesaplamalara göre farklar olsa da, hepsinde “Pazartesi”ler sabittir. H.Ö (Hicretten önce), H.S. (Hicretten sonra) demektir. İşte Siyer-i Nebî’deki 25 Pazartesi:
1. Doğum günü
12 Rabiülevvel H.Ö.53. Pazartesi / 20 Nisan 571 (veya 17 Haziran 569 Pts).
2. Haceru’l-Esved’i kaldırdığı ve yerine yerleştirdiği gün bir Pazartesi günüdür.
3. Cebrâil vasıtasıyla ilk vahyin/nübüvvetin geliş günü (İlk Kadir Gecesi):
27 Ramazan H.Ö.12 Pazartesi / 01 Ocak 610 veya
17 Ramazan H.Ö.13 Pazartesi / 22 Aralık 609
4. Hicrette Mekke’deki Hira mağarasından yola çıktığı gün:
05 Rabîulevvel H.S. 1 Pazartesi/ 19 Temmuz 622
5. Hicrette Medine yakınlarındaki Küba’ya ulaştığı gün:
12 Rabîulevvel H.S. 1 Pazartesi / 26 Temmuz 622
6. Ebvâ (Veddan) Gazvesi: Medine’den Çıkış:
16 Safer H.S. 2 Pazartesi / 20 Haziran 623
7. Buvat Gazvesi: Medine’den Çıkış - Dönüş
03 Rabiülâhir H.S. 2 Pazartesi / Milâdî 623
20 Rabiulâhir H.S. 2 Pazartesi / Milâdî 623
8. Bedru’l-Ulâ Gazvesi: Medine’den Çıkış:
17 Cemâziyelâhir H.S. 2 Pazartesi / 17 Ekim 623
9. Kıblenin Değiştirilmesi:
15 Receb H.S. 2 Pazartesi / 15 Kasım 623
10. Bedir Gazvesi: Medine’den Çıkış:
08 Ramazan H.S. 2 Pazartesi (Bir rivayette)
11. Sevik Gazvesi: Medine’ye Dönüş:
08 Zilhicce Hicrî 2 Pazartesi / 02 Nisan 624
12. Zatu’r-Rika Gazvesi: Medine’den Çıkış:
10 Cemâziyelevvel H.S. 4 Pazartesi
13. Dumetü’l-Cendel Gazvesi: Medine’den Çıkış:
02 Rabiulevvel H.S. 5 Pazartesi / 02 Haziran 626
14. Benî Kurayza Gazvesi: Muhasaranın Bitimi:
24 Zilkade H.S. 5 Pazartesi / 16 Şubat 627
15. Benî Mustalik (Müreysi’) Gazvesi: Medine’den Çıkış - Dönüş
02 Şaban H.S. 6 Pazartesi / 16 Kasım 627
30 Şaban H.S. 6 Pazartesi / 14 Aralık 627
16. Beni Lihyan Gazvesi: Medine’ye Dönüş:
14 Cemaziyelevvel H.S. 6 Pazartesi / 31 Ağustos 627
17. Gabe (Zu Kared) Gazvesi: Medine’ye Dönüş:
09 Rabiulâhir H.S. 6 Pazartesi / 26 Ağustos 627 Pazar
18. Hicret sonrası ilk Kâbe ziyareti (Hudeybiye Musalahası) için Medine’den Çıkış:
04 Zilkade H.S. 6 Pazartesi / 15 Şubat 628.
(Zilkade’nin ilk Pazartesi günü, 13 Mart 628 –M. Hamidullah’a Göre)
19. Hudeybiye Musalahası: Medine’ye Dönüş:
1-5 Muharrem H.S. 7 Pazartesi-Cuma / 11-16 Nisan 628
20. Umretü’l-Kaza Seferi: Medine’den Çıkış:
07 Zilkade H.S. 7 Pazartesi / 06 Şubat 629
21. Mekke’yi Fetih için Medine’den Çıkış:
13 Ramazan H.S. 8 Pazartesi / 04 Aralık 629
(10 Ramazan H.S. 8 Pazartesi / 11 Ocak 630 –M. Hamidullah’a göre-)
22. Tebük Gazvesi: Medine’den Çıkış:
01 Receb H.S. 9 Pazartesi / Milâdî 630 yılı
23. Veda Haccı Dönüşü, Mekke’den Çıkış:
12 Zilhicce H.S.10 Pazartesi / 09 Mart 632 Pazartesi
24. Üsame Ordusu - Bizans’a Sefer Emri Verdiği Gün:
26 Safer (Bitime 4 gün kala) H.S. 11 Pazartesi
25. Rasulullah’ın vefat günü:
12 Rabiülevvel H.S. 11 Pazartesi / 08 Haziran 632[34]
-Mevlit Kutlamalarının Meşruiyet Delillerinden: Pazartesi Delili-
Bu makale, bir taraftan siyer-i nebîdeki kutlu pazartesileri ve faziletlerini beyan ederken, diğer taraftan da mevlit kutlamalarının meşruiyetinin üç ayrı cihetten üç farklı delilini ortaya koymuş olmaktadır.1.) Peygamberimizin hayatındaki kaderdenk pazartesiler, mevlidin kutsiyetinin ve kutlanmasının bir meşruiyet delilidir.
Peygamber sallallahü aleyhi ve sellem Efendimiz’in kutlu doğumu ile alakalı üzerinde durulan temel bazı hususlar vardır ki, bunlar: ya doğum öncesine dönemine ait; “mübeşşirât” denilen geçmiş semavî kitaplarda onu müjdeleyen âyet-i kerimeler, “ihbârât” denilen medyum ve kâhinlerin onu önceden haber vermeleri ve “irhasât” hadiseleri denilen doğum öncesi dünyada gerçekleşen olağanüstü olaylar, kutlu doğumu bütün varlığın iştiyak ve hasretle beklemeleri, insanlığın ona olan şiddetli ihtiyacı ve kavuşma sevinci.. ya da “doğum esnasında görülen harikülâde hadise”ler, mülk perdesinin arkasında cereyan eden ilginç şeyler, varlığın kutlu doğumu istikbal etmeleri.. veyahut da kutlu doğumun kutsallığı, kutlanmasının dinî temelleri ve kandilleşme süreci, kutsallığı, okunan mevlid-i şerifler gibi hususlardır.
Bunlar içerisinde bir mesele var ki, o her nedense çok az müellif tarafından farkedilmiş ve kısaca dikkat çekilmiştir. O da: Mevlid-i Nebi’nin Pazartesi gününde gerçekleşmiş olması keyfiyeti. Peygamberimizin hayatında Pazartesi günlerinin bazı dönüm noktalarını teşkil etmesi, Pazartesi gerçekleşen kutlu doğumun tes’îdini güçlendirir. Mevlid-i Nebi, neden Pazartesi günüdür? Pazartesi gününün hususiyeti nedir? Prof. Dr. Muhammed Hamidullah’ın (1908-2002) da dikkat çektiği bu hususu, Siyer-i Nebî’de Pazartesilere tevafuk eden hadiseleri ve yorumları bizlere, kutlu doğumu kutlamanın, kaderin verdiği bir hükmün, bir takdirin kadrini bilmek olduğunu gösteriyor. Şimdi Siyer-i Nebî’de Pazartesiler’e icmâlî bir nazar atfedelim:
Ebu Nuaym, İbn-i Kesir ve İbn-i Receb el-Hanbelî gibi İslam ulemasının kaydettiklerine göre:
Hazreti Muhammed Mustafa’nın Pazartesi günü doğmuş olması, onu peygamberliğinin binlerce delillerinden birisi olmaktadır. İslamî kaynaklarımızda geçtiği gibi: Beklenen Son Peygamber’in bir Pazartesi günü dünyaya geleceği, yıllar, asırlar öncesinden bizzat Hristiyan Rahipler tarafından haber verilmekte idi. Dolayısıyla tarihteki o rahip veya bilge zatların bir Pazartesi günü doğumunu bekledikleri Peygamber, tam da beklenilen zaman ve mekanda ispat-ı vücut edince, “el-Hâk! Bu, Odur!” denildi, en azından “Bu, o beklenen zatın doğum günü değildir. Bu, O değildir!” de denilmedi.
Şimdi gelelim daha detaylı bir noktaya. Yine dinî ilimlerin kat’î olarak gösterdiğine göre: Fahr-i Kainat Efendimiz’in Pazartesi günü doğduğu gerçeği üzerinde İslam ulemasının icması vardır. Fakat o Pazartesi gününün, gecesi mi, sabahı mı, öğleni mi, akşamı mı, hangi zaman parçasında doğduğu üzerinde yüzde yüz ittifak yoktur. Rivayetlerin delaletlerine göre, ya Pazartesi gecesi, ya sabahleyin fecir doğarken ya da gündüzünde dünyaya gelmiş olduğu anlaşılmaktadır. Katâde’den rivayet edilen mezkur hadis aynı zamanda Efendimiz’in Pazartesi gündüzünde doğduğuna delalet etmektedir. Ne var ki kutlu doğumun fecrin doğuşu sırasında gerçekleştiğine dair de bir başka rivayet vardır.
Şu gelen hadis-i şeriften anlaşıldığına göre, Rasulullah Pazartesi sabah namazı vakti fecrin doğuş esnasında dünyaya gelmiştir ve bu, aynı zamanda onun nübüvvetinin şahitlerinden birisidir: Ebu Ca’fer b. Ebi Şeybe’nin “Târih” kitabında rivayet ettiği, Ebu Nuaym’in de “ed-Delâil” isimli eserinde onun tariki ile kaydettiği üzere–ki isnadında zaaf vardır-, Abdullah b. Amr b. el-As’tan nakledildiğine göre: Merr-i Zahrân denilen mevkiide, Şam ehlinden İsa isminde bir rahib vardı ve kendisi şöyle derdi: Ey Mekke Ehli! Aranızdan bir çocuğun doğuması yakındır. Öyle bir çocuk ki Araplar onun dini ile dinlenecek, Acemler de onun mülkü altına girecektir!” Bu rahib, Mekke’de her doğan çocuğu sorardı. Rasulullah’ın doğduğu günün sabahı geldiğinde, Abdullah b. Abdülmuttalip doğruca Rahib İsa’ya gitti ve uzlete çekildiği hücresinin alt girişinde durup “Ey İsacık!” diye seslendi. Rahib “Bu kim?” diye sordu. O da “Ben Abdullahım” dedi. Rahib, yukarıdan Abdullah’a baktı ve dedi ki:
“Sen O’nun babası olmalısın! Kesinlikle size daha önce bahsedip durduğum beklenen çocuk Pazartesi günü doğdu. Pazartesi günü de ölür ve Pazartesi günü dirilir.” Abdullah: “Evet, bu sabahla birlikte benim bir çocuğum oldu.” dedi. “Ona ne isim verdiniz?” diye sordu Rahib. “Muhammed!” Bu cevap karşısında Rahib İsa: “Vallahi ben bu çocuğun üç haslet sebebiyle sizin içinizden çıkmasını arzu ediyordum ey Ehl-i Beyt. O üç hasletle biz O çocuğu tanıyoruz. O çocuk tam da o üç haslet üzere geldi dünyaya. 1. Onun parlak yıldızı (geceleyin) doğdu/yükseldi. 2. O, bugün (Pazartesi) doğdu. 3. İsmi de Muhammed. Hemen onun yanına git. Muhakkak ki size daha önceleri anlatıp durduğum kişi Odur.”
Evet: Pazartesi doğmuş olması, Rasulullah’ın peygamberlik alamet ve nişanelerinden bir tanesi olacaktı ve nitekim olmuştur da. Nitekim Peygamber Efendimiz’in Pazartesi gecesi doğmuş olmasının, O’nun risaletinin delil ve işaretlerinden olduğunu gösterir mahiyetteki Hakim’in Hz. Aişe’den naklen, bir Yahudi’nin “Gitti, Allah’a yemin olsun ki peygamberlik artık İsrailoğullarından gitti!” sızlanışlarını zikretmiştik. Ynie İbn Sa’d’ın nakline göre: Kutlu doğum gecesinin sabahında Mekke’deki bir Yahudi, Kureyşlilerin karşısında çıktı ve: “Bu gece kabilenizde bir oğlan çocuğu doğdu mu?” diye sordu Bütün bu rivayetlerden, kutlu doğumun Pazartesi gecesi gerçekleşmiş olduğu ve bu Pazartesinin, aynı zamanda Rasulullah’ın nübüvvetinin de bir göstergesi olduğu anlaşılmaktadır.
Peygamberimiz aleyhisselam Pazartesi günü kaba kuşluk veya zeval vaktinde (öğleye yakın vakitte) vefat etmişti İmam Malik anlatıyor: Bana ulaştığına göre, Resulullah (sav) pazartesi günü vefat etti ve salı günü de defnedildi. Halk namazını (cemaat halinde değil) ferd ferd kıldı, hiç kimse imamlık yapmadı. Bir kısmı: "Minberin yanına defnedilsin." dedi. Bazıları da: "Baki mezarlığına defnedilsin" dedi. Bu (münakaşaya) Hz. Ebu Bekir geldi ve "Rasulullah’ın "Her peygamber öldüğü yere defnedilir." buyurduğunu işitmiştim." dedi. Bunun üzerine hemen orada mezar kazıldı. Aleyhissalatu vesselam’ı yıkamak istedikleri vakit, gömleğini çıkarmak istediler. Derken: "Gömleği çıkarmayın!" diye bir ses işittiler. Bunun üzerine gömleği üzerinde olduğu halde yıkadılar.”
Siyer tarihinde dönüm noktaları olarak Pazartesiler:
Bütün siyer-i nebiyi baştan sona tarayarak nihâî bir tespitle değil de, belki bazı mühim hadiselerden Pazartesilerde gerçekleşen bazılarını maddeler halinde kaydederek, müteakiben de bunları ilgili hadis-i şerifler ile temellendirip değerlendirmeye almaya çalışacağız. Göz kararı bir okuma ve araştırmayla anlaşılacaktır ki:
Kainatın Serveri Fahr-i Kainat Efendimiz’in hayat-ı seniyyelerindeki bazı dönüm noktalarında Pazartesi günlerinin tevafuku dikkat çekmektedir Kamerî-Hicrî ve Şemsî hesaplamalara göre farklar olsa da, hepsinde “Pazartesi”ler sabittir. H.Ö (Hicretten önce), H.S. (Hicretten sonra) demektir. İşte Siyer-i Nebî’deki 25 Pazartesi:
1. Doğum günü
12 Rabiülevvel H.Ö.53. Pazartesi / 20 Nisan 571 (veya 17 Haziran 569 Pts).
2. Haceru’l-Esved’i kaldırdığı ve yerine yerleştirdiği gün bir Pazartesi günüdür.
3. Cebrâil vasıtasıyla ilk vahyin/nübüvvetin geliş günü (İlk Kadir Gecesi):
27 Ramazan H.Ö.12 Pazartesi / 01 Ocak 610 veya
17 Ramazan H.Ö.13 Pazartesi / 22 Aralık 609
4. Hicrette Mekke’deki Hira mağarasından yola çıktığı gün:
05 Rabîulevvel H.S. 1 Pazartesi/ 19 Temmuz 622
5. Hicrette Medine yakınlarındaki Küba’ya ulaştığı gün:
12 Rabîulevvel H.S. 1 Pazartesi / 26 Temmuz 622
6. Ebvâ (Veddan) Gazvesi: Medine’den Çıkış:
16 Safer H.S. 2 Pazartesi / 20 Haziran 623
7. Buvat Gazvesi: Medine’den Çıkış - Dönüş
03 Rabiülâhir H.S. 2 Pazartesi / Milâdî 623
20 Rabiulâhir H.S. 2 Pazartesi / Milâdî 623
8. Bedru’l-Ulâ Gazvesi: Medine’den Çıkış:
17 Cemâziyelâhir H.S. 2 Pazartesi / 17 Ekim 623
9. Kıblenin Değiştirilmesi:
15 Receb H.S. 2 Pazartesi / 15 Kasım 623
10. Bedir Gazvesi: Medine’den Çıkış:
08 Ramazan H.S. 2 Pazartesi (Bir rivayette)
11. Sevik Gazvesi: Medine’ye Dönüş:
08 Zilhicce Hicrî 2 Pazartesi / 02 Nisan 624
12. Zatu’r-Rika Gazvesi: Medine’den Çıkış:
10 Cemâziyelevvel H.S. 4 Pazartesi
13. Dumetü’l-Cendel Gazvesi: Medine’den Çıkış:
02 Rabiulevvel H.S. 5 Pazartesi / 02 Haziran 626
14. Benî Kurayza Gazvesi: Muhasaranın Bitimi:
24 Zilkade H.S. 5 Pazartesi / 16 Şubat 627
15. Benî Mustalik (Müreysi’) Gazvesi: Medine’den Çıkış - Dönüş
02 Şaban H.S. 6 Pazartesi / 16 Kasım 627
30 Şaban H.S. 6 Pazartesi / 14 Aralık 627
16. Beni Lihyan Gazvesi: Medine’ye Dönüş:
14 Cemaziyelevvel H.S. 6 Pazartesi / 31 Ağustos 627
17. Gabe (Zu Kared) Gazvesi: Medine’ye Dönüş:
09 Rabiulâhir H.S. 6 Pazartesi / 26 Ağustos 627 Pazar
18. Hicret sonrası ilk Kâbe ziyareti (Hudeybiye Musalahası) için Medine’den Çıkış:
04 Zilkade H.S. 6 Pazartesi / 15 Şubat 628.
(Zilkade’nin ilk Pazartesi günü, 13 Mart 628 –M. Hamidullah’a Göre)
19. Hudeybiye Musalahası: Medine’ye Dönüş:
1-5 Muharrem H.S. 7 Pazartesi-Cuma / 11-16 Nisan 628
20. Umretü’l-Kaza Seferi: Medine’den Çıkış:
07 Zilkade H.S. 7 Pazartesi / 06 Şubat 629
21. Mekke’yi Fetih için Medine’den Çıkış:
13 Ramazan H.S. 8 Pazartesi / 04 Aralık 629
(10 Ramazan H.S. 8 Pazartesi / 11 Ocak 630 –M. Hamidullah’a göre-)
22. Tebük Gazvesi: Medine’den Çıkış:
01 Receb H.S. 9 Pazartesi / Milâdî 630 yılı
23. Veda Haccı Dönüşü, Mekke’den Çıkış:
12 Zilhicce H.S.10 Pazartesi / 09 Mart 632 Pazartesi
24. Üsame Ordusu - Bizans’a Sefer Emri Verdiği Gün:
26 Safer (Bitime 4 gün kala) H.S. 11 Pazartesi
25. Rasulullah’ın vefat günü:
12 Rabiülevvel H.S. 11 Pazartesi / 08 Haziran 632[34]