Her kim de Benim zikrimden (Kur’ân’dan) yüz çevirirse, (bilsin ki) ona dar bir geçim vardır ve onu kıyamet günü kör olarak haşrederiz. (O zaman Kur’ân’dan yüz çeviren kimse) Rabbim! Beni niçin kör olarak haşrettin, oysa ben gören bir kimseydim, der. Allah: Böyledir, sana âyetlerimiz gelmişti de onları sen unutmuştun, bugün de öylece unutulursun, der.” (Ta-ha, 124-126)
Öylesine kıymetli sayılı günlerdeyiz ki; sanki Kur’ân’ın gönüllere sırlarıyla nazil olduğu günler. Evet, seni Resûlullah’ın diliyle karşılıyoruz ey kıymetli misafir:
“Size Ramazan ayı geldi. O mübarek bir aydır. Allah o ayda orucu farz kıldı. Cennetin kapıları açıldı, cehennem kapıları kapandı, şeytanlar zincire vuruldu. Onda öyle bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Kim o ayın hayrından mahrum kalırsa bütün hayırlardan mahrum olur.” (Neseî, Müsned)
Besmele geçsin başına
Gelsin müminler hoşuna
Geçirme ömrün boşuna
Kur’ân’ına devam lazım.
(KALEMDAR)
“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile bâtılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’ân’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.”(Bakara, 185)
Allah’ın Resulüne Kur’ân-ı Azim, aydınlığı ebediyyen sönmeyecek bir nur, dibi bulunmaz bir hikmet denizi, yoluna dâhil olanın şaşırmayacağı bir hidayet membaı, hakla bâtılı birbirinden ayıran furkan, delil arayanlara kati burhan, sonunda hastalık çıkmayacak şifa, ahkâmına tabi olanlara izzet nişanesi olarak nazil oldu.O Kur’ân; imanın madeni, ilim ve irfanın deryası, hikmet ve hakikatin pınarı, marifet meyvelerinin bahçesi, bereket ve füyûzât şelalesi, iki dünya saadetinin rehberi, Hak adına akan ayetlerin ırmağı, muttakilerin ser tacı, zahitlerin ilacı, fukahanın gönlünün baharıdır
Öylesine kıymetli sayılı günlerdeyiz ki; sanki Kur’ân’ın gönüllere sırlarıyla nazil olduğu günler. Evet, seni Resûlullah’ın diliyle karşılıyoruz ey kıymetli misafir:
“Size Ramazan ayı geldi. O mübarek bir aydır. Allah o ayda orucu farz kıldı. Cennetin kapıları açıldı, cehennem kapıları kapandı, şeytanlar zincire vuruldu. Onda öyle bir gece vardır ki bin aydan daha hayırlıdır. Kim o ayın hayrından mahrum kalırsa bütün hayırlardan mahrum olur.” (Neseî, Müsned)
Besmele geçsin başına
Gelsin müminler hoşuna
Geçirme ömrün boşuna
Kur’ân’ına devam lazım.
(KALEMDAR)
“(O sayılı günler), insanlar için bir hidayet rehberi, doğru yolun ve hak ile bâtılı birbirinden ayırmanın apaçık delilleri olarak Kur’ân’ın kendisinde indirildiği Ramazan ayıdır. Öyle ise içinizden kim bu aya ulaşırsa onu oruçla geçirsin. Kim de hasta veya yolcu olursa tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutsun. Allah size kolaylık diler, zorluk dilemez. Bu da sayıyı tamamlamanız ve hidayete ulaştırmasına karşılık Allah’ı yüceltmeniz ve şükretmeniz içindir.”(Bakara, 185)
Allah’ın Resulüne Kur’ân-ı Azim, aydınlığı ebediyyen sönmeyecek bir nur, dibi bulunmaz bir hikmet denizi, yoluna dâhil olanın şaşırmayacağı bir hidayet membaı, hakla bâtılı birbirinden ayıran furkan, delil arayanlara kati burhan, sonunda hastalık çıkmayacak şifa, ahkâmına tabi olanlara izzet nişanesi olarak nazil oldu.O Kur’ân; imanın madeni, ilim ve irfanın deryası, hikmet ve hakikatin pınarı, marifet meyvelerinin bahçesi, bereket ve füyûzât şelalesi, iki dünya saadetinin rehberi, Hak adına akan ayetlerin ırmağı, muttakilerin ser tacı, zahitlerin ilacı, fukahanın gönlünün baharıdır