cennettalibi
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 9 Tem 2011
- Mesajlar
- 81
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
- Yaş
- 79
Şirke Tevbe Etmek Vaciptir
Hafız İbn-i Hacer (rahimehullah) şöyle der:
“Şayet kafir tevhidi ikrar etmeyen bir putperest ise tevhid kelimesini ikrar ettiği zaman ona Müslüman hükmü uygulanır. Daha sonra ise İslam’ın diğer ahkamlarını kabul etmesi ve İslama muhalif dinlerden teberi etmesi istenilir. Ancak tevhidi ikrar ettiği halde nübüvveti inkar eden bir kimse ise kendisinden Resulullah’ın risaletini ikrar etmesi istenir. Şayet Resulullah’ın sadece Araplara gönderildiğine itikad eden bir kimse ise Resulullah’ın bütün insanlara gönderildiğini ikrar etmesi gerekir. Şayet her hangi bir vacibi inkâr ediyorsa ya da bir haramı mübah görüyorsa taşıdığı bu itikadından teberi etmesi gerekir.”
(Fethul Bari, 19/382; Neylul Evtar,11/461)
İmam Hasan eş-Şeybani (rahimehullah) şöyle der:
“Bir kimse İslam’dan önceki inancını reddeden bir şey söylerse ona zahiren Müslüman hükmü verilir. Kalbindeki gerçek inancı öğrenmemiz mümkün değildir. Bu yüzden dili ile ikrar ettiği şeye göre muamele ederiz. Bu kimsenin İslam’dan önceki inancına zıt bir şey ikrar etmesi eski inancını değiştirdi¬ğini göstermektedir.”
(Şerhi Siyer’ül Kebir, 1/150.)
Fahruddin Razi şöyle der:
“Fakihlerin çoğu şöyle demiştir: Eğer bir Yahudi veya Hrıstiyan “Ben Mü’minim” veya “ben Müslüman oldum” dese bu kadarcık ifade ile onun Müslüman olduğuna hükmedilmez. Çünkü o kendisinin üzerinde bulunduğu şeyin İslâm; onun da iman olduğuna inanır. Şayet o kimse, "Lâ ilahe illallah, Muhammedun Resûlullah" dese, bazılarına göre bunu söyleyenin müslüman olduğuna hükmedil¬mez; çünkü onların içinde, "Muhammed, bütün insanlara değil de, Araplara Allah'ın elçisidir" diyenler olduğu gibi, aynı şekilde onlardan, "muhakkak ki Muhammed bir hak peygamberdir, fakat bundan sonra da peygamber gelecektir" diyenler de bulunmaktadır. Bilakis o kimsenin, kendisinin üzerinde bulunduğu dinin bâtıl; müslümanlar arasında mevcut olan dinin ise hak din olduğunu itiraf etmesi gerekir. Allah en iyisini bilendir.”
(Tefsiru Razi, 5/344; Tefsirul Lubab li İbn-i Adil, 5/312; Tefsiru Neysaburi, 3/57.)
Not: Zahiri İslam hükümlerinin uygulanması için sadece tevhid kelimesinin ikrarı değil bununla beraber kişinin taşıdığı şirk akîdesinden teberrî ettiğini ilan etmesi gerekir. Aşağıda nakledeceğim Rasulullah (s)'in hadisi "Kim La İlahe İllallah derse cennete girer" şeklinde hadisleri dillerine dolayarak sadece bir kelimenin ikrarından dolayı kişilere Müslüman ismi verenlere hediye ediyorum.
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur:
"Kim La İlahe İllallah der ve Allah'tan başka ibadet edilenleri reddederse kanı ve malı haram olur. Hesabı ise Allah'a aittir." (Sahihi Müslim)
Hafız İbn-i Hacer (rahimehullah) şöyle der:
“Şayet kafir tevhidi ikrar etmeyen bir putperest ise tevhid kelimesini ikrar ettiği zaman ona Müslüman hükmü uygulanır. Daha sonra ise İslam’ın diğer ahkamlarını kabul etmesi ve İslama muhalif dinlerden teberi etmesi istenilir. Ancak tevhidi ikrar ettiği halde nübüvveti inkar eden bir kimse ise kendisinden Resulullah’ın risaletini ikrar etmesi istenir. Şayet Resulullah’ın sadece Araplara gönderildiğine itikad eden bir kimse ise Resulullah’ın bütün insanlara gönderildiğini ikrar etmesi gerekir. Şayet her hangi bir vacibi inkâr ediyorsa ya da bir haramı mübah görüyorsa taşıdığı bu itikadından teberi etmesi gerekir.”
(Fethul Bari, 19/382; Neylul Evtar,11/461)
İmam Hasan eş-Şeybani (rahimehullah) şöyle der:
“Bir kimse İslam’dan önceki inancını reddeden bir şey söylerse ona zahiren Müslüman hükmü verilir. Kalbindeki gerçek inancı öğrenmemiz mümkün değildir. Bu yüzden dili ile ikrar ettiği şeye göre muamele ederiz. Bu kimsenin İslam’dan önceki inancına zıt bir şey ikrar etmesi eski inancını değiştirdi¬ğini göstermektedir.”
(Şerhi Siyer’ül Kebir, 1/150.)
Fahruddin Razi şöyle der:
“Fakihlerin çoğu şöyle demiştir: Eğer bir Yahudi veya Hrıstiyan “Ben Mü’minim” veya “ben Müslüman oldum” dese bu kadarcık ifade ile onun Müslüman olduğuna hükmedilmez. Çünkü o kendisinin üzerinde bulunduğu şeyin İslâm; onun da iman olduğuna inanır. Şayet o kimse, "Lâ ilahe illallah, Muhammedun Resûlullah" dese, bazılarına göre bunu söyleyenin müslüman olduğuna hükmedil¬mez; çünkü onların içinde, "Muhammed, bütün insanlara değil de, Araplara Allah'ın elçisidir" diyenler olduğu gibi, aynı şekilde onlardan, "muhakkak ki Muhammed bir hak peygamberdir, fakat bundan sonra da peygamber gelecektir" diyenler de bulunmaktadır. Bilakis o kimsenin, kendisinin üzerinde bulunduğu dinin bâtıl; müslümanlar arasında mevcut olan dinin ise hak din olduğunu itiraf etmesi gerekir. Allah en iyisini bilendir.”
(Tefsiru Razi, 5/344; Tefsirul Lubab li İbn-i Adil, 5/312; Tefsiru Neysaburi, 3/57.)
Not: Zahiri İslam hükümlerinin uygulanması için sadece tevhid kelimesinin ikrarı değil bununla beraber kişinin taşıdığı şirk akîdesinden teberrî ettiğini ilan etmesi gerekir. Aşağıda nakledeceğim Rasulullah (s)'in hadisi "Kim La İlahe İllallah derse cennete girer" şeklinde hadisleri dillerine dolayarak sadece bir kelimenin ikrarından dolayı kişilere Müslüman ismi verenlere hediye ediyorum.
Rasulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurur:
"Kim La İlahe İllallah der ve Allah'tan başka ibadet edilenleri reddederse kanı ve malı haram olur. Hesabı ise Allah'a aittir." (Sahihi Müslim)