nihalim
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 3 Eki 2006
- Mesajlar
- 2,593
- Tepki puanı
- 2
- Puanları
- 0
- Yaş
- 45
- Konum
- *meftun*
- Web Sitesi
- www.hatim-online.com
SIRAT
HER İNSANI BEKLEYEN
GERÇEK GELECEK
Fani dünyada kısacık bir hayat
Tasasıyla kederiyle,sevinciyle neşesiyle,yazıyla kışıyla,emellerden küçük ve sonu meçhul bir hayat…Ne gelirken ne de giderken bize sorulmadan önümüze konmuş bir hayat…Ağlayanı ile güleni aynı yerde yaşayan,altı ölülerle üstü dirilerle dolu bir dünya…Çiçekleri ve dikenleri imtihan için kurulmuş koca bir alan.
Vakti geldiğinde ertelemez ölüm
En büyük gerçek ölüm…İstenmeyen,sevilmeyen, ama gelen ayırım yapmayan,her canlının çaresiz tadacağı acı…Ne öne alınabilir,ne de ertelenebilir.Kim öldü ise,onun kıyameti kopar.(Nerede olursanız olun.tahkim edilmiş yüksek kalelerde bile bulunsanız ölüm sizi bulur.)(en-Nisa,78)
Kıyamet vaktine kadar kabirde bekleme
Kabre konduktan sonra ruh,sorulan sorulara verdiği cevaplara göre ya İlliyyin’e ya da Siccin’e gönderilir.Ruhlar orada yeniden diriltme vaktine kadar bekletilir.Diriltme gününde ise Allah’ın emri ile tekrar cesetlere girerler.Vücutlar ise,kıyamet sabahına kadar kabirde bekler.
Birinci sur’a üfürülmesi ve kıyametin kopması
Zamanını sadece ALLAH’ın bildiği bir günde İsrafil as Sur adlı bir şeye üfürür.(sur’a üfürüldüğü gün,ALLAH’IN diledikleri bir yana, göklerde olanlarda korku içinde kalırlar.Hepsi ALLAH’A boyun eğmiş olarak gelirler.)en-Neml,87}
‘‘Gök yarılıp rabbin emrine boyun eğer ,yer uzatılır,içinde olanları atıp tamamen boşalır ve rabbine boyun eğer.’’(el-İnşikak-1-4); ‘‘Büyük bir gürültü koparır,o gün insanlar ateş etrafında çırpınıp dökülen pervaneler gibi olur,dağlar atılmış renkli yüne benzer.’’(el-Karia1-5)
‘‘Tek bir çığlıkla hepsi bir düzlüğe dökülecekler.’’(en-Naziat-6-14)‘‘Sur’a üfürüldüğü gün herkes bölük gelecek , gökler kapı açılacak,dağlar yürütülüp serap olacak.’’(en-Nebe;18-20)
Sur’a üfürülmesi,herkesin tekrar diriltilmesi ve ruhlarla bedenlerin tekrar birleştirilmesi
Tekrar Sur’a üfürülür.Ruhlar bedenlerine döner.Gözleri dalgın dalgın,çekirgeler gibi yayılmış olarak,o çağırana koşarak kabirlerinden çıkarlar.kafirler ‘bu ne zor bir gündür derler’ (el kamer,8-9) ‘‘kabirlerinden çabuk çabuk çıkacakları gün,gözleri dönmüş,yüzlerini zillet bürümüş olarak sanki dikili taşlara doğru koşarlar.işte bu,söz verilmiş olan gündür ’’ (el mearic,43-44)
Mahşer meydanında toplanma
Melekler,cinler hayvanlar ve insanlar yeniden yaratıldıktan sonra bir meydanda toplanırlar.bu toplanma yerine mahşer denir.Akıllı,deli,büyük,küçük,kadın,erkek,iyi,kötü herkes orada toplanır.Hayvanlar hak hukuk alınıp verildikten sonra toprak olup giderler.Kafirler onların bu durumunu görünce toprak olmayı dilerler.Ama fayda etmez
Mahşer yerine herkes,dünyada peşinden gittiği lideri ile gelir.Firavun,kendisini ayakta tutanların başında durur.diğer tağutlar da adamları ile gelirler.
Sıcağın haddi hesabı olmayacak şekilde bunalttığı bir yer olan mahşerde,ne kadar bekleneceğini sadece ALLAH bilir.İnsanlar bir an önce akıbetlerini görmeyi isterler.Mahkeme-i kübra’nın kurulması istenir.Şefaatçi aranır.Peygamberler dolaşılır.O gün insanların gerçek önderlerinin peygamberler olduğu anlaşılmış olur.Peygamber aleyhisselam efendimizden başkası şefaate yanaşamaz.
‘‘O gün kişi kardeşinden, annesinden,babasından,karısından ve oğullarından kaçar.
O gün herkes kendi derdine düşer.
O gün birtakım yüzler aydınlıktır,gülmekte sevinmektedir.
O gün bir takım yüzlerde tozlanmış ve onları karanlık bürümüştür.
işte bunlar inkarcı olanlar,ALLAH’ın emrinden çıkanlardır.’’ (abese34-42)
O gün yedi sınıf insan hiçbir sıkıntı ile karşılaşmaz .Arş’ın gölgesinde gölgelenir.O yedi sınıf insanlar şunlardır:
1-Adeletle hükmeden bir sultan,
2-ALLAH’a ibadetle büyüyen genç,
3-Kalbi mescitlere kilitlenmiş insan,
4-ALLAH için birbirini seven ve O’nun için buluşup ayrılan iki mümin,
5-Güzel ve mevki sahibi bir kadının zina teklifini ‘ben ALLAH tan korkarım’diyerek reddeden,
6-Sağ elinin verdiğinisol eli bilmeyecek şekilde gizli sadaka veren,
7-yalnız bir yerde ALLAH’ı hatırlayıp göz yaşı akıtan
Herkese amel defterinin okutulması
Herkese,dünyada yaptığı işlerin hepsinin kayıtlı olduğu amel defteri verilir.Defterleri sağ tarafından verilen kimseler cennetlik bahtiyarlar,sol tarafından veya arkasından verilen kimseler ise cehennemlik bedbahtlar olacaklardır.Bahtiyarların hesabı ya çok basit geçecek veya onlar hiç hesaba çekilmeyecek,bedbahtlar ise çok çetin bir hesabla karşılaşacaklardır.
‘‘…. İşte o vakit kitabı(amel defteri)sağ eline verilmiş olan kimse derki:gelin kitabımı okuyun.Çünkü ben hesabıma ulaşacağımı (hesaba çekileceğimi)zannetmiştim!Artık o hoşnut bir hayatta yüksek bir cennet’tedir.’’(el-hakka,19-22) kitabı sol eline verilmiş olan ise,der ki:eyvah,keşke kitabım bana verilmeseydi….Hesabımın da ne olduğunu bilmeseydim…(el-Hakka,25-27)
İnsan,kendi amel defterinde hayatının bütün teferruatını görünce hayret edecek ve kur’anın tabiriyle şöyle diyecek:Eyvah bize bu deftere ne olmuş,küçük büyük bırakmayıp hepsini toplamış…(el-Kehf,49).
Mizanın kurulması ve amellerin tartılması
Kıyamet günü adalet terazileri koyacağız.Hiçbir kimseye hiçbir kaksızlık yapılmaz.Hardal tanesi kadar bile olsa yapılanı ortaya koyarız.Hesab görenler olarak bizler yeteriz.(el-Embiya,47).
Sırat köprüsünden geçiş
Sırat:
Cehennemin üzerinde kurulu bir köprüdür.Kılıçtan keskin,kıldan incedir.Kaygandır.Dikenlidir.Kapkaranlıktır.
Allah Müminlere ve münafıklara bir nur verir,o nur ile sırata gelirler.münafıkların nuru söner ve cehenneme düşerler.İyisi ve kötüsü ile müminler kalır.
Herkes onun üzerinden geçecektir.Kafirler ise önceden cehenneme atılırlar.
Müminlerede dünyadaki amellerine göre nur verilir.Kimininki çok,kimininki, az olur.Dağ gibi bir nurla gelen olur.Cılz bir nur la gelen olur.
Herkes nuru kadar bir süratle sırattan geçer.
Ahiter aleminin enzor olaylarından birisi sırattır.orada insan kendisinden başka kimseyi düşünmeyecektir.Aişe radıyallahu anha validemiz,bir defasında Peygamber aleyhisselama kıyamet gününde ailesini hatırlayıp hatırlamayacağını sorduğunda şu cevabı vermiştir
‘üç yerde kimse kimseyi hatırlamaz:Mizanda,amel defteri verilirken ve sıratta.
Melekler bile,günahsız oldukları halde sırattan korkmuşlardır.Herkes imanına ve ameline göre bir hızla onun üzerinden geçer kimi şimşek hızı ile kimi at hızıyla kimi sürünerek…herkes ameline göre…
O günün dehşetinden kimse konuşamaz .Sadece peygamber aleyhisselam efendimiz:
Allahım!
Selamet ver, selamet ver,selamet ver. Diye dua eder
Sırattan ilk geçen Ümmet-i Muhammed ve onun başında da Rasulullah sallallahu aleyhi ve selem olur.
Haramlar,riya,zulum,zekatı ihmal,namazlarda tembellik,emanete ihanet,sıla-ı rahimi koparma,küçük günahlarda ısrar….sıratta çengellere takılmaya neden olan şeylerin başında gelir.
Kamil bir imanın yanında o imanın gereklerini yerine getirmek ve dara düşmüş bir müminin sıkntısı ile ilgilenmek ve peygamber aleyhisselamın şefaatini hak edecek amellere sarılmak,küçük çocukların ölümüne sabretmek,kız çocuğu büyütmenin sıkıntılarına katlanmak,sadaka,Allah yolunda cihat,Allah korkusundan göz yaşı akıtmak… sırattan geçmeyi kolaylaştıran en önemli işlerdir.
Sırattan cennete geçiş veya cehenneme düşme
‘‘o gün erkek-kadın bütün müminlerden çıkan nurun önleri ve sağ yanları yönünde ilerlediğini görürsün.Onlara“Müjdeler olsun ki,altlarından ırmaklar akan ve içlerinde sürekli kalacağınız cennetler sizi bekliyor.İşte büyük başarı budur.”Denir.
O gün erkek-kadın bütün münafıklar,müminlere “bize doğru bakında yüzünüzün nurundan ışık alalım.”derler.Fakat onlara“Geldiğiniz yere dönünde nuru orada arayın.”diye seslenilir.
Bu sırada aralarına kapısı olan bir duvar çekilir.Bu duvarın gerisinde rahmet ve dış tarafında azap vardır.
Münafıklar,müminlere “Dünyada sizinle birlikte değimliydik?”diye seslenirler.Müminler de onlara şöyle derler:“Evet,birlikteydik.Fakat siz kendiniz eğri yola saptınız,hep komplo peşinde koştunuz,gerçeklerden kuşku duydunuz,asılsız kuruntulara kapıldınız,sonunda Allah’ın emri gelince öldünüz,o yaman ayartıcı(şeytan) sizi Allah’ın affediciliğine güvendirerek baştan çıkardı.
Bugün ne sizden ve ne de kafirlerden fidye kabul edilmez.Varacağınız ter cehennem ateşidir.Size orası yaraşır.Orası ne kötü bir yerdir.”(hadid suresi,11-15)
ALINTI
HER İNSANI BEKLEYEN
GERÇEK GELECEK
Fani dünyada kısacık bir hayat
Tasasıyla kederiyle,sevinciyle neşesiyle,yazıyla kışıyla,emellerden küçük ve sonu meçhul bir hayat…Ne gelirken ne de giderken bize sorulmadan önümüze konmuş bir hayat…Ağlayanı ile güleni aynı yerde yaşayan,altı ölülerle üstü dirilerle dolu bir dünya…Çiçekleri ve dikenleri imtihan için kurulmuş koca bir alan.
Vakti geldiğinde ertelemez ölüm
En büyük gerçek ölüm…İstenmeyen,sevilmeyen, ama gelen ayırım yapmayan,her canlının çaresiz tadacağı acı…Ne öne alınabilir,ne de ertelenebilir.Kim öldü ise,onun kıyameti kopar.(Nerede olursanız olun.tahkim edilmiş yüksek kalelerde bile bulunsanız ölüm sizi bulur.)(en-Nisa,78)
Kıyamet vaktine kadar kabirde bekleme
Kabre konduktan sonra ruh,sorulan sorulara verdiği cevaplara göre ya İlliyyin’e ya da Siccin’e gönderilir.Ruhlar orada yeniden diriltme vaktine kadar bekletilir.Diriltme gününde ise Allah’ın emri ile tekrar cesetlere girerler.Vücutlar ise,kıyamet sabahına kadar kabirde bekler.
Birinci sur’a üfürülmesi ve kıyametin kopması
Zamanını sadece ALLAH’ın bildiği bir günde İsrafil as Sur adlı bir şeye üfürür.(sur’a üfürüldüğü gün,ALLAH’IN diledikleri bir yana, göklerde olanlarda korku içinde kalırlar.Hepsi ALLAH’A boyun eğmiş olarak gelirler.)en-Neml,87}
‘‘Gök yarılıp rabbin emrine boyun eğer ,yer uzatılır,içinde olanları atıp tamamen boşalır ve rabbine boyun eğer.’’(el-İnşikak-1-4); ‘‘Büyük bir gürültü koparır,o gün insanlar ateş etrafında çırpınıp dökülen pervaneler gibi olur,dağlar atılmış renkli yüne benzer.’’(el-Karia1-5)
‘‘Tek bir çığlıkla hepsi bir düzlüğe dökülecekler.’’(en-Naziat-6-14)‘‘Sur’a üfürüldüğü gün herkes bölük gelecek , gökler kapı açılacak,dağlar yürütülüp serap olacak.’’(en-Nebe;18-20)
Sur’a üfürülmesi,herkesin tekrar diriltilmesi ve ruhlarla bedenlerin tekrar birleştirilmesi
Tekrar Sur’a üfürülür.Ruhlar bedenlerine döner.Gözleri dalgın dalgın,çekirgeler gibi yayılmış olarak,o çağırana koşarak kabirlerinden çıkarlar.kafirler ‘bu ne zor bir gündür derler’ (el kamer,8-9) ‘‘kabirlerinden çabuk çabuk çıkacakları gün,gözleri dönmüş,yüzlerini zillet bürümüş olarak sanki dikili taşlara doğru koşarlar.işte bu,söz verilmiş olan gündür ’’ (el mearic,43-44)
Mahşer meydanında toplanma
Melekler,cinler hayvanlar ve insanlar yeniden yaratıldıktan sonra bir meydanda toplanırlar.bu toplanma yerine mahşer denir.Akıllı,deli,büyük,küçük,kadın,erkek,iyi,kötü herkes orada toplanır.Hayvanlar hak hukuk alınıp verildikten sonra toprak olup giderler.Kafirler onların bu durumunu görünce toprak olmayı dilerler.Ama fayda etmez
Mahşer yerine herkes,dünyada peşinden gittiği lideri ile gelir.Firavun,kendisini ayakta tutanların başında durur.diğer tağutlar da adamları ile gelirler.
Sıcağın haddi hesabı olmayacak şekilde bunalttığı bir yer olan mahşerde,ne kadar bekleneceğini sadece ALLAH bilir.İnsanlar bir an önce akıbetlerini görmeyi isterler.Mahkeme-i kübra’nın kurulması istenir.Şefaatçi aranır.Peygamberler dolaşılır.O gün insanların gerçek önderlerinin peygamberler olduğu anlaşılmış olur.Peygamber aleyhisselam efendimizden başkası şefaate yanaşamaz.
‘‘O gün kişi kardeşinden, annesinden,babasından,karısından ve oğullarından kaçar.
O gün herkes kendi derdine düşer.
O gün birtakım yüzler aydınlıktır,gülmekte sevinmektedir.
O gün bir takım yüzlerde tozlanmış ve onları karanlık bürümüştür.
işte bunlar inkarcı olanlar,ALLAH’ın emrinden çıkanlardır.’’ (abese34-42)
O gün yedi sınıf insan hiçbir sıkıntı ile karşılaşmaz .Arş’ın gölgesinde gölgelenir.O yedi sınıf insanlar şunlardır:
1-Adeletle hükmeden bir sultan,
2-ALLAH’a ibadetle büyüyen genç,
3-Kalbi mescitlere kilitlenmiş insan,
4-ALLAH için birbirini seven ve O’nun için buluşup ayrılan iki mümin,
5-Güzel ve mevki sahibi bir kadının zina teklifini ‘ben ALLAH tan korkarım’diyerek reddeden,
6-Sağ elinin verdiğinisol eli bilmeyecek şekilde gizli sadaka veren,
7-yalnız bir yerde ALLAH’ı hatırlayıp göz yaşı akıtan
Herkese amel defterinin okutulması
Herkese,dünyada yaptığı işlerin hepsinin kayıtlı olduğu amel defteri verilir.Defterleri sağ tarafından verilen kimseler cennetlik bahtiyarlar,sol tarafından veya arkasından verilen kimseler ise cehennemlik bedbahtlar olacaklardır.Bahtiyarların hesabı ya çok basit geçecek veya onlar hiç hesaba çekilmeyecek,bedbahtlar ise çok çetin bir hesabla karşılaşacaklardır.
‘‘…. İşte o vakit kitabı(amel defteri)sağ eline verilmiş olan kimse derki:gelin kitabımı okuyun.Çünkü ben hesabıma ulaşacağımı (hesaba çekileceğimi)zannetmiştim!Artık o hoşnut bir hayatta yüksek bir cennet’tedir.’’(el-hakka,19-22) kitabı sol eline verilmiş olan ise,der ki:eyvah,keşke kitabım bana verilmeseydi….Hesabımın da ne olduğunu bilmeseydim…(el-Hakka,25-27)
İnsan,kendi amel defterinde hayatının bütün teferruatını görünce hayret edecek ve kur’anın tabiriyle şöyle diyecek:Eyvah bize bu deftere ne olmuş,küçük büyük bırakmayıp hepsini toplamış…(el-Kehf,49).
Mizanın kurulması ve amellerin tartılması
Kıyamet günü adalet terazileri koyacağız.Hiçbir kimseye hiçbir kaksızlık yapılmaz.Hardal tanesi kadar bile olsa yapılanı ortaya koyarız.Hesab görenler olarak bizler yeteriz.(el-Embiya,47).
Sırat köprüsünden geçiş
Sırat:
Cehennemin üzerinde kurulu bir köprüdür.Kılıçtan keskin,kıldan incedir.Kaygandır.Dikenlidir.Kapkaranlıktır.
Allah Müminlere ve münafıklara bir nur verir,o nur ile sırata gelirler.münafıkların nuru söner ve cehenneme düşerler.İyisi ve kötüsü ile müminler kalır.
Herkes onun üzerinden geçecektir.Kafirler ise önceden cehenneme atılırlar.
Müminlerede dünyadaki amellerine göre nur verilir.Kimininki çok,kimininki, az olur.Dağ gibi bir nurla gelen olur.Cılz bir nur la gelen olur.
Herkes nuru kadar bir süratle sırattan geçer.
Ahiter aleminin enzor olaylarından birisi sırattır.orada insan kendisinden başka kimseyi düşünmeyecektir.Aişe radıyallahu anha validemiz,bir defasında Peygamber aleyhisselama kıyamet gününde ailesini hatırlayıp hatırlamayacağını sorduğunda şu cevabı vermiştir
‘üç yerde kimse kimseyi hatırlamaz:Mizanda,amel defteri verilirken ve sıratta.
Melekler bile,günahsız oldukları halde sırattan korkmuşlardır.Herkes imanına ve ameline göre bir hızla onun üzerinden geçer kimi şimşek hızı ile kimi at hızıyla kimi sürünerek…herkes ameline göre…
O günün dehşetinden kimse konuşamaz .Sadece peygamber aleyhisselam efendimiz:
Allahım!
Selamet ver, selamet ver,selamet ver. Diye dua eder
Sırattan ilk geçen Ümmet-i Muhammed ve onun başında da Rasulullah sallallahu aleyhi ve selem olur.
Haramlar,riya,zulum,zekatı ihmal,namazlarda tembellik,emanete ihanet,sıla-ı rahimi koparma,küçük günahlarda ısrar….sıratta çengellere takılmaya neden olan şeylerin başında gelir.
Kamil bir imanın yanında o imanın gereklerini yerine getirmek ve dara düşmüş bir müminin sıkntısı ile ilgilenmek ve peygamber aleyhisselamın şefaatini hak edecek amellere sarılmak,küçük çocukların ölümüne sabretmek,kız çocuğu büyütmenin sıkıntılarına katlanmak,sadaka,Allah yolunda cihat,Allah korkusundan göz yaşı akıtmak… sırattan geçmeyi kolaylaştıran en önemli işlerdir.
Sırattan cennete geçiş veya cehenneme düşme
‘‘o gün erkek-kadın bütün müminlerden çıkan nurun önleri ve sağ yanları yönünde ilerlediğini görürsün.Onlara“Müjdeler olsun ki,altlarından ırmaklar akan ve içlerinde sürekli kalacağınız cennetler sizi bekliyor.İşte büyük başarı budur.”Denir.
O gün erkek-kadın bütün münafıklar,müminlere “bize doğru bakında yüzünüzün nurundan ışık alalım.”derler.Fakat onlara“Geldiğiniz yere dönünde nuru orada arayın.”diye seslenilir.
Bu sırada aralarına kapısı olan bir duvar çekilir.Bu duvarın gerisinde rahmet ve dış tarafında azap vardır.
Münafıklar,müminlere “Dünyada sizinle birlikte değimliydik?”diye seslenirler.Müminler de onlara şöyle derler:“Evet,birlikteydik.Fakat siz kendiniz eğri yola saptınız,hep komplo peşinde koştunuz,gerçeklerden kuşku duydunuz,asılsız kuruntulara kapıldınız,sonunda Allah’ın emri gelince öldünüz,o yaman ayartıcı(şeytan) sizi Allah’ın affediciliğine güvendirerek baştan çıkardı.
Bugün ne sizden ve ne de kafirlerden fidye kabul edilmez.Varacağınız ter cehennem ateşidir.Size orası yaraşır.Orası ne kötü bir yerdir.”(hadid suresi,11-15)
ALINTI