Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sirat-i Müstakim (dogru Yol) (1 Kullanıcı)

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Sirat-i Müstakim (dogru Yol)
Abdullah İbnu Mes'ud el-Hüzeli (radıyallahu anh)'nin anlattığına göre, bir adam kendisine "Sırat-ı müstakim (doğru yol) nedir?" diye sordu. Ona şu cevabı verdi:"Hz.Muhammed (aleyhissalatu vesselam), bizi sırat-ı müstakimin bir başında bıraktı. Bunun öbür ucu ise cennete ulaşmaktır. Bu ana yolun sağında ve solunda başka tali yollar da var. Bunlardan her birinin başında bir kısım insanlar durmuş oradan geçenleri kendilerine çağırıyorlar. Kim bu dış yollardan birine sülûk ederse yol onu ateşe götürecektir. Kim de sırat-ı müstakime sülûk ederse o da cennet'e ulaşacaktır." İbnu Mes'ud bu açıklamayı yaptıktan sonra şu ayeti okudu: "İşte bu benim sırat-ı müstakimimdir, buna uyun. Başka yollara sapmayın, sonra onlar sizi Allah'ın yolundan ayırırlar...." (En'am 152)

Rezin İbnu Muaviye'nin ilavesidir).



KAYNAK www.menba.org
Kütüb-i Sitte Hadis programı V 1.0

__________________
Bismillâhir Rahmânir Rahîm
1. Kıyamet gününe yemin ederim.

2. (Kusurlarından dolayı kendini) kınayan nefse de yemin ederim (ki diriltilip hesaba çekileceksiniz).

3. İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanır?

4. Evet bizim, onun parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter.

5. Fakat insan önünü (geleceğini, kıyameti) yalanlamak ister.


user_offline.gif
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA

pattern_t_r.gif

Sırat-ı Müstakim
Sami Büyükkaynak


Kur’an-ı Kerim’in Ümmü’l-Kitab’ı olan Fatiha Suresi’nde Yüce Yaratıcı(c.c.) bize bir dua öğretmektedir. Bu dua insanoğlunun, hayatın çapraşık, sonu gelmez yollarına karşılık, Sırat-ı müstakime doğru sevk ettirmesi için Allah’a nasıl dua edeceğini göstermektedir: “Ya Rabbi! Bizi Sırat-ı Müstakim’e ilet, kendilerine nimet verdiğin kimselerin yoluna, gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil’’. Bu muazzam dua kul olmanın, gereğini yerine getirmenin çabası dahilinde, Allah’ı mevla ve vekil kılmayı bizlere öğretmektedir. Yüce Allah kullukla sırat-ı müstakime ulaşılacağını şu ayetle beyan etmektedir: “Bana kulluk edin, doğru yol budur.’’ (Yasin, 61) Kulluk, Allah’ı tanıma, O’ nun hayata karışan yegane güç olduğunu haykırma, durum ve şartlar ne olursa olsun, Allah’a karşı sorumluluğun yerine getirilmesi için mücadele ve mücahede etme ve bu şuurla hayata anlam yüklemedir. Kulluk “Eşhedü’’ ile başlayan, ibadet, taat ve kullukla olgunlaşılan bir süreçtir. Kul olabilmek için Allah’a sımsıkı sarılmak gerekiyor ki, bu sımsıkı sarılış, işte Kur’an’ın ilk suresinde yer alan her müminin üzerinde olması gereken sırat-ı müstakime ulaştırıyor. “Allah’ın ayetleri önünüzde okunuyorken ve Resulü de içinizde bulunuyorken sizler küfre nasıl dönersiniz ki? Halbuki her kim Allah’a sımsıkı tutunursa muhakkak o, doğru yola çıkarmıştır.’’ (Ali İmran, 101)
 

hafize

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
14,020
Tepki puanı
23
Puanları
36
Yaş
70
Konum
BURSA
Sirat-i Müstakim (dogru Yol)
Abdullah İbnu Mes'ud el-Hüzeli (radıyallahu anh)'nin anlattığına göre, bir adam kendisine "Sırat-ı müstakim (doğru yol) nedir?" diye sordu. Ona şu cevabı verdi:"Hz.Muhammed (aleyhissalatu vesselam), bizi sırat-ı müstakimin bir başında bıraktı. Bunun öbür ucu ise cennete ulaşmaktır. Bu ana yolun sağında ve solunda başka tali yollar da var. Bunlardan her birinin başında bir kısım insanlar durmuş oradan geçenleri kendilerine çağırıyorlar. Kim bu dış yollardan birine sülûk ederse yol onu ateşe götürecektir. Kim de sırat-ı müstakime sülûk ederse o da cennet'e ulaşacaktır." İbnu Mes'ud bu açıklamayı yaptıktan sonra şu ayeti okudu: "İşte bu benim sırat-ı müstakimimdir, buna uyun. Başka yollara sapmayın, sonra onlar sizi Allah'ın yolundan ayırırlar...." (En'am 152)

Rezin İbnu Muaviye'nin ilavesidir).



KAYNAK www.menba.org
Kütüb-i Sitte Hadis programı V 1.0

__________________
Bismillâhir Rahmânir Rahîm
1. Kıyamet gününe yemin ederim.

2. (Kusurlarından dolayı kendini) kınayan nefse de yemin ederim (ki diriltilip hesaba çekileceksiniz).

3. İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi sanır?

4. Evet bizim, onun parmak uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter.

5. Fakat insan önünü (geleceğini, kıyameti) yalanlamak ister.



user_offline.gif

pattern_t_r.gif
Sırat-ı Müstakim
Sami Büyükkaynak


Kur’an-ı Kerim’in Ümmü’l-Kitab’ı olan Fatiha Suresi’nde Yüce Yaratıcı(c.c.) bize bir dua öğretmektedir. Bu dua insanoğlunun, hayatın çapraşık, sonu gelmez yollarına karşılık, Sırat-ı müstakime doğru sevk ettirmesi için Allah’a nasıl dua edeceğini göstermektedir: “Ya Rabbi! Bizi Sırat-ı Müstakim’e ilet, kendilerine nimet verdiğin kimselerin yoluna, gazaba uğramışların ve sapmışların yoluna değil’’. Bu muazzam dua kul olmanın, gereğini yerine getirmenin çabası dahilinde, Allah’ı mevla ve vekil kılmayı bizlere öğretmektedir. Yüce Allah kullukla sırat-ı müstakime ulaşılacağını şu ayetle beyan etmektedir: “Bana kulluk edin, doğru yol budur.’’ (Yasin, 61) Kulluk, Allah’ı tanıma, O’ nun hayata karışan yegane güç olduğunu haykırma, durum ve şartlar ne olursa olsun, Allah’a karşı sorumluluğun yerine getirilmesi için mücadele ve mücahede etme ve bu şuurla hayata anlam yüklemedir. Kulluk “Eşhedü’’ ile başlayan, ibadet, taat ve kullukla olgunlaşılan bir süreçtir. Kul olabilmek için Allah’a sımsıkı sarılmak gerekiyor ki, bu sımsıkı sarılış, işte Kur’an’ın ilk suresinde yer alan her müminin üzerinde olması gereken sırat-ı müstakime ulaştırıyor. “Allah’ın ayetleri önünüzde okunuyorken ve Resulü de içinizde bulunuyorken sizler küfre nasıl dönersiniz ki? Halbuki her kim Allah’a sımsıkı tutunursa muhakkak o, doğru yola çıkarmıştır.’’ (Ali İmran, 101)
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt