mürmüdük
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 7 Tem 2009
- Mesajlar
- 6,952
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 53
- Web Sitesi
- anadoluhaber.blogcu.com
Her an taşmaya hazır yaşlar bulundurur kimileri göz pınarlarında.Biraz sert esen bir rüzgar,dokunaklı birkaç dize,belki bir yeşilçam filmi bu yaşları ılık ılık akıtıverir yanaklara doğru.Sokaklara terk edilmiş ve manen gece karanlığı yaşayan bir ‘yalnızın’,aydınlıkta gülümsemesi gibi ılıktır akan bu yaşlar.İnsanın,özlenen rüyalara uyanıvermesi,hayallerin en umulmadık yerde gerçeğe dönüşüvermesi,veya en yabancı zannedilenlerin dost oluvermesi gibi titrek titrek olur,göz kapakları.Akar birkaç damla gözyaşı peş peşe.Ardı kesilmeyecekmişçesine iç çektirir göğüs kafesine.Kimi zaman hıçkırık,kimi zaman sarsıntı içten içe.
Yalnızlığın koyulaştığı anlarda ‘yalnız değilsin’dercesine birden çıkıverir kimi yaşlar.Bir iki damla yoldaş olur insana,yollarda yalnızken.İnsanın ‘gitmez’dediklerinin gittiği veya ‘döner’diye beklediklerinin gelmediği bir zamanda akan iki damla yaşın adıdır sabır.Ve geri dönüşü olmayan yolların en doğru kavşağıdır ıslak kirpiklerin çizdiği kavis.
Ödünç alınmış mutlulukların iade zamanını gösterir bazen,olmadık zamanlarda süzülen gözyaşları.Kimi zaman gülümsemenin ardına düşer,gamzeler çöktükçe içe doğru,akar da akar keyfince.Bir kaç damla tutunur kalır kirpiklerde bazen de.Yalnızlık düşünce gözlerin bahtına,sabahın rüzgarında yükselen deniz suları gibi dalgalanır,gözlerin kuytularında.Kıyıya vurduğu zamanlar da olur,içe aktığı zamanlarda.Acı yakar gözleri ve kalbi ama pişirirde…