Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

Sığır Jelatini Ve Kullanım Alanları (1 Kullanıcı)

Seyren

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2012
Mesajlar
1,036
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
Jelatin nedir?

Jelatin(gelatin), memelilerin dokularında, kasları kemiklere bağlayan, kemikleri birbirine ve diğer organlara bağlayan kısımlarında bulunan ve bir protein olan kollagenden çıkartılan bir protein maddesidir. Hayvanların(çoğunlukla sığır ve domuzların) deri, kemik ve bağ dokularının kaynatılması ile üretilir. Jelatinin güçlü şekil alma kabiliyeti, şeffaf jell oluşturması, esnek filim haline gelmesi, hazmının kolay olması, sıcak suda eriyebilmesi ve şekil alma hassası gıda işlemede, ilaç ve kozmetik ürünlerinde, fotoğrafçılıkta ve kağıt ürünlerinde kullanılan kıymetli bir madde olmasını sağlamıştır.

Bir gıda maddesi olarak jelatin, jellenmiş tatlı ve diğer gıda ürünleri için ana kaynaktır. Meyve ve etlerin korunmasında yüzey kaplama maddesi olarak, süt tozu yapımında, pasta beze ve kremalarında, taffy, marşmellov, haribo ve diğer şekerleme türlerinde, meyve sularında, dondurmada, yoğurtta, eritme peynirlerinde, diş macunu, şampuan, parfüm gibi kozmetik ürünlerinde ve ilaç sanayiinde kapsül ve tabletlerin filim tabakalanmasında kullanılmaktadır.

Arkaplan

Ondokuzuncu asrın ortalarına kadar jelatin elde etmek zor bir işti. İlk jelatin üretiminde, Buzağı bacakları büyük bir tencerenin içine su ilave edilerek kondu ve birkaç saat kaynatıldıktan sonra ayaklar dışarıya alındı. 24 saat bekletildikten sonra, en üst yüzeyde bir yağ tabakası toplandı. Bu tabaka sıyrılarak dışarıya alındı. Geriye kalan kitle jelatin yoğunluklu bir kitle olarak elde edildi.

Daha sonraları bazı üreticiler elde ettikleri jelatini öğüterek ince toz haline getirdiler veya yapraklar halinde kestiler. Bu gelişmeden sonra jelatin artık ticari bir mal olarak satışa sunuldu.

1945 yılında ilk patenti bir sanayici tarafından alındı. Gelişmeler hızla ilerleyerek 1936-1976 arasındaki 40 yıl içinde gıdalarda jelatinin kullanımı 6 kat artış gösterdi.

Bugün dünya üzerinde yılda 320 000 ton jelatin tüketilmektedir. Türkiye’nin yıllık tüketimi ise 3000 ton cıvarındadır. Bu tüketimin tamamı ithal yolu ile karşılanmaktadır.

Ham maddeler

Hayvan kemikleri, derileri ve dokuları kesimhanelerden toplanır. Jelatin işleme fabrikaları bu nedenle kesimhanelere yakın yerlerde kurulur. 1kg jelatin elde etmek için 30 kg ham madde kullanılmaktadır.

Hayvan parçalarından bakteri ve mineralleri uzaklaştırmak için kostik kireç veya sodium karbonat gibi asit ve alkalikler kullanılır. Bu maddeler gıda işleme fabrikalarından ve dış satıcılarından satın alınır.

Gıda jelatinlerinde tatlandırıcı, tat verici ve renklendirici eklenir. Bu maddeler de sıvı veya toz formunda dış satıcılarından satın alınabilir.

Üretim işlemi(prosesi)

1.Kontrol ve parçalama

Hayvan parçaları gıda işleme fabrikasına ulaştığı zaman kalite kontrolu yapılır. Çürümüş ve kokuşmuş parçalar ayıklanarak atılır. Daha sonra, kemikler, dokular ve deriler, takriben 12.7 cm kutrunda küçük parçalara ayıracak parçalama makinasına yüklenir.

2.Yağsızlaştırma ve kavurma

Hayvan parçaları, boydan boya yıkanmak için yüksek basınçlı su püskürtmenin altından geçirilir. Daha sonra yağını gidermek için kaynar suda ıslatılır. Böylece %2 yağ oranına düşürülür. Yağı giderilmiş kemik ve deriler bir konveyör band üzerinde, takriben 30 dakika, 100 C derecede kavrulmaya tabi tutulacağı kurutma ünitesine hareket ettirilir.

3.Asit ve alkali ile muamele

Hayvan parçaları, takriben 5 gün müddetle kireç teknelerinde (veya diğer bazı asit teknelerinde) veya alkali teknelerinde ıslatılmış olarak bekletilir. Bu işlem mineral ve bakterilerin büyük çoğunluğunu uzaklaştırır ve kollagenin serbest kalmasını kolaylaştırır. Asitle yıkama, tipik olarak pH değeri 1.5 tan az olmakla %4 lük hidroklorik asitle yapılır. Alkali yıkama ise pH değeri 7 nin üzerinde olan potasyum veya sodium karbonatlı su ile yapılır.

4.Kaynatma

Kemik, deri ve doku parçaları geniş aliminyum ayırıcılara yüklenir ve destile edilmiş suda kaynatılır. Ayırıcıdan çıkan bir boru, şimdi jelatin içeren sıvıyı ileriye doğru çekmeleri için işçilere izin verir. Sıvı, takriben 4 dakika boyunca 140C derece cıvarında bir sıcaklıkta flaş ısıtıcı ile sterilize edilir.

5.Buharlaştırma ve öğütme

Ayırıcıdan sıvı kemik, deri ve dokuların parçacıklarını dışarı ayırmak için filtrelerin içinden geçirilir. Filtrelerden sıvı buharlaştırıcılara, katı jelatinden sıvıyı ayıran makinalara doğru nakledilir. Sıvı dışarıya alınır ve atılır. Jelatin, onu plakalar haline presliyecek makinalardan geçirilir. Son ameliye, isteğe bağlı olarak, jelatin plakaları ince toz haline getirecek öğütücülerden geçirilir.

6.Tat verme ve renklendirme

Eğer jelatin gıda endüstrisinde kullanılacaksa tatlandırma, tat verme ve renklendirme işlemleri bu noktada ilave edilebilir. Bu katkı maddelerinin önceden hazırlanmış seti toz haline getirilmiş jelatinle tamamiyle karıştırılır.

7.Paketleme

Paketleme işlemi tam otomatiktir. Ayarlanmış miktardaki jelatin,herbiri polipropilen veya çok amaçlı kullanımlı kağıttan yapılmış torbalar içerisine yukarıdan doğru honilerden dökülerek akıtılır

8.Kalite kontol

Jelatin üreticileri milli ve uluslararası gıda işleme gereksinimlerinin zor şartlarına sadık kalmalıdırlar. Bu düzenlemeler, fabrikanın, cihazların ve işçilerin temizliğini ve katkı maddelerinin, tat vericilerinin ve renklendiricilerinin kabul edilir oranlarda olmasını içermekle beraber bunlarla sınırlı değildir.

Otomasyon ve bilgisayarlı teknolojiler, katkı maddelerinin miktarlarını, zaman ve sıcaklığı, asitliği ve alkaliliği ve akma seviyelerini önceden tesbit etmek ve sürekliğini korumak için işlemcilere imkan verirler.

Jelatin, jel dayanımını ve pelteleşmesini ölçen değişken olan tazelik”bloom” değerleri için işleme tabi tutulur. İstenen dayanım hangi jelatinin kullanılacağı hale tekabül eder. Tazelik değeri, üretim işlemi boyunca teknik olarak ölçülür ve düzen korunur.

Gelecek

Sığırlarda Deli dana hastalığının bulunduğunu İngilterenin rapor ettiği 1986 dan beri Jelatin üretiminde sığır kemiklerinin kullanılmasında batıda büyük endişeler oluştu. 1989 da ABD’nin Gıda ve İlaç İdaresi(FDA) Deli Dana Hastalığı(BSE) görülen ülkelerden sığır ithalatını yasakladı. Ancak, 1994’te FDA’nın bir kararı ile eczacılık kalitesindeki jelatinin üretiminde kullanılan kemik ve dokuların ithaline izin verildi.

1997 ile beraber, FDA kararını yeniden görüşmek için oturumlar yaptı. Jelatin işletmecileri ile yapılan görüşmelerden sonra acenta deli dana hastalığının yayılmasında jelatin şeklindeki yapının bulaşıcı olmadığını iddia etti. Hastalıktan sorumlu olan muhtemel tüm etkenlerin üretim işlemlerinden çıkartılması gerektiğini bildiren görevliler ikna edilmediler. Genellikle sığır kökenlilerin, domuz kökenlilerden daha fazla risk taşıdıkları üzerinde mutabakat vardı. Yine kemiklerin derilerden daha fazla riskli oldukları ve alkali işleminin asit ayrıştırma metodundan daha etkili olduğu üzerinde de mutabakat söz konusu idi. Bu bulgular önümüzdeki yıllarda jelatin işleme endüstrisini etkileyecektir.

Son yıllarda global dünyada yükselen bir değer olan İslami düşünce ve takipçilerinin talebi olan İslami Yaşam istekleri jelatinin aynı zamanda Helal olma keyfiyetini de ön plana çıkartmaktadır. 2 milyara yakın bir nüfus olan İslam dünyasına bu ecnebi gıda üretim firmaları ve maalesef bunlara ayak uydurmuş yerli ortakları bu güne kadar Müslümanların bu dini vecibelerini dikkate alan bir üretim yapmıyorlardı. Müslümanların bu ihtiyaçlarına, dünyada 30-40 milyon nüfusu bulmayan Musevilere ve bunlardan çok daha az olan vejeteryanlara tanıdıkları hakkın binde birini dahi tanımadılar.

İçine düşürüldükleri uyku ve rehavetten uyanan kitleler yaşam tarzlarını sorgulamaya başladılar. Henüz yolun başındalar.Ama kendilerine batı tarafından sunulan gıda, ilaç ve kozmetik ürünlerini ve üreticilerini sorgulamaya başlamışlardır. Batı bu sorgulamayı bir yandan da kolaylaştırmaktadır. Zira sunduğu ürünlerin zararlarını tesbit edince, yasaklama yoluna gitmektedir. Son olarak, 2006 yılı sonuna kadar üretimine ve satışına izin verilmiş olan saç boyalarının kanser riski oluşturduğunu tesbit etmiş ve 2007 den itibaren eski formülasyonlu saç boyalarının üretimini ve satışını yasakladığını duyurmuştur.

Jelatine gelince, Müslümanların Helal jelatin arayışlarını, halen kuruluşu gerçekleştirilmiş Pakistan ve Malezya’daki jelatin fabrikalarını, Türkiye’de Helal jelatin üretim tesisi kurma taleplerini ve Batılı fabrikaların Müslümanlar ve vejeteryanlar için bitki kökenli jelatin yapma çalışmalarını bir dahaki yazımızda dile getireceğiz inşaallah.

Sitemizde daha once yayınlanmış olan yazılarımız:

HARİBO ÜZERİNE
Jelatinin Alternatifi Yokmu?
Türkiyede jelatin
Gelatin-jelatin
Haram jelatinli Haribolar
Jelatinli Haribolar domuz jelatinli
Jelatinin Üretimi
Meşrubatlarda ve Dondurmada jelatin
 

sinemm89

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Nis 2012
Mesajlar
601
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
maalesef çoğu firmanın ne jelatini kullandığı belli değil yani bu bence öyle. sığır yazanlar var ama doğruluğunu rabbim bilir domuz daha çok yaygın ama bunu belirtemiyorlar tabiki.denetlenmediği içinde rahatlardır.
çok hileli gıdalar var akıl erdirmek zor gerçekten şeytanın bile aklına gelmez derler ya o şekilde..
 

Seyren

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Ocak 2012
Mesajlar
1,036
Tepki puanı
1
Puanları
0
Yaş
44
Konunun sonunda linkler verdim Sinem orada yazıyor malesef.Gerçekten bakkal market türü birşey yememek gerekli.Allah sağlığımızla oynayanlardan hesap soracak ama onlar bu hesabı nasıl verecekler.
 

abdulvedud

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Mar 2009
Mesajlar
144
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
maalesef çoğu firmanın ne jelatini kullandığı belli değil yani bu bence öyle. sığır yazanlar var ama doğruluğunu rabbim bilir domuz daha çok yaygın ama bunu belirtemiyorlar tabiki.denetlenmediği içinde rahatlardır.
çok hileli gıdalar var akıl erdirmek zor gerçekten şeytanın bile aklına gelmez derler ya o şekilde..

ayrıntılı olmasa da jeli şekerler joleler hakkında bişey yazayım istedim
benim babam ülker gıdadan emekli kimya müh....... gıda müh. üzerine ihtisası var... 1999 ila 2003 yılları arasında pamir gıda jeli şekerleme ve gıdada çalıştı.. üretim müdürüydü... jeli şekerleme ve draje kaplama hususunda babam alanında uzman sayılır....

pamir gıdayı bildiğim kadarıyla ya 2002 ya da 2003 yılları arasında haribo gıda (alman firması dünyaca ünlü jeli şekerlemeci) türkiyeye açılmak için satın alır.... babam bu süreçte haribo gıda altında 8 ay gibi bir vakit çalıştı... sonra kendi adamlarını getirdikleri için babamı işten çıkardılar.... ve o fabrikada şuan babamın akrabası birçok çalışanı var (babam zamanında memleketlilerimizi oraya yerleştirdi.)fabrika bayrampaşadaydı şuan hadımköy olacak tam bilmiyorum taşındı... babam haribodaki üretim müdürlüğü döneminde hep sığır jelatini kullandı.... şuan da da eminim sığır jelatini kullanılıyor... tabi babam gittikten sonra jelatin getirdikleri firmayı değiştireceklerini zannetmem. (ama değiştirmiş olabilirler)
haribo firması sadece almanya gibi domuz etinin serbest olduğu yerde domuzdan üretilen jelatini kullanıyor fakat türkiyede bu haribo adına söylüyorum ki mümkün değil yine aynı şeyi ülker gıda için de söyler kendisi.... türkiye de bilinen markalarda sığır jelatini kullanılıyor....


bir anımı paylaşayım okulumda ilkokul 4. sınıftayken kantine bir markanın (adı duyulmamış) jölesi gelirdi arkadaşlarımla da tüketirdik bir gün evde babam elimde gördü aradan 1 hafta geçti babam evde beni gördü ani bir reaksiyon gösterip tuttu kolumdan" sakın bi daha o jöleyi yemeyeceksin üretim yerine gittim bizzat gördüm küçük kızlara pis bir tesiste üretip paketletiyorlar" dedi.... umarım size bu yazımla bir faydam dokunur ama bilin bilinen markalarda domuz jelatini o kadar kolay değil çünkü o markalar türkiyede kalitesini yitirmek istemez.....

2.cisi biz müslümanlar bazı hususlarda maalesef abartma ve işgüzarlık yapmayı severiz....(yukardaki arkadaşı tenzih ederim...) örneğin meşrubatlarda alkol var olayı sonradan çıktı ki insanların yediği herşeyde bırakın organik olan herşeyin için de eser miktarda alkol varmış bunun sebebi de o maddenin kapalı ortamdaki mikro organizmaların fermantasyonu sonucu her maddede alkol olabilir. ekmekte de var cola da da gazozlarda da var.... şimdi diyceksiniz ki temizlensin o mikro organizmalar bu %100 mümkün değil imkansız bu ortamı steril etmek için ya kimyasal kullanırsınız ya da 150 derecede bekletirsiniz ama en az 15 dk (ama mutlaka elinizle havayla teması olacak ) , o zamanda yiyecek maddesini tüketemezsiniz. bence bu iş o kadar kolay değil... burdan şuna gelicem coca cola şirketi belki bazı sitelerde dendiği gibi israile destek olabilir ama bu benim destek verdiğim anlamına gelmesin ama olay şuna dönüyor "aa abi bak coca cola da alkol çıkmış imansız kefereler zaten israile destek oluyorlar onlardan da bu beklenir"" gibi bu bence bizim içimizde varolan düşmanlığı büyütmek için çıkardığımız paranoyadır diye yorumluyorum (şunu da belirteyim evde meyve suyu tüketirim cola eğer bana misafirlikte ikram edilmişse karşıdakini içmeyince mahcup duruma düşeceğini görmüşsem itiraz edemem bu sefer karşıdaki başka zahmetlere giriyor. colaya şüpheyle yaklaşıyorum..) .... bu siteyi inceledim jelatin hususunda yazılan yazıları 2003 yılında yazılmış şuan 10 sene geçmiş bence tekrar güncellenmeli
 

sinemm89

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Nis 2012
Mesajlar
601
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
ayrıntılı olmasa da jeli şekerler joleler hakkında bişey yazayım istedim
benim babam ülker gıdadan emekli kimya müh....... gıda müh. üzerine ihtisası var... 1999 ila 2003 yılları arasında pamir gıda jeli şekerleme ve gıdada çalıştı.. üretim müdürüydü... jeli şekerleme ve draje kaplama hususunda babam alanında uzman sayılır....

pamir gıdayı bildiğim kadarıyla ya 2002 ya da 2003 yılları arasında haribo gıda (alman firması dünyaca ünlü jeli şekerlemeci) türkiyeye açılmak için satın alır.... babam bu süreçte haribo gıda altında 8 ay gibi bir vakit çalıştı... sonra kendi adamlarını getirdikleri için babamı işten çıkardılar.... ve o fabrikada şuan babamın akrabası birçok çalışanı var (babam zamanında memleketlilerimizi oraya yerleştirdi.)fabrika bayrampaşadaydı şuan hadımköy olacak tam bilmiyorum taşındı... babam haribodaki üretim müdürlüğü döneminde hep sığır jelatini kullandı.... şuan da da eminim sığır jelatini kullanılıyor... tabi babam gittikten sonra jelatin getirdikleri firmayı değiştireceklerini zannetmem. (ama değiştirmiş olabilirler)
haribo firması sadece almanya gibi domuz etinin serbest olduğu yerde domuzdan üretilen jelatini kullanıyor fakat türkiyede bu haribo adına söylüyorum ki mümkün değil yine aynı şeyi ülker gıda için de söyler kendisi.... türkiye de bilinen markalarda sığır jelatini kullanılıyor....


bir anımı paylaşayım okulumda ilkokul 4. sınıftayken kantine bir markanın (adı duyulmamış) jölesi gelirdi arkadaşlarımla da tüketirdik bir gün evde babam elimde gördü aradan 1 hafta geçti babam evde beni gördü ani bir reaksiyon gösterip tuttu kolumdan" sakın bi daha o jöleyi yemeyeceksin üretim yerine gittim bizzat gördüm küçük kızlara pis bir tesiste üretip paketletiyorlar" dedi.... umarım size bu yazımla bir faydam dokunur ama bilin bilinen markalarda domuz jelatini o kadar kolay değil çünkü o markalar türkiyede kalitesini yitirmek istemez.....

2.cisi biz müslümanlar bazı hususlarda maalesef abartma ve işgüzarlık yapmayı severiz....(yukardaki arkadaşı tenzih ederim...) örneğin meşrubatlarda alkol var olayı sonradan çıktı ki insanların yediği herşeyde bırakın organik olan herşeyin için de eser miktarda alkol varmış bunun sebebi de o maddenin kapalı ortamdaki mikro organizmaların fermantasyonu sonucu her maddede alkol olabilir. ekmekte de var cola da da gazozlarda da var.... şimdi diyceksiniz ki temizlensin o mikro organizmalar bu %100 mümkün değil imkansız bu ortamı steril etmek için ya kimyasal kullanırsınız ya da 150 derecede bekletirsiniz ama en az 15 dk (ama mutlaka elinizle havayla teması olacak ) , o zamanda yiyecek maddesini tüketemezsiniz. bence bu iş o kadar kolay değil .... bu siteyi inceledim jelatin hususunda yazılan yazıları 2003 yılında yazılmış şuan 10 sene geçmiş bence tekrar güncellenmeli

paylaşım için teşekkürler kendinize göre haklı olduğunuz noktalar vardır elbetteki.tabiki buradaki firmalar müşteri kitlesini kaybetmek istemez sizin emin olduğunuz yada babanız çalıştığı için örnek verip güvendiğiniz firmalar dışında nice firmalar var.ne yazıkkı hepsinde tanıdığımız yada bize net bilgi verecek kimse yok.maalesef gıda üretimi olan yerlere denetim kontrolleri sürekli yapılmıyor takip edilmiyor en son yapılan su analizlerinden örnek vereyim bir tv kanalında yapılan şikayet üzerine sağlık bakanlığı denetime geçti yani maalesef sürekli milletimizin sesini yükseltmesi şikayetçi olması gerekiyor denetimlerin olabilmesi için.ben sadece şuna inanıyorum bir firmanın islami koşullarda üretim yapabilmesi en çok kendi vicdanına allah korkusuna insanlara verdiği değere ve saygıya bağlıdır.birde kontrollerden sonra alacağı cezada belki caydırıcı olabilir.oda sürekli olmuyor.ben hıfsızsıhha sağlık daire başkanlığında gıda mühendisi hocamın yanında staj yaparken öğrendiğim şeyler sebebiyle çok fazla güvenemiyorum.bu benim görüşüm kimseyi etkilemek için söylemiyorum.abartı konusuna gelince eğer bu halk bişeyleri abartıyorsa muhakkak haklı olduğu noktalar vardır.ülkemizde şikayet yapılmadan denetlenmeyen ancak birileri deşifre etmeye başlayınca halka açıklanan bir sistem olduğu sürece vatandaşında her daim abartı yapma yada şüpheci olmayada hakkı var demektir.sizin elinizde sığır jelatini olduğuna dair bir ispat olmadığına göre tahmin olmuş oluyor.ki zaten hiçbirimizin elinde böyle birşey olamaz.her firma yada büyük firmalar benim kapım tüm müşterilerimize halkımıza açık gelip görebilirler diyemediği sürece şüpheler herzaman hepsi için var olacaktır.bu bana göre böyle.
alkol konusuna gelince evet hemen hemen herşeyde alkol mevcut fakat bazılarının kendi yapısında doğal yönden bazılarınınsa gıda yönetmeliğinde izin verildiği oranda mevcuttur..vücuda zararlı olan bakterilerde var yararlı olanlarda.dediğiniz doğru ekmek dahil tüm fermente yani mayalı ürünlerde işlem sonucunda belirli bir miktarda alkol var ama bu insanları kesinlikle yanıltmamalıdır burada sözü edilen alkol;
Küf, maya ve bakteri gibi mikroorganizmaların şekerli maddelere (karbonhidratlara) tesiri ile meydana gelen biyokimyasal olay yani mayalanma sonucunda ortaya çıkan alkoldür bununda dinen bir sakıncası yoktur.yönetmelikte alkolsüz içeceklere izin verilen oran dışında dışarıdan alkol konulması söz konusu değildir yazıyor.bazı siteler izin verilen oranın dahada düşürülmesi için kendilerince mail yolluyor yazı falan yazıyor. galiba yapılacak tek şey herşeye rağmen güvenilir ümidiyle birazda dikkat ederek yinede araştırarak tüketmek.
 

abdulvedud

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Mar 2009
Mesajlar
144
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
35
evet haklısınız... ben zaten sizi haksız çıkarmak için söylemedim zaten doğru... babam diye verdim diye kimse güvenmek zorunda değil... ... .(mesajım sert oldu galiba ki harfleriniz kalın yazılmış öncelilikle kimseyi kırmak değil amacım sadece bilgi vermekti )

abartı olayına gelince ben sizleri zaten kastetmedim bu işleri ondan bundan duyup konuşup cahilce atılanları kastettim (zaten yukardaki mesajımda parantez için dede belirttim bunu (müslüman geçinip " abi onda alkol var neden içiyorsun" diye dalga geçenler oldu bunu bizzat yaşadım islamın 5 şartından bu işleri daha üst seviyeye çıkartanları kastettim) haribo şuan belki domuz jelatini de kullanabilir..... (bunuda yukarıda belirttim)

evet ben biraz bu hususta ballıyım ki evde gıda güvencem açısından babam var.... önüne gelen maddenin ne olduğunu biliyor.... gıda fuarlarında bunları inceleme imkanına sahip.... ben sadece katkım olsun diye belirttim
deşifre programı şuan tek program bunlar çoğalmalı... ama ben söyliyim bu iş sadece uğur dündarın arenasına yada a haber kanalının deşifre ekibine kalmamalı tabi ki de ki onlar bile ben iddia ediyorum güvenilir değil çünkü onlarda reyting uğruna doğruları çarpıtabiliyor o adam tv ye çıkmış mükemmel bir adam değil bence. uğur dündar çıkıp itiraf etmese bile biz biliyoruz ki basılması karşılığı o adam firmalardan rüşvet almıştır.... bence

babam ın üretim müdürü olduğu bir firmayı bu ekip gelip bastı bundan 7 yıl önce babam tv ye çıktı ve çarpıtarak anlattılar ben giderim o tesise giderim girerim..... tarım il müfettişi de biliyor ... ama gelin görün onlar reyting için neler yapıyorlar. tesise gelin sizi bile götürürüm şuanda babamı da alır kullanılan maddeleri tek tek öğrenirsiniz nerden ithal edilip içinde hangi maddeler var öğrenirsiniz

şimdi çıkmış aynı adam medyatik profesörleri almış damacana olayını yerden yere vuruyor... ben yaptım enaniyetine girmek için....

ben sağlık bakanlığına bu hususta güvenmiyorum ama deşifreyede güvenmiyorum... bence başkaları da çıkıp bu işi düzgün yapmalı

benim dediğim hususlar olayın bir başka boyutudur... ben de sizlere başka bir açıdan bakma imkanı sağlamak istedim...

yani sonuç olarak dediğim şu babam sektörde görüyor ama deşifre ve arena diye güvendiğiniz programlar bile güvenilir değil bunlara göz yumuyor....
 

sinemm89

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Nis 2012
Mesajlar
601
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
bakanlık denetimleri hususunda güvenilir bence yoksa pınar gibi büyük bir markadaki basit bir olayı millete bu kadar şiddetli duyurmazlardı %100 dana etinde kanatlı eti çıkmış bence bu da denetimlerin sağlam olduğunu gösterir bence

Gıda da Taklit ve Tağşiş Yapan Firmalar

bu linkten görün

ben sizi anladım çoğu konularımda kalın yazı kullanırım sizinle bir ilgisi yok.ben zaten tarım bakanlığının sucuk sosis ürünlerine yapmış olduğu denetimi paylaşmıştım çoktan incelemiştim bu konularla ilgiliyim çünkü.çocuklarınıza bu gıdaları yedirmeyin konu başlıklı olan yeri bulup yazdıklarıma bakabilirsiniz demekki siz denk gelmemisiniz doğruluğuna itibar etmesem paylaşmazdım benim sağlık bakanlığının denetim kontrolleriyle ilgili tek şikayetim sıklıkla düzenli yapmamalarıdır yoksa doğruluğuna itibar etmediğimi söylemem yalan olur.özelliklede numunelerini gönderdiği hıfsızsıhha laboratuarları sonderece güvenilirdir benim takıldığım nokta daha çok firmalar üretim yerleridir.bunların denetimlerinin düzenli yapılmamasıdır
 

sinemm89

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Nis 2012
Mesajlar
601
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
evet haklısınız... ben zaten sizi haksız çıkarmak için söylemedim zaten doğru... babam diye verdim diye kimse güvenmek zorunda değil... ... .(mesajım sert oldu galiba ki harfleriniz kalın yazılmış öncelilikle kimseyi kırmak değil amacım sadece bilgi vermekti )

abartı olayına gelince ben sizleri zaten kastetmedim bu işleri ondan bundan duyup konuşup cahilce atılanları kastettim (zaten yukardaki mesajımda parantez için dede belirttim bunu (müslüman geçinip " abi onda alkol var neden içiyorsun" diye dalga geçenler oldu bunu bizzat yaşadım islamın 5 şartından bu işleri daha üst seviyeye çıkartanları kastettim) haribo şuan belki domuz jelatini de kullanabilir..... (bunuda yukarıda belirttim)

evet ben biraz bu hususta ballıyım ki evde gıda güvencem açısından babam var.... önüne gelen maddenin ne olduğunu biliyor.... gıda fuarlarında bunları inceleme imkanına sahip.... ben sadece katkım olsun diye belirttim
deşifre programı şuan tek program bunlar çoğalmalı... ama ben söyliyim bu iş sadece uğur dündarın arenasına yada a haber kanalının deşifre ekibine kalmamalı tabi ki de ki onlar bile ben iddia ediyorum güvenilir değil çünkü onlarda reyting uğruna doğruları çarpıtabiliyor o adam tv ye çıkmış mükemmel bir adam değil bence. uğur dündar çıkıp itiraf etmese bile biz biliyoruz ki basılması karşılığı o adam firmalardan rüşvet almıştır.... bence

babam ın üretim müdürü olduğu bir firmayı bu ekip gelip bastı bundan 7 yıl önce babam tv ye çıktı ve çarpıtarak anlattılar ben giderim o tesise giderim girerim..... tarım il müfettişi de biliyor ... ama gelin görün onlar reyting için neler yapıyorlar. tesise gelin sizi bile götürürüm şuanda babamı da alır kullanılan maddeleri tek tek öğrenirsiniz nerden ithal edilip içinde hangi maddeler var öğrenirsiniz

şimdi çıkmış aynı adam medyatik profesörleri almış damacana olayını yerden yere vuruyor... ben yaptım enaniyetine girmek için....

ben sağlık bakanlığına bu hususta güvenmiyorum ama deşifreyede güvenmiyorum... bence başkaları da çıkıp bu işi düzgün yapmalı

benim dediğim hususlar olayın bir başka boyutudur... ben de sizlere başka bir açıdan bakma imkanı sağlamak istedim...

yani sonuç olarak dediğim şu babam sektörde görüyor ama deşifre ve arena diye güvendiğiniz programlar bile güvenilir değil bunlara göz yumuyor....

ben gözlerimle görmediğim için o şahıs birinden para alıyor falan diyemem bence sizde bu hususta genelleme yapmamalısınız doğrusunu allah bilir.
sağlık bakanlığı en güvenilir olandır maalesef herkesin yediğini içtiğini kendisinin analiz etme şansı yada yeteneği bilgisi yok.olanlara güvenilmek zorunda.damacana konusuna gelince bu açıklamaları sağlık bakanlığı çok daha önceden yapmalıydı mikroorganizmalar bakteriler kanımıza geçtikten sonra değil şimdi damacaların çiplerle takip edilip nekadar kaçkez kullanıldığı incelenicekmiş bunlar için çok geç kalındı işlerini yaptılarmı güzel yapıyorlar ama düzenli sık ve yerinde zamanında yapılmıyorsa bana ne faydası var sucuk sosis bunlar basit şeyler bunların alternatifleri vardır zorunlu ihtiyaç değiller tüketilmediklerinde bir sorun olmaz bunlar basit şeyler haribo jelibon bonibon vs bunlar çok mühim değil ama yaşamın en temel parçası olan ve insanlar için alternatifi olmayan "su" bu çok daha önemlidir.
o firmalar çoktan açıklanmalıydı şimdi değil.damacanalar çoktan denetlenmeliydi.adam alıp damacanayı götürüyor sora sana yenisini getiriyor sanıyorki çoğu insanlar bu damacana 0 hiç kullanılmadı hayır kimbilir kaçkez kullanıldı da senin kapına öyle geldi ve kimbilir senden önce kullananlar evlerinde suları bitince içine neler koydular bakteriler içinde sana geri döndü hele o su pompaları onlar tam bir mikrop yuvasıdır düzenli temizlenmesi gerekir ağzınında kesinlikle kapatılmaması gerekir ama çoğu kimse bunu bilmez yani jelibondan önce konuşulacak bilgiler verilecek daha çoooook şeyler var kardeşim selametle.
 

sinemm89

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
19 Nis 2012
Mesajlar
601
Tepki puanı
0
Puanları
0
Yaş
34
Konunun sonunda linkler verdim Sinem orada yazıyor malesef.Gerçekten bakkal market türü birşey yememek gerekli.Allah sağlığımızla oynayanlardan hesap soracak ama onlar bu hesabı nasıl verecekler.

evet ama maalesef allaha hesabını veremeyecekleri işlerin peşindeler hala.haklısınız yenmemesi gerek.güvenilir markalar tüketilmesi gerek tabi bazılarından %100 emin olmasakta tüketiyoruz kötünün iyisi diyerek.yoksa yicek pek bişey kalmıcak:)pazarlarda çok sahte ürünler mevcut kahvaltılık çikolata diye getirilmiş ürünler jelibonlar gofretler vb. kesinlikle alınmamalı fakat bazı vatandaşlar neyazıkkki alıyorlar belkide maddi durumlarından dolayı.
ama ucuz malın da muhakkak bir hilesi vardır.
 

_YUSUF_

Yönetici
Katılım
26 Haz 2008
Mesajlar
4,070
Tepki puanı
1,042
Puanları
113
Yaş
42
Jelatin nedir?

Jelatin(gelatin), memelilerin dokularında, kasları kemiklere bağlayan, kemikleri birbirine ve diğer organlara bağlayan kısımlarında bulunan ve bir protein olan kollagenden çıkartılan bir protein maddesidir. Hayvanların(çoğunlukla sığır ve domuzların) deri, kemik ve bağ dokularının kaynatılması ile üretilir. Jelatinin güçlü şekil alma kabiliyeti, şeffaf jell oluşturması, esnek filim haline gelmesi, hazmının kolay olması, sıcak suda eriyebilmesi ve şekil alma hassası gıda işlemede, ilaç ve kozmetik ürünlerinde, fotoğrafçılıkta ve kağıt ürünlerinde kullanılan kıymetli bir madde olmasını sağlamıştır.

Bir gıda maddesi olarak jelatin, jellenmiş tatlı ve diğer gıda ürünleri için ana kaynaktır. Meyve ve etlerin korunmasında yüzey kaplama maddesi olarak, süt tozu yapımında, pasta beze ve kremalarında, taffy, marşmellov, haribo ve diğer şekerleme türlerinde, meyve sularında, dondurmada, yoğurtta, eritme peynirlerinde, diş macunu, şampuan, parfüm gibi kozmetik ürünlerinde ve ilaç sanayiinde kapsül ve tabletlerin filim tabakalanmasında kullanılmaktadır.


Arkaplan

Ondokuzuncu asrın ortalarına kadar jelatin elde etmek zor bir işti. İlk jelatin üretiminde, Buzağı bacakları büyük bir tencerenin içine su ilave edilerek kondu ve birkaç saat kaynatıldıktan sonra ayaklar dışarıya alındı. 24 saat bekletildikten sonra, en üst yüzeyde bir yağ tabakası toplandı. Bu tabaka sıyrılarak dışarıya alındı. Geriye kalan kitle jelatin yoğunluklu bir kitle olarak elde edildi.

Daha sonraları bazı üreticiler elde ettikleri jelatini öğüterek ince toz haline getirdiler veya yapraklar halinde kestiler. Bu gelişmeden sonra jelatin artık ticari bir mal olarak satışa sunuldu.

1945 yılında ilk patenti bir sanayici tarafından alındı. Gelişmeler hızla ilerleyerek 1936-1976 arasındaki 40 yıl içinde gıdalarda jelatinin kullanımı 6 kat artış gösterdi.

Bugün dünya üzerinde yılda 320 000 ton jelatin tüketilmektedir. Türkiye’nin yıllık tüketimi ise 3000 ton cıvarındadır. Bu tüketimin tamamı ithal yolu ile karşılanmaktadır.

Ham maddeler

Hayvan kemikleri, derileri ve dokuları kesimhanelerden toplanır. Jelatin işleme fabrikaları bu nedenle kesimhanelere yakın yerlerde kurulur. 1kg jelatin elde etmek için 30 kg ham madde kullanılmaktadır.

Hayvan parçalarından bakteri ve mineralleri uzaklaştırmak için kostik kireç veya sodium karbonat gibi asit ve alkalikler kullanılır. Bu maddeler gıda işleme fabrikalarından ve dış satıcılarından satın alınır.

Gıda jelatinlerinde tatlandırıcı, tat verici ve renklendirici eklenir. Bu maddeler de sıvı veya toz formunda dış satıcılarından satın alınabilir.

Üretim işlemi(prosesi)

1.Kontrol ve parçalama

Hayvan parçaları gıda işleme fabrikasına ulaştığı zaman kalite kontrolu yapılır. Çürümüş ve kokuşmuş parçalar ayıklanarak atılır. Daha sonra, kemikler, dokular ve deriler, takriben 12.7 cm kutrunda küçük parçalara ayıracak parçalama makinasına yüklenir.

2.Yağsızlaştırma ve kavurma

Hayvan parçaları, boydan boya yıkanmak için yüksek basınçlı su püskürtmenin altından geçirilir. Daha sonra yağını gidermek için kaynar suda ıslatılır. Böylece %2 yağ oranına düşürülür. Yağı giderilmiş kemik ve deriler bir konveyör band üzerinde, takriben 30 dakika, 100 C derecede kavrulmaya tabi tutulacağı kurutma ünitesine hareket ettirilir.

3.Asit ve alkali ile muamele

Hayvan parçaları, takriben 5 gün müddetle kireç teknelerinde (veya diğer bazı asit teknelerinde) veya alkali teknelerinde ıslatılmış olarak bekletilir. Bu işlem mineral ve bakterilerin büyük çoğunluğunu uzaklaştırır ve kollagenin serbest kalmasını kolaylaştırır. Asitle yıkama, tipik olarak pH değeri 1.5 tan az olmakla %4 lük hidroklorik asitle yapılır. Alkali yıkama ise pH değeri 7 nin üzerinde olan potasyum veya sodium karbonatlı su ile yapılır.

4.Kaynatma

Kemik, deri ve doku parçaları geniş aliminyum ayırıcılara yüklenir ve destile edilmiş suda kaynatılır. Ayırıcıdan çıkan bir boru, şimdi jelatin içeren sıvıyı ileriye doğru çekmeleri için işçilere izin verir. Sıvı, takriben 4 dakika boyunca 140C derece cıvarında bir sıcaklıkta flaş ısıtıcı ile sterilize edilir.

5.Buharlaştırma ve öğütme

Ayırıcıdan sıvı kemik, deri ve dokuların parçacıklarını dışarı ayırmak için filtrelerin içinden geçirilir. Filtrelerden sıvı buharlaştırıcılara, katı jelatinden sıvıyı ayıran makinalara doğru nakledilir. Sıvı dışarıya alınır ve atılır. Jelatin, onu plakalar haline presliyecek makinalardan geçirilir. Son ameliye, isteğe bağlı olarak, jelatin plakaları ince toz haline getirecek öğütücülerden geçirilir.

6.Tat verme ve renklendirme

Eğer jelatin gıda endüstrisinde kullanılacaksa tatlandırma, tat verme ve renklendirme işlemleri bu noktada ilave edilebilir. Bu katkı maddelerinin önceden hazırlanmış seti toz haline getirilmiş jelatinle tamamiyle karıştırılır.

7.Paketleme

Paketleme işlemi tam otomatiktir. Ayarlanmış miktardaki jelatin,herbiri polipropilen veya çok amaçlı kullanımlı kağıttan yapılmış torbalar içerisine yukarıdan doğru honilerden dökülerek akıtılır

8.Kalite kontol

Jelatin üreticileri milli ve uluslararası gıda işleme gereksinimlerinin zor şartlarına sadık kalmalıdırlar. Bu düzenlemeler, fabrikanın, cihazların ve işçilerin temizliğini ve katkı maddelerinin, tat vericilerinin ve renklendiricilerinin kabul edilir oranlarda olmasını içermekle beraber bunlarla sınırlı değildir.

Otomasyon ve bilgisayarlı teknolojiler, katkı maddelerinin miktarlarını, zaman ve sıcaklığı, asitliği ve alkaliliği ve akma seviyelerini önceden tesbit etmek ve sürekliğini korumak için işlemcilere imkan verirler.

Jelatin, jel dayanımını ve pelteleşmesini ölçen değişken olan tazelik”bloom” değerleri için işleme tabi tutulur. İstenen dayanım hangi jelatinin kullanılacağı hale tekabül eder. Tazelik değeri, üretim işlemi boyunca teknik olarak ölçülür ve düzen korunur.

Gelecek

Sığırlarda Deli dana hastalığının bulunduğunu İngilterenin rapor ettiği 1986 dan beri Jelatin üretiminde sığır kemiklerinin kullanılmasında batıda büyük endişeler oluştu. 1989 da ABD’nin Gıda ve İlaç İdaresi(FDA) Deli Dana Hastalığı(BSE) görülen ülkelerden sığır ithalatını yasakladı. Ancak, 1994’te FDA’nın bir kararı ile eczacılık kalitesindeki jelatinin üretiminde kullanılan kemik ve dokuların ithaline izin verildi.

1997 ile beraber, FDA kararını yeniden görüşmek için oturumlar yaptı. Jelatin işletmecileri ile yapılan görüşmelerden sonra acenta deli dana hastalığının yayılmasında jelatin şeklindeki yapının bulaşıcı olmadığını iddia etti. Hastalıktan sorumlu olan muhtemel tüm etkenlerin üretim işlemlerinden çıkartılması gerektiğini bildiren görevliler ikna edilmediler. Genellikle sığır kökenlilerin, domuz kökenlilerden daha fazla risk taşıdıkları üzerinde mutabakat vardı. Yine kemiklerin derilerden daha fazla riskli oldukları ve alkali işleminin asit ayrıştırma metodundan daha etkili olduğu üzerinde de mutabakat söz konusu idi. Bu bulgular önümüzdeki yıllarda jelatin işleme endüstrisini etkileyecektir.

Son yıllarda global dünyada yükselen bir değer olan İslami düşünce ve takipçilerinin talebi olan İslami Yaşam istekleri jelatinin aynı zamanda Helal olma keyfiyetini de ön plana çıkartmaktadır. 2 milyara yakın bir nüfus olan İslam dünyasına bu ecnebi gıda üretim firmaları ve maalesef bunlara ayak uydurmuş yerli ortakları bu güne kadar Müslümanların bu dini vecibelerini dikkate alan bir üretim yapmıyorlardı. Müslümanların bu ihtiyaçlarına, dünyada 30-40 milyon nüfusu bulmayan Musevilere ve bunlardan çok daha az olan vejeteryanlara tanıdıkları hakkın binde birini dahi tanımadılar.

İçine düşürüldükleri uyku ve rehavetten uyanan kitleler yaşam tarzlarını sorgulamaya başladılar. Henüz yolun başındalar.Ama kendilerine batı tarafından sunulan gıda, ilaç ve kozmetik ürünlerini ve üreticilerini sorgulamaya başlamışlardır. Batı bu sorgulamayı bir yandan da kolaylaştırmaktadır. Zira sunduğu ürünlerin zararlarını tesbit edince, yasaklama yoluna gitmektedir. Son olarak, 2006 yılı sonuna kadar üretimine ve satışına izin verilmiş olan saç boyalarının kanser riski oluşturduğunu tesbit etmiş ve 2007 den itibaren eski formülasyonlu saç boyalarının üretimini ve satışını yasakladığını duyurmuştur.

Jelatine gelince, Müslümanların Helal jelatin arayışlarını, halen kuruluşu gerçekleştirilmiş Pakistan ve Malezya’daki jelatin fabrikalarını, Türkiye’de Helal jelatin üretim tesisi kurma taleplerini ve Batılı fabrikaların Müslümanlar ve vejeteryanlar için bitki kökenli jelatin yapma çalışmalarını bir dahaki yazımızda dile getireceğiz inşaallah.

Sitemizde daha once yayınlanmış olan yazılarımız:

HARİBO ÜZERİNE
Jelatinin Alternatifi Yokmu?
Türkiyede jelatin
Gelatin-jelatin
Haram jelatinli Haribolar
Jelatinli Haribolar domuz jelatinli
Jelatinin Üretimi
Meşrubatlarda ve Dondurmada jelatin
güncelleme,
müslüman ne yediğine dikkat etmeli ortam okadar cok bozuldu ki daha fazla kazanma hırsı her türlü hileye insanların başvurmasina sebebiyet verdi.
Allah cc ayetinde size verdiklerimizin helal ve Tayyip olanından yeyin diyor.
dikkat edelim inşallah
 

HASAN HAN

KAYITLI KULLANICI
Katılım
3 Tem 2022
Mesajlar
127
Tepki puanı
245
Puanları
43
Jelatinden yapılan bu üründen yakınlarımdan uzak tutuyorum.

jb4fix5e.jpg
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt