EHL-İ BEYT
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 21 Mar 2009
- Mesajlar
- 731
- Tepki puanı
- 1
- Puanları
- 0
- Yaş
- 46
Ne kadar da uzundur bu ayrılık gecesi Sanki kıyamet sabahı olmuş, onun seheri
Doğumu
Hicretin 956 yılında Şuşter Şehri'nde doğdu.
Ailesi
Çok değerli alim Seyit Kadı Nurullah Şuşterî, ilim ehli ve halk arasında çok saygın bilinen bir ailede doğdu.
Babası seyit Şerif, büyük İslam alimlerinden ve merhum Şeyh Kadifî'nin öğrencilerinden idi.
Kardeşleri Mir İsmail, Mir Kutbuddin ve Mir Hasan her üçü de babalarının öğrencilerinden olup aklî ve naklî ilimlerde uzman idiler. Dualara ve sünnet amellere çok bağımlı, ilmî konularda ise kendi zamanlarının en meşhur alimleri idiler. Ayrıca amcası ve çocukları da büyük din alimlerindendi.
Çocukları
Kadı Nurullah'ın beş çocuğu vardı. Hepsi ilim ve irfanda babalarının takipçisiydiler. Tarih kitaplarında, onların hal tercümelerinde çeşitli konularda telif ettikleri kitaplar ve kerametleri genişçe yazılmıştır.
Kadı'nın çocukları da kendisi gibi şair olup Arap ve Fars edebiyatına vâkıf idiler. Aklî ve naklî ilimlerin yanı sıra üstatlarından edebiyat da öğrenmişlerdi.
Tahsil Hayatı
Kadı Nurullah Şuşterî, ilköğrenim merhalelerini geçirdikten sonra aklî ve naklî ilimleri öğrenmek için sekizinci imam Ali b. Mûsa Rıza'nın (a.s) makamından feyizlenip o diyardaki ulemadan istifade etmek için Horasan Diyarı'na hicret etti.
Hindistan Seyahati
Kadı Nurullah'ın (r.a) kendi anlattığına göre, ilim ve irfan pınarlarından kana kana içtikten sonra halkı aydınlatmak ve hidayet etmek için Hindistan'a sefer etmiştir.
Hindistan'da halk, Seyit'in geldiğini haber alınca halk, kentlerden, kasabalardan ve köylerden o ilahî ve irfanî şahsiyetin huzurundan feyizlenmek için onu ziyarete akın ettiler.
Kadılık Makamı
Nurullah Şuşterî, halk arasında ilim ve faziletiyle o kadar meşhur oldu ki Sultan Ekber Şah onu kendi yanına davet etti. Onun ilim ve hikmetini görünce ona kadılık makamını teklif etti. Kadı, "Bunu kabul etmemin tek bir şartı vardır; o da, ben kimsenin içtihadına göre fetva ve hüküm vermem. Ancak kendi görüş ve içtihadıma göre hüküm veririm" dedi.
Ekber Şah bunu kabul etti. Böylece, Seyit Nurullah Şuşterî'nin isminin önüne "Kadı" lakabı eklendi.
Üstatları
Ne yazık ki Kadı Nurullah'ın üstatlarından Mevla Abdulvahid Şuşterî'den (Meşhed-i Mukaddes'te onun talebesi iftiharına nail olmuştur) başkasını tanımıyoruz.
Eserleri
Kadı Nurullah (r.a), 70 yıllık ömründe telif ettiği kitapların sayısı 98'dir. Aklî, naklî bilimlerde ve edebiyatta uzman olduğundan eserleri çok faydalıdır.
1- İhkak'ul-Hak (Bu kitap Fazl b. Ruzbehan'ın kitabına reddiye olarak yazılmıştır.
2- Mecalis'ul-Müminin
3- es-Savarim'ul-Muhrika (İbn-i Hacer Mekkî Heysemî'nin es-Savaik'ul-Muhrika adlı kitabına reddiye olarak yazmıştır.)
4- Mesaib'un-Nevasib veya Maaib'un-Nevasib
Büyük seçkin alim ve arif Kadı Nurullah Şuşterî, bir ömür Ehl-i Beyt mektebinin ihyası ve neşri için mücadele ettikten sonra 1019 yılında şehit düşmüştür.
Pâk ve temiz bedeni Ekberâbat'ta defnedilip Ehl-i Beyt âşıklarının ziyaretgâhı olmuştur.
Şehadeti
Ekber Şah'ın ölümünden sonra oğlu Cihangir Şah başa geçti ve Kadı Nurullah'ı kadılık makamında ibka etti. Bu arada hasetçi ve kıskanç derbar alimleri onu sürekli şahın yanında kötülüyorlardı. Bu durum gittikçe kine dönüştü ve bunlar, şahın üzerinde de etkili oldular. Cihangir Şah, onların Kadı'yı öldürmelerine izni verdi. Onlar da 70 yaşındaki o yaşlı alimin bedenine acımasız ve gaddarca o kadar kırbaç vurdular ki dayanamayıp kırbaçlar altında canını teslim edip tertemiz ecdadına kavuştu.
Kadı Nurullah, son anlarını şiir diliyle şöyle anlatır:
Ne kadar da uzundur bu ayrılık gecesi
Sanki kıyamet sabahı olmuş, onun seheri
Doğumu
Hicretin 956 yılında Şuşter Şehri'nde doğdu.
Ailesi
Çok değerli alim Seyit Kadı Nurullah Şuşterî, ilim ehli ve halk arasında çok saygın bilinen bir ailede doğdu.
Babası seyit Şerif, büyük İslam alimlerinden ve merhum Şeyh Kadifî'nin öğrencilerinden idi.
Kardeşleri Mir İsmail, Mir Kutbuddin ve Mir Hasan her üçü de babalarının öğrencilerinden olup aklî ve naklî ilimlerde uzman idiler. Dualara ve sünnet amellere çok bağımlı, ilmî konularda ise kendi zamanlarının en meşhur alimleri idiler. Ayrıca amcası ve çocukları da büyük din alimlerindendi.
Çocukları
Kadı Nurullah'ın beş çocuğu vardı. Hepsi ilim ve irfanda babalarının takipçisiydiler. Tarih kitaplarında, onların hal tercümelerinde çeşitli konularda telif ettikleri kitaplar ve kerametleri genişçe yazılmıştır.
Kadı'nın çocukları da kendisi gibi şair olup Arap ve Fars edebiyatına vâkıf idiler. Aklî ve naklî ilimlerin yanı sıra üstatlarından edebiyat da öğrenmişlerdi.
Tahsil Hayatı
Kadı Nurullah Şuşterî, ilköğrenim merhalelerini geçirdikten sonra aklî ve naklî ilimleri öğrenmek için sekizinci imam Ali b. Mûsa Rıza'nın (a.s) makamından feyizlenip o diyardaki ulemadan istifade etmek için Horasan Diyarı'na hicret etti.
Hindistan Seyahati
Kadı Nurullah'ın (r.a) kendi anlattığına göre, ilim ve irfan pınarlarından kana kana içtikten sonra halkı aydınlatmak ve hidayet etmek için Hindistan'a sefer etmiştir.
Hindistan'da halk, Seyit'in geldiğini haber alınca halk, kentlerden, kasabalardan ve köylerden o ilahî ve irfanî şahsiyetin huzurundan feyizlenmek için onu ziyarete akın ettiler.
Kadılık Makamı
Nurullah Şuşterî, halk arasında ilim ve faziletiyle o kadar meşhur oldu ki Sultan Ekber Şah onu kendi yanına davet etti. Onun ilim ve hikmetini görünce ona kadılık makamını teklif etti. Kadı, "Bunu kabul etmemin tek bir şartı vardır; o da, ben kimsenin içtihadına göre fetva ve hüküm vermem. Ancak kendi görüş ve içtihadıma göre hüküm veririm" dedi.
Ekber Şah bunu kabul etti. Böylece, Seyit Nurullah Şuşterî'nin isminin önüne "Kadı" lakabı eklendi.
Üstatları
Ne yazık ki Kadı Nurullah'ın üstatlarından Mevla Abdulvahid Şuşterî'den (Meşhed-i Mukaddes'te onun talebesi iftiharına nail olmuştur) başkasını tanımıyoruz.
Eserleri
Kadı Nurullah (r.a), 70 yıllık ömründe telif ettiği kitapların sayısı 98'dir. Aklî, naklî bilimlerde ve edebiyatta uzman olduğundan eserleri çok faydalıdır.
1- İhkak'ul-Hak (Bu kitap Fazl b. Ruzbehan'ın kitabına reddiye olarak yazılmıştır.
2- Mecalis'ul-Müminin
3- es-Savarim'ul-Muhrika (İbn-i Hacer Mekkî Heysemî'nin es-Savaik'ul-Muhrika adlı kitabına reddiye olarak yazmıştır.)
4- Mesaib'un-Nevasib veya Maaib'un-Nevasib
Büyük seçkin alim ve arif Kadı Nurullah Şuşterî, bir ömür Ehl-i Beyt mektebinin ihyası ve neşri için mücadele ettikten sonra 1019 yılında şehit düşmüştür.
Pâk ve temiz bedeni Ekberâbat'ta defnedilip Ehl-i Beyt âşıklarının ziyaretgâhı olmuştur.
Şehadeti
Ekber Şah'ın ölümünden sonra oğlu Cihangir Şah başa geçti ve Kadı Nurullah'ı kadılık makamında ibka etti. Bu arada hasetçi ve kıskanç derbar alimleri onu sürekli şahın yanında kötülüyorlardı. Bu durum gittikçe kine dönüştü ve bunlar, şahın üzerinde de etkili oldular. Cihangir Şah, onların Kadı'yı öldürmelerine izni verdi. Onlar da 70 yaşındaki o yaşlı alimin bedenine acımasız ve gaddarca o kadar kırbaç vurdular ki dayanamayıp kırbaçlar altında canını teslim edip tertemiz ecdadına kavuştu.
Kadı Nurullah, son anlarını şiir diliyle şöyle anlatır:
Ne kadar da uzundur bu ayrılık gecesi
Sanki kıyamet sabahı olmuş, onun seheri