kayip-gönül
Kayıtlı Kullanıcı
Mısır’da yetişen evliyanın büyüklerindendir. Hazreti Hüseyin vasıtası ile nesebi Peygamber Efendimize (S.A.V.) dayandığı için Seyyiddir. Lakabı Burhaneddin olup silsilesi şöyledir.
SİLSİLESİ :
İbrahim bin Ebu’l Mecid, bin Ali, bin Ebu Neccar, Musa Kazım, Cafer Üz Zeki, Ali bin
Muhammed Cevad, Ali Rıza, Musa Kazım, Caferi Sadık, Muhammed Bakır, Zeynel Abidin,
İmamı Hüseyin, Emirül Müminin Hz.Ali,(Radyallahu anhüma)
TARİKAT SİLSİLESİ :
İmam Ali ( K.V.) , İmam Hüseyin (R.A. ), İmam Zeynel Abidin ( R.A. ) , İmam Muhammed Bakır ( R.A. ) , İmam Cafer Sadık ( R. A. ) , İmam Musa Kazım ( R.A.) , İmam Rıza ( R.A.) , Maruf Kerhi (K.S.) , Sırri Sekati (K.S.) , Cüneyd-i Bağdadi (K.S.) , Ebu Ali Rudbari (K.S.) , Ebu Osman Mağrıbi (K.S.), Ebu Ali Katip (K.S.) , Ebul Kasım Gürgani (K.S.) , Ebubekir Nessac (K.S.) , Ahmed Gazali (K.S.) , Ziyaeddin Ebun Necip (K.S.) , Şehabeddin Sühreverdi (K.S.)
DOĞUMU :
Seyyid İbrahimi Dusuki Hazretleri Hicri 633 (Miladi 1236) senesi, Şaban ayının otuzuncu gecesi, Mısır’da Nil nehrinin batısındaki Dusuk köyünde dünyaya geldi. Zamanın evliyasından Muhammed bin Harun; İbrahim Dusuki’nin babası Ebul Mecid hazretlerini nerede görse ayağa kalkardı. Bir müddet sonra bu adetinden vazgeçti. Sebebi sorulduğunda,
- Önceleri Ebu’l Mecidin temiz sulbünden zamanın evliyasının büyüklerinden olacak bir çocuğun doğacağını anladım. Bu çocuğun nuru Ebu’l Mecid’de idi. Fakat şimdi ise bu nur Ebu’l Mecid’ten hanımına geçmiştir; demiştir.
Seyyid İbrahim Dusuki doğduktan bir gün sonra idi. Halk o günün Ramazan olup olmadığı hususunda tereddütlü idi. Hilalin görünüp görünmediği hakkında Şühud adlı köyde bulunan evliyaullahdan Şeyh Muhammed bin Harun hazretlerine müracaat ettiler. Şeyh Muhammed bin Harun keşf yoluyla İbrahim Dusuki’nin doğduğunu anlayıp gelenlere; “ Dün gece mubarek bir çocuk dünyaya geldi. Gidin onun süt emip emmediğini öğrenin.” Dedi. Gidip sorulduğunda annesi Ebül’ feth Vasıti’nin kızı Seyyide Fatıma hanım üzgün bir şekilde ;” Bugün fecr vaktinden beri hiç emmedi.” Dedi . Durum Muhammed bin Harun hazretlerine bildirildiğinde ;” Seyyide Fatıma hanım üzülmesin, akşam olunca çocuğu emer. Ramazan-ı şerifin birinci günü olduğu için emmemiştir.” Böylece Ramazan’a girildiği anlaşılmış oldu.
İLİM ALIŞI :
Seyyid İbrahim Burhaneddin Dusuki; Necmüddin Mahmud Isfehani’den ilim öğrendi ve feyzlerinden istifade etti. Ayrıca Abdürrüzzak hazretlerininde teveccühlerine kavuştu. Ebu’l Hasan’ı Şazeli’den de ilim öğrendi. Abdüsselam Bin Mesiş Hazretlerinin ruhaniyetinden feyz aldığı gibi Peygamber Efendimizin ruhaniyetinden de vasıtasız olarak feyz aldı.
İbrahimi Dusuki önceleri arapça, farsça, süryanice ve ibraniceyi öğrendi. İlimde üstün derecelere ulaştıktan sonra tasavvufa yöneldi. Babası gibi Rıfaiyye yoluna intisab etti. Suhreverdiyye tarikatı büyüklerinden Şeyh Necmüddin Mahmut Isfehani’nin sohbetlerinde bulunarak bu yoldan da icazet aldı.Şazeliyye ve Şeyh Ebu Medyen Mağribi’nin mensub olduğu Medeniyye yolundan da hırka giydi. Zamanındaki tasavvuf büyüklerinin sohbetlerinde bulunup dört yolda da kemale erdi. Tasavvufta yüksek derecelere kavuşup, kutbul erbaadan oldu. Gavsiyyeti kübra makamına ulaştı. Cömertliği ile temayüz eden İbrahim-i Dusuki Hz. Bedeviyye, Şazeliyye, Suhreverdiyye, ve Rıfaiyye yollarının adap ve usullerini birleştirerek Dusukiyye yolunun usullerini ortaya koydu. Pek çok talebe yetiştirdi. İslam dininin emirlerini yapıp yasaklarından sakınma hususunda son derece titiz ve dikkatli idi.
HİKMETLİ SÖZLERİ :
- Cenab-ı Hakka kulları arasında en sevgili olanı şu evsafda olanlardır.
1- Temiz bir kalbe sahip olan
2- Edep yerini koruyan,
3- Dilini gıybetden ve lüzumsuz sözden koruyan,
4- Elini fenalıktan men eden
5- İffetli olan ve affetmeyi seven,
6- İyilik, ikram ve ihsana koşan,
7- Geniş bir gönüle sahip ve zikri pek çok olan..
- Kim yekdiğerini severse, sevilir. Kim kime arka dönerse karşılığını görür.
- Kur’an ehlinin dillerini şeriatın men ettiği şeylerle kirletmemeleri lazımdır.
- Bir mürşide mürid olan kimsenin dışını şer’i taharetle temizlemesi, kalbini gafletten uyarması lazımdır.
VEFATI :
Seyyid İbrahim Dusuki hazretleri ömrünün son zamanlarında ; bir gün tekkede bulunan nakiplerden birine , Camiül Ezherde ders vermekle meşgul bulunan biraderim Seyyid Musa Dusuki’ye git , selamımı tebliğ et ve zahirinden önce batınını temizlemesini söyle dedi.
Nakip , Camiül Ezherde Seyyid İbrahim Dusuki;nin fermanını biraderi Seyyid Musa Dusuki’ye tebliğ etti. Seyyid Musa Dusuki hemen dersi bırakıp beldeleri olan Dusuki’ye döndü. Fakat hane-i saadetlerine eriştiğinde Şeyh Seyyid İbrahim Dusuki’ yi secdede iken Allah’ın rahmetine kavuşmuş buldu. Sene 677 ( Miladi 1277)
SİLSİLESİ :
İbrahim bin Ebu’l Mecid, bin Ali, bin Ebu Neccar, Musa Kazım, Cafer Üz Zeki, Ali bin
Muhammed Cevad, Ali Rıza, Musa Kazım, Caferi Sadık, Muhammed Bakır, Zeynel Abidin,
İmamı Hüseyin, Emirül Müminin Hz.Ali,(Radyallahu anhüma)
TARİKAT SİLSİLESİ :
İmam Ali ( K.V.) , İmam Hüseyin (R.A. ), İmam Zeynel Abidin ( R.A. ) , İmam Muhammed Bakır ( R.A. ) , İmam Cafer Sadık ( R. A. ) , İmam Musa Kazım ( R.A.) , İmam Rıza ( R.A.) , Maruf Kerhi (K.S.) , Sırri Sekati (K.S.) , Cüneyd-i Bağdadi (K.S.) , Ebu Ali Rudbari (K.S.) , Ebu Osman Mağrıbi (K.S.), Ebu Ali Katip (K.S.) , Ebul Kasım Gürgani (K.S.) , Ebubekir Nessac (K.S.) , Ahmed Gazali (K.S.) , Ziyaeddin Ebun Necip (K.S.) , Şehabeddin Sühreverdi (K.S.)
DOĞUMU :
Seyyid İbrahimi Dusuki Hazretleri Hicri 633 (Miladi 1236) senesi, Şaban ayının otuzuncu gecesi, Mısır’da Nil nehrinin batısındaki Dusuk köyünde dünyaya geldi. Zamanın evliyasından Muhammed bin Harun; İbrahim Dusuki’nin babası Ebul Mecid hazretlerini nerede görse ayağa kalkardı. Bir müddet sonra bu adetinden vazgeçti. Sebebi sorulduğunda,
- Önceleri Ebu’l Mecidin temiz sulbünden zamanın evliyasının büyüklerinden olacak bir çocuğun doğacağını anladım. Bu çocuğun nuru Ebu’l Mecid’de idi. Fakat şimdi ise bu nur Ebu’l Mecid’ten hanımına geçmiştir; demiştir.
Seyyid İbrahim Dusuki doğduktan bir gün sonra idi. Halk o günün Ramazan olup olmadığı hususunda tereddütlü idi. Hilalin görünüp görünmediği hakkında Şühud adlı köyde bulunan evliyaullahdan Şeyh Muhammed bin Harun hazretlerine müracaat ettiler. Şeyh Muhammed bin Harun keşf yoluyla İbrahim Dusuki’nin doğduğunu anlayıp gelenlere; “ Dün gece mubarek bir çocuk dünyaya geldi. Gidin onun süt emip emmediğini öğrenin.” Dedi. Gidip sorulduğunda annesi Ebül’ feth Vasıti’nin kızı Seyyide Fatıma hanım üzgün bir şekilde ;” Bugün fecr vaktinden beri hiç emmedi.” Dedi . Durum Muhammed bin Harun hazretlerine bildirildiğinde ;” Seyyide Fatıma hanım üzülmesin, akşam olunca çocuğu emer. Ramazan-ı şerifin birinci günü olduğu için emmemiştir.” Böylece Ramazan’a girildiği anlaşılmış oldu.
İLİM ALIŞI :
Seyyid İbrahim Burhaneddin Dusuki; Necmüddin Mahmud Isfehani’den ilim öğrendi ve feyzlerinden istifade etti. Ayrıca Abdürrüzzak hazretlerininde teveccühlerine kavuştu. Ebu’l Hasan’ı Şazeli’den de ilim öğrendi. Abdüsselam Bin Mesiş Hazretlerinin ruhaniyetinden feyz aldığı gibi Peygamber Efendimizin ruhaniyetinden de vasıtasız olarak feyz aldı.
İbrahimi Dusuki önceleri arapça, farsça, süryanice ve ibraniceyi öğrendi. İlimde üstün derecelere ulaştıktan sonra tasavvufa yöneldi. Babası gibi Rıfaiyye yoluna intisab etti. Suhreverdiyye tarikatı büyüklerinden Şeyh Necmüddin Mahmut Isfehani’nin sohbetlerinde bulunarak bu yoldan da icazet aldı.Şazeliyye ve Şeyh Ebu Medyen Mağribi’nin mensub olduğu Medeniyye yolundan da hırka giydi. Zamanındaki tasavvuf büyüklerinin sohbetlerinde bulunup dört yolda da kemale erdi. Tasavvufta yüksek derecelere kavuşup, kutbul erbaadan oldu. Gavsiyyeti kübra makamına ulaştı. Cömertliği ile temayüz eden İbrahim-i Dusuki Hz. Bedeviyye, Şazeliyye, Suhreverdiyye, ve Rıfaiyye yollarının adap ve usullerini birleştirerek Dusukiyye yolunun usullerini ortaya koydu. Pek çok talebe yetiştirdi. İslam dininin emirlerini yapıp yasaklarından sakınma hususunda son derece titiz ve dikkatli idi.
HİKMETLİ SÖZLERİ :
- Cenab-ı Hakka kulları arasında en sevgili olanı şu evsafda olanlardır.
1- Temiz bir kalbe sahip olan
2- Edep yerini koruyan,
3- Dilini gıybetden ve lüzumsuz sözden koruyan,
4- Elini fenalıktan men eden
5- İffetli olan ve affetmeyi seven,
6- İyilik, ikram ve ihsana koşan,
7- Geniş bir gönüle sahip ve zikri pek çok olan..
- Kim yekdiğerini severse, sevilir. Kim kime arka dönerse karşılığını görür.
- Kur’an ehlinin dillerini şeriatın men ettiği şeylerle kirletmemeleri lazımdır.
- Bir mürşide mürid olan kimsenin dışını şer’i taharetle temizlemesi, kalbini gafletten uyarması lazımdır.
VEFATI :
Seyyid İbrahim Dusuki hazretleri ömrünün son zamanlarında ; bir gün tekkede bulunan nakiplerden birine , Camiül Ezherde ders vermekle meşgul bulunan biraderim Seyyid Musa Dusuki’ye git , selamımı tebliğ et ve zahirinden önce batınını temizlemesini söyle dedi.
Nakip , Camiül Ezherde Seyyid İbrahim Dusuki;nin fermanını biraderi Seyyid Musa Dusuki’ye tebliğ etti. Seyyid Musa Dusuki hemen dersi bırakıp beldeleri olan Dusuki’ye döndü. Fakat hane-i saadetlerine eriştiğinde Şeyh Seyyid İbrahim Dusuki’ yi secdede iken Allah’ın rahmetine kavuşmuş buldu. Sene 677 ( Miladi 1277)