Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

şeytanın namaza engel olma yöntemleri (1 Kullanıcı)

zeynur

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
29 Eyl 2006
Mesajlar
518
Tepki puanı
0
Puanları
0
[SIZE=+3]EBÛ HUREYRE[/SIZE]​
Çok hadis rivâyet eden meshur sahâbî.
Adi, Abdurrahman b. Sahr; künyesi, Ebû Hureyre'dir. Câhiliye döneminde ismi Abdüssems idi. Hz. Peygamber onu, Abdurrahman (bazi rivâyetlere göre Abdullah, hattâ baska isimler de ileri sürülmektedir) diye adlandirdi (el-Hâkim en-Nisâbûrî, el-Müstedrek, Beyrut, t.y, III, 507). Ne sebeple Ebû Hureyre diye künye edindigini kendisi söyle açiklamistir: "Bir kedi bulmustum, onu elbisemin yeninde tasirdim; bundan dolayi Ebû Hureyre (kedicik babasi) künyesiyle çagrilir oldum (ez-Zehebî, Tezkiretü'l-Huffâz, Haydarâbâd 1376/1956, I, 32). Hayber gazvesi siralarinda Yemen'den Medine'ye gelip müslüman olmustur (H. 7/M. 629) (ez-Zehebî, a.g.e., ayni yer). O tarihten itibaren Hz. Peygamber'in vefâtina kadar ondan ayrilmayan bir sahâbîsi olmus, kendisini onun hizmetine adamistir. Hizmet süresi yaklasik dört yili buluyordu (ibn Kesir, el-Bidâye ve'n Nihâye, Beyrut 1966, VIII, 108,113).
Hz. Peygamber'in misafirperverligi ve cömertligi sayesinde yasayan Ebû Hureyre, Rasûlullah (s.a.s.)'in mescidinde sadece ibadet ve ilimle mesgul olan Ehl-i Suffe'nin en ileri gelen simasi idi. Hz. Peygamber'i büyük bir muhabbetle sevmis, onun sünnetine uygun olarak yasamis ve manevî yüce mertebelere erismistir (ibn Kesir, a.g.e., VIII, 108, 110).
iffet sahibiydi, eli açik ve cömertti. Hz. Osman'in sehid edilmesinden sonraki fitne olaylarinda kösesine çekildi. Halk onun bu halinden kendisine söz ettiklerinde Rasûlullah (s.a.s.)'in su hadisini rivâyet ediyordu: "Fitneler çikacak. O zamanda, oturanlar ayakta durandan, ayakta duran yürüyenden, yürüyen kosandan daha hayirlidir. Kim dönüp bakmaya yönelirse, o da ona yönelir. Kim bir siginak veya korunak bulursa onunla korunsun" (Buhâri, Menâkib, 25; Müslim, Fiten, I0).
Hossohbet, temiz ve ince duygulu, saf gönüllü idi (Zehebî, Tezkire, 1, 33). Emirlik ve valilik ona kibir vermedi. Üstelik alçak gönüllülügünü arttirdi. Medine valisi Mervan'a vekâlet ettigi siralarda, üzerine semeri baglanmis bir esekle, hurma lifinden örülmüs bir baslik basinda oldugu halde çarsiya çikar ve, "Savulun emir geliyor!" dermis (ibn Sa'd, et-Tabakatü'l-Kübrâ, Beyrut 1380/1960, IV, 336).
imam sâfii gibi büyük âlimlerin bildirdigine göre Ebû Hureyre kendi dönemindeki hadis nakledenlerin içinde hafizasi en saglam olanidir (ibn Hacer, el-isâbe fî Temyîzi's-Sahâbe, Misir 1328, IV, 205). Hz. Peygamber ile nisbeten kisa sayilabilecek bir süre birlikte olmasina ragmen, onun hadislerini bu kadar büyük bir sayida elde edebilmesinin sirri ve sebebleri söyle açiklanabilir:
a) Birinci sebep: Hz. Peygamber ile sik sik görüsmesi ve ona hiç çekinmeden her çesit sorular sormasidir (ibn Hacer, a.g.e., IV, 206). Nitekim Buhâri ve Müslim'in naklettiklerine göre Ebû Hureyre söyle demistir: "Siz, Ebû Hureyre'nin çok hadis rivâyet ettigini söyleyip duruyorsunuz. Ben fakir bir kimseydim. Karin tokluguna Hz. Peygamber'e hizmet ediyordum. Muhâcirler çarsida, pazarda alisverisle, Ensâr da kendi mallari, mülkleriyle ugrasirken, ben Hz. Peygamber'in meclislerinin birinde bulunmustum; buyurdu ki: 'içinizden kim cübbesini yere serer de ben sözümü bitirdikten sonra toplarsa benden duydugunu bir daha unutmaz. 'Bunun üzerine ben üzerimdeki hirkayi yere serdim, Hz. Peygamber de sözünü bitirince, onu topladim. Nefsim kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, o andan sonra ondan duydugum hiçbir sözü unutmadim" (Müslim, Fadâilü's-Sahâbe, 159; Buhâri, ilim, 42).
b) Ikinci sebep: ilme olan tutkunlugu ve Hz. Peygamber'in ona bildigini unutmamasi için dua buyurmasidir. El-Hâkim en-Nisâbûrî, Müstedrek'te (111, 508) su haberi vermektedir: "Bir adam Zeyd b. Sâbit'e gelerek ona bir mesele sordu. O da Ebû Hureyre'ye gitmesini söyledi ve söyle devam etti; çünkü bir gün ben, Ebû Hureyre ve bir baska sahâbî Mescid'de oturuyorduk, dua ve zikirle mesgul idik. O sirada Hz. Peygamber geldi, yanimiza oturdu; biz de dua ve zikri biraktik. Buyurdu ki: 'Her biriniz Allah'tan bir dilekte bulunsun. ' Ben ve arkadasim, Ebû Hureyre'den önce dua ettik, Hz. Peygamber de bizim duamiza âmin dedi. Sira Ebû Hureyre'ye geldi ve söyle dua etti: 'Allah'im, senden iki arkadasimin istediklerini ve de unutulmayan bir ilim dilerim.' Hz. Peygamber bu duaya da âmin dedi. Biz de, 'Ey Allah'in Rasûlü, biz de Allah'tan unutulmayan bir ilim isteriz' dedik. Hz. Peygamber, 'Devsli genç sizden önce davrandi' buyurdu.
Buhâri, ilim bahsinde, hadise olan tutku bâbinda (nr. 33) Ebû Hureyre'nin söyle dedigini nakletmistir: "Ey Allah'in Rasûlü, kiyâmet gününde senin sefâatine nâil olacak en mutlu kisi kimdir?" diye sordum. Rasûlullah buyurdu ki: "Ey Ebû Hureyre, senin hadise olan asiri tutkunlugunu bildigim için, böyle bir soruyu senden önce hiç kimsenin sormayacagini tahmin etmistim. Kiyâmet gününde benim sefâatime nâil olacak en mutlu kisi Lâilâhe illallah diyen kimsedir."
c) Üçüncü sebep: Ebû Hureyre'nin büyük sahâbîlerle görüsmesi, onlardan birçok hadis almasi ve bu sayede ilminin artip ufkunun genislemesidir (ibn Hacer el-Askalâni, el-isâbe, IV, 204).
d) Dördüncü sebep: Hz. Peygamber'in vefâtindan sonra uzun süre yasamis olmasidir. Nitekim Hz. Peygamber'den sonra kirkyedi yil yasamis, hadisleri halk arasinda yaymakla mesgul olmustur (Muhammed Ebû Zehv, el-Hadis, ve'l-Muhaddisûn, Kahire 1958, 134).
Bütün bunlarin neticesinde Ebû Hureyre, Sahâbe içerisinde hadisi en iyi bilen, hadis almada ve rivâyet etme hususunda digerlerinden daha üstün bir duruma gelmistir. Onun rivâyet ettigi hadisler, diger sâhâbilerde veya birçogunda daginik halde bulunuyordu. Bu yüzden onlar Ebû Hureyre'ye basvuruyor, hadis rivâyetinde ona dayaniyorlardi. ibn Ömer, onun cenaze namazinda, ona Allah'tan rahmet dileyerek, "Hz. Peygamber'in hadisini müslümanlar adina muhâfaza ediyordu" demistir (ibn Sa'd, Tabakât, IV, 340). Buhâri, 'Ebû Hureyre'den 800 kadar sahâbe ve tâbiîn âlimleri hadis rivâyet etmislerdir' diyor (ibn Hacer, a.g.e., IV, 205).
Kendisinden besbinüçyüzyetmis dört hadis gelmis, bunlardan üçyüzyirmibes tanesini Buhâri ve Müslim müstereken, doksanüç tanesini yalniz Buhâri, yüzseksendokuz hadisini de yalniz Müslim Sahîh'lerine almislardir (Muhammed Ebû Zehv, a.g.e., 134).
Ebu Hureyre, asirlar boyunca tetkik ve tenkid konusu olmustur. Gerek Dogu dünyasinda gerek Bati dünyasinda Ebû Hureyre hakkinda ileri geri konusulmustur. Bunun sebebi, keyif ve arzulara karsi gelen dine yönelik hile ve tuzaklari sonuçsuz birakan bir kisim hadislerinden kurtulmak istenmesidir. Bu hücumlar ya yalan ve zayif rivâyetlere, ya da bazi sahîh hadislere dayanir. Fakat bu tür sahîh hadisleri de dogru-dürüst anlayamazlar, bu yüzden de kendi arzulari dogrultusunda yanlis yorumlara basvururlar
(Muhammed Ebû Zehv, a.g.e., 153; el-Hâkim en-Nisâbûrî, a.g.e., III, 5 1 3). Bu hadislerden bir kismini ve cevaplarini özet olarak verelim:
Ebû Hureyre'nin hadis konusundaki güvenilirligine gölge düsürecek süphe kaynaklarindan biri, onun Rasûlullah (s.a.s.)'den: "Bir kimse Ramazan ayinda cünüp olarak sabahlarsa, o gün oruç tutmasin " hadisini nakletmesi ve halka bu yolda fetvâ vermesidir. Onun böyle rivâyet ettigini Âise ve Ümmü Seleme haber alinca, onun bu rivâyetini kabul etmemisler, söyle demislerdir: "Hz. Peygamber ailesiyle birlikte olmasi neticesinde cünüp olarak sabahlar, sonra da boy abdesti alip orucunu tutardi." Bunun üzerine Ebû Hureyre onlarin dediklerini kabul etmis ve demistir ki: "Bu hadisi bana Fadl b. Abbâs ile Üsâme b. Zeyd Hz. Peygamber'den nakletmislerdi. Mü'minlerin anneleri ise bu gibi konulari erkeklerden daha iyi bilirler" (Buhâri; Savm, 23; ibn Hacer, Fethu'l-Bâri, Misir 1300, IV, 123-124; Muhammed Ebû Zehv, a.g.e., 155).
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt