Neler Yeni

Hoşgeldiniz İslami Forum Sayfası

Tüm özelliklerimize erişmek için şimdi bize katılın. Kaydolduktan ve oturum açtıktan sonra, konular oluşturabilir, mevcut konulara yanıtlar gönderebilir, diğer üyelerinize itibar kazandırabilir, kendi özel mesajınızı edinebilir ve çok daha fazlasını yapabilirsiniz. Ayrıca hızlı ve tamamen ücretsizdir, peki ne bekliyorsunuz?
Blue
Red
Green
Orange
Voilet
Slate
Dark

ŞEYTANIN NAMAZ HIRSIZLIĞI (1 Kullanıcı)

polyana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
162
Tepki puanı
0
Puanları
0
Namazda sağa sola bakmaya şeytanın namazdan hırsızlaması denir. Yani; o, namazı tamamen çalamıyorda ondan bir kısmı hırsızlıyor.Erkanı çalamıyor.Son kozunu nazarları çalma ile kullanıyor. "Sağa baktırabilir miyim, sola baktırabilir miyim? " diye çabalıyor.
Var mısınız namazdan başlayalım işe ! Namazdan hiçbirşey çaldırmamak lazım.O bir emanettir.Şeytan ne bakmadan çalsın, ne yatmadan kalkmadan çalsın, ne şundan ne de bundan. Tam tekmil namaz emanetinin emini insanlar olarak; hakikat-i namaz misali mahiyetiyle neden ibaretse ona uygun şekilde namazı eda etmeli.Mesela namazı şöyle düşünelim, ebedi yolculukta refik olacak, gökçek yüzlü, boyu posu, edası endamıyla hiçbir tarafı tenkit edilemeyecek uhrevi bir misali vücuda sahip görelim. Şimdi biryerde şeytanın hırsızlığına mani olamazsanız,o onun bir kulağına vurur, bir burnuna vurur, bir dudağına vurur.Bir yandan kolunu ****ürür, bir yandan ayağını.... o hale getirir ki, onun misali vücudu ahirette size ne der bilemeyiz.Mutlaka diyeceği şeyler vardır "Allah iyiliğinizi versin beni zayi ettiniz" mi der "beni berbat ettiniz" mi der, mutlaka birşey der.Fakat orada rahatsızlık yaşamamak için burada namaza rahatsızlık vermemek ve ona hırsız elinin uzanmasına mani olmak gerek.Bütün kalbiniz ve hissiyatınızla Allah'a müteveccih olmalı;hiçbir yerinden hiçbirşey çaldırmamalı.
Namaz ibadetin kalbidir. Namazın her rüknunun kendine göre bir kıymeti vardır.Ama onun en kıymetli parçası alnın yere konması halidir, secdedir. "Kulun Allah'a en yakın olduğu yer secdedir" buyurulur. Evet namaz secde ile taçlanır.
BUYRUN HAKKIYLA NAMAZ KILMAYA, BUYRUN NAMAZDAN ÇALDIRMADAN, NAMAZ KILMAYA, ALLAH CÜMLEMİZİN NAMAZLARINI KABUL BUYURSUN.
SELAM VE DUA İLE
 

polyana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
162
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ŞEYTANIN NAMAZ HIRSIZLIĞI

ARKADAŞLAR KUSURA BAKMAYIN FORUM BAŞLIĞINI KARIŞTIRMIŞIM, ACEMİLİĞİME VERİN, HAKKINIZI HELAL EDİN B) B) B)
 

nihal yildiz

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
3 Eki 2006
Mesajlar
94
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ŞEYTANIN NAMAZ HIRSIZLIĞI

Allah (c.c) namaz kilmayi bize emretmis ve bunun hic bir sekilde affida yok bildigim kadariyla,bence namaz kiliyorsak hakkiyla kilmaliyiz,hem namaz kilinca insan kendisini daha rahat hissediyor cünkü Allaha olan borcumuz bu, mutlaka ödemeliyiz,namaz kilinan evde bereketde cogaliyor ve namaz kilmayan o kadar cok kisi varki Allahim tüm insanlara namaz kilmayi nasip etsin insallah lütfen namazlarimizda namaz kilmayan insanlar icinde dua edelim Mevlam dualari bos cevirmez...
 

tebessumd

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
25 Tem 2006
Mesajlar
1,010
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ŞEYTANIN NAMAZ HIRSIZLIĞI

amin kardeşim.ALLAH.CC. razı olsunB)B)B)
 

fidan

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
4 Ağu 2006
Mesajlar
947
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ŞEYTANIN NAMAZ HIRSIZLIĞI

S.A. amin allah razı olsun rabbim bütün ibadetlerimizi layıkıyla yamayı nasip etsin a.e.o.
 

polyana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
162
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ŞEYTANIN NAMAZ HIRSIZLIĞI

allah sizlerden de razı olsun arkadaşlar, allah cümlemize namaz kılmayı nasip etsin inş.B)
 

VEYS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
1,350
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ŞEYTANIN NAMAZ HIRSIZLIĞI

çok güzel bilgiler yani bu şeytan ve avereleri her yerde bizleri rahat bırakmıyorlar sürekli içlerimize vesvese bırakmaya calısıyorlar.Allah onların şerlerinden vesveselerinden muhafaza byursun.Okurken bilgilendim Allah razı olsun B)
 

polyana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
162
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ŞEYTANIN NAMAZ HIRSIZLIĞI

Sağol veys kardeşim alllah sizlerden de razı olur inş.:)
 

VEYS

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
24 Tem 2006
Mesajlar
1,350
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ŞEYTANIN NAMAZ HIRSIZLIĞI

AMİN İNŞALLAH B)
 

goNuL_

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
26 Ağu 2006
Mesajlar
551
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ŞEYTANIN NAMAZ HIRSIZLIĞI

AMİNNNNN KARDEŞİMMMM AMİNNNNN.ALLAH RAZI OLSUN BU GÜZEL BİLGİLER İÇİN B)
 

polyana

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
13 Tem 2006
Mesajlar
162
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ŞEYTANIN NAMAZ HIRSIZLIĞI

sendende allah razı olsun inş.sağol gönül kardeşim
 

politrade

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
2 Eki 2006
Mesajlar
307
Tepki puanı
0
Puanları
0
RE: ŞEYTANIN YAYGARASI

RE: ŞEYTANIN YAYGARASI

Öyle anlar olur ki, insanın içinden, imanı sarsmaya, kutsal değerleri gözden düşürmeye çalışan rahatsız edici düşünceler geçer. Bazen de yapılan bir ibadetin, hayırlı bir işin gereğince yapılmadığına, kabul görmeyeceğine dair kuruntular oluşur. Şeytan tarafından kalbe atılan bütün bu şüphe ve kuruntulara vesvese denir. Hiçbir değeri olmayan, üzerinde durulması gereksiz, boş ve geçici düşüncelerdir bunlar.

Vesvese vermekten başka bir gücü olmayan şeytan, daima müminlerle uğraşır. Eğer inanmayanlar ve münafıklar, ‘bizde vesvese yoktur’ diyorlarsa, bu doğru. Çünkü onlarda ahiret, tevbe, zikir, salih amel endişesi yok ki, şeytan onları kendi tarafına çekmek için bir çaba harcasın.

Şeytanın her türlü düşmanlığına rağmen, mümin, kalbine gelen vesveseden korkmaz, önemsemez ve Allah’a yönelip sığınırsa, vesvesenin ona hiçbir zararı olmaz. Hatta vesveseye uymadığı, Allah’a yöneldiği için sevap bile kazanır.

Rasulullah (A.S.) Efendimiz, nefis ve şeytandan kaynaklanan kötü düşüncelerin, konuşulmadığı ve onlarla amel edilmediği müddetçe insana bir zarar vermediğini ve affedildiğini müjdeliyor. (Buharî, Müslim)

Ashaptan bazıları Allah Rasulüne (A.S.) gelerek:

“Yâ Rasulallah! (Allah, ahiret, iman ve İslâm’a dair) kalbimize öyle düşünceler geliyor ki, gökten düşüp parçalanmak onları söylemekten daha iyidir. Bunun sebebi nedir?” diye sordular. Efendimiz (A.S.):

“Bu sırf imandır; sizde bulunan imanın alâmetidir.” buyurdu. (Müslim, Nesai, ) Yani, “siz Allah’a ve ahirete yöneldiğiniz için, şeytan vesvese ile kalbinizi karıştırmaya, içindeki iman cevherini çalmaya çalışıyor. Endişe etmeyin, bu sizin mümin olduğunuzun alametidir.” buyurdular.

Vesvese bazen ölüm ve ahiret halleri hakkında gelir. Bazen peygamberler, bazen melekler, bazen de manevi haller hakkında gelir. Bazen geçim ve rızık konusunda kalbe türlü korku ve endişeler atılır. Şeytan, bununla mü’minlerin Allahu Teala’ya itimadını sarsmak ister. Bazen şeytan günahları güzel gösterir, ibadetleri ihmal ettirir, Allah’ın rahmetine güvendirir, tevbeyi geciktirir. Bütün bunlar birer vesvesedir ve hiç birisine kıymet vermemelidir.

Vesveseden Nasıl Korunmalıyız?

Mümin her duyduğuna inanmaz; her sese yönelmez. Hele duyduklarını değerlendirmeden katiyyen harekete geçmez. Kalbe gelen düşünceler de dinin helâl ve haramını bildiren hükümlerle ölçülür; onlar helâl ve hayır ise alınır, haram ve kötü ise bırakılır.

Şeytanın vesvese vermek için birçok yolu ve şekli var. Kendisi müminin kalbini çelemezse, insanların içinden seçtiği yardımcıları ile bunu başarmak ister. O, bunun için yemin etmiştir. İnsan ve cin şeytanlarından gelen bütün fısıltı, fikir ve davetleri tanımak için her mü’minin dinin esaslarını bilmesi gerekir. Cahil insan şeytanın maskarası olur, helâli haramı birbirine karıştırır; hurafeye din diye sarılır. Şeytan da onu istediği gibi kullanır.

Vesvese anında Allahu Teala’yı zikretmek, şeytana karşı en büyük siperdir. Çünkü Allahu Tealâ: “Şüphesiz, muttaki olanlara şeytandan bir vesvese geldiğinde, (Allah’ı hatırlayıp, geleni) iyice düşünürler ve onun (rahmanî mi, şeytanî mi olduğunu) hemen anlayıverirler.” (A’raf/201) buyuruyor.

Rasulullah (A.S.) Efendimiz:

“Şeytan sizden birisine gelir ve: ‘Yeri kim yarattı, göğü kim yarattı, şunu kim yarattı, bunu kim yarattı?’ diye sorar. Kul da hepsine: ‘Allah yarattı’ diye cevap verir. Sonunda: ‘Peki, Allah’ı kim yarattı?’ diye kalbe bir soru atar. İçinde böyle bir soru bulan kimse, onun şeytandan olduğunu bilsin, hemen soruya son versin, Euzu besmele çekip Allah’a sığınsın ve: ‘Ben Allah’a ve O’nun peygamberlerine iman ettim’ desin.” buyuruyor (Buhari, Müslim)

Eğer benzeri soruları insanlar sorarsa yine aynı şekilde davranmalı ve onlara karşı: “Allah birdir. O hiç kimseye muhtaç değildir. Doğurmamış, doğurulmamıştır. Hiçbir şey Ona denk değildir.” manasındaki İhlas Suresi’ni okumalıdır.

Şeytan bütün yardımcılarıyla birlikte bize saldırdıkça, biz de Yüce Rabbimiz’e kaçmalı, zikredip O’na yalvarmalıyız. Felâk ve Nas Sureleri bize bunu öğretiyor. Allahu Tealâ, Nâs Suresi’nde şeytanı “hannas” olarak tanıtıyor. Hannas, kalbi boş bulunca ona saldıran, kalb zikre geçince de hemen sinip kaçan demektir.

Rasulullah (A.S.) Efendimiz: “Sizden her birinizin bir şeytanı vardır.” diye buyurunca Ashab-ı Kiram soruyor: “Sizin de şeytanınız var mı ya Rasulallah?” Allah Rasulü (A.S.): “Evet, benim de şeytanım var. Ancak, Allah ona karşı bana yardım etti ve teslim olup emrime girdi.” karşılığını veriyor. (Ahmed b. Hanbel)

Demek ki şeytan tek başımıza yenebileceğimiz bir düşman değil. Ölene kadar yakamızı bırakmayacak bu sinsi düşmanı aklımızla değil, ancak İlahî destek, aşk ve zikirle defedebiliriz.

Şeytanın Yaklaşamadıkları

Şeytan, ancak Allah dostlarına yanaşamaz, onların ilahi aşk ve zikir ile dolu kalblerine bir yol bulamaz. Şeytanın, Allah dostları karşısındaki bu acziyetini Yüce Rabbimiz şöyle haber veriyor: “Hiç şüphesiz iman edip sadece Rablerine güvenen tevekkül sahiplerine şeytanın bir hakimiyeti yoktur. Onun etkisi, ancak kendisini dost edinen ve Allah’a ortak koşan kimseleredir.” (Nahl/99-100)

“Şeytan dedi ki: Yemin ederim ki eğer beni kıyamete kadar yaşatırsan, pek azı dışında Adem’in çocuklarını kandırıp kendime bağlayacağım. Allah buyurdu: Git, onlardan gücünün yettiği kimseleri davetinle şaşırt. Süvari ve yaya askerlerinle onlara bol bol yaygara (ve vesvese) ver. Mallarına, evlatlarına ortak ol, kendilerine boş vaadlerde bulun. Aslında şeytan insanlara, aldatmaktan başka bir şey vaadetmez. Ey İblis! Bana teslim olmuş ihlaslı kullarım üzerinde senin hiçbir etkin ve ağırlığın olmayacaktır. Onlara, koruyucu olarak Rabbin yeter.” (İsra/62-65)

Dünya işlerinde bile güçlü insanların yanında yeralıp, tehlikelerden korunmaya çalışırken, şeytanın yaklaşmaktan bile korktuğu, zarar vermekten aciz olduğu, Allah’ın ihlaslı kullarının yanında yer almak iyi bir korunma yöntemi değil mi?

Şu halde, şeytandan emniyette olmak için Allah’a sığınmalı, O’nun sadık kullarıyla birlikte olmalı, ilim, zikir ve duayı kendimize kalkan yapmalıyız.


Nurullah Toprak
 

Delete

Kayıtlı Kullanıcı
Katılım
11 Mar 2008
Mesajlar
6,076
Tepki puanı
15
Puanları
38
Namazda sağa sola bakmaya şeytanın namazdan hırsızlaması denir. Yani; o, namazı tamamen çalamıyorda ondan bir kısmı hırsızlıyor.Erkanı çalamıyor.Son kozunu nazarları çalma ile kullanıyor. "Sağa baktırabilir miyim, sola baktırabilir miyim? " diye çabalıyor.
Var mısınız namazdan başlayalım işe ! Namazdan hiçbirşey çaldırmamak lazım.O bir emanettir.Şeytan ne bakmadan çalsın, ne yatmadan kalkmadan çalsın, ne şundan ne de bundan. Tam tekmil namaz emanetinin emini insanlar olarak; hakikat-i namaz misali mahiyetiyle neden ibaretse ona uygun şekilde namazı eda etmeli.Mesela namazı şöyle düşünelim, ebedi yolculukta refik olacak, gökçek yüzlü, boyu posu, edası endamıyla hiçbir tarafı tenkit edilemeyecek uhrevi bir misali vücuda sahip görelim. Şimdi biryerde şeytanın hırsızlığına mani olamazsanız,o onun bir kulağına vurur, bir burnuna vurur, bir dudağına vurur.Bir yandan kolunu ****ürür, bir yandan ayağını.... o hale getirir ki, onun misali vücudu ahirette size ne der bilemeyiz.Mutlaka diyeceği şeyler vardır "Allah iyiliğinizi versin beni zayi ettiniz" mi der "beni berbat ettiniz" mi der, mutlaka birşey der.Fakat orada rahatsızlık yaşamamak için burada namaza rahatsızlık vermemek ve ona hırsız elinin uzanmasına mani olmak gerek.Bütün kalbiniz ve hissiyatınızla Allah'a müteveccih olmalı;hiçbir yerinden hiçbirşey çaldırmamalı.
Namaz ibadetin kalbidir. Namazın her rüknunun kendine göre bir kıymeti vardır.Ama onun en kıymetli parçası alnın yere konması halidir, secdedir. "Kulun Allah'a en yakın olduğu yer secdedir" buyurulur. Evet namaz secde ile taçlanır.
BUYRUN HAKKIYLA NAMAZ KILMAYA, BUYRUN NAMAZDAN ÇALDIRMADAN, NAMAZ KILMAYA, ALLAH CÜMLEMİZİN NAMAZLARINI KABUL BUYURSUN.
SELAM VE DUA İLE



Esselamun aleyküm ve rahmetullahi ve berakatühü kardeşim.

Şeytan bizim düşmanımızdır. O düşmanlığının gereği olarak namaz kılana vesvese vermektedir. Taki huşû yok olsun hatta kişi namazda olduğunu unutuversin. Kişi zikr, tilavet veya başka bir ibadetle meşgul olmaya dursun hemen ona gelir ve vesvese vermeye başlar. Öyleyse kula gerekli olan sabit kadem kalmak, sabretmek zikir ve namaz ile meşgul olmak ve kalbini şeytana teslim etmemektir. Eğer o karşı koyarsa şeytanın bütün hile ve desiseleri kendiliğinden mahvolacaktır. Allah(c.c.) azze ve celle şöyle buyurmaktadır:
"Gerçekten şeytanın hilesi çok zayıftır" (Nisa suresi-76)



Allah razı olsun. Allah’ım size de kusursuz ibadet ve tâatde bulunma imkanı bahşeylesin !
Şeytanın bozguncu telkinlerinden korusun, Ahirette imansız bırakmasın.
Selam ve baki dua ile kalın.
 

Kaan Erdem

Yönetici
Katılım
9 Ara 2006
Mesajlar
11,197
Tepki puanı
230
Puanları
63
selamünaleyküm kardeşim.

acaba şu an sanal ortamda pc başında kimler daha öğlen vakti farzını eda etmedi.yada etmiyor.ama klavye başında ehli müslüman çizgisi çizmekten geride kalmıyoruz.iş sadece ''selam ve dua ile'',süslü laflar,cümleler ve ''vay be ne güzelde yorum yazmış'' dedirtmekle yazmakla bitmiyor..

hayatımızda islamı yaşamak ve yaşatmak duası ve ümidi ile.kişi ancak kendini kandırır.selametle kalın kardeşim.
 

Bu konuyu görüntüleyen kişiler

Üst Alt