nur_yuzlum
Kayıtlı Kullanıcı
- Katılım
- 15 Eyl 2007
- Mesajlar
- 85
- Tepki puanı
- 0
- Puanları
- 0
Nedir Şeytan (aleyhi La’ne)yi ters köşeye yatırmak?
Bazı olaylar üzerine, örneğin kazanılmış zaferler, başarılmış işler ve insanların çoğu nazarında takdir toplamış işler karşısında, zaferi kazananlar, işleri başaranlar ve takdiri toplayan insanlar genelde nefsinin ve şeytanın vesveselerine bağlı olarak bu vesveselere kapılma ölçüsünde, kendilerinde bir böbürlenme hissedip o yönde hareket ve beyanda bulunabilirler ve bu olay çoğu zaman insanlar nazarında alışagelmiş ve normal olarak karşılanan bir olay halini almıştır. Şeytan da işin bu boyuta gelmesi için yanıp tutuşur. Neden mi? çünkü, yapılan bir iş çok hayırlı, çok faydalı, Allah (celle celaluhu) nazarında çok değerli olsa bile O işin sonucunu kendinden bilip büyüklenme mülahazası gelirse, o yaptığı işten manevi kazanç elde etme şöyle dursun, şirke düşüp Cehennemi kazanma bile olabilir. Allah (celle celaluhu) bizleri ve tüm ümmet-i Muhammedi bu durumdan muhafaza buyursun. Bu yüzden Şeytan (aleyhi La’ne) hep bunu ister durur.
Şeytanın böyle bir beklenti içinde olması ve tam kazanma kuşağında bir düşünce ve hareketle, kaybetme çizgisinin çok ince olduğu ve genelin o tarafa geçtiği bir yerde şeytanın beklentisini boşa çıkarıp, adeta onu ve bu beklentide olanları ters köşeye yatırıp işin içine hiçbir şey katmadan baştan sona, hatta sonsuza hep safi düşüncelerle, işin her aşamasında ve sonunda, tüm güzel işlerin yaratıcısı olarak Allah’ı (celle celaluhu) göstermek de sanırım Allah’ın (celle celaluhu) o insana bir lütfu Keremi olsa gerek.
Allah (celle celaluhu) bizi şeytan (aleyhi La’ne)nin fitnelerinden ve şerrinden muhafaza buyursun. Nefs-i emmarenin vesveselerinden korusun, bizi bir an bile nefsimizle başbaşa bırakmasın inşallah. Amin…
Bazı olaylar üzerine, örneğin kazanılmış zaferler, başarılmış işler ve insanların çoğu nazarında takdir toplamış işler karşısında, zaferi kazananlar, işleri başaranlar ve takdiri toplayan insanlar genelde nefsinin ve şeytanın vesveselerine bağlı olarak bu vesveselere kapılma ölçüsünde, kendilerinde bir böbürlenme hissedip o yönde hareket ve beyanda bulunabilirler ve bu olay çoğu zaman insanlar nazarında alışagelmiş ve normal olarak karşılanan bir olay halini almıştır. Şeytan da işin bu boyuta gelmesi için yanıp tutuşur. Neden mi? çünkü, yapılan bir iş çok hayırlı, çok faydalı, Allah (celle celaluhu) nazarında çok değerli olsa bile O işin sonucunu kendinden bilip büyüklenme mülahazası gelirse, o yaptığı işten manevi kazanç elde etme şöyle dursun, şirke düşüp Cehennemi kazanma bile olabilir. Allah (celle celaluhu) bizleri ve tüm ümmet-i Muhammedi bu durumdan muhafaza buyursun. Bu yüzden Şeytan (aleyhi La’ne) hep bunu ister durur.
Şeytanın böyle bir beklenti içinde olması ve tam kazanma kuşağında bir düşünce ve hareketle, kaybetme çizgisinin çok ince olduğu ve genelin o tarafa geçtiği bir yerde şeytanın beklentisini boşa çıkarıp, adeta onu ve bu beklentide olanları ters köşeye yatırıp işin içine hiçbir şey katmadan baştan sona, hatta sonsuza hep safi düşüncelerle, işin her aşamasında ve sonunda, tüm güzel işlerin yaratıcısı olarak Allah’ı (celle celaluhu) göstermek de sanırım Allah’ın (celle celaluhu) o insana bir lütfu Keremi olsa gerek.
Allah (celle celaluhu) bizi şeytan (aleyhi La’ne)nin fitnelerinden ve şerrinden muhafaza buyursun. Nefs-i emmarenin vesveselerinden korusun, bizi bir an bile nefsimizle başbaşa bırakmasın inşallah. Amin…