yeliz
Kayıtlı Kullanıcı
Hz.Muâviye bir sabah uyandığında Hz.Peygamberin mescidinde sabah namazının kıldığı vakit biraz geçmişti. Alelacele hazırlanıp mescide koşan Muâviye, cemaati kaçırdığını görünce öyle Bir "ah" çekti ki, bu âh'ı duyanlar, onun kalbine bir hançer saplanmış olduğunu zannedip koştular. O gün üzüntüsünden hiç bir şey yiyip içmedi ve odasına kapanıp ağladı
Günler sonra yine erken uyanamadığı ve cemaati kaçıracağı bir sabah birisi odasının kapısını hızlı hızlı çalıp ona seslendi:
"Hey Muâviye! Kalk, cemaati kaçıracaksın!" Muâviye, korkuyla uyandı, kapıyı açtı. kapıdaki tanımadığı kimseye bu iyiliği için teşekkür ettikten sonra, kim olduğunu Sordu.
O, "Ben Şeytan'ım'1 cevabını verdi.
"Bildiğim kadarıyla Şeytan, insanları namazdan alıkoymak için uyutur. Senin beni namaza uyandırman çok garip!" dedi.
İblis, "Evet, şaşırma! Seni cemaate yetiş diye uyandırmadım. Çünkü geçenki gibi yetişemeyip ah çekseydin, o dertli ah edişin yüz namaz yerine geçerdi. Namaz nerede kalırdı, o niyazın tesiri nerede?"
Günler sonra yine erken uyanamadığı ve cemaati kaçıracağı bir sabah birisi odasının kapısını hızlı hızlı çalıp ona seslendi:
"Hey Muâviye! Kalk, cemaati kaçıracaksın!" Muâviye, korkuyla uyandı, kapıyı açtı. kapıdaki tanımadığı kimseye bu iyiliği için teşekkür ettikten sonra, kim olduğunu Sordu.
O, "Ben Şeytan'ım'1 cevabını verdi.
"Bildiğim kadarıyla Şeytan, insanları namazdan alıkoymak için uyutur. Senin beni namaza uyandırman çok garip!" dedi.
İblis, "Evet, şaşırma! Seni cemaate yetiş diye uyandırmadım. Çünkü geçenki gibi yetişemeyip ah çekseydin, o dertli ah edişin yüz namaz yerine geçerdi. Namaz nerede kalırdı, o niyazın tesiri nerede?"